Bilinç mi Biliş mi?
Canlıların (tek hücreli olandan en gelişmiş olana kademeli olarak yükselen kapasitede) kendi dışındaki dünyadan aldıkları sinyalleri kendileri için işe yarayan bilgiye dönüştürdüklerini biliyoruz. Bu sürecin asıl olarak bilgilenme- bilgi edinme faaliyeti olduğunu, ve edinilen bilgi (ler) nin o canlının temel ihtiyaçlarını dengeli ve sürekli olarak sağladığı durumda bu faaliyetin daha fazla bilgiye erişim için ilerlemediğini, bir anlamda bilişsel gelişimin durduğunu söylememiz mümkün görünüyor. Çevresel koşulların yaşamı ve üremeyi tehdit ettiği durumlarda canlı farklı yollar arayıp yeni bilgiler edinecek ya da soyu tükenecektir; varyasyon, adaptasyon ve kopyalama ile ilerleyen evrimsel süreç.
En gelişmiş olduğuna gezegeni kolonileştirmiş olmasına bakarak karar verdiğimiz insan bu bağlamda en bilgili canlıdır. Ama bu bilgili oluşa herhangi başka bir anlam yüklenebilir mi, bilinçli miyiz? Bu noktada insan bilgisinin iki seviyedeki ilerleyişini mercek altına almak işe yarayabilir. Bireysel seviyedeki tutum ve davranışlarla topluluk seviyesinde olanlar farklı örüntülere sahiptir. Bireysel bilişin kapasitesi tarih boyunca artarken topluluk seviyesi belki de tekerrürden ibaret. Biliş kapasitesini bilinç olarak okuduğumuzda topluluk seviyesinde yerinde sayan bir bilince sahibiz; dışımızdaki dünyaya ait bilgideki artışla topluluk seçimleri eşit biçimde ilerlemiyor sadece araçlar değişiyor. Öyle ki bireysel tutum ve davranışlarımızın değerlendirilmesi adına sürdürülebilir yönergelere (kültürümüz) ve rasyonel kriterlere sahipken topluluk seviyesinde bunun yerine sabit örüntüler, irrasyonel seçimlerle karşılaşıyoruz; sanki bilinç bulanıklaşıyor. Kritik eşikler söz konusu olduğunda (sağkalım ve üreme) toplumsal tercihlerimiz her seferinde evrimin standart mekanizmalarına tabi kalıyor önce can sonra kademeli olarak genetik yakınlarımız; standart memeli ''bilinci''.
Her ne kadar gen-kültür birlikte evrimi nedeniyle diğer canlılardan bir ayrışma içinde olsak da tarih boyunca daha ''bilinçli'' sosyal düzenler kurduğumuzu ileri sürmek fazlaca iddialı; artan bilgilerimizle dekorasyonunu (özünü değil) yenilediğimiz düzenler içinde yaşamaya devam ediyoruz. Nedense bilincimiz evrim geçirmiyor çünkü bilinç esasında basitçe benliğimizin farkında olmaktan ibaret. Daha çok farkındalık bizim gezegeni belki de galaksiyi kolonileştirmemizi sağlayabilir ama hayatta kalmamızı sağlayacak sigortalara sahip değildir.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:16:34 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12311
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.