Türklerin İslamiyeti Kabulü

Türklerde İnanç Sistemi

Türkler geçen zaman içerisinde birçok farklı inanç sistemini kendilerine adapte etmiş ve etkisi altına girmiştir. Şamanizm, Budizm, Gök Tengricilik gibi birçok inanç sistemi Türkler üzerinde etkili olmuştur. Bunların arasından bahsedeceğimiz Gök Tengri inancı, İslam dinine en çok benzeyen dinlerdendir. Çünkü tek tanrıcılık, uçmağ ve tamag, töre gibi kavramlar İslam diniyle en çok bağdaşan kavramlardır. Ayrıca kut anlayışı da Gök Tengri inancı içerisinde bulunan kavramlardan birisidir. Kut dediğimiz inancın asıl anlamı Beyliğin, Sultanlığın tanrı tarafından verilmesidir. Türkler bu inanç içerisinde yüzyıllar boyunca bulundular ve buna sadık kaldılar.

Tarih boyunca birçok topluluk ile etkileşim halinde bulunan Türkler zamanla dini yönden asimile olup birçok kavim Gök Tengri inancını terk edip Budizm, Şamanizm, Hristiyanlık gibi dinleri tercih ettiler. Bunun olmasında ki sebep tabii ki de savaşlar ve siyasi evliliklerdir. Günümüzde Hıristiyan Türkler olarak bilinen Gagavuzlar, Çuvaşlar, Yakutlar, Karamanlılar ve Hakaslar kültürlerini ve dillerini yaşatmaya devam etmektedir.

Türklerin İslam'a Geçiş Serüveni

Türkler ve Müslümanlar ilk etapta Hz. Muhammed döneminde etkileşim içerisine girdiler. Öyle ki bu etkileşim Hendek Savaşı hazırlıkları esnasında Hz. Muhammed'in konakladığı Kubbetu't Türki ( Türk Çadırı ) olarak adlandırılır. İlerleyen süreçte Türkler Hz. Ömer döneminde ilk kez müslümanlar ile komşu oldular. Devam eden süreçte ise Türkler önce Hz. Osman döneminde müslümanlar ile problemler yaşadılar. Hz. Osman'ın Kafkasya'yı fethetme isteği ile birlikte çıktığı sefer sonucunda Kafkasya'da bulunan Türklere yenilmesi sonucunda müslümanlar ve Türkler arasında ilk savaşlar yapılmış olundu.

Bahsetmemiz gereken bir diğer dönem ise Emevi Devleti'nin uyguladığı mevali politikası olacaktır. Tamamen ırkçı bir politikaya dayanan bu sistem müslüman olmayan kişileri dışlama üzerine kuruluydu. Öyle ki müslüman olmayanlar toplumda önemsenmez ve yanlarından bile geçilmezdi. Bu politika Türkler üzerinde baskı oluşturduğundan zaman zaman isyanlar çıkabiliyordu. Öyle ki bu baskıların sonucunda Türkler ve beraberindekiler büyük bir isyana kalkıştılar. Bu isyan sonucunda kurulacak olan Abbasi Devleti ise Türkler üzerinde baskıcı politika uygulamayarak onları devlet yönetiminde çeşitli görevlere getirecekti. Abbasiler ve Türkler'in ittifakı bununla da sınırlı kalmayarak ilerleyen dönemde Abbasi ve Çin arasında yapılacak Talas Savaşı'nda da devam edecekti. Türkler kendi güçlerini göstermek için Abbasi safında savaşa katılacak ve bu savaşın sonucunda müthiş bir zafer elde edeceklerdi. Savaşın sonunda Abbasi Devleti, Türkleri sınırlara yerleştirecek ve onlara özel şehirler inşa edecekti. Bizans sınırına kurulan şehirlerin ismi Avasım olarak adlandırılırken Türklerin yaşaması için inşa edilen şehirler ise Samarra olarak adlandırılırdı.

https://www.tourismjournal.com.tr/turizm/samarra-antik-kenti-irak-in-tarih-dolu-mucevheri-1159886

Türkler Baskı Altında mı Müslüman Oldu?

Bu konu günümüzde tartışma konusu olsa da tarihe baktığımızda Türklerin istemedikleri hiçbir işe girmediklerini açıkça görürüz. Nitekim Türkler, esir olmaktansa ölmeyi yeğleyen bir topluluk olarak tanınmaktadır. Bu durum neticesinde Türklerin zorla veya baskıyla müslüman olması mümkün değildir. İslam ve Gök Tanrı inancı arasında ki benzerlik zamanla Türklerin müslüman olmasına sebep olmuştur.

Tarih, unutulmaması gereken bir bilim dalıdır. Çünkü geçmişi bilmeyen bir topluluk geleceğini şekillendiremez. Geçmişi bilmek, bugünü şekillendirmek oldukça önemlidir.