Aşinalık Nedeniyle Geri Tepme Etkisi: Sahtebilim ve Komplo Teorisi İddialarını Çürütmeye Çalışmak, Bu İddiaları Neden Güçlendiriyor?
Daha önceki bir yazımızda detaylıca analiz ettiğimiz üzere, insanlar bir yalanın veya sahtebilim iddiasının söylediğini kendi başlarına keşfetmiş gibi hissettiklerinde, o yalanı pekiştirecek sözde kanıtları kendileri uydurmaya ve bulmaya meyillidirler. Bunu yaparken, o düşünceyi çürüten verileri görmezden gelirler. Bu, insanlığın gerçeğe ulaşması önünde büyük bir engeldir. Dolayısıyla bununla mücadele etmek gerekir.
Ancak sahtebilim iddiaları ve yalanlarıyla boğuşanların dikkat etmesi gereken bir diğer konu, o yazımızda geri tepme etkisi olarak tanımladığımız psikolojik bir etkidir. Yani bir insanı yalanlardan uzaklaştırıp gerçeklere kavuşturma çabası, geri teperek o kişilerin yalanlara daha da sıkı sarılmasına neden olabilir. Önceki yazımızda, bunu sağlayan 3 farklı geri tepme etkisinden bahsetmiştik. Bu yazıda, onlardan ilki olan aşinalık nedeniyle geri tepme etkisi (İng: "familiarity backfire effect") üzerinde duracağız.
Aşinalık nedeniyle geri tepme etkisini yaratan en büyük problem, şu gerçektir: Bir sahtebilim veya komplo teorisine yeterince aşina olmayan insanlar, bunların çürütülme çabalarını gördükleri zaman, aynı zamanda yalanların ve sahte iddiaların orijinallerine de maruz kalmaktadırlar. Bu, bir "aşinalık" yaratmaktadır ve uzun vadede insanlar, yalanların çürütülmesini (veya nasıl çürütüldüğünü) değil, yalanın kendisini hatırlayıp ona inanabilir.[1] Bir bilgiye sık sık maruz kalmak (yani aşinalaşmak), aynı zamanda onu bilişsel olarak işlemeyi kolaylaştırmakta ve inancı sağlamlaştırmaktadır.[2] Buna bağlı olarak bireyler, o iddia hakkında sosyal bir konsensus (ortak yargı) olduğuna da inanırlar ve böylece kendilerini bir grubun parçası hissederler.[3] Bu aidiyet duygusu da pozitif bir duygu olduğu için, hatalı inancı daha da pekiştirir.
Yapılan bir çalışmada, sağlıkla ilişkili iddialara yönelik olarak yapılan çürütme çabalarının, kısa vadede çürütmenin kendisinin hatırlanmasıyla ama uzun vadede kimi zaman çürütmeden ziyade iddianın kendisinin daha fazla hatırlanması ve buna daha fazla inanılmasıyla sonuçlandığı gösterilmiştir.[4] Benzer şekilde, bir diğer çalışmada, insanları sağlık konusunda uyarmanın, belli bir süre sonra uyarının kendisini hatırlamaktan ziyade, uyarının yapılmaması gerektiğini söylediği şeyi hatırlayıp onu daha fazla yapmaya sevk edebildiği gösterilmiştir.[5]
Savunma Yaparken Saldırganı Güçlendirmek
Örneğin bir gazetecinin, bazı kaynaklara dayanarak bir politikacının rüşvet aldığını ilân ettiğini düşünelim; hatta bu politikacı, rüşvet almayacağını düşündüğünüz biri olsun. Bu, eskiden o politikacıya güvenen insanlarda, o politikacının rüşvet aldığı inancını doğuracaktır; yani herkes değilse de bir grup insan gazeteciye ve iddiasını dayandırdığı kaynaklara inanacaklardır (ve gerçekten de o politikacı rüşvet almış olabilir!). Ancak 2 gün sonra aynı gazetecinin bir diğer yayın yaparak, kaynaklarının kendisine yalan söylediğini, dolayısıyla haberin yalan olduğunu ilân ettiğini düşünelim. İlk başta habere inanan insanların hepsi değilse de bir bölümü, bu yeni veri ışığında eski fikirlerine dönmeyecektir, politikacının rüşvet aldığına inanmaya devam edecektir.[2] Haberi yalanlayan kaynak ile, haberi ilk yapan kaynak, birebir aynı kişi olmasına rağmen! Bu kişilere sorulduğunda, "Kesin işin içinde bir bit yeniği var." veya "Bu şüpheli bir durum, neden önce öyle açıkladı da sonra böyle açıkladı. Bir rüşvet olayı oldu demek ki." gibi izahlar geliştireceklerdir.
