Evrim Hakkında 10 Önemli Soru

90 yıl önce ABD şu an içinde bulunduğumuz aşamayı geçti. Bu nedenle, sadece akıllı olabilir ve başkalarının deneyimlerinden öğrenebiliriz. Hayır, çok zeki olduğumuz için kendimizi zorunlu olarak çamura batmakta ısrar ediyorsak, o başka mesele. O zaman en azından çamurlu yolda ne olduğunu öğrenelim.

1925'te 15 ABD eyaleti, okullarda Evrimin öğretilmesini yasaklayan yasalar çıkardı. Ancak 24 yaşında bir öğretmen olan John Scopes, Dayton, Tennessee'deki bir okulda çocuklara kasıtlı olarak Evrimi öğretiyor. Doğu Perincay'ın İsviçre'de kanunları çiğneyip "Ermeni Soykırımı Yalan!" demesiyle ilgili. dediği gibi bir eylemdi. Yani kanunun adaletsiz olduğunu göstermek amaçlanmıştır.

Zaman alır, Temmuz 1925'te Amerika Birleşik Devletleri ve belki de dünya tarihinin en gürültülü duruşmalarından biri Dayton'da gerçekleşti. Baş belası, mahkemede sanık ve avukatı İncil'deki yaratılış senaryolarıyla dalga geçiyorlar. Scopes davayı kaybeder, 100 dolar para cezasına çarptırılır ve temyize gider. Yüksek mahkeme onu haklı çıkarır ve cezayı iptal eder. Bununla birlikte ters işlem başlar.

Bazı eyaletlerde evrim öğretisini yasaklayan yasalar 1967'ye kadar yürürlükte kaldı. Çünkü ABD şu anda bile nüfusu son derece dindar olan bir ülke. O yıllarda, Amerikan toplumu neredeyse şimdiki İran toplumu kadar ruhbandı. Ancak bilimsel görüş, Amerikan toplumunun muhafazakarlığına üstün geliyor.

Bugün aynı mücadele Azerbaycan'da yaşanıyor. Tamamen bilimsel bir teori olan Evrim Öğretisi'ne karşı şiddetli saldırılar var: yabancı kaynaklı dini web siteleri, bloglar, sayfalar ve bireyler, geniş çapta Evrim karşıtı propaganda yapıyorlar. Evrime inandığını söyleyen kişilerle alay ediliyor ve ahlaki olarak baskı altına alınıyor. Öyle bir noktaya geldi ki, okullardaki bazı öğretmenler çocuklara Evrimi öğretmeyi reddediyor.

Biz ne yapıyoruz?! 90 yıl önceki Amerika'ya mı dönüyoruz?! Günümüzde Evrim Öğretisi'ni savunmak, topluma anlatmak ve yaymak önemlidir. Evrim, seküler eğitimin ön saflarında saldırı altındaki bir kale olduğu için; mektebi medreseden ayıran sınırdır. Evrimsel Eğitimin bastırılması ve gözden düşürülmesi, seküler eğitimin ve ardından seküler düşüncenin yenilgisi olacaktır. Ve böylece ruhban düşüncesinin haçlı seferi başlayacak. Toplumun kaderine, en azından kendi içlerinde kayıtsız kalmayan insanlara soruyorum: Bunu gerçekten istiyor musunuz? Böyle bir olasılık sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Evrim Öğretisi'ni savunabilmek için önce onun ne olduğunu doğru bilmek gerekir. İşte evrimle ilgili en önemli 10 sorunun doğru cevapları.

1. Evrimsel Öğreti ne diyor?

Evrim Öğretisi, hiçbir canlı türünün birdenbire, yoktan yaratılmadığını söyler. Tüm türler, atalarının kademeli evriminin bir sonucu olarak milyonlarca yıl içinde evrimleşmiştir. Bu değişimin 3 mekanizması vardır: kalıtım, mutasyon, doğal seleksiyon. Doğal seçilim, çevrelerine daha uygun olan organizmaların hayatta kalma şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucunda genlerini bir sonraki nesle aktarmaları anlamına gelir. Diğerleri arkadaş canlısı. Böylece nesiller birbirini takip ettikçe, genetik değişimler milyonlarca yılda birikir ve farklı türler ortaya çıkar.

