EFLAK'IN FETHİ VE KAZIKLI VOYVODA EFSANESİ
1462
Eflak, Rumen topraklarında hüküm sürmüş daha sonrasında Osmanlı ve Macarlar tarafından himaye altına alınmış ve asırlarca Türk boyunduruğu altında kalmış ve daha sonrasında elden çıkmış Moğol-Karput ailesine mensup bir bölgede kurulan yönetime verilen addır.
Eflak bölgesinde 1330 yılında Eflak Voyvodalığı kurulmuştur ve bu voyvadılık 1861 tarihine kadar Osmanlı himayesinde varlığını sürdürmüştür. 1861 tarihinde ise özerklik kazanmıştır. Peki bu topraklar nasıl fethedilmiştir? Şimdi blogumuzda bunları ele alacağız. Hazırsanız başlıyoruz.
Eflak voyvadası Drakul, Osmanlı Devleti’ne karşı giriştiği mağlup edilmiştir ve yapılan görüşmelerle oğulları Radu ve Vlad’ı rehine olarak vermiştir. Vlad Müslümanlığı ve İslam’ı kabul etmemesine rağmen Şehzade Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) ile sarayda büyümüş ve aynı dersleri almıştır. Hatta aralarında kan kardeşliği kurulmuştur. İkili Molla Gürani’den Tefsir dersleri almıştır.
1447 yılında Macarlar Hünyadi Yanoş komutasında Osmanlı himayesindeki Eflak’a saldırmış ve Vlad’ın babası ve ağabeyini öldürerek Eflak tahtına Vlad’ın kuzeni 2.Vladislav’ı Eflak tahtına geçirtmişlerdir.
Ekim 1448 tarihinde Osmanlı ve Macarlar arasında gerçekleşen çeşitli çarpışmalarda Osmanlı safında savaşlarda bulunan Vlad’ın başarıları karşısında Osmanlı Devleti çeşitli orduları Vlad’ın emrine vererek Eflak’ı tekrardan ele geçirmesi için desteklerde ve ikramlarda bulunmuştu. Bunun üzerine Vlad Eflak’a kuzeni 2.Vladislav üzerine yürümüş Eflak’ı geri alarak Osmanlı’ya tabiiyetini bildirmiştir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti Vlad’ın aldığı başarılar karşısında daha çok askerler göndererek Vlad’ın akınlarına destek vermiştir.
1450’li yıllarda Vlad, Osmanlı ve Rumen karışımı bir ordu ile Boğdan ve Macarlar üzerine çeşitli akınlarda bulunarak çeşitli zaferler kazanmıştır. Bunun üzerine Macarlar Vlad ile anlaşma yaparak Eflak üzerindeki otoritesini tanımıştır
Vlad ilk başlarda düzenli olarak vergi ve tabiiyetini bildirerek Osmanlı’ya düzenli vergiler ve askerler gönderiyordu. Lakin daha sonraları Eflak içerisinde çıkan ayaklanmalarda halkın gözüne korku vermek maksadıyla da ayaklanmaları sert ve kanlı bir biçimde bastırarak halka korku vermeye çalışıyordu. Vlad özellikle kendisine karşı ayaklanan Transilvanya Saksonları’na karşı öyle acımasızca yöntemler kullanmıştı ki duyanlar derin bir dehşete ve korkuya kapılmışlardı.
Vlad ordusuyla Transilvanya topraklarına girmiş ve sivil, isyancı fark etmeksizin insanları kazığa oturtup diri diri yakmıştır.
Vlad, vezirlerine ve Eflak halkına saldığı korkuyu pekiştirmek maksadıyla çeşitli tekerlekli platformlar üzerine insanları kazığa oturtarak bütün bir Eflak’ta gezdiriyor ve müthiş bir korku uyandırıyordu.
Önceleri Eflak’taki çıkan isyanları dizginlemek maksadıyla yaptığı katliamlar artık Vlad’ın vazgeçilmezi oluvermişti. Zira Erdel ve Boğdan’a düzenlediği akınlarda ahaliyi vahşice katletmesi ve türlü eziyetlerle vahşetler yaratması bunun bir göstergesidir.