Elbette politika gibi kurumlarda bu tür dalaverelerin çok döndüğü iddiası ardına sığınılabilir. Belki de gerçekten işin içinde bir bit yeniği vardır; olmadığını söyleyemeyiz. "Ya politikacı o gazeteciye baskı yapıp da haberi geri çektirdiyse?" Ama bunun komplo teorisyenlerinin "Ama ya öyleyse?" tarzı argümanlarıyla ne kadar benzer olduğunu görüyor musunuz? Sırf bir kurum genel olarak "kirlenmeye açık" olarak görüldüğü için veya fikir değiştirme gibi "şaibeli" bir davranış sergilendiği için ispat yükü yön değiştirmemektedir: Ortada bir iddia varsa ("X kişisi rüşvet aldı."), bunu kanıtlamak iddia sahibinin sorumluluğudur; savunmadaki tarafın değil. Politika, çok duygu ve önyargı yüklü bir saha olduğu için örneği beğenmediyseniz, bu yazımızda diğer alanlardan gelen çok sayıda örneği görebilirsiniz.
Ama önemli olan, şunu anlamaktır: Kimi zaman politikacılar, kendilerine saldıran yalancılara karşı kendilerini savunmaya çalışırken, ister istemez yalancıların iddialarını tekrar etmek zorunda kalırlar: "Ne demek 100.000 dolar rüşvet aldın, ben nasıl öyle bir şeyi yaparım. Ben anamdan helal süt emmişim, 100.000 dolar rüşvet benim neyime!" gibi bir cümle içinde "100.000 dolar" iddiasının tekrar tekrar söylenmesi, kitlenin aklında çürütmeden ziyade o sayının kalmasıyla ve dolayısıyla rüşvetin alınmış olabileceğinin hatırlanmasıyla sonuçlanabilir. Bu durum, aksi yönde kanıtlar sunulması halinde bile inanç direnmesi olgusunun ortaya çıkmasına ve dolayısıyla kişilerin orijinal iddiaya inanmaya devam etmesine neden olabilir.[6], [7]
Bazı Uyarılar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Elbette hemen her sosyal psikoloji konusunda olduğu gibi, bu konuda da sahada tartışmalar bulmak mümkündür. Aşinalık nedeniyle geri tepme etkisinde dikkat edilmesi gereken 2 nokta vardır.
- Bozuk Kan Salgını: World of Warcraft, Koronavirüs Salgını Hakkında Ne Öğretebilir?
- Sosyal Mesafesizleşme Stresi: Pandemi Sonrası Dünyada, Sosyal Yaşama Yeniden Adapte Olmak İçin, Beyninizin Zamana İhtiyacı Olabilir!
- Kırılgan Erkeklik ve Saldırganlık: Modern Toplumda Erkeklik Algısı, Erkeklerin Yükünü ve Saldırganlığını Nasıl Artırıyor?
