Kusursuz Sistemdeki Zaaf
Şansın kusursuzluk üzerinde ki var olan veya olmayan hükmü

- Blog Yazısı
Her insanın, 1'den 100'e kadar bir sayıyla belirlenen bir "şans oranı" var. Bu oran, sizin ne kadar şanslı olacağınızı belirliyor. 100 puanla doğmuş biri olarak, maksimum güvenlikli bir hapishanede tutuluyorsun. Şansın sayesinde hapisten kolayca çıkabileceğini umuyorsun. Ta ki hapishanedeki mahkumların hepsinin 100 puanı olduğunu öğrenene dek...
Devletin başındaki insanlar tarafından ben ve benim gibi insanların toplum için birer tehdit olduğu besbelli , ki ben ve benim gibileri maksimum güvenlikli bir hapishanede tutuyorlar aslında toplum için bir tehdit değilde daha çok devletin başındaki insanlar için birer tehditten ibarettiz çünkü en kısa zamanda azda olsa beynini kullanan bu niteliklere sahip bir insan pek zorlanmadan devletin başına isterse geçebilir ( ve bu insanlardan belki de milyonlarca vardır) sonuçta 100 üzerinde 100 bı şans oranına sahip di mi ..?

Bu yüksek şans oranına sahip insanlardan biri olarak ordan kolaylıkla çıkabileceğimi düşünüyorum elbette ama ta ki benim gibi hapishanede tutulan diğer insanlar olduğunu düşünene kadar ...
Madem bu şans oranına sahip insanlar böyle bir hapishaneden çıkarmıyorlar ki hapishanede tam da bu amaca yönelik tasarlanıp yönetiliyor .Demek ki hapishane de meydana gelen en ufak olay bile önceden defalarca planlanmış bir şekilde gelişiyor en ufak bir ihtimal dahi göz önüne önceden alınarak ihtimaller sıfıra indirilmiştir . Bir olayın gerçekleşme olasılığı bilindiği üzere [0,1] aralığındadır yani demek istediğim bu hapishanede meydana gelen herşey ama herşey önceden defalarca denenerek test edilmiş ve en iyi sonuc elde edilene kadar bu olay tekrarlanmiş sürekli ve oluşan her şeyin olma ihtimali [1] yani %100 dür. Bu durumda herhangi bir olasılık kalmamış oluyor ve ne kadar şanslı olursak olalım o şansın işleyebileceği bir alana olanak sağlanmadığı sürece o hapishanede tutsak olan %100 şans oranına sahip bir insan ile %10 şans oranına sahip bir insanın şans faktörü üzerinden birbirlerine karşı bir üstünlüğü yoktur .

Gelelim böyle bir kurguda ben ve benim gibi %100 şans oranına sahip bir bireyin o hapishaneden nasıl çıkabilir sorusu üzerinde kafa yormaya ; öncelikle bu tutsakların yani ben ve benim gibilerin şanslarının bu gidişle bı işlerine yarayamayacağı konusunda hemfikir olmaları . Diğer tutsakların yüz üzerinden yüzlük bir şans oranına sahip olduklarını nasıl öğrendiysek yani demek o ki yemekhanede mi gördük , bahçede mi gördük , koridorda mi gördük ... Artık nerede ve ne şekilde gördüysek birdaha o şekilde o anı yaşayarak onları göreceğiz keza onlarda aynı şekilde bizi göreceklerdir bu sekilde zamanla diyalog kurma , yakınlaşma daha doğrusu beraber bilinçlenerek aynı şekilde hep beraber bu hapishanenin bir zaafını bulmaya çalışmak yapılacak en iyi şey olacaktır öncelik olarak.
Ama böyle yüksek güvenlikli bir hapishanenin her ihtimali daha öncesinde göz önüne aldığını söylemiştik nasıl bir zaafları olacak ki biz o zaafı kollayacağız diye düşünürsek te aslında her şeyi öyle övüldügü kadar mükemmele yakın kurgulanmayan bir hapishane olmadığını anlayabiliriz .

Bunun sebebi ise daha önce orda tutsak olan insanların hiçbir şeyden yani gerçeklerden bihaber olmaları kimileri fiziksel veya psikolojik bir hastalığı olduğu için orada tutulduğunu sanıyor olmasıydı böyle tutsakları kontrol altında tutmak böyle bir yönetmelikte basit bir iştir ve sırf bu basitlik bile zamanla kurulan o muhteşem hapishane sistemini zamanla kusurlaştırır , zamanla ilk başlarda var olmayan zaafları ortaya çıkar bu bahsettiğim sistemin bu da demek oluyor ki kusurlaştırmak için yapılan her adım, gidilen her yol , uğraşılar her yöntem zamanla onları amacından istemeseler dahi saptırmaktadır .
Ben ve benim gibi şanslılar zamanla şansları haricinde sistemin kendi söküğünden kaynaklanan zaaf sayesinde o başta bahsettiğim [1] yani %100 lük hapishane sisteminin mükemmelliği oranının düşmeye başlamasıyla kendi şanslarını kullanarak hapishaneden kaçmak için olanak yaratma ihtimallerinin artmasıyla birlikte sadece sanslariyla değil kendi zekalarını da kullanarak ve " bu şansı en iyi nasıl kullanabiliriz" vb. soruların üzerine kafa yorup harekete geçerek ve her geçen zamanda o mukkemel hapishane sisteminin kanayan yarasına adeta bir kene gibi sokularak yarayı içten içe daha fazla açarak yaranın daha da büyümesine ve hapishane sistemi ve o sistemi yönetenlerin daha da öngörülemeyen olaylara , evet doğru kelime bu " öngörülemeyen" , karşı çaresizliğini açığa çıkararak yavaş yavaş ipleri kendi ellerine almanın verdiği cesaret ve bu hapishane den çıkıp özgür olabilme ihtimalinin yükselisinin verdiği mutluluk , güç ve en önemlisi umutlarının artarak her geçen ellerinden gelenin daha iyisini yaparak bu sistemi " sessiz - sedasız " bir şekilde çökertmeyi başarmalarinin rüyasiyla ayakta duruyorlar.

Tüm bu bahsi geçen planlar , durumlar ,sistemler ve olasılıklardan sonra zaman içinde yavaş yavaş ben (kurgunun en başında benim de bir tutsak olduğum belirtilmiş) ve diğer tutsakların "sessiz-sedasiz" bir şekilde içten içe o bahsi geçen mükemmel hapishane sistemini cökertmesiyle hapishaneden kaçmaları gerçeğinin gökyüzünde haykırış sesleriyle birlikte diğer insanların anlayabileceği ... bir geleceğin kaçınılmaz olduğunu ve zamanında o gün geldiğinde ennn başta bahsini ettiğim böyle bir devletin başındaki yani bu insanları yüksek güvenlikle hapishanelerde tutan yöneticilerin yerine bu hapishanedeki insanlardan bir kısmının şanslariyla birlikte zekalarını da kullanarak o insanların yerine geçecekleri günler gelecek , kimileri de şansi ni başka işlerde başka ülkelerde başka hayatlarda başka insanlarla başka diyarlarda başka şekillerde kullanacak
Ama hepsinin ortak bir yönü olacak şansları dışında o da özgür olmaları olacak ...
.AB

- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 07/05/2025 22:38:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15940
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.