Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Hangi Rahatsızlıkların Tedavisinde Kullanılır?
Bilişsel Davranışçı Terapi, davranışçı tedavinin kısa süreli bir uygulamasıdır. BDT; insanların inançları, düşünceleri, fikirleri ve bunların sebep olduğu davranışları arasındaki bağlantıları anlamalarını sağlar. Böylece kişiler, belirli durumlara dair algılarının bu duruma verdikleri tepkileri nasıl etkilediğini görebilirler.
BDT, ayrık bir tedavi değildir. Aslında, bazı terapi türlerinin bir birleşiminden oluşmuştur. Bu terapiler arasında Rasyonel-Duygusal Davranışçı Terapi, Bilişsel Terapi ve Diyalektik Davranış Terapisi yer alır.
Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Çalışır?
Bilişsel Davranışçı Terapinin temelinde, insanların davranışlarını duruma dair algılarının belirleyeceği varsayımı yatar. Örneğin Kaygı Bozukluğuna sahip insanlar, gününün çok kötü geçeceğine inanabilir ve bu inanç gün içinde neye odaklandıklarını da etkileyecektir. Mesela gün içinde yaşanan olaylardan sadece kötü olanları fark edebilirler. Ayrıca gün içinde günün kötü geçeceğine dair inançlarını boşa çıkarabilecek olaylar yaşansa da bunları görmezden gelme eğilimindedirler. Günün sonunda, kötü giden hiçbir şey olmamış olsa bile kişi eskisinden de kaygılı olabilir. Hatta kişi, olumsuz düşüncelerin güçlenmesiyle bu kısır döngünün içinde sıkışıp kalabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapiyi benimseyen psikologlara göre, düşüncelerimizi kontrol edebiliriz. Bu da duygu ve davranışlarımızı doğrudan etkileyecektir.
Psikiyatrist Aaron T. Beck, Bilişsel Davranışçı Terapinin kurucusu kabul edilir. Kişinin düşünce şemalarının çocuklukta kurulduğunu savunmuştur. Ayrıca belirli bilişsel sorunların depresif veya işlevsiz varsayımlara neden olabileceğini keşfetmiştir. Aşağıda yaygın bilişsel sorunları ve bunların sonuçlarını görebilirsiniz:
- Öz Referans: "İnsanlar hep beni izliyor, özellikle de hata yaptığım zamanlarda."
- Seçici Soyutlama: "Önemli olan tek şey hatalarım, beni tanımlayan şey onlar."
- Aşırı Genelleme: "Bir şey bir durumda doğruysa her durumda doğrudur."
- Aşırı Sorumluluk: "Yaşanan her kötü olaydan ve yapılan her hatadan ben sorumluyum."
- Siyah-Beyaz Düşünme: "Her şey ya iyi ya kötüdür, siyah ve beyaz arasındaki gri önemsizdir."
Bilişsel Davranışçı süreç, bir eğitim modeline dayanmaktadır. Terapi alan kişi, olumsuz tepkilerini unutur ve olumlu tepkiler vermeyi öğrenir. BDT, bunaltıcı problemleri baş edilebilecek küçük parçalara bölmenize yardım eder.
Ayrıca bu yaklaşımı benimseyen terapistler, kişinin kısa süreli hedefler koymasına ve bunlara ulaşmasına yardımcı olabilir. Terapist, zamanla terapi alan kişinin zorlu durumlara verdiği tepkileri, bu durumdaki duygu ve düşüncelerini düzenlemesini sağlayacaktır. Yaklaşımını ve davranışlarını değiştiren kişi, karşısına çıkacak belirli durumlarla daha verimli bir şekilde başa çıkabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi'de Kullanılan Teknikler
Bilişsel Davranışçı Terapi, kişinin terapistle sadece aklına gelen şeylerden konuşması değildir. Terapinin yapısı, terapistin ve terapi alan kişinin her seansta belirli bir hedefe odaklanmasını sağlar. Böylece terapiye ayrılan zaman verimli kullanılmış olur.
Terapist ve terapi alan kişi arasındaki iş birliğinin doğası sebebiyle terapideki kişi, herhangi bir şekilde yargılanmaktan korkmadan kişisel sorunlarını paylaşabilir. Terapist, kişinin söz konusu sorunu daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır. Ancak terapist, hiçbir zaman terapi alan kişiye "ne yapması gerektiğini" söylemez.
BDT teknikleri, birçok terapi aracını bir arada kullanır. Bu araçlar, terapi alan kişinin duygusal durumlarını ve şemalarını anlamasını sağlar. BDT terapistlerinin sıklıkla kullandığı teknikler şöyle sıralanabilir:
- Günlük tutma,
- İnançlara meydan okuma,
- Farkındalık,
- Rahatlama,
- Sosyal, fiziksel ve düşünsel egzersizler. (Bu egzersizler kişinin duygusal veya düşünsel şemalarını anlamalarına yardımcı olabilir.)