İlk olarak, aşinalık nedeniyle geri tepme etkisinin nasıl ve ne zaman yaşandığı konusunda geniş bir çeşitlilik vardır. Örneğin bir çalışmaya göre, aşinalık sonucu geri tepme etkisi daha ziyade 65 yaş ve üstü gibi daha yaşlı insanlarda daha yaygındır, 18-27 yaş arası gençlerde çok daha az etkiye sahiptir.[4] Ayrıca aynı çalışmaya göre, bu etkinin ortaya çıkması için belli bir süre geçmesi gerekmektedir; çünkü çürütme yapıldıktan kısa bir süre sonra, insanlar orijinal iddiaya değil, çürütmeye inanmaya meyillidirler ancak bu, bir grup insanda zamanla tersine döner.
İkincisi, bir dizi çalışma, aşinalık nedeniyle geri tepme etkisinin gerçek bir tepki olduğuna yönelik ya zayıf kanıtlar bulabilmiştir ya da hiçbir kanıt bulamamıştır.[8], [9], [10], [11], [12] Diğer türden geri tepme etkilerinin (örneğin kişilerin, kendi inanç dünyalarına meydan okuyan kanıtları reddederek inançlarına daha sıkı sarıldıklarını söyleyen dünya görüşü nedeniyle geri tepme etkisi gibi etkilerin) de gücü ve gerçekliğiyle ilgili tartışmalar bulunmaktadır.[13]
Bu iki önemli uyarıya karşılık, geri tepme etkisinin gerçek olduğunu gösteren birçok doğrudan ve dolaylı kanıt bulunmaktadır. Örneğin sahtekarlıkları veya yalanları çürütmekle ilgili olmayan bağlamlarda da insanlar, kendilerine tekrar edilen bilgilerin doğru olduğuna inanmaya meyillidirler.[14] Buna maruz kalma etkisi (İng: "mere exposure effect") adı verilmektedir.[15] Aynı şekilde, sahte gerçek etkisi (İng: "illusory truth effect") adı verilen bir diğer etki de bir bilgiye tekrar tekrar maruz kalmanın insanların ona inanma ihtimalini artırdığını göstermektedir.[16], [17], [18] Yeniden tekrarlama etkisi (İng: "reiteration effect") üzerinde yapılan çalışmalar da, benzer bir şekilde, belirli ifadelere maruz kalmanın onlara inanma ihtimalini artırdığını göstermektedir.[19], [20] "Bir yalanı yeterince tekrar ederseniz, insanlar için o yalan gerçeğe dönüşecektir." tarzı sözler de buradan gelmektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ayrıca, aşinalık nedeniyle geri tepme etkisine doğrudan kanıt bulamayan araştırmalarda bile bu etkinin farklı şekillerde tezahür edebileceğine yönelik uyarılar bulunmaktadır:[10]
(...) bu çalışmamız, yanlış bilgilerle ilgili bir düzeltmeye maruz kalmanın, yeni iddialarda bile, maruz kalmayan kontrol grubuna nazaran aşinalığa bağlı geri tepme etkisine neden olmadığını ve bu nedenle düzeltme yapmanın yanlış bilgileri yeni izleyicilere kolay kolay yaymadığını gösteriyor.
Bununla birlikte, gereksiz yanlış bilgi tekrarından kaçınmaya yönelik tavsiyelerin yerinde olduğu söylenebilir çünkü 1 kez tekrar etmek, bir düzeltme yaparken düzeltmenin belirginliği açısından faydaları olabilir; yanlış bilgilerin fazladan tekrar edilmesinin herhangi bir ek fayda sağlamaksızın aşinalığı artırma riskini taşıması mümkündür.
Ayrıca, bu çalışmamızda bir önermeyle ilgili belirli inançlar söz konusu olduğunda, düzeltmelerin geri tepmediğini göstermiş olsak da, bunu yanlış bir şeyi ifade ederek elde edilen kapsamlı çerçevelemeden ayırt etmek gerekir. Örneğin, bir hükümet yetkilisinin "Bir karbon vergisi planımız yok." demesi, bir karbon vergisi uygulamasının hazırlanmakta olduğu inancında bir azalma sağlayabilir, ancak aynı zamanda "vergi" kelimesini kullanmak, insanları ideolojik veya pragmatik nedenlerle yeni vergilere karşı çıkmaya itebilir. Yani yanlış bilgi çerçevesini tekrarlamak yanlış bilginin kendisinin tekrarından daha fazla zarar verebilir ve bu nedenle iletişimciler, belki de düşüncelerini düzeltme çerçevelerinin ne olduğuna daha fazla odaklamalıdır.
