Hayır, olamaz. Astroloji, dini inançlar gibi bilimsel olarak ispatlanamayacak iddialar üzerine bir anlatı değil veya Simülasyon Teorisi gibi şimdilik bilimsel anlamda test edilemez olduğu için "eğlencelik düşünce" olabilecek bir şey de değil. Astroloji, direkt olarak çürütülebilir bir şey ve kesin olarak çürütüldü; dolayısıyla söz konusu astroloji olduğunda, az önce bahsettiğim türden düşüncelerde karşımıza çıkan "Ya varsa?" tarzı bir yaklaşım geçerli değil. Bu nedenle de günümüzde astrolojinin çalıştığını iddia edenler ve diğer insanları çalışmadığı bilinen bu sözde "astroloji metotlarıyla" yönlendirenler/yönetenler, lamı cimi olmaksızın, net bir şekilde sahtekarlık yapıyorlar ve ileride medeniyetlerin bu şekilde kategorize edeceği garanti olan bir şekilde, açık açık suç işliyorlar. Bunu şu anda dillendirmenin de hiçbir sakıncası yok.
Bugüne kadar bilimsel olarak yapılan çalışmalardan tartışmasız bir şekilde çıkan sonuç şu: Astroloji hiçbir öngörüde bulunamıyor ve herhangi bir geçerli veri üretemiyor. Dolayısıyla dini inançların veya gündelik yaşamda inanıyor olabileceğiniz diğer şeylerin aksine, astrolojinin çalışmadığını ve asla da çalışamayacağını kesin olarak söylemekte de hiçbir sakınca yok. Yani bu, "Bilimsel olarak hiçbir şeyden kesin olarak emin olamayız." gibi klişeleşmiş bilgilerin arkasına sığınarak savunabileceğiniz bir şey değil, bilimsel şüphecilik kapsamının dışında kalan bir şey. Eğer ki "evli insanların bekar olamayacağını" kabul ediyorsanız, astrolojinin de gerçek olmadığını kabul etmeniz gerekiyor; çünkü astrolojinin gerçek olabilmesinin tek yolu, Evren'e ve mantığa yönelik temel varsayımlarımızın ve bununla geliştirdiğimiz bilimimizin hepsinin, baştan sona hatalı olması. Keza, astrolojinin doğru olduğunu söylemek, "bir saadet zincirlerine katılan herkesin zengin olabileceğini" söylemekle aynı; zira saadet zincirlerinin zincire dahil olan herkesi zengin edebilmesi, matematiksel olarak imkansız. Dolayısıyla bu "Tanrı var mı yok mu?" veya "Tanrı varsa evrim var olabilir mi?" türünden bir soru değil: Ya astrolojinin doğru olduğunu söylemeniz gerekiyor ya da bilimin geri kalanının. İkisinin arası yok, uzlaşma yok, orta yol yok.
Mesela "Akupunktur faydalı da olabilir belki." diyebilirsiniz. Aksi yöndeki birçok kanıta rağmen, az sayıda pozitif kanıta sıkı sıkıya sarılarak, onların nihayetinde gerçeği göstereceğine inanabilirsiniz. Muhtemelen tamamen yanılıyor olursunuz; ama bilimsel şüphecilik çerçevesinde bunu yapmanız "kabul edilebilir" sayılabilir; kim bilir, belki de bir yerlerde, çok spesifik durumları olan insanlar için, çok spesifik şartlar altında akupunktur çalışıyordur? Muhtemelen hayır; ama en azından bunu bilimsel çerçevede sorgulayabilirsiniz. "Astroloji" denen şey için bu kadarcık bile bir doğruluk ihtimali bulunmuyor çünkü bilim, astrolojinin gerçek olmadığını 4 şekilde ispatladı:
- Empirik olarak; yani astrolojinin metotlarının çalışmadığının pratik deneylerle göstererek.
- Teorik olarak; yani astrolojinin ileri sürdüğü iddiaların sadece pratikte çalışmadığı gibi, teoride de zaten çalışmasının mümkün olmadığını göstererek.
