Empati, Aslında Bir Seçimdir!
Bir kişinin ölümü trajedi, bir milyon kişinin ölümü ise istatistiktir.
Bu deyişi büyük olasılıkla daha önce de duymuşsunuzdur. Bu deyişin empati ile ilgili şu talihsiz gerçeği yansıttığı düşünülür: Tek başına ağlayan bir çocuk ya da yaralanmış bir köpek yavrusu kalbimizi sızlatırken, salgın, deprem, ve toplu katliamlar gibi çok daha fazla sayıda insanın etkilendiği olaylar benzer bir tepki uyandırmaz.
Araştırmalar, bu saptamayı defalarca doğrulamıştır. Bu bulgu rahatsız edicidir çünkü yeni yapılan araştırmaların da gösterdiği gibi, pek çoğumuz eğer daha fazla hayat tehlikedeyse daha fazla empati hissedeceğimize (ve hissetmemiz gerektiğine), yani başkalarının deneyimlerini dolaylı olarak paylaşacağımıza ve yardım etmek için daha fazla şey yapacağımıza inanırız.
Empati sadece en çok ihtiyaç duyulduğu anda başarısız oluyor gözükmüyor, aynı zamanda yanlı davranıyor da gözüküyor. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, konu diğer ırklardan, uluslardan ya da inançlardan kişiler olduğunda hissettiğimiz empatinin azaldığını ya da sınırlandığını göstermektedir. Bu sonuçlar empatinin fosil yakıt gibi sınırlı bir kaynak olduğunu, dolayısıyla fark gözetmeksizin herkese uygulanamayacağını önermektedir.
O halde, empati ve ahlak arasındaki ilişki nedir? Alışılmış olarak empatinin ahlaki iyilik için bir güç ve erdemli davranışlar için bir motivasyon kaynağı olduğu düşünülür. Ne var ki, yukarıda bahsedilen gibi bulgulardan esinlenen eleştiriler gittikçe büyümekte, empatinin ahlaki çöküşün nedeni olduğunu söylemektedir. Psikolog Paul Bloom'un sözleriyle, empati "sınırlı, dar görüşlü" bir duygudur, öyle ki "insanlığın devamı söz konusuysa akla boyun eğmesi gereken türden".
Aynı fikirde değiliz.
Her ne kadar empatinin, uygulamada kapsamının çok sınırlı olduğunu kabul etsek de, bunun empatinin doğasında olan, daimi bir kusur olduğu fikrine karşı çıkıyoruz. Son zamanlarda yapılan araştırmaların karşı bulgularından hareketle, empatinin kendimizden diğerlerine genişletebileceğimiz bir seçim olduğuna inanıyoruz. Empatimizin "sınırları" sadece görünürdedir, ve ne hissetmek istediğimize göre değiştirilebilir, bazen de radikal bir şekilde.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce, psikolog Daniel Batson ve arkadaşlarının yürüttüğü çalışma, eğer insanlarda empati hissetmenin kendilerine ciddi zaman ya da paraya mal olacağı beklentisi varsa, empatiyi tetikleyeceğine inandıkları durumlardan kaçındıklarını göstermektedir. Çok daha yeni olarak Darly Cameron (bu makalenin yazarlarından biri) psikolog Keith Payne ile birlikte, benzer motivasyonel faktörlerin, tek bir kurban olduğunda, çok daha fazla sayıda kurban olan durumlara kıyasla daha fazla empatik olduğumuzu açıklayıp açıklayamayacağını göstermek için bir deney yürüttüler.
Bu çalışmanın katılımcıları Sudan Darfur bölgesinden gelen ya bir ya da sekiz mülteci çocuk hakkında bir yazı okudular. Katılımcıların yarısında yazıyı okuduktan sonra mülteciye / mültecilere bağış yapmaları isteneceği beklentisi oluşturulurken, diğer yarısında böyle bir beklenti oluşturulmadı. Herhangi bir maddi beklenti oluşturulmadığında, genel kanının aksine, katılımcılar sekiz çocuğa, bir çocuğa olduğundan daha fazla empati hissetmişlerdir. Eğer acı çeken kitleye karşı duyarsızlık empatinin doğasından kaynaklı sınırlılıktan kaynaklanıyor olsaydı, maddi faktörler herhangi bir fark yaratıyor olamazdı.
Benzer şekilde, son zamanlarda yapılan bir başka araştırmada psikolog Karina Schumann, Jamil Zaki ve Carol S. Dweck insanların empatinin değişmez bir kişilik özelliği değil de geliştirilebilir bir yetenek olduğunu öğrendiklerinde, kendi ırklarının dışındaki gruplara karşı empati hissetmek için daha fazla çaba gösterdiklerini bulmuşlardır. Görünen o ki, sadece empati ile ilgili bakışımızı değiştirerek, bize benzemeyen kişilere karşı da empati duyabiliyoruz.
Bazı kişiler, örneğin iktidar sahibi güçlü kişiler, genellikle diğerlerine karşı daha az empati duyuyor gözükürler. Michael Inzlicht (bu makalenin diğer bir yazarı) araştırmacı Jeremy Hogeveen ve Sukhvinder Obhi ile birlikte yürüttükleri bir deneyde, kısa süreliğine güç sahibi kişi rolüne atanan kişilerin beyin aktivitelerinin düşük empati seviyesiyle uyumlu olduğunu bulmuşlardır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bu tip deneysel manipülasyonlar şüphesiz ki bir kişinin sahip olduğu empati kapasitesini değiştiremez, dolayısıyla bir başka şey suçlanmalı. Bir başka çalışma, suçlunun motivasyondaki basit bir değişiklikte yattığını ileri sürüyor: Güç sahibi kişiler daha az empati gösterir çünkü diğerleriyle etkileşime girmek için daha az isteklidirler.
Hatta psikopati ve narsisizm gibi sözde empatinin yokluğu ile karakterize bozukluklara sahip kişiler de hissetmek istediklerinde empati hissedebiliyor gözüküyorlar. William A. Cunningham (bu makalenin bir değir yazarı) psikolog Nathan Arbuckle ile yürüttükleri bir araştırmada katılımcılardan parayı kendileri ile diğerleri arasında bölüştürmeleri istendiğinde, psikopati eğilimleri olan kişilerin diğerlerinin kendi iç-gruplarının bir üyesi olduğuna inandıkları zaman daha eli açık olduklarını bulmuşlardır. Psikopatlar ve narsistler de empati hissedebilirler, sadece genel olarak bunu pek istemezler.
Empati karşıtı argümanlar, duyguları güvenilmez birer canavar olarak gören demode ve akla yatkın nedenlere ihtiyaç duyan görüşlere dayanır. Yine de empati, kapsamı düşünüldüğünde pek çok durumda sınırlı görünmektedir, ancak bu sınırlılık empati duygusunun kendisindeki bir kusur değildir. Bizim görüşümüze göre, empati sadece biz öyle olmasını seçtiğimiz sürece sınırlıdır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 18
- 9
- 6
- 5
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 07/10/2024 04:52:47 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3776
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The New York Times. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.