Tüm bunlar gözetildiğinde, aşinalık nedeniyle geri tepme etkisinin nasıl ve ne zaman yaşandığı konusunda köklü bir çeşitlilik bulunduğu, bazı araştırmaların bu etkiyi tespit edemediği (veya çok zayıf bir şekilde tespit edebildiği) söylenebilir. Öte yandan, konuyla ilişkili diğer olgu ve bilişsel mekanizmalar yönünde genel destek olduğu ve bu nedenle gereksiz yere hatalı bilginin tekrar edilmesinden uzak durulmasının genel geçer olarak önerildiği de söylenebilir. Çünkü yanlış bilgiye olan aşinalığın artması, bazı durumlarda o bilgiyi düzeltme ihtimalinden daha çok zarar verebilir.
Aşinalık Nedeniyle Geri Tepme Etkisinden Korunma Yöntemleri
Bu etkiyi önlemek veya başkaları üzerinde bu etkiye sebep olmamak için bazı temel noktalara dikkat etmenizi öneririz:[21]
- Sahte bir iddiayı çürütürken, iddianın söylediklerini tekrarlamak yerine, eldeki gerçeklere odaklanın, o gerçekleri anlatın.
- Sahte iddianın içeriğini gereğinden fazla tekrar etmeyin. Mümkünse neyi çürüteceğinizi kısaca söyleyin, sonrasında gerçeklere ve vereceğiniz bilgilere odaklanın. "Bunlar böyle söylüyor.", "Bunlar şöyle şeyler iddia ediyorlar." gibi cümlelerden olabildiğince kaçının.
- Bir iddiayı çürütürken, doğrudan iddiayı çürüteceğinizi söyleyerek başlamayın. Gerçekleri ortaya koyarak başlayın, daha sonra bu gerçeklerin söz konusu iddiayı nasıl çürüttüğünü gösterin.[22] Zaten gerçekler anlaşıldıysa, sahtekarların ileri sürdüğü iddialar kişilerin zihninde otomatik olarak çürütülmüş olacaktır, sizin ekstradan o iddialardan söz etmenize gerek kalmayacaktır (veya çok kısaca üzerinden geçmeniz yeterli olacaktır).
- Sahte bir iddiadan veya bir yalandan söz edeceğiniz zaman, bunun sahte bir iddia veya bir yalan olduğunu açıkça belirtin.[23] Sahte iddia üzerinde harcayacağınız kısa zamanda, bu iddianın ne tür diğer yanlış anlaşılmalara neden olabileceğini ve insanların bu yalanları yaymaktaki amaçlarının ne olduğunu da çok kısaca anlatın, böylece insanları uyarın.[24]
- Her sahte bilgiden söz ettiğinizde, mutlaka doğru bilgiler silsilesi ile devam edin. Buna, yalanı gerçekle boğmak denmektedir. Bunu yapmak, doğru bilgilerin insanların aklında kalma süresini ve ihtimalini artıracaktır.[25]
Örneğin, eğer Dünya'nın şekliyle ilgili sahte bilgiler yayan gruplardan bahsedecekseniz, onların iddialarını tekrar tekrar gündeme getirmeyin. Dünya'nın şeklinin nasıl belirlendiğini, ne tür araçlar kullanıldığını, deney bile yapmaya gerek olmadan (rasyonel çıkarımlarla) ve deneysel yöntemlerle Dünya'nın şeklinin nasıl belirlendiğini, belirli teknolojilerin ve bazı doğa yasalarının neden Dünya'nın şekli sayesinde bu şekilde çalışabildiğini (GPS uyduları veya kütleçekimi gibi) izah edin. İlla sahtebilim iddialarından söz edecekseniz, söz ettikten sonra bunun yanlış olduğunu ve doğruların neler olduğunu anlatmayı unutmayın. Ancak söz ettiğiniz gerçeklerin basitçe anlaşılabilecek şekilde aktarıldığından emin olmanız gerekmektedir. Birçok komplo teorisi veya sahtebilim iddiası, insanların kolayca yutabileceği şekilde tasarlandığı için, eğer siz de gerçekleri yeterince basit ve başarılı sunamazsanız, istemeden de olsa sahtebilim iddialarına güç kazandırmış olabilirsiniz.