- Felsefi olarak; yani astrolojinin insanlara tutuyormuş gibi gelen öngörülerinin tamamını, astrolojinin ileri sürdüğü gibi gök cisimlerinin insanların doğum anı ve bugünü üzerindeki etkisinden çok daha basit ve metodik bir şekilde, çok daha iyi çalışılmış olan psikolojik numaralarla izah ederek ve bunların tekrar edilme yoluyla doğru olduğunu kontrollü bir şekilde göstererek (yani felsefi çıkarımı deneyle tekrar doğrulayarak).
- Tarihsel olarak; yani astroloji içinde "gök cisimlerinin hareketini incelemek" gibi işlevsel kısımları ayıklayıp, bunları tarihsel olarak "astronomi" adlı bilimin toplayarak.
Ama bunlardan önce, çok temel bazı gerçeklerle başlayalım.
İspat Yükü, İddia Sahibinin Omuzlarındadır!
Sorun şu: Bugüne kadar yaşamış hiçbir astrolog (günümüzde piyasada yer alanlar da dâhil), astrolojide kullanılan yıldız haritalarından, gök cisimlerinin hareketinden veya öngörülerinde kullandıklarını iddia ettikleri her ne metot varsa ondan faydalanarak, herhangi bir insanın burçlarla veya astrolojiyle ilişkili olduğunu iddia ettikleri herhangi bir özelliğini istikrarlı bir şekilde öngörebildiğini ispatlayamamıştır. Astroloji, objektif bir yöntemi olan bir sistem olmadığı gibi, subjektif sözde-yöntemlerinin de başarısız olduğu tartışmasız bir şekilde bilinmektedir. İspat yükü de iddia sahibinin omuzlarında olduğuna göre ve bugüne kadar astrologlar binbir farklı şekilde iddialarını ispatlamaya kalkışıp, istisnasız olarak her birinde, istatistiki anlamın bile ötesinde bir seviyede tartışmaya yer kalmayan bir şekilde başarısız oldukları için, bu noktadan sonra astrolojiyi kurtarabilecek hiçbir güç kalmamıştır denebilir.
Bugün bilmediğimiz bir şeyin (örneğin "karanlık madde") gelecekte açıklanabilmesi için, o şeyin veya iddialarının, tekrar edilebilir gözlemlerde, tutarlı olarak karşımıza çıkması gerekir (örneğin galaksi çarpışmalarının dinamiklerinde). Yani bilimin doğal fenomenleri açıkladığı araçlar olan "hipotez" ve "teori"lerden söz edebilmemiz için, öncelikle ortada bir "gözlem" olması gerekir; ne var ki astrolojinin hiçbir gözlemi yoktur. İddia ettiği şeyler, doğaya ve insana dönük objektir gözlemlerde karşımıza hiçbir zaman çıkmamaktadır. Bir diğer deyişle astroloji, "gelecekte bilimsel olarak açıklanabilecek" hiçbir şey sunmamaktadır.
Eğer bilimsel standartlarda, örneğin çift kör yöntemiyle, kontrollü deney şartları altında astrolojik yeteneklerinin/bilgilerinin geçerli olduğunu ispatlayabileceğine inanan varsa, bilim meydanı oradadır ve herkese açıktır. Böyle bir ispatın yapılması bilim dünyası için müthiş heyecan verici olacaktır. Fakat bugüne kadar buna yeltenen herkes başarısız olmuştur. Bu nedenle astroloji bir bilim değil, bir sahtebilimdir, geçersizdir.
Astroloji, Test Edilebilir İddialarda Bulunur!
İnsanların çok sık atladığı ve dikkat çekilmesi gereken en önemli gerçek şudur: Astrolojinin iddiaları, test edilemez değildir. Yani mesela bilimde çok sık karşılaştığımız, şahsen benim de üzerinde düşünmekten keyif aldığım bir iddia olan simülasyonda yaşıyor olabileceğimiz iddiası, şu anda test edilemezdir ve dolayısıyla teknik olarak bilim-dışı bir fanteziden ibarettir (ve bunun üzerine kafa yoran bilim insanlarının istisnasız hepsi bu gerçeğin farkındadır; hiçbiri hayatlarını simülasyon teorisine veya benzeri zihinsel egzersizlere göre şekillendirmemektedir ve başkalarının hayatını "simülasyon teorisi yardımıyla" etkilemeye ve yönlendirmeye çalışmamaktadır).
