100 Yıl Öncesine Bir Yolculuk: “Genel ve Endüstriyel Yönetim” ve Fransa’da Fayolizm-Taylorizm Kutuplaşması

- Blog Yazısı
Fayol'un Perspektifinde Yöneticiler ve İşçiler
Fayol, şirketin başında bulunduğu yıllar boyunca
özellikle yöneticileri yönetme konusunda son derece
özenli bir davranış sergiledi. Bu yöneticilerin büyük bir
bölümü mühendisti. Yönetsel faaliyetlerin yerine
getirilmesi için yeni mezunları veya deneyimsiz
yöneticileri işe alıyor ve bu kişilerin kariyerleri boyunca
fabrika ve maden işletmelerinden Paris’teki genel
merkeze doğru giden hiyerarşi içinde yükselmelerine
önem veriyordu. Hiyerarşi basamaklarını tırmanırken
yöneticilerin gerekli eğitimi almaları ve deneyim
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
kazanmaları son derece önemliydi. Yönetici olarak
yetişmekte olan genç mühendislerin teknik konulardaki
yayınları takip etmelerini ve bunun da ötesinde kendi
uzmanlık alanlarına ve iş deneyimlerine yönelik
makaleler yayınlamalarını teşvik ediyordu. Ayrıca, her
bir yöneticiden kendi alanında bir uygulamalı araştırma
projesi gerçekleştirmesini bekliyordu (Peaucelle ve
Guthrie, 2016, s. 72-74). Tüm bu faaliyetleri bir bütün
içinde görerek yürütmeyi tercih eden Fayol, örgüt
şemaları aracılığıyla hangi faaliyetlerin ne şekilde
yönlendirileceğini görmeye çalışıyor; hiyerarşide
aksamalara ve emir-komuta zincirinde yöneticilerin iş
yükünün artmasına neden olan birimleri gözlemleyerek
bu sorunların çözümü için çaba gösteriyordu.
Özellikle örgüt şemaları konusunda yürüttüğü çalışmalarda
yönetim sorunlarını ele alış biçimi kendisinin genel
yönetim perspektifini ortaya koyar niteliktedir. Örneğin,
1892 yılında yönetim kuruluna sunmuş olduğu örgüt
şemasında, yönetim kurulunda yer alan yöneticilerden
ülkenin farklı yerlerindeki işletmelerin başında bulunan
yöneticilere kadar uzanan hiyerarşi ilişkilerini görmek
mümkündü; öte yandan bu şemada operasyon
düzeyindeki ilişkilere yer verilmemişti (Peaucelle ve
Guthrie, 2016, s. 56-57).
Paternalist yönetici kimliğinden uzak bir yönetim
anlayışına sahip olan Fayol’un, yöneticileri yöneterek
şirkete bağlı işletmelerdeki işçilerin faaliyetlerini daha
etkin ve verimli bir şekilde kontrol etmeye çalıştığını
söylemek mümkündür. Schneider et Cie gibi büyük
ölçekli kuruluşlardaki uygulamaların tersine Fayol,
işçilerin yiyecek gereksinimlerini karşılayacakları
marketler veya işçi çocukları için okullar açma fikrini
benimsememiş; bu tür gereksinimlerin karşılanmasını
şirkete bağlı işletmelerin bulunduğu bölgelerde yaşayan
halkın tercihlerine bırakmıştı. Emeklilik, kaza ve
hastalık durumlarında yapılacak olan ödemeler için
kesinlikle yasalara uyulması gerektiğini düşünüyordu.