Buna ek olarak, sadece spesifik iddiaları çürütmeye çalışmak yerine, genel olarak rasyonel düşünme, kanıt peşinde koşma, kanıt karşısında fikir değiştirme gibi yetenekleri insanlara kazandırmaya çalışmak daha köklü (ama biraz daha zor) bir çözüm önerisi olacaktır. Buna, önyargıdan arındırma teknikleri (İng: "debiasing techniques") adı verilmektedir. Kararların alındığı ortamın pekiştirilmesi, eğitim kültürünün geliştirilmesi, insanların rasyonel süreçleri işlettikleri ortamların iyileştirilmesi gibi adımlar, sahtebilim ve komplo teorisi gibi yalan bilgilerin yayılabilirliğini düşürecektir.
Son olarak, hiç birimizin bu tür etkilerden muaf olmadığını, kendimizin de kandırılabilir olduğunu hatırlamamız gerekmektedir. Başkalarına önerdiğiniz ve uyguladığınız teknikleri kendi üzerinizde de uygulayarak, kendi önyargılarınızı kırdığınızdan emin olmalısınız. Örneğin sağlıkla ilgili paylaşımlar yapan biriyseniz, bugüne kadar savunduğunuz bir iddia zamanla yeni veri ve kanıt ışığında değişecek olursa, bu konudaki görüşlerinizi değiştirmekten kaçınmamalısınız. Sürekli benzer bilgiler veriyor olmanızdan ötürü, belli bir bilimsel argümana karşı gereğinden fazla inanç beslemediğinizden emin olmalısınız. Bilimde kanıt karşısında görüş değiştirmenin erdem olduğunu unutmamalısınız.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ N. Schwarz, et al. (2007). Metacognitive Experiences And The Intricacies Of Setting People Straight: Implications For Debiasing And Public Information Campaigns. Academic Press, sf: 127-161. doi: 10.1016/S0065-2601(06)39003-X. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b C. Peter, et al. (2015). When Debunking Scientific Myths Fails (And When It Does Not): The Backfire Effect In The Context Of Journalistic Coverage And Immediate Judgments As Prevention Strategy. Science Communication, sf: 3-25. doi: 10.1177/1075547015613523. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Weaver, et al. (2007). Inferring The Popularity Of An Opinion From Its Familiarity: A Repetitive Voice Can Sound Like A Chorus.. American Psychological Association, sf: 821-833. doi: 10.1037/0022-3514.92.5.821. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b I. Skurnik, et al. (2005). How Warnings About False Claims Become Recommendations. Journal of Consumer Research, sf: 713-724. doi: 10.1086/426605. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. A. H. Wilson, et al. (2008). A Case For Clarity In The Writing Of Health Statements. Patient Education and Counseling, sf: 330-335. doi: 10.1016/j.pec.2008.02.008. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Swire, et al. (2017). The Role Of Familiarity In Correcting Inaccurate Information.. American Psychological Association, sf: 1948-1961. doi: 10.1037/xlm0000422. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Lewandowsky, et al. (2012). Misinformation And Its Correction: Continued Influence And Successful Debiasing. Psychological Science in the Public Interest, sf: 106-131. doi: 10.1177/1529100612451018. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Swire-Thompson, et al. Searching For The Backfire Effect: Measurement And Design Considerations. (15 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 11 Haziran 2021. Alındığı Yer: Center for Open Science doi: 10.31234/osf.io/ba2kc. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. A. Cameron, et al. (2013). Patient Knowledge And Recall Of Health Information Following Exposure To “Facts And Myths” Message Format Variations. Patient Education and Counseling, sf: 381-387. doi: 10.1016/j.pec.2013.06.017. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b U. K. H. Ecker, et al. (2020). Can Corrections Spread Misinformation To New Audiences? Testing For The Elusive Familiarity Backfire Effect. Cognitive Research: Principles and Implications, sf: 1-25. doi: 10.1186/s41235-020-00241-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ U. K. H. Ecker, et al. (2020). The Effectiveness Of Short-Format Refutational Fact-Checks. British Journal of Psychology, sf: 36-54. doi: 10.1111/bjop.12383. | Arşiv Bağlantısı