Buradan anlaşılıyor kiYeni türlerin yaratılması, başı ve sonu belli olan bir süreç değildir. Ve biz insanlar da son aşama değiliz, bir milyon yıl sonra (yaşam o zamana kadar devam ederse tabii ki) yaşayacak olan nesillerimiz bize ara tür gözüyle bakacak. Bugünkü Australopithecuslara baktığımızda.

2. İnsan maymundan mı geldi?

Bu, yaratılışçıların Evrim Öğretisini alaya almak için uydurdukları bir efsanedir:

- Ash, ne diyor bu evrimciler?

- Adamın maymundan geldiğini söylüyorlar!

- Hahahahaha...

İşte bu kadar.Nitekim Darwin'in kendisi de dahil olmak üzere hiçbir evrimci, insanın maymundan evrimleştiğini iddia etmemiştir. İnsanların ve maymunların ortak ataları ise tamamen farklı bir fikirdir. Üstelik biraz daha eskiye ve derine inecek olursak insanın, atın, köpeğin ve balığın atası aynıdır.

3. Evrim Teorisi ile Darwinizm aynı şey midir?

Numara. Günümüzdeki Evrim Öğretisi ile Darwinizm arasında, modern Boeing-757 uçağı ile Wright kardeşlerin yaptığı ilk uçak arasındaki fark kadar fark vardır. Darwin 1830'larda fikirlerini formüle etmeye başladı ve 1859'da "Türlerin Kökeni Üzerine" kitabı yayınlandı.O zamanlar, türlerin kökenini açıklayabilecek hiçbir modern bilim alanı - genetik, embriyoloji, moleküler biyoloji vb. - yoktu. Bu nedenle klasik Darwinizm, günümüzde sadece bir bilim tarihi olarak ilgi görmektedir.

Modern zamanlarda , sözde Sentetik Evrim Teorisi temeldir ve neredeyse tüm ciddi bilim adamları tarafından kabul edilmektedir. Bu teori genetik, moleküler biyoloji, embriyoloji, paleontoloji, sistematik vb. için geçerlidir. Bilim alanlarının birleşiminden oluşturulmuştur. Klasik Evrim teorilerinin (Darwinizm, Lamarkizm vb.) aksine Sentetik Evrim Doktrini'nde ciddi boşluklar yoktur.

4. Evrime dair kanıtlar var mı?

Evet. O kadar çok ve çeşitlidirler ki, birkaç gruba ayrılırlar. Bunlar delillerin kendileri değil, sadece ayrıldıkları gruplardır:

- Fizyolojik deliller: insan ve hayvan vücudundaki süreçlerin benzerliği;

- Embriyolojik kanıt: İnsan ve hayvan embriyoları, anne rahmindeyken erken aşamalarda neredeyse aynı şekilde gelişir;

- Paleontolojik kanıt: Modern insan ve hayvanlara benzemeyen canlı kalıntılarının bulunması;

- Biyokimyasal kanıt: İnsan ve hayvan hücrelerinin iç bileşimi hemen hemen aynıdır;

Agora Bilim Pazarı

Tepeli Akbabanın Kanatları Üstünde – Şili’den Masallar

Zamansızdır masallar

Elimizden tutup bizi hayali diyarlarda gezmeye çıkarırlar

Bekler orada gizemli insanlar, efsanevi yaratıklar, sihirli olaylar

Çeşit çeşit renkler, duygular

Bu kitap dizisinde dünyanın dört bir yanından en güzel masallar bir araya geldi. Farklı farklı çizerler de hepsini resimledi.

Doğasıyla göz kamaştıran Şili’de yeryüzünün ve göklerin masalları anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Dev yılanlar, ilk çocuk Elal, yürüyen ağaç, beyaz lama, yıldız kızlar ve daha nicesi bakalım neler yapmış?