Kendisinin bir cariyesinin hamileliği anlaşıldığında bebeği cariyenin karnını bıçakla deşerek çıkarmış ve kadının göğsünü deşerek bebeği kadının göğsüne çivilemişti. Fatih Sultan Mehmet, Vlad’ın bu katliamlarını öğrenince derin bir üzüntüye kapılmıştı. Sultan Mehmet Vlad’ı Eflak tahtından indirerek kardeşi Radu’yu tahta geçirmek için Vlad’a çeşitli elçiler göndermişti. Vlad’ı her yıl ödediği vergiyi bu yıl bizzat Konstantiniyye şehrine gelerek ödemesi gibi bir bahane ile onu tutsak etme niyetindeydi.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Vlad, Fatih Sultan Mehmet’in niyetini anlamıştı. Elçileri iyi ağırlayarak Macar tehlikesini bahane göstererek vergiyi bizzat gelip ödeyemeyeceğini bildirmişti. Lakin Sultan Mehmet’in Tuna uç beylerinden birini Eflak vekili olarak bırakabilirse Konstantiniyye’ye vergiyi tahsil etmek için gelebileceğini de eklemişti. Sultan Mehmet de Vlad’a güvenememişti. Niğbolu valisi Hamza Bey ve adamlarını Eflak sınırlarına göndermiş ve Vlad zorluk çıkarırsa Vlad’ı derdest edilmesini tembihlemişti.
Mevsim Kış idi ve Tuna Nehri buz tutmuştu. Hamza Bey ve askerleri uykudaydılar ve herhangi bir saldırı da beklemiyorlardı. Vlad ve Rumenlerden oluşan bir ordu Tuna’yı geçerek ani bir baskın vermişlerdi. Vlad’ın baskınına uykuda yakalanan Hamza Bey ve askerleri en sonunda hunharca baskın veren Vlad’a teslim olarak esiri olmayı kabul etmişlerdi. Lakin Vlad kendisinden eman dileyen ve esir statüsündeki bu insanları diri diri kazığa oturtmaktan da geri durmadı ve hepsini hunharca katletti.
Hamza Bey’in kesik başını da Macar Kralına gönderdi ve mektubunda ilaveten de ‘’Ben Türk ile (Büyük Türk) düşman oldum.’’ Diye ekledi. Macar Kralı da bunun üzerine Vlad’ı himayesine aldı.
Sultan Fatih bu havadisleri işitince derhal Anadolu ve Rumeli kazalarından ve illerinden çeşitli orduların toplanmasını emretmişti. Bunun neticesinde muazzam bir ordu Eflak ve Vlad üzerine yürümek için akın akın Rumeli’ye geliyorlardı. Bu sırada zalimliklerine devam eden ve açıkça bir Türk düşmanı olduğunu ilan eden Vlad ise Niğbolu, Sofya ve çeşitli Rum, Türk ve azınlık köylerini basarak köylüleri ve ahaliyi kazığa oturtmaktan geri durmadı.
Fatih Sultan Mehmet 150.000 kişilik bir orduyla Tuna Nehri üzerinden Eflak’a yürümeye başladı. Bu haberi alan Kazıklı Voyvoda Eflak içlerine çekilerek ortalıktan kayboluvermişti. Osmanlı ordusu ve Sultan Fatih bir müddet ilerledikten sonra Targovişte yakınlarda kamp kurmaya karar vermişlerdi. Eflak içlerinde yürüyüşler gerçekleştirirken Vlad, Osmanlı ordusu içmesin diye tüm su kuyuları ve yataklarını zehirlemiş ve Osmanlı ordusu yemesin diye de tüm canlı varlıkları büyük küçük demeden katletmişti. Vlad, Targovişte yakınlarında konaklayan Osmanlı ordusuna ani bir baskın vererek padişahı çadırında öldürme niyetiyle bir gece vakti Osmanlı kampına saldırmıştı. Osmanlı ordusunun sayısında mukabil yalnızca 30.000 Rumen toplayabilmişti. Baskın esnasında Osmanlı ordusunun ve komutanların soğukkanlılıkları ile kısa sürede toparlayan yeniçeriler derhal karşı taarruzda bulunarak Rumen ordusunu derdest etmişlerdi.
