Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

NASA’nın fotoğrafları sahte mi?

7 dakika
196
NASA’nın fotoğrafları sahte mi?
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Yazıma başlamadan önce hemen belirtelim. Bu bir “komplo teorisi” içeriği değil. Ayrıca bu yazıda NASA, ESA gibi kurumların “yalancı” olduğunu da iddia etmeyeceğim. Ancak yine de belirtmek gerekiyor ki, uzay gerçekte NASA gibi kurumların paylaştığı fotoğraflar dahil olmak üzere, internette gördüğümüz uzay fotoğraflarındaki gibi görünmüyor.

Hubble Uzay Teleskobu 30 yılı aşkın bir süredir gökadalar, bulutsular, gezegenler gibi gök cisimlerinin fotoğraflarını çekiyor. İnternette de sık sık paylaşılan bu fotoğraflardaki yapıların renkleri ve canlılığı, görüntüleri büyüleyici hale getiriyor. Ancak aslında Hubble Uzay Teleskobunun çektiği fotoğrafların hiçbiri renkli değil.Fotoğrafların tümünün ham hali, siyah - beyaz. Elbette bunun önemli bir sebebi var. Öncelikle, renkli fotoğraflar çeken kameralardan çıkan görüntülerin, siyah - beyaz fotoğraflara göre çok daha düşük çözünürlüklü olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü özellikle dijital kamera sensörlerinde görüntüyü renkli hale getirmek için kırmızı, yeşil ve mavi reseptörler yer alıyor. Bu reseptörler, normal şartlarda kameranın toplayabileceği ışığı düşürdüğü için, çözünürlüğü de düşürmüş oluyor. Çözünürlüğün ve keskinliğin düşmesi demekse bilgi kaybı anlamına gelir.(Görünür ışık spektrumunda algılayabildiğimiz tüm renkler kırmızı, yeşil ve mavi renklerin birleşiminden oluşur.)Bu arada bir teleskobun ana görevi yakınlaştırma yapmak değil, mümkün olduğunca fazla ışığı toplayabilmektir. Söz konusu fotoğraf çekme kabiliyeti olan bir uzay teleskobu olduğunda da, ne kadar fazla ışık, o kadar fazla bilgi demektir. Dolayısıyla fotoğrafların siyah - beyaz olması, parlaklık detaylarının da renkli fotoğraflara göre daha sağlıklı biçimde incelenebilmesi demek. Yani aslında fotoğrafları siyah - beyaz çekerek, daha yüksek çözünürlüklü ve keskin fotoğraflar elde etmiş oluyoruz.Eğer fotoğrafların ham hali renkli olarak çekilseydi, bu çok ciddi miktarlarda veri ve bilgi kaybı anlamına gelirdi. Ancak tabii bir taraftan da insan gözünün siyah - beyaz renkler arasındaki gri tonların hepsini kolayca ayırt edememesi gibi can sıkıcı bir durum söz konusu. Bu yüzden ham hali siyah - beyaz fotoğraflar, kırmızı - yeşil - mavi filtrelerden geçirilerek ayrı ayrı alınıyor. Filtrelerden geçirilerek elde edilen bu siyah - beyaz fotoğraflara, Photoshop gibi yazılımlar ile renklendirme yapıldığında ortaya göze hoş gözüken çalışmalar çıkıyor. Peki neden özellikle kırmızı - yeşil - mavi filtreler?

Teleskopların ana görevinin ışığı toplamak olduğunu söyledim. Ama günlük hayatta “ışık” dediğimizde, aslında ışığın görebildiğimiz dalga boyunu ifade ederiz. Oysa ışığın görünür dalgaboyu, aslında ışığın küçücük bir kısmını oluşturur. Yani insanlar olarak bizler, elektromanyetik spektrumun yalnızca küçük bir kısmını, 380 nanometre ve 700 nanometre aralığındaki dalgaboylarını algılayabiliyoruz. Bu aralık aynı zamanda kırmızı, yeşil ve mavi renkleri de içeriyor. Elbette bu üç renkten çok daha fazlasını görebiliyoruz, çünkü diğer tüm renkler aslında bu üç rengin birleşiminden oluşuyor. İşte tam da bu yüzden, siyah beyaz bir fotoğrafı, RGB filtrelerle renklendirerek gerçekte görebileceğimiz haline sokabiliyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

https://i0.wp.com/astrapera.com/wp-content/uploads/2021/08/jupitertruecolor.jpg?w=800&ssl=1