Terapideki kişi, terapist tarafından verilen ödevleri yerine getirir. Bu ödevler arasında pratik egzersizler gibi okuma veya yazma çalışmaları da yer alabilir. Bu ödevler terapi kazanımlarını pekiştirecektir. Ödevler terapi esnasında değil, daha sonrasında yapılır. Birçok BDT tedavi planında ödevler büyük öneme sahiptir, çünkü terapi alan kişinin terapi bittikten sonra bile kendi başına sorunları üzerine çalışabilmesini sağlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bilişsel Davranışçı Terapi alan insanların çoğu, ortalama 16 seans alacaktır. Her seans yaklaşık olarak bir saat sürer. Terapi alan kişiler sorunlarıyla baş edebilmek için yeni yöntemler öğrenir. Daha olumlu inanç ve davranışlar geliştirmeye başlarlar. Terapi alanların bazıları, uzun süredir rahatsızlık duydukları sorunları da çözebilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi ile Tedavi Edilen Mental Sağlık Sorunları
Bazı koşullarda bulunan insanların BDT'den daha fazla verim alması muhtemeldir. Belirgin davranışsal ve duygusal endişeleri olan insanlar BDT'den yüksek oranda faydalanabilir. Hayat kalitelerini etkileyen belirgin problemlere sahip insanlar da BDT'den fayda sağlayacaktır. Çünkü bu şartlar altında terapist ve terapi alan kişi hangi sorunlara odaklanmaları gerektiğini rahatlıkla anlayacaktır. Yani BDT'nin problem çözmeye ve hedefe odaklı olması bu insanlar için iyi bir terapi seçimi olabileceğini gösterir. BDT birçok rahatsızlığın tedavisinde etkin biçimde kullanılır:
- Depresyon,
- Kaygı Bozukluğu,
- Duygudurum Bozuklukları,
- TSSB,
- Obsesyon ve Kompulsiyonlar,
- Kronik Yorgunluk Sendromu,
- Huzursuz Bağırsak Sendromu,
- Madde kullanımı,
- Fobiler,
- Yeme Bozuklukları,
- Düzenli ağrı,
- Düzensiz uyku şemaları,
- Cinsel problemler,
- Öfke kontrol problemleri.
BDT, bunların ve daha birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılır. Ancak birçok terapi türünde olduğu gibi BDT'de de en yüksek verimin alınabilmesi için kişinin kendin tamamıyla terapiye vermesi gerekmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapinin Tarihi
Dr. Albert Ellis, oluşturduğu rasyonel terapi yaklaşımını ilk kez 1957'de bir APA Kongresinde sunmuştur. Ellis, bu yaklaşımı geliştirmeden önce psikoanalitik tedavinin farklı türlerini öğrenmiş ve uygulamıştır. Klasik psikoanalizin yeterince verimli ve etkili olmamasından memnun olmayan Ellis, Freud'un mantıksız güçlerin düşünce ve davranışlar üzerinde belirgin etkileri olduğu fikrine katılıyordu. Ancak Freud'un aksine bu mantıksız güçlerin erken çocukluktaki çatışmalardan kaynaklanmadığı fikrindeydi. Ellis, çocukluktaki çatışmalarını ve bilinçsiz süreçlerini anladığı halde sorunlarını çözememiş birçok hastayla karşılaşmıştı. Ellis, bunu da aklında tutarak mantıksız görünen düşüncelere sahip insanların inanç sistemlerine meydan okuma yolunu seçmişti. Terapi verdiği insanlara aktif bir şekilde bu inançların üstüne gitmelerini tavsiye ediyordu.
Hemen hemen aynı zamanlarda Aaron Beck de kendi terapi anlayışını geliştirmekteydi. Ellis gibi Beck de Psikoanalitik Teori üzerine çalışmaktaydı. Ancak rüyalar ve düşünsel materyaller üzerine yaptığı çalışmalar Beck'i psikoanalizden uzaklaştırmıştır. Böylece Beck, Bilişsel Terapiyi ortaya çıkaracak çalışmalarına başlamış, terapideki insanları uyumsuz bilişlerini analiz ve test etmek üzere eğitebileceğini keşfetmiştir. Ayrıca bu eğitimin insanların yaklaşımlarını ve duygularını da iyileştirebileceğini fark etmiştir.
Bilişsel Terapi, dünya genelinde ilgi görmüş ve birçok kapsamlı araştırmanın başlamasına neden olmuştur. Bu yaklaşım, farklı davranışsal elementleri bünyesinde barındırdığından "Bilişsel Davranışçı Terapi" adıyla da anılmaya başlamıştır.
Ellis ve Beck'in yanı sıra Maxie Maultsby, Michael Mahoney, Donald Meichenbaum, David Burns, Marsha Linehan ve Arthur Freeman gibi isimler de Bilişsel Davranışçı Terapinin gelişimine ve dünyaca tanınmasına katkı sağlamıştır.
Bilişsel Davranışçı Terapinin Kısıtlamaları ve Hakkındaki Endişeler
BDT, davranışsal veya mental sorunları anında çözen sihirli bir değnek değildir. Başarıya ulaşılabilmesi için terapistin bu yaklaşımda uzman olması ve terapiyi alan kişinin kendini tamamen tedaviye vermesi gerekmektedir.
Bazı kompleks rahatsızlıklara sahip olan insanların Bilişsel Davranışçı Terapiden yarar sağlaması daha uzun sürebilir. Bu kompleks rahatsızlıklara şiddetli travmadan kaynaklanan sorunlar örnek verilebilir. Bazı durumlarda bilişsel çalışmaya başlamadan önce duygusal sorunların tespit edilmesi gerekebilir.
Bazı insanlar, belirgin semptomlar göstermeseler de belirsiz bir mutsuzluk hissine sahiptir. Bu kişilerin BDT sürecindeki başarıları kısıtlı olabilir. Buna karşın Huzursuz Bağırsak Sendromu veya Kronik Yorgunluk Sendromu gibi süregelen fiziksel rahatsızlıklara sahip insanlar BDT'den daha çok yararlanabilir. Tabii ki bu sendromların fiziksel semptomları BDT ile tedavi edilemez.
Son olarak BDT, insanların daha olumlu şemalar ve davranışlar geliştirmesini sağlasa da daha geleneksel terapi yaklaşımıyla birlikte kullanılmadığında kişilerin davranışlarının psikolojik ve duygusal nedenlerini yeterince anlamasını sağlayamayabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 5
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Good Therapy | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:46:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14497
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Good Therapy. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.