Sabah olduğunda Sultan Fatih, Mihal oğlu Ali Bey komutasındaki akıncıları Vlad’ı öldürmesi için görevlendirmişti. Bunun üzerine akıncılar Eflak içlerine doğru ilerlemeye başlamışlardı. Akıncılar 1000 kadar Eflak askerini esir ederek Sultan’ın önüne getirmişlerdi. Sultan Fatih, cümlesinin başını vurdurarak hepsini derdest etmişti.
Sultan Fatih, ordusuyla birlikte resmen Targovişte’ye doğru yürüyüşe geçtiler. Sultan ve ordunun gördükleri tam bir vahşetten ibaretti. Targovişte’ye girerken yaklaşık 5 km boyunca kazığa geçirilmiş insanlar, diri diri yakılmış insanlar ve bu insanların cesetlerini yiyen akbaba sürüleri vardı.
Yeniçerilerin bu vahşet karşısında moralleri epey bozulmuştu. Vahşet öyle bir derecedeydi ki yeniçeriler akıllarını kaçırma noktasına dahi gelmişlerdi.
Fatih Sultan Mehmet Targovişte kalesine vardığında kale surlarını savunmasız, topsuz ve kale içinin boşaltılmış olduğunu fark etmişlerdi. Kale çevresinde de vahşet devam etmiş ve kazıklara geçirilmiş insanların varlığına şahit olmuşlardı.
Fatih Sultan Mehmet, yanında bulunan ve Vlad’ın kardeşi olan Radu’yu Eflak Voyvodalığı’na geçirtmiştir. Sultan bir müddet daha Eflak’ta kalırken Boğdan ve Erdel’e çeşitli akıncılar göndererek Vlad’ın kesik başını istemiştir.
Vlad’ın Erdel’de bulunduğu aşikar olmuştu lakin Macarlar da desteklerini çekince Vlad, yalnız bırakılmıştı. Bunun üzerine Vlad, 1462 tarihinin Kasım ayında bir mektup kaleme almıştı. Mektubunda, af ve teveccühün yanı sıra Erdel’i teklif etmiştir.
Lakin bu mektup bir şekilde Macarların eline geçmişti. Macar Kralı Matthias Corvinus bunu işitince öfkeden sinir küplerin binmişti. Mektubunda Macarların elinde bulunan Erdel’i Osmanlılara verme niyetinde olduğu anlaşılınca Macar askerleri tarafından yakalanarak tutsak edildi.
1477 yılında Erdel kalesindeki tutsaklığına son verilmiş ve serbest bırakılmıştı. O tarihe kadar korkuyla anılan Vlad’ın ve Kazıklı Voyvoda efsanesinin tekrardan dirilmesi ahaliyi bir hayli korkutmuştu. Eflak voyvodası ve kardeşi Radu askerlerine emirler vererek Vlad’ı yakalatmaya çalışırken bir yandan da Sultan Mehmet’e haber vermişti. 15 yıl aradan sonr Kazıklı Voyvoda’nın dirldiğini haber alan Sultan Mehmet derhal Mihal oğlu Ali Bey komutasındaki akıncıları Eflak’a göndererek Vlad’ın kesik başını Konstantiniyye’ye getirtilmesi yönünde emirler vermişti. Mihal oğlu Ali Bey ve komutasındaki akıncılar çok geçmeden Vlad’ı yakaladılar ve öldürdüler. Kesik başını da bir çuvala koyarak Sultan’a götürdüler.
Böylelikle civar beldelerde korkuya sebep olan, gafil ve cani Vlad devrinin de sonuna gelinmiş oluyordu. Kellesi civar halk ve beldelerde teşhir edildi ve Sultan Fatih bir düşmanını daha alaşağı etmiş oldu.[1], [1], [1], [1], [2]
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d Büşra Bulut, et al. Wannart. (24 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 6 Nisan 2024. Alındığı Yer: Wannart | Arşiv Bağlantısı
- ^ Yusuf Heper. (2023). Dergi Park. Sultan Mehmed’in Eflâk Prensi III. Vlad Drakula (Kazıklı Voyvoda) İle Olan Mücadelesi. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/01/2025 10:58:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17304
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.