Devamını Göster

₺130.00

Satın Al Tüm Ürünler

• Dış Sitelerde Paylaş

- Karşılaştırmalı anatomik kanıt: İnsan ve hayvan bedenleri, insanlarda benzer bir yapıya, ilkelere ve atalara sahiptir;

- Genetik kanıt: İnsanlar ve hayvanlar arasında yüksek düzeyde genetik benzerlik.

5. Genetik Evrimi Doğrular mı?

Evet. İnsan ve şempanze genomları arasında yüzde 90'dan fazla benzerlik varsa, bu tesadüfen açıklanamaz. Tek mantıklı açıklama, ortak bir ataya sahip olmalarıdır. Sadece maymun değil, insan ve fare genleri %80 benzerdir. Köpek ve insan genleri arasında da yaklaşık yüzde 85-90 özdeşlik vardır. Bazı bakterilerle yüzde 80'den fazla genetik benzerliği paylaşıyoruz. Muzun genomu bile bizimkiyle %50 özdeştir ve nergisin genomu %35 aynıdır. Bu sadece tüm canlıların ortak bir ataya sahip olduğunu, tüm canlıların tek bir hücreden, tek bir genden başladığını gösterir. Hiçbiri ayrı bağımsız türler olarak yoktan yaratılmadı. Yeryüzündeki tüm canlılar bir ağacın milyonlarca dalıdır.

6. Evrimi doğrulayan ara türler var mıdır?

Tabii ki. Ancak Darwin "Türlerin Kökeni"ni yazdığında bu ara geçiş türleri henüz bilinmiyordu. Dolayısıyla bizzat Darwin kitabında bunu teorinin en zayıf noktası olarak göstermiştir. Şimdi bile yaratılışçılar, 157 yıl önce yayınlanan kitaptaki bu boşluktan hareketle Darwinizm'i eleştirmektedirler. Ancak bu onun hatası değil, çağının dehasıydı, zamanının ilerisinde: Darwin'in kitabının yayınlanmasından sadece iki yıl sonra, ilk ara tür olan Archæopteryx bulundu. Sürüngenler ve kuşlar arasında bir geçiş türüdür. Bugün oldukça fazla ara tür var. Örneğin, balıklar ve amfibiler arasındaki geçiş türleri olan Tiktaalik ve Ichthyosteq ; memeliler ve balinalar arasında bir geçiş türü olan Ambulosetus ; atların atası hangisidirmeziogippus ; Meriterium , fillerin atası ...

Epeyce ara tür var ama elbette tüm türler arasında geçişler henüz bulunamadı. Buradaki kilit nokta, "mevcut değil" ve "bulunamadı" nın aynı şey olmadığıdır. Bugün bulunmayan yarın bulunabilir. Örneğin, balıklar ve amfibiler arasında bir geçiş türü olan Tiktaalik, 2004 yılında keşfedildi. Darwin'in kitabından 145 yıl sonra...

7. Bilim adamları Evrimi eleştiriyor mu?

Tabii ki. Eleştirisiz bilim olmaz! Evrimciler, bu teorinin eksikliklerini ve zayıflıklarını bizzat eleştirmektedirler. Tıpkı kuantum fizikçileri arasında "Standart Modeli" eleştiren yüzlerce bilim insanı olduğu gibi. Bu eleştiriler teorideki boşlukları göstermeye hizmet etmektedir. Sonuç olarak teori geliştirilir, boşluklar giderilir. Sentetik Evrim Teorisi'nin günümüzde neredeyse tüm bilim adamları tarafından kabul edilen güçlü bir bilimsel teori haline gelmesinin nedeni eleştirilerdir.

8. Evrimin bir alternatifi var mı?

Şu anda Evrim Teorisi, çeşitliliğin nedenini açıklayan TEK BİLİMSEL TEORidir . Başka alternatif yok.

Bilimin ötesinde yaratılışçıların sunduğu dinsel-mitolojik alternatifler vardır. Dini fikirlere göre Tanrı insanı çamurdan yaratmıştır. Kuran'da 12 yerde bu iddia edilmektedir, örneğin: "Sizi çamurdan yaratan, sonra da kaderinizi takdir eden O'dur" (Enam/2).