Yukarıda linkteki fotoğrafRGB filtrelerden geçirilen Jüpiter’in “gerçek renklerinin” gösterildiği bir fotoğraf. Fotoğraf her ne kadar gerçek renklerle oluşturulmuş olsa da fotoğrafın ham hali siyah - beyaz.

Şimdiye dek anlattıklarımıza göre büyük bir sıkıntı yok gibi görünüyor. Yani Hubble her ne kadar fotoğrafları maksimum çözünürlük elde etmek amacıyla, siyah - beyaz olarak çekse de filtrelerle ortaya çıkarılan son fotoğraf, eğer gözlerimiz bir teleskop kadar güçlü olsaydı, cisimleri nasıl görebileceğimizi göstermiş oluyor. Yani ortada herhangi bir “kandırmaca” söz konusu değil. O halde bu defa biraz daha ileri gidelim ve Hubble’ın çektiği en meşhur fotoğraflardan biri olan Yaratılış Sütunlarını ele alalım.Aşağıdaki linkteki fotoğrafta dikkat çeken canlılık ve renkler gerçekten büyüleyici, ama eğer gözlerimiz bir teleskop kadar güçlü olsaydı bu bulutsuları bu renklerle mi görürdük? Cevap; hayır!

Fotoğraf linki:

Tüm Reklamları Kapat

https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTo6Nd7NwCq9ueHRJA-W08ZtdPwHJTt_d9KLudtF00Jsyb_jP_dkDowYEM&s=10

Fotoğrafta oksijenin bulunduğu bölgeler için mavi, hidrojen için yeşil ve sülfür için ise kırmızı renk atanmış. Yani gördüğümüz bu fotoğraf, bir nevi element haritası ve bu yapıları gerçekte bu renklerde göremeyiz. Elbette bilim insanları bunu bizi kandırmak ya da uzay fotoğrafları sırf bize güzel gözüksün diye yapmıyorlar. Farklı türdeki bulutsuların fotoğrafları, elementlerin bulutsuda nasıl bir dağılım gösterdiğinin anlaşılması amacıyla çekilir. Yani bulutsuların hangi bölgelerinin hangi maddeleri içerdiğini anlayabilirsek, bu yapıların nasıl oluştuğu ve evrildiği hakkındaki bilimsel verilere de erişebiliriz. Bu yüzden örneğin bir bulutsuda sülfür miktarını öğrenmek için, fotoğrafı elektromanyetik spektrumda sülfürün geçebileceği dalgaboyunda filtreleriz. Her elementin elektromanyetik spektrumdaki dalgaboyu farklı olduğu için, tüm elementler hakkında bilgi sahibi olmak için onlarca farklı filtre kullanılabilir. Daha sonra bu filtrelerden elde edilen fotoğraflar birleştirilir, elementlerin bulunduğu bölgelere göre farklı renklerle renklendirilir. Darbant filtreleme adı verilen bu teknik sayesinde, bir bulutsudaki element haritalaması da yapılmış olur. Hidrojen ve sülfür kırmızı renklerde görülebilir, oksijen ise yeşile daha yakındır.(4.) Ama eğer renklendirme buna göre yapılsaydı, bulutsulardaki elementler aynı veya çok yakın renklerde görüneceği için gerçek görüntüde kırmızı renk çok daha hakim olur ve bulutsunun element haritasını çıkarmak da bir hayli zor, ve kullanışsız olurdu.Farklı filtreler sayesinde renk haritalamasının dışında, normalde insan gözüyle görmenin imkansız olduğu detayları da görebiliriz. Az önce insan gözünün ışığın aslında çok küçük bir kısmını algılayabildiğini belirttik. Ancak Hubble Uzay Teleskobu görünür ışığın yanı sıra morötesi ve kızılötesi ışığı da görebiliyor. Örneğin aşağıdaki linkteki fotoğraf bir önceki paylaşımındaki son linkte gördüğünüz Yaratılış Sütunları’nın kızılötesi dalgaboyunda alınmış bir fotoğrafı.

