KADİM BİR DİN SABİİLİK ve GÜNÜMÜZE ETKİLERİ (BÖLÜM-1-)
Dinler Tarihi

- Blog Yazısı
Sabiilik, Güney Mezopotamya’da yaşayan ve ışık karanlık düalizmine dayalı gnostik inançlarıyla tanınan topluluğun bağlı olduğu dindir. Antik dönemlerde bu inanç sisteminin Kuzey Mezopotamya ve Ortadoğu'nun pek çok bölgesine yayıldığı da bilinmektedir. Günümüzde özellikle Güney Mezopotamya’da tapınak kalıntılarının ve çok az sayıda hala bu inanca sahip küçük toplulukların olması nedeniyle genel anlamda bu bölge içerisinde tanımlanır. Kelime kökeni her ne kadar Arapça'da "dönek" anlamında kullanılsa da Sabiilerin dili olan Mandence’de (kökleri Arami-Süryani dillerine dayanır ve zamanla Arapça'dan da çok etkilenmiştir) vaftiz olmak, yıkanmak, arınmak anlamlarında kullanılmaktadır.
Gnostik inançların ortak özelliklerini sayarak inanç sisteminin biraz detayına inmek gerektiğini düşünüyorum. Prof Dr. Şinasi Gündüz’e göre gnostik inançların ortak özelliklerini aşağıdaki gibi sırlamıştır.
*Gnostik düşüncede insanın yapısıyla ilgili trilojiye yer verilir. Buna göre insan üç unsurdan; ruh, beden ve nefsten oluşur.
*Gnostiklere göre beden içerisinde ruh, hapishanedeki bir tutsak gibidir.
*Gnostiklere göre ilahi âlemin bir parçası olan ruh ölümsüzdür. Ölüm ancak süfli olan maddi varlıklar ve insan söz konusu olduğunda, beden için geçerlidir. Sabilere göre iyi kişilerin nefsi bedenin ölümünden sonra ruh ile beraber ilahi âleme yükselir. Kötü insanların ise nefisleri bedenin ölümüyle birlikte yok olur.
Gnostisizm’e göre ruhun kendi başına kurtuluşa ve hidayete ulaşabilmesi imkansızdır. Ruhun kurtuluşu için gerekli olan aşamalar şu şekilde sıralanabilir:
1. Öncelikle ruhun süfli âlemdeki kendi yapısını kavraması ve bu kötü hayattan kurtulabilmek için bir istek ve arzu, bir iştiyak duyması, bir diğer ifadeyle kendini bilmesi ve asıl mekânı olan ilahi âleme bir özlem duyması gerekir.
2.Bundan sonra ruh vaftiz, oruç, günlük dua ve diğer ibadetler gibi ritüellerle kurtuluş için gerekli olan altyapıyı hazırlamalıdır.
3.Bu arada kurtuluşun bir nevi anahtarı olan kutsal bilgiyi ve hikmeti kendisine getirecek ve öğretecek olan bir kurtarıcı ya da yol göstericinin, bir mürşidin olması gereklidir.
4.Son olarak gnosis, manda, sophia gibi çeşitli adlarla adlandırılan bir kurtuluş iksiri olan gizli kutsal bilginin bu mürşit aracılığıyla kendisine ilham edilmesi gerekir.
Antik Kayıtlarda Sabiilik
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Günümüz tarihçileri ve din araştırmacıları arasında Harranlı Sabii İnancı ile günümüz Güney Mezopotamya Sabii İnancı'nın birbirinden farklı olduğu hala tartışmalıdır. Harranlı Sabii İnancı (Harraniler- Sin kültü de denilmekte) Asur ve Babil medeniyetlerinin kil tabletlerindeki kayıtlara göre M.Ö 3000'li yıllara kadar uzanmaktadır. Anlaşılan o ki günümüz semavi (İbrahimi) dinlerinden yaklaşık 1700 yıl kadar daha eskidir. İlk Yahudilik inancının Musa Peygamber'in, Mısır'ı terk ettiği (meşhur Kızıldeniz'in yarılma olayı) dönemi baz alarak bunu söylüyorum, tarihi açıdan bilimsel olmasa da -çünkü hiçbir kayıt ve kanıt yok- sadece yorum getirebildiğimiz bu konu, M.Ö. 1300'lü yıllara Firavun Amenhotep (diğer adıyla Akhenaton olarak bilinen) dönemine tekabül etmektedir ki bu apayrı bir yazı konusu da olabilir.
Genel Hatları ile Sabiilik
Bu inanca göre Harranili Sabiiler'e, Güneş’e tapanlar veya yıldızlara tapanlar denilmektedir ki bunun da geçerli bir sebebi vardır. İnanca göre; Güneş, Merkür, Venüs, Satürn, Jüpiter ve Mars bir üst tanrının altında bulunan yardımcı tanrılardır, Buradaki üst tanrı, tanrıların efendisi Ay Tanrısı'dır (Sin Kültü). Güneş ve Ay tamam da bu beş gezegen nereden çıktı derseniz; çok eskiden beri insanlar gece semaya baktıklarında devasa gök kubbenin hareketinden bağımsız olarak kafasına göre takılan bu beş nesnenin farkındaydı -gezegen (gezgin) kelimesi nereden geliyor sanıyorsunuz?-. Bu durum Güneş ve Ay gibi bu nesnelere de bir anlam yüklemelerine sebep olmuştur. Güneş Kültü ve Sin (Ay) Kültü ayrıca incelenmeyi gerektiren bir konudur ve detaylıdır, burada ayrıntılara girmeyeceğim.
Her bir tanrının kendine has şekli olan tapınakları ve haftanın her bir gününe ait tapınma ve ibadet günleri vardır. Örnek olarak Güneş tapınağı kare, küp şeklinde (size bir şey hatırlattı mı?) ve ibadet günü pazardır. Diğerlerini de sıralarsak; Ay’ın pazartesi, Mars’ın salı, Merkür’ün çarşamba, Jüpiter’in perşembe, Venüs’ün cuma, Satürn’ün cumartesidir. Fark edildiyse günümüzde de haftada 7 gün vardır ve İngilizce (diğer pek çok Latin dilinde de bu şekildedir) dilinde, sunday Güneş günü, monday Ay günü, saturday Satürn günü, tuesday Mars günü, wednesday Merkür günü, thursday tartışmalı olsa da antik İskandinav inanışı tanrı Thor günü, antik yunanca olarak anlamı Jüpiter günü, friday Venüs günü. Fakat İngilizce ve Latin dillerin kaynaklarına bakarsanız bunların tamamı Antik Yunan tanrılarından gelmektedir. Rastlantı olamayacak kadar benzer. Antik Yunan tarihi başlangıç M.Ö. 756-M.Ö. 146 yılları arasına karşılık gelir ki Harranilerin bu geleneği Antik Yunandan alması imkansız. Görünüşe göre tersine bir durum söz konusu.
Harraniler, Sin’in başkanlığındaki gök tanrıları panteonunun yanı sıra ikinci derecede önemli olan tanrıçalara da inanç sistemlerinde yer verdiler. Harrani İnancı'nda bu tanrılar, genellikle Harran civarındaki toplumların tapındıkları tanrısal güçlerdi. Mesela çöldeki Araplar tarafından yaygın olarak tapınılan Lât, Uzzâ ve Menat, Mezopotamya bölgesinin bereket tanrısı Tammuz (Dumuzi), cin ve şeytanlar tanrısı Şamal, şans tanrısı Gad gibi. Bilindiği üzere İslam öncesi Arap inancında Tanrı'nın kızları olarak bilinen (Lât, Uzzâ ve Menat) ve Kabe’de putları da bulunan tanrıçalara tapılmaktaydı.
Kur’an-ı Kerim’de Sabiilik
Kur’an’ da üç yerde sabii kelimesi ile karşılaşıyoruz.
Bakara 62: Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır”.
Maide 69: Şüphesiz inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır”.
Hac 17: Şüphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve Allah’a ortak koşanlar var ya; Allah, kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah, her şeye şahittir.
Son ayette görüldüğü gibi Kur’an, iman edenler hariç diğer inanç sahiplerini şirk koşanlar olarak tanımlamış ve şirk günahını işlemekten hüküm verileceği görülüyor. Diğer yandan İbrahim Peygamber için de bazı ayetlerde ‘’hanif’’ kelimesi kullanılmaktadır ki Turan Dursun’a göre aynı anlam bütünlüğü içerisinde kabul etmek gerekir. Yani kutsal kitaba göre İbrahim Peygamber de sabii idi.
Kaynaklar
Prof. Dr. Musa Kazım Çağlar ‘’Sabiiler ve Sabii dini’’
Prof. Dr. Şinasi Gündüz ‘’ Mitoloji’’
Turan Dursun ''Kutsal Kitapların Kaynakları''
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/05/2025 12:00:58 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14165
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.