İncil'e göre erkek topraktan, kadın da kaburga kemiğinden yaratılmıştır (Yaratılış, 2:21).

Kuran'a göre Allah, insanın yararlanması için "kendi eliyle" bir takım hayvanlar yaratmıştır: "Onlar, yanlarındaki hayvanları kendi ellerimizle yarattığımızı görmüyorlar mı?" (Yasin/71).

Örnekler çok arttırılabilir ama gerek görmüyorum. Bu yaklaşımlar hiçbir şekilde Evrimsel Eğitimin alternatifi değildir. Çünkü hiç bilimsel değiller. İkincisi, bu fikirleri kanıtlayabilecek tek bir gerçek veya kanıt yoktur. Onsuz, bilimsel bir teori, hatta bir hipotez bile yoktur. İslam ve Hıristiyanlıktan çok daha öncelere giden mitolojik yaklaşımlardır. Örneğin insanın çamurdan yaratıldığı fikri MÖ 3. binyılda Gılgamış Destanı'nda vardı.

9. Evrim Teorisi'nin yanlış olduğu kanıtlanabilir mi?

Bilimde problemler bu şekilde çözülmez. Teori eleştirilebilir ve eleştirilebilir. Ama yalan olduğu kanıtlanamaz. Çünkü eğer teori yanlışsa, ortaya çıkıp çeşitliliğin nedenini ve kökenini açıklayan doğru teoriyi savunun ve hepimiz size teşekkür edip ona inanalım. Adınız tarihe altın harflerle yazılsın, Nobel sizin olsun!

10. Din, Evrimsel Öğreti ile uzlaştırılabilir mi?

Hem Hristiyanlığa hem de İslam'a göre insan, topraktan yaratılmıştır, dünyada değil, "Cennet" denilen efsanevi bir yerde. Sonra yasak meyveyi yediği için cezalandırıldı ve Dünya'ya gönderildi ("sürgün" daha doğru olurdu). Yani dine göre Dünya gezegeni doğduğumuz yer değil, cezalandırılıp kovulduğumuz yerdir.

Evrim teorisine göre Antropogenez (insanın oluşumuna yol açan biyolojik süreç) doğal olarak Dünya gezegeninde gerçekleşmiş ve yaklaşık 2 milyon yıl sürmüştür.

Ayrıca Kuran mantığına göre tüm canlılar olduğu gibi, hazır, planlı ve düşünülmüş olarak yaratılmıştır. çevrelerine uyum sağlayacak şekilde evrimleşmemişlerdir. Örneğin, "Devenin nasıl yaratıldığını görmüyorlar mı?" (Gâşiye /17) ayetinin anlamı , Allah'ın deveyi planlı ve maksatlı bir şekilde çölde yaşaması için yarattığıdır. Ancak devenin anavatanı Amerika'dır, atası Paracamelius isimli bir canlıdır. Develer, Pliyosen'in sonunda (yaklaşık 5 milyon yıl önce) Bering Boğazı üzerinden Avrasya'ya geldi . Ve tabii ki, eski atasında şimdiki devenin özellikleri yoktu. Çölde değillerdi, aksine "mamut faunası" sırasında buzul koşullarında yaşamaya uygun canlılardı.

Yani kesinlikle hayır, din ile Evrim Öğretisini bağdaştırmak imkansızdır. Böyle bir fikir ortaya atılabilir (ve öyledirler) .Evrim, canlı türlerinin oluşumu için Yaratıcı tarafından kurulmuş bir mekanizmadır. Çok hoş. Ancak bu Yaratıcı artık İslam'ın veya Hristiyanlığın Tanrısı olmayacaktır. Çünkü o dinlerin Tanrısı canlıları planlı bir şekilde düşünmüş ve yaratmıştır. Bahsettiğimiz fikir, İbrahimi dinlerin kendilerinin evrim geçirip yeni bir din başlattığı anlamına gelir.