Ancak gök cisimlerinin insan davranışlarını ve karakteristiklerini etkilediği iddiası, tamamen ve sonuna kadar test edilebilir bir iddiadır. Bu iddia, bugüne kadar belki binlerce kişiyle, farklı açılardan test edilmiş ve kesin bir şekilde çürütülmüştür.
Dolayısıyla günümüzde astrolojiye inanmak ile, futbol maçlarının sonucunu bilebildiğini iddia edenlere inanmak arasında pek bir fark yoktur - hatta ikincisinde, en azından oyuncu performansı ve şike gibi faktörleri işin içine katarak, "eğitimli/faydacı bir tahmin"de bulunma ihtimali daha yüksektir. Gök cisimlerininse insanlar üzerinde hiçbir psikolojik veya fiziksel etkisi olmadığı net bir şekilde bilinmektedir.
Astrologlar, Kendi Kendilerini Eğitmiş Telkincilerdir!
İnsanlar, soğuk okuma gibi teknikler ve astrologların genel geçer olarak kullandıkları Forer-Barnum İfadeleri adı verilen muğlak cümlelerle yönlendirilebilir, telkin edilebilir ve kandırılabilir. Bu, onlarca yıldır süregelen psikoloji araştırmalarıyla tekrar tekrar ispatlanmış bir gerçektir.
Yani astrologların sizin özelliklerinizi biliyormuş gibi yapabilmelerini sağlayan bütün psikolojik teknikler, istatistiki numaralar ve iletişim yöntemleri net bir şekilde çalışılmıştır ve tüm detaylarıyla bilinmektedir. Astrolog olmak için, astrolojiden anlamaya gerek yoktur; sadece bu psikolojik telkin ve pazarlama tekniklerini öğrenmeniz yeterlidir.
Astrologların gündemde kalabilmelerini sağlayan çok sayıda yöntem var; ancak en yaygın olanı ve gözden kaçanı algıda seçicilik (ve diğer birçok bilişsel yanılgının özü de dönüp dolaşıp bu noktaya gelmektedir): Astrolog kehanetlerinin tutmadığı yüzlerce, binlerce vaka "Herhalde yani, ne bekliyorduk ki?" diyerek görmezden gelinmektedir. Uydurdukları onlarca iddiadan bir veya birkaçı, tamamen istatistiki ve tesadüfi (ve tekrar edilemez) nedenlerle tuttuğunda ise, hem "Ben demiştim." diyerek yeniden gündeme getirilmekte, hem de beklentinin aksi yönde bir sonuç çıktığı için toplum ve sosyal medya tarafından fark edilerek daha çok popülarize edilmektedir.
Bu, klasik bir algıda seçicilik örneğidir. Tüm iddiaların ve sonuçlarının çetelesi bağımsız bir şekilde tutulduğunda ve astrologlar, her bir tahmininden (yani tutmayanlardan da) mesul tutulduğunda, hiçbir astroloğun herhangi bir diğer insandan daha başarılı bir tahmin yeteneği olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Sonuç: "Tüm Bunlar Neden Önemli?"
Astroloji, aslında tarihte 1 sefer işe yaradı: İnsanların gökyüzüne ve orada olan bitene olan merakı astrolojiyi doğurmuş, astroloji de nihayetinde astronomiyi doğurdu. Bir diğer deyişle: Astrolojiyle başlayan yolculuğun bilimsel olarak açıklanabilir/geçerli tarafları zaten bugün astronomi adı altında araştırılıyor ve asırlardır geliştiriliyor.
Astroloji denen şeyse, sahtebilim ve bilimin birbirine karıştığı antik dönemlerden kalma bilgilerin ve insanların gökyüzüne olan merakının "bilim olan" taraflarını ayıkladıktan sonra arta kalanların, tamamen mistik ve popülist nedenlerle sürdürülmesinden ibaret.
Astroloji, sahte iddialar yoluyla insanların zamanını kaybetmesine ve paralarının alınmasına neden olmaktadır. Bu türden olan diğer uygulamalar (örneğin "saadet zincirleri" veya sahte olduğu objektif olarak gösterilebilir olan diğer türden vaatlerle insanları kandıranