Ben-Merkezcilik (Egosantrizm) Nedir? Empati ile Ben-Merkezcilik Nasıl Çatışır?
İnsanlar kimi zaman olaylarda kendilerini daha merkezde görme eğilimindedirler. Çoğu zaman olayları kendi kontrolümüzde zannederiz ve onları yönlendirebileceğimizi düşünürüz. Bilimde buna çeşitli isimler verilmiştir; "ben-merkezci düşünce", "kontrol illüzyonu" ya da "egosantrizm" gibi... Gelin bunların ne anlama geldiğine bir bakalım.
Ben-Merkezcilik Nedir?
Ben-merkezcilik (İng: "egocentrism") kavramı, Jean Piaget tarafından 1926 yılında ortaya atılmıştır. Çocukların düşünce ve dil kullanımında ben-merkezci tutum sergilediğini gözleyen Piaget, özellikle gelişim dönemlerinden biri olan işlem öncesi dönemde çocukların ben- merkezci düşünce ve davranışları ile ilgili çığır açan çalışmalar yapmıştır.
Ben-merkezcilik, kişinin her şeyi kendine dayandırması, her şeyde kendini esas alması, kendi fikirlerini en önde tutması ve her şeyi kendine bağlamasıdır. Ben-merkezcilik, aynı zamanda kişinin her şeyde kendi mantığına ve duygularına göre hareket etmesini de içerir. Ben-merkezli kişiye göre dünyanın merkezinde kendisi vardır ve diğer her şey onun etrafında döner. Herkesin onunla hemfikir olduğuna dair bilişsel yanılgılara sahiptir.
Kişinin kendisiyle ilgili yanılgılarından biri olan ben-merkezci düşünce, çocuklukta sıklıkla görülür. 2-6 yaş aralığını kapsayan bu döneme egosantrik dönem denir. Bu düşünce biçiminin çocuklukta görülmesi oldukça doğal bir durumdur; en nihayetinde yaban hayatta bir çocuk, hayata tutunabilmek için ebeveynlerine muhtaçtır ve dolayısıyla her şeyin kendisiyle ilgili olmasını sağlamak zorundadır. Bu nedenle çocuklar, genellikle 2-6 yaş döneminde, anne-babalarının kendilerine hizmet etmek için var olduğunu düşünürler. Ancak benzer bir ben-merkezci düşünce, çocukluğun ötesine taşar ve yetişkinlerde de görülürse, ruhsal bir bozukluk ya da davranış bozukluğu olarak değerlendirilebilir. Biz bu yazıda, daha çok yetişkinlikte ben-merkezci düşünceyi ele alacağız.
Ben-merkezcilik ile ilgilenen araştırmacılardan biri olan Ford'un 1979 tarihli çalışmasına göre, üç tür ben- merkezcilik vardır:
- Görsel/uzamsal ben-merkezcilik
- Bilişsel ben-merkezcilik
- Duygusal ben-merkezcilik
Bu ben-merkezcilik türlerine sahip olan kişiler, başka insanlara ilişkin gerçekleri fark etmekte zorlanır. Böyle olunca da diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri güçleşir.
Hayatın İçinde Ben-Merkezci Düşünce
Dünya'nın düz olduğunu iddia eden insanlar olduğunu hepimiz duymuşuzdur. Bu insanlar, bilimsel tüm verilerin aksine, en nihayetinde "Gözümle görmeden inanmam; sonuçta ben baktığımda düz görüyorum, o halde Dünya düzdür" diyen insanlardır (bu tür bir yaklaşıma yönelik kapsamlı bir incelemeyi buradan okuyabilirsiniz). Bu tür bir yaklaşımı ben-merkezci bir bakış açısı olarak değerlendirmek mümkündü. Çünkü, kendi gözlerinin gördüğünü mutlak doğru kabul ederler; bu konuda kendilerinden çok daha donanımlı olan, çok daha fazla bilgiye ve araştırmaya sahip olan, çok daha gelişmiş teknik donanımla kanıtları toplayabilmiş olan kişileri ve bulgularını görmezden gelirler.
1975 yılında bir araştırmada Ellen Langer, kontrol illüzyonunun gücünü göstermiştir. Bu çalışmada, iki grup öğrenci, piyango bileti almıştır. Ancak gruplardan biri biletlerini kendileri seçerken, diğer grubun biletleri araştırmacılar tarafından verilmiştir. Daha sonra bu öğrencilerden biletlerini geri satmaları istenmiştir. Görülen sonuç oldukça şaşırtıcıdır: Biletlerini kendileri seçmiş olan öğrenciler, biletleri araştırmacılar tarafından verilen öğrencilere oranla 4 kat daha fazla fiyat talep etmişlerdir. Bu sonuca göre, biletlerini kendileri seçen öğrenciler, sonuçları etkileyebilecekleri illüzyonu içindedir. Sırf kendileri seçtiği için, biletlerinin daha değerli olabileceği yanılgısına kapılmışlardır. Oysa ki, hepimizin bildiği gibi piyango tamamen şansa bağlıdır. Bileti kimin seçtiğinin belirleyici bir gücü yoktur. Ancak buna rağmen çoğumuz, önceden hazırlanmış sayısal lotoları satın almak yerine, sayıları kendimiz doldurmayı tercih ederiz. Böylece kazanma olasılığımızın artacağını düşünürüz. Bu bir ben-merkezci düşünce örneğidir.
- Benjamin Franklin Etkisi: Bir Kişiye Bir Kere İyilik Yaptığınızda, Aynı Kişiye Tekrar İyilik Yapma İhtimaliniz Neden Artıyor?
- Kelime Cambazlığı Safsatası: Sadece Laf Ebeliği ve Dalavere ile Argüman Kazanmaya Çalışmak...
- Gaslighting: Toplumda Giderek Belirginleşen Bir Psikolojik ve Duygusal İstismar Türü!
Buna ek olarak, yapılan araştırmalara göre ben-merkezli düşünce, geçmiş yaşantılardan hatırladıklarımızla ilişkili olabilir. Yani insanlar genellikle kendi ile ilgili olayları diğerleri ile ilgili olaylara kıyasla daha fazla hatırlar. Kendi yapıp ettiklerini grubun yapıp ettiklerine nazaran çok daha iyi hatırlarlar.
Sonuç olarak, araştırmalar, herhangi bir durumu ve olayı kendimizle ilişkilendirdiğimizde daha kolay hatırladığımızı gösteriyor. Aslında bu durumu fırsata çevirebiliriz: Yeni bilgi edinirken, bu bilgileri kendi tecrübelerimizle bağdaştırarak, onları daha iyi hatırlayabiliriz.
Ben-Merkezcilik ve Empati
Ben-merkezci insanlar empati kurmakta zorluk çekerler. Çünkü ben-merkezcilik ve empati birbiriyle bağdaşmaz. Ben-merkezci kişi, dünyayı sadece kendi bakış açısından gördüğü için karşısındakinin rolünü anlaması, olaylara onun bakış açısından bakması ve bunu karşı tarafa aktarması, yani empati kurması mümkün değildir. Bu nedenle empati kurabilmenin ön şartının ben- merkezli düşünceden vazgeçmek olduğunu söyleyebiliriz.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Konuyla ilgili araştırmalar yürüten araştırmacılar olan Kurdek ve Rodgon, 1975 yılında, üç tür perspektif-alma (İng: "perspective-taking") tanımlamışlardır:
- Algısal perspektif-alma (diğer kişinin bakış açısını fark etme),
- Bilişsel perspektif-alma (diğer kişinin ne düşündüğünü fark etme),
- Duygusal perspektif-alma (diğer kişinin yaşamakta olduğu duyguların neler olduğunu fark etme).
Kurdek ve Rodgon'a göre, algısal, bilişsel ve duygusal anlamda karşılarındakinin perspektiflerini alamayan insanlar, ben-merkezci davranmış olur. Bu nedenle de onlarla empati kuramazlar.
Peki algısal, bilişsel ve duygusal perspektif- alma nasıl olur? Bunları da birer örnekle açıklayabiliriz: Diyelim yolda yürürken biri bizden yol tarifi istedi. Biz yol tarifini verirken "sağa dön, sonra sola dön" şeklinde tarif verirken, bu tarifi kendi sağ-sol algımıza göre verirsek ben-merkezli davranmış oluruz. Bu şekilde belki de kişinin yanlış adrese gitmesine neden olabiliriz. Sonuç olarak algısal perspektif-alma, karşıdaki kişinin algılarını hesaba katarak davranabilmekte gizlidir.
Bilişsel ve duygusal perspektif-alma ile ilgili sorunlar ise, farklı kültürlerden insanlarla bir arada yaşarken sıklıkla görülür. Bizimle ortak kültürden gelmeyen insanların önem verdikleri şeyleri bazen anlamlandıramayız. Bizce çok basit olan bir şeye nasıl bu kadar duygusal tepkiler verebildiklerine şaşırırız. Bu noktada da duygusal ve bilişsel açıdan ben-merkezci davranmış oluruz. Çünkü onların da kendi kültürlerine göre önemsedikleri şeylerin farklı olabileceğini hesaba katmayız.
Sonuç
Günlük yaşamda kişilerarası ilişkilerde, algısal, duygusal ve bilişsel açıdan ben-merkezci davrandığımızda empatiden uzaklaşırız, buna bağlı olarak da yakın çevremizle sıcak ilişkiler kurmakta güçlük çekeriz. Sonuç olarak, ben-merkezci düşünce çocuklukta olması beklenen ancak yetişkinlikte kaçınılması gereken bir durumdur. Eğer birtakım iletişim çatışmalarına davetiye çıkarmak istemiyorsak, ben-merkezciliğin tersi olan empati ile ilgili bilgi birikimimizi ve pratiğimizi arttırmalıyız.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 42
- 8
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Y. Aydın. Ben- Merkezcilik Nedir? Narsisizm Ve Ben- Merkezcilik Arasındaki Fark. (3 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 3 Nisan 2021. Alındığı Yer: Bilgify | Arşiv Bağlantısı
- S. Şenol. Egosantrizm, Ben- Merkezcilik Nedir?. (3 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 3 Nisan 2021. Alındığı Yer: Türkçe Yayın | Arşiv Bağlantısı
- Ü. Dökmen. (2019). Sanatta Ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları Ve Empati. ISBN: 978-975-14-1321-5. Yayınevi: Remzi Kitabevi. sf: 163- 167.
- Ç. Kağıtçıbaşı, et al. (2019). Dünden Bugüne İnsan Ve İnsanlar Sosyal Psikolojiye Giriş. ISBN: 978-975-503-229-0. Yayınevi: Evrim Yayınevi. sf: 120- 121.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 05:25:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10327
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.