Diğer yandan işçilere ödenen ücretleri yakından
izliyordu. Üst düzey yöneticilik yılları boyunca birkaç
kez grevle karşılaşan Fayol, büyük mali kayıplara yol
açan sosyal çatışmaların önüne geçmek için işçilere
ödenen ücretin yakın bölgelerdeki ücretlerden biraz
daha fazla olmasına dikkat ediyordu. Ayrıca işçilerin
istek ve şikayetlerinin üstleri tarafından dinlenmesi ve
dikkate alınması gerektiğini savunuyordu. Fayol’un,
savunduğu bu görüşleri, uygulamada ne ölçüde yerine
getirdiğine ilişkin kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, başında bulunduğu şirketin işçilere
yönelik uzun yıllardır yürüttüğü “sosyal politikayı”
Fayol’un kendisinin de benimsemiş olduğunu söylemek
mümkündür (Peaucelle ve Guthrie, 2016 s. 100-101;
Reid, 1985, s. 121). Fayol, işçilere uzak bir yönetici
değildi ama atölye düzeyinde işçilerin arasında belki de
kendisine farklı deneyimler kazandıracak kadar yeterli
zaman geçirmemişti. Öte yandan iş kollarının kendine
özgü geleneklerinin olduğunu biliyordu ve işçilerin
işlerini yapmaları konusunda belli bir özerkliğe sahip
olmaları gerektiğini yaşadığı çeşitli deneyimlerle
öğrenmişti (Berber, 2013, s. 234; Reid, 1995). Bu
bağlamda Fayol’un sahip olduğu yönetim anlayışının
kaynağını, fabrikalarda ve maden işletmelerinde
gerçekleştirilen görev ve faaliyetlerden değil, bu görev
ve faaliyetlerin etkin ve verimli bir şekilde yerine
getirilmesi için gerekli ortamı sağlamayı amaçlayan
yönetsel faaliyetlerden aldığı açıkça görülmektedir.
Administration Industrielle et Générale (1916):
Yönetim İlkeleri ve Taylor Sistemi
Maden Endüstrisi Derneğinin yayın organı Le Bulletin
de la Société de l’Industrie Minérale adlı derginin 1916
yılı 3. sayısında Administration Industrielle et Générale
adı altında yayınlanan Fayol’un ünlü eseri “Genel ve
Endüstriyel Yönetim”, günümüzde çağdaş yönetim
düşüncesi tarihindeki başyapıtlardan biri olarak kabul
edilmektedir. Fayol, eserin giriş sayfasında kısa bir
açıklamaya yer vererek iki cilt ve dört bölüm olarak
planladığı çalışmasının ilk cildini okurlarına sunduğunu,
ikinci cildin ise daha sonra yayınlanacağını ifade
etmiştir (Fayol, 1979). Çalışmasını oluşturan bölümler
şunlardır:
Ø Birinci cilt (1916)
o Birinci bölüm: Yönetim eğitiminin
gerekliliği
o İkinci bölüm: Yönetimin ilkeleri ve
ögeleri
Ø İkinci cilt (Daha sonra yayınlanmak üzere)
o Üçüncü bölüm: Gözlemler ve kişisel
deneyim
o Dördüncü bölüm: Savaştan alınan
dersler
1908 yılında Maden Endüstrisi Derneğinin ellinci
kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmadan yola çıkarak
hazırlamış olduğu birinci cilt, 1916 yılında derneğin
dergisinde yayınlandıktan sonra büyük ilgi gördü ve
kısa bir süre sonra Paris’te bir yayınevi kuruluşu olan
Dunod tarafından bu kez bir kitap haline getirilerek
basıldı. Birinci Dünya Savaşı yıllarına ve özellikle
savaşın şiddetli dönemine denk gelen eser, Fransa’da bir
yönetim hareketinin ortaya çıkmasına neden olan
gelişmelerin de başlangıç noktası olacaktı. Savaş
hakkındaki görüşlerini içerecek olan eserin ikinci cildini
ise Fayol, bazı nedenlerden dolayı asla yayınlamadı.