Link:

https://i0.wp.com/astrapera.com/wp-content/uploads/2021/08/yaradilisinfrared.jpg?w=800&ssl=1

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Fotoğrafa dikkatli biçimde bakacak olursanız, kızılötesi dalgaboyu sayesinde gaz ve tozların ardında kalan yıldızları ya da diğer detayları da görebiliyoruz.Çünkü uzun dalgaboylarına odaklandığımızda görünür ışık nedeniyle göremediğimiz, gaz ve tozun arkasını görme şansı buluyoruz. Ancak tabii, kızılötesi ve morötesi dalgaboylarını gerçekte göremediğimiz için, bize göre bu dalgaboylarının bir rengi de yok. Bu yüzden bu fotoğrafların elektromanyetik spektrumdaki sıralamalarına göre gözlerimizle görebildiğimiz “temsili renkler” atanıyor.

Özetlemek gerekirse, fotoğraflarda gördüğümüz bulutsuları eğer gözlerimiz teleskoplar kadar güçlü olsaydı rengarenk değil, bulutsulardaki hidrojen bolluğu nedeniyle çok daha kızıl tonlarda görürdük.Yani başta Hubble Uzay Teleskobunun çektiği fotoğraflar olmak üzere tüm uzay fotoğrafları, Photoshop gibi yazılımlarla farklı işlemlere tabii tutuluyor. O halde sormamız gereken soru şu: Bu durumda gördüğümüz bu uzay fotoğrafları “sahte” mi olmuş oluyor? Kesinlikle hayır, fotoğraflar sahte değil. Çünkü, fotoğraflardaki renklendirmeler, “Hmm, bu renk buraya çok yakışır, o zaman burayı maviyle boyayalım” şeklinde değil, elementlere göre yapılıyor. Ayrıca, kızılötesi ve morötesi gibi göremediğimiz dalgaboylarının renklendirilmesi de fotoğrafları sahte yapmıyor.Çünkü eğer bu fotoğraflara bu yüzden sahte dersek, elektromanyetik spektrumun tümünün sahte olduğunu iddia etmiş oluruz. Bu spektrumun içerisinde radyo dalgaları gibi dalgaboylarının bulunduğunu unutmayın.

Yani eğer bu fotoğraflara sahte diyecek olursak, televizyon izlerken ekrandaki görüntünün aslında var olmadığını, bu görüntüyü kafamızda uydurmuş olduğumuzu iddia etmiş gibi oluruz. Veyahut, telefon görüşmesi yaparken duyduğumuz seslerin aslında gerçek olmadığını, bu seslerin birer hayal ürünü olduğunu söylemiş oluruz. Sanırız bunun kulağa ne kadar saçma geldiğini anlayabiliyorsunuz.

Ayrıca uzay fotoğraflarının Photoshop türevi yazılımlarla işlemlere tabi tutuluyor olması, düz dünyacılar gibi komplo teorisyenlerinin de bahsetmekten en çok haz aldığı konulardan biri. Bu kişiler, sanki gizli tutulan bilgileri bulmuş gibi davranarak bilim insanlarını “yalancı”, “sahtekar” olarak etiketliyorlar; Ancak zaten örneğin Hubble’ın fotoğraf arşivine girecek olursanız, bu fotoğraflarda ne değişikliklerin, hangi filtrelerle yapıldığı bilgisine kolayca ulaşabilirsiniz. Üstelik bu yeni bir şey de değil; onlarca yıldır bu bilgiler halka açık ve detaylı biçimde sunuluyor. Zaten NASA’nın kendi sitesinde açıkça belirttiği bilgileri referans ve kaynak gösterip, “Bakın! gizli bilgileri bulduk, yalan söylüyorlar!” demek; tam da bir komplo teorisyenine yakışan bir hareket olurdu…

Okundu Olarak İşaretle
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Güldürdü 1
  • Umut Verici! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • İnanılmaz 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 10:05:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17893

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close