- ^ U. K. H. Ecker, et al. (2017). Reminders And Repetition Of Misinformation: Helping Or Hindering Its Retraction?. Journal of Applied Research in Memory and Cognition, sf: 185-192. doi: 10.1016/j.jarmac.2017.01.014. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Wood, et al. (2019). The Elusive Backfire Effect: Mass Attitudes’ Steadfast Factual Adherence. Political Behavior, sf: 135-163. doi: 10.1007/s11109-018-9443-y. | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. Fang, et al. (2007). An Examination Of Different Explanations For The Mere Exposure Effect. Journal of Consumer Research, sf: 97-103. doi: 10.1086/513050. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Liao, et al. (2011). Novelty Vs. Familiarity Principles In Preference Decisions: Task-Context Of Past Experience Matters. Frontiers in Psychology. doi: 10.3389/fpsyg.2011.00043. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. D. Keersmaecker, et al. (2019). Investigating The Robustness Of The Illusory Truth Effect Across Individual Differences In Cognitive Ability, Need For Cognitive Closure, And Cognitive Style:. Personality and Social Psychology Bulletin, sf: 204-215. doi: 10.1177/0146167219853844. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. J. Newman, et al. (2020). Truthiness, The Illusory Truth Effect, And The Role Of Need For Cognition. Consciousness and Cognition, sf: 102866. doi: 10.1016/j.concog.2019.102866. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. K. Fazio, et al. (2015). Knowledge Does Not Protect Against Illusory Truth.. American Psychological Association, sf: 993-1002. doi: 10.1037/xge0000098. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. A. Granhag. (2000). Effects Of Reiteration, Hindsight Bias, And Memory On Realism In Eyewitness Confidence. Applied Cognitive Psychology, sf: 397-420. doi: 10.1002/1099-0720(200009)14:53.0.CO;2-M. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Hertwig, et al. (2005). The Reiteration Effect In Hindsight Bias.. American Psychological Association, sf: 194-202. doi: 10.1037/0033-295X.104.1.194. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Effectiviology. The Familiarity Backfire Effect: Why Debunking A Myth Can Make People Believe It. (11 Haziran 2021). Alındığı Tarih: 11 Haziran 2021. Alındığı Yer: Effectiviology | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Rossen, et al. (2016). Going With The Grain Of Cognition: Applying Insights From Psychology To Build Support For Childhood Vaccination. Frontiers in Psychology. doi: 10.3389/fpsyg.2016.01483. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. M. Gemberling, et al. (2014). Expert Testimony On Sensitive Myth-Ridden Topics: Ethics And Recommendations For Psychological Professionals.. American Psychological Association, sf: 120-127. doi: 10.1037/a0036184. | Arşiv Bağlantısı
- ^ U. K. H. Ecker, et al. (2010). Explicit Warnings Reduce But Do Not Eliminate The Continued Influence Of Misinformation. Memory & Cognition, sf: 1087-1100. doi: 10.3758/MC.38.8.1087. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Cook, et al. (2015). Misinformation And How To Correct It. American Cancer Society, sf: 1-17. doi: 10.1002/9781118900772.etrds0222. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 17:27:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10579
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.