Üzerinde Fayol’un kendi el yazısıyla yapmış olduğu
düzeltmeler ve almış olduğu küçük notlarla birlikte
bulunan ve eserin üçüncü bölümünü oluşturan metin,
yıllar sonra Jean-Louis Peaucelle’in editörlüğünü
yaptığı bir kitabın içinde ayrı bir bölüm olarak
yayınlanmıştır (Bkz. Fayol, 2003).
Genel ve Endüstriyel Yönetim’in birinci bölümünü
yönetim kavramının tanımına ve işletmelerde yönetim
becerilerinin önemine ilişkin kişisel gözlem ve
görüşlerine ayıran Fayol, sözlerine “işletmelerde
yürütülen faaliyetlerin altı grupta toplandığını” ifade
ederek başlamıştı. Her grup aslında ortak bir amaca
hizmet eden faaliyetleri bir araya topluyordu ve bu
nedenle grupların her birini işletmenin bir fonksiyonu
olarak görmek mümkündü. Fayol’a göre bu
fonksiyonlar şunlardı: Teknik fonksiyon (fonction
technique), ticari (satın alma-satış) fonksiyon (fonction
commerciale), mali işler fonksiyonu (fonction
financière), güvenlik fonksiyonu (fonction de sécurité),
muhasebe fonksiyonu (fonction de comptabilité) ve
yönetim fonksiyonu (fonction administrative) (Fayol,
1979, s. 2-5). Öte yandan son sırada yer alan yönetim,
şu beş ögeden oluşan bir genel fonksiyondu: Öngörü
(prévoyance), örgütleme (organisation), kumanda etme
(commandement), koordinasyon (coordination) ve kontrol (contrôle). İlerleyen yıllarda birçok düşünür ve araştırmacı bu ögeler üzerine çeşitli argümanlar geliştirdi ve çeşitli tartışmalar yapıldı.
Genel yönetim teorisinin oluşumuyla birlikte yönetimin ögeleri, aslında
özgün amaçları olan ve yönetim sürecini oluşturan
fonksiyonlar olarak kabul edildi. Bazı yazarlar bu
ögeleri geliştirerek yönetimin fonksiyonlarını yeniden
tanımladı. Örneğin, Luther H. Gulick (1937, s. 13),
“planlama (planning), örgütleme (organizing),
kadrolama (staffing), yönlendirme (directing),
koordinasyon (coordinating), raporlama (reporting) ve
bütçeleme (budgeting)” olarak sıraladığı ve bunların baş
harflerinden yola çıkarak POSDCORB adını verdiği
yedi fonksiyon ileri sürmüştü. Genel ve Endüstriyel
Yönetim’in Amerikan yönetim literatüründeki yerini
almasından uzun yıllar önce bu eseri ve Fayol’un
görüşlerini keşfeden Ralph C. Davis (1934, s. 12-13) ise
yönetimin üç “organik” fonksiyonunu “planlama”,
“örgütleme” ve “kontrol” şeklinde ifade etmişti.
Fayol, yönetim eğitimini önemli bir sorun olarak
görüyordu ve eserinde bu sorunu ayrıntılı biçimde ele
almıştı. Öncelikle teknik eğitimin çok ağır olduğunu,
teorik bilgiye ve matematiğe aşırı derecede yer
verildiğini düşünüyordu (Wren, 1995). Fayol’a göre
yönetim için bir eğitim programının olmayışı önemli bir
eksiklikti ve teknik eğitim bu boşluğu asla
dolduramazdı. O halde mühendislik okullarında yönetim
eğitimi neden verilmiyordu? Yönetim becerilerinin
önemi göz ardı mı ediliyordu? Fayol bu soruya son
derece net bir yanıt vermişti: Hayır. Nitekim işçilerin
arasından bir ustabaşı, bu ustabaşılar arasından bir
atölye şefi, mühendisler arasından bir işletme yöneticisi
seçerken esas alınan kriter bu kişilerin sahip olduğu
teknik beceriler değildi; gerçek kriter, bu kişilerin sahip
olduğu ve onları diğerlerinden ayıran otorite, düzen,
dayanıklılık gibi niteliklerdi. Fayol, ayrıca yönetim
becerilerinin yalnızca işyerinde kazanılabileceği fikrini
yersiz bulduğunu vurgulamış; yakın gelecekte, tıpkı
teknik beceriler gibi, yönetim becerilerinin de önce
okulda ve daha sonra işyerinde kazanılabileceğini ve bu
şekilde kazanılması gerektiğini ileri sürmüştü. Tüm
bunlar dikkate alındığında, yönetim eğitiminin neden
verilmediği sorusunun yanıtı olarak Fayol, yönetimin
evrenselliğine de ayrıca işaret eden şu sözleri dile
getirmişti:
Meslek okullarımızda yönetim eğitiminin olmamasının
ardındaki gerçek neden, (yönetim eğitimi için zemin
olacak) bir doktrinin bulunmamasıdır. Doktrin olmadan
eğitim olamaz. [...] Kişisel doktrinler (elbette) var. (Ama
yönetim için geliştirilmiş) özgün bir doktrinin olmaması
halinde herkes en iyi yöntemin kendisinde olduğunu
düşünür ki (bu bağlamda) endüstride, orduda, ailede,
devlette, her yerde tek bir ilke çatısı altında (birbiriyle)
çelişkili uygulamalarla karşılaşırız (Fayol, 1979, s. 14-
15).
Fayol’un klasik Fransız merkezci yaklaşımını
benimseyen bir düşünme biçimine sahip olduğunu
söylemek mümkündür. Ancak daha da ilginç olan,
Fayol’un bu sözlerinden tam 100 yıl önce, 1816-1818
yılları arasında Britanya’daki ilk fabrikaları gezerek
çeşitli gözlemlerde bulunan ve yönetimin, teknik bilgi
dışında özel bir eğitimle geliştirilebileceğini —Fayol
gibi— açıkça savunan Fransız mühendis Charles
Dupin’e (1784-1873) ait şu sözlerdir:
Elle yapılan işler, bir insanın diğerlerinin yöneticisi
olması için ikinci derecede öneme sahiptir; onu en
tepeye getiren, sahip olduğu zihinsel kuvvettir (la force
intellectuelle) ve bunu geliştirmek eğitimle mümkündür
(Berber, 2013, s. 54; Dupin, 1831, s. 1).
Fayol, kitabının ikinci bölümünü, yöneticilik yılları
boyunca kazandığı bilgi ve deneyimden yola çıkarak
önerdiği “14 yönetim ilkesi” ile yönetimin beş ögesine
ayırmıştı. Ayrıca, yine bu bölümde örgütleme konusunu
ele alırken, Taylor’un Atölye Yönetimi’nde öne sürdüğü
“fonksiyonel ustabaşılık” uygulamasına karşı gelen
düşüncelerini şu sözlerle ifade etmişti:
(Taylor’un savunduğu sistem) şu iki fikir üzerine
kuruludur:
1. Bir yönetim destek grubu (État-Major)
oluşturma yoluyla atölye şefleri ve
ustabaşılarını güçlendirmek;
2. Kumanda birliği ilkesinin göz ardı edilmesi.
Birinci (fikir) bana ne kadar iyi görünüyorsa ikinci
(fikir) bana o kadar yanlış ve tehlikeli görünüyor (Fayol,
1979, s. 84).
Fonksiyonel ustabaşılık, Taylor’un ilk kez 1882 yılında
Midvale çelik fabrikasında uygulamış olduğu bir atölye
yönetim sistemiydi. Taylor, otoriteyi pozisyon yerine
uzmanlık bilgisine dayandırmayı hedeflemişti. Bu
doğrultuda, atölyedeki faaliyetleri amaçlarına göre
sınıflandırmış; iki grup altında topladığı sekiz farklı
faaliyetin sorumluluğunu sekiz ayrı ustabaşına vermişti.
Planlama grubunda sırasıyla iş akışının belirlenmesi, iş
emri, zaman ve maliyet kaydı ile atölye içi disiplinden
sorumlu olmak üzere dört ustabaşı vardı. Performans
grubunda ise sırasıyla malzeme akışı, iş akışı, kalite
kontrol ile tamir ve bakımdan sorumlu olmak üzere dört
ustabaşı görevliydi. Taylor, birbirinden oldukça farklı
amaçlara sahip olan bu işlerin hepsini yalnız bir atölye
şefinin planlaması ve kontrol etmesi için o atölye şefinin
birbirinden farklı birçok yeteneğe ve kişisel özelliğe
sahip olması gerektiği fikrini rasyonel bulmuyordu. Bu
nedenle sekiz fonksiyonel ustabaşının her biri için ayrı
bir sorumluluk alanı belirlemiş; bu ustabaşıların bireysel
düzeyde uzmanlaşmalarını sağlarken aynı zamanda tüm
bu işleri tek birim altında toplamıştı. Taylor, bilimsel
yönetimin temelinde uyum ve işbirliğinin olduğunu her
fırsatta vurguluyordu ve bu nedenle fonksiyonel
ustabaşılık düzeninde ustabaşılardan emir alma
konusunda işçilerin herhangi bir sorun yaşamadığını düşünüyordu. Sonuçta bu düzen, uzmanlık bilgisini esas
alan bir sistemdi (Taylor, 1919, s. 38; Berber, 2013, s.
111-112; Wren, 1994, s. 113-115).
Fayol’a göre ise bir örgüt içinde ast ve üst ilişkileri
vardı ve her ast yalnız bir üste bağlı olabilirdi. Anlayış
ve iyilik, bir yöneticinin işçilerine daima borçlu olduğu
duygulardı ve buna karşılık işçiler de yöneticilerine
sadakat duygularıyla bağlı olmalıydı. Fayol’un bu bakış
açısı, bir görüşe göre, belki de Avrupa’daki feodal
anlayışın izlerini taşıyordu (Gomberg, 1985). Farklı
işlere göre ustabaşıların yetkilendirilmesi Fayol’a göre
iyi bir fikirdi ve bu fikrin yalnız mekanize atölyelerde
değil, tamir atölyelerinde, farklı iş kollarında ve büyük
maden işletmelerinde de uygulanması gerekiyordu.
Ancak bir işçinin birden fazla ustaya bağlı olması, aynı
anda birden fazla ve birbiriyle çelişkili emir alan işçinin
görevini yerine getirmesini engelleyecek bir yöntemdi.
Fayol’un fonksiyonel ustabaşılık hakkındaki düşünceleri
uzun bir süre değişmedi. Ancak, eserinde “Taylor
sistemi” olarak ifade ettiği atölye yönetimi
uygulamalarına ilişkin görüşlerini ayrıntılı biçimde
kaleme alan Fayol, getirdiği eleştirilerin ardından
Taylor’dan övgüyle söz ettiği şu ifadelere de yer
vermişti:
Taylor’un bilimsel veya fonksiyonel yönetim (sistemi)
konusundaki çekincelerim; yüksek hız çeliğinin mucidi,
[...] ayrıntılı ve kusursuz yöntemlerin yaratıcısı, keşifler
yaptıktan sonra bunları uygulamaya koymak için hiçbir
çabadan çekinmeyen [...] becerikli endüstri insanı ve
başkalarının da yararlanması için denemelerini ve
deneyimlerini yorulmadan yazan (bu kişi) için hayranlık
duymamın önünde engel değildir. Ümit edelim ki bu
büyük Amerikalı mühendis, bir örnek olarak benzer
şekilde ülkemiz insanları tarafından izlensin (Fayol,
1979, s. 85-86; Berber, 2013, s. 234-235).
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2025 17:13:11 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16077
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.