Ekstrem Çevre Koşullarında Yaşamaya Uyum Sağlamış 8 Hayvan

Dünya, uyuşturan soğuktan kavurucu sıcağa kadar çevresel aşırılıkların olduğu bir gezegendir. Bazı istisnalar dışında insanlar genel olarak bu ekstrem olmayan bölgelerin dışında yaşamaktadır. Bu ekstrem bölgede yaşayan canlılara ekstermofiller denmektedir.

1.İmparator Penguen(Aptenodytes forsteri)

Bu dayanıklı, uçamayan kuşlar çiftleşme sezonunu sıcaklığın sürekli olarak -40 °C'ye düştüğü Antarktika'da geçirir. Koloni, sıcaklığı paylaşmak ve bireysel olarak soğuğa maruz kalmayı en aza indirmek için büyük bir grup halinde bir araya gelerek, yaşamı tehdit eden bu tür soğuktan kurtulur. Düzenli aralıklarla grubun dış kenarlarında bulunan penguenler ortaya getirilerek her üyenin ısınmasına fırsat verilir.

2.Ağaç Kurbağası (Lithobates sylvaticus)

Havalar gerçekten soğumaya başladığında, orman kurbağası ilginç bir şekilde kendini donmaya bırakarak ortam şartlarına uyum sağlar ve ilkbahar aylarında eriyene kadar bu benzersiz donuk organizma biçiminde kalır. Bir kriyoprotektan olan glikozu dokularında biriktirip dondurularak hayatta kalabilir. Ağaç kurbağaları Amerika Birleşik Devletleri'nde Alaska ve Kuzeydoğu ormanlarında bulunur. Ağaç kurbağaları Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyinde yaşayan tek kurbağalardır .^[2]

3.Cucujidae (Yassı Kabuk Böceği)

Ağaç kurbağası gibi, yassı kabuk böceği de kışın soğuğunda hayatta kalabilmek için özel kimyasallar üretir. Doğanın ona verdiği zorluklara karşı hayatta kalmasını sağlayan doku koruyucu proteinleri biriktirirken vücudundaki su miktarını azaltır. İç sıvılarda buz kristallerinin oluşması, hayatta kalması için en büyük tehdittir bu yüzden su miktarını azaltırlar. Ayrıca kanlarını yüksek konsantrasyonda gliserol ile güçlendirirler; bu da vücutlarındaki suyun, çok daha ılıman sıcaklıklarda bile diğer türleri öldürecek buz kristallerini oluşturmayacağı anlamına gelir.^[1]

4.Deve (Camelus dromedarius)

"Çöl gemileri" olarak bilinen develer, 49 °C'ye kadar yüksek sıcaklıklara dayanabilir ve bir hafta veya daha uzun süre su tüketmeden yaşayabilirler.En belirgin özelliği hörgüçlerinde yağ depolayabilme yeteneği olan bu hayvanın uzun bacakları, yumuşak yayvan iki toynaklı ayakları kumda ya da karda yürümesini kolaylaştırır. Aynı yandaki bacaklarını birlikte kaldırarak kendine özgü bir biçimde koşar. Ayrıca iki sırada üç tane koruyucu kirpiği, tüylü kulak delikleri, gereğinde kapanabilen burun delikleri, keskin görme ve koku alma duyuları da kum fırtınası gibi elverişsiz çevre koşullarına uyum sağlamasına yardımcı olur.^[3]

5.Sahra Çölü Karıncaları

Bu minik böceğin 60 °C'yi aşabilen çöl ortamında hayatta kalmasının sırrı, hızlı hareket etmesine ve vücudunu kavurucu kumun üzerinde tutmasına olanak tanıyan uzun bacaklarıdır.Sahra gümüş karıncalarının minik tüyleri, karıncaların vücut sıcaklıklarını düzenlemelerine ve hem görünür hem de yakın kızılötesi ışığı yansıtarak çöl habitatlarının kavurucu sıcak koşullarında hayatta kalmalarına olanak tanıyan çok önemli uyum sağlama özelliklerine sahiptir.^[4]

6.Arap tavşanı (Jerboa)

Çölde yaşayan bu kemirgen, aşırı sıcaktan kurtulmak söz konusu olduğunda kolay yolu seçer: Gündüzleri serin bir yuvada uyur ve geceleri, hava daha serin olduğunda yiyecek bulmak için dışarı çıkar.

7.Pompeii Solucanı

Okyanus yüzeyinin çok altında, güneşin hayat veren erişiminden uzakta, deniz altı volkanlarının yakınında oluşan aşırı sıcak, mineral bakımından zengin hidrotermal menfezlerin çevresinde benzersiz ekosistemler gelişmiştir. Araştırmacılar, havalandırma deliklerinin çevresinde, 79 °C'ye kadar yüksek sıcaklıklara dayanabilen Pompeii solucanı da dahil olmak üzere karmaşık bir hayvanat bahçesi buldular.

8.Tardigrad

Bu muhteşem mikroskobik organizmalar henüz hayatta kalamayacakları bir ortam bulamadılar. Su ayıları olarak da bilinen sekiz bacaklı tuhaf yaratıklar çöllerde, buzullarda, kaplıcalarda ve dünyanın en yüksek dağlarının zirvesinde bulundu. Yükünün bir parçası olarak tardigratları taşıyan bir İsrail ay sondasının zorunlu iniş yapması sayesinde Ay'da tardigratlar bile olabilir. Son derece zorlu koşullar altında, tardigradlar kriptobiyoz olarak bilinen kurumuş, ölüme benzer bir duruma düşerek hayatta kalırlar. Onlarca yıl bu durumda kalabilirler ve suya maruz kaldıklarında hala aktif hayata dönebilirler. Ancak tardigradların bu kurutma eylemini nasıl gerçekleştirdikleri hâlâ bir sır. Aralık 2012'de araştırmacılar, mutlak sıfırın biraz üzerine, yani -270C'nin altına kadar soğutulduğunda hayatta kalabilen tardigradların gözlemlerini bildirdi. Ayrıca inanılmaz bir radyasyon direncine sahipler: İnsanlar için ölümcül olabilecek radyasyondan bin kat daha fazla radyasyona dayanabiliyorlar. Bu yine olağanüstü iyileştirme yeteneklerinden kaynaklanmaktadır. Son çalışmaları bu mekanizmalara odaklanan Prof Jonsson, "Hasarlı DNA'yı onarma yeteneğinin bu sistemin ana bileşenlerinden biri olduğuna inanıyoruz" dedi. "Bunun nasıl çalıştığını bulmak, tardigratlar hakkındaki bilgilerimiz açısından bir atılım olabilir, ancak aynı zamanda DNA onarımının merkezi bir rol oynadığı biyoloji ve tıbbın diğer birçok alanı için de büyük ilgi uyandıracaktır." Dolayısıyla bu canlıları anlamak başlı başına ilgi çekici olsa da, evrenimizin kabul edilemez olduğu varsayılan bölgelerinde ekstremofillerin nasıl hayatta kaldıklarına ilişkin çalışmalardan da gelecekte insani faydalar elde edilebilir.^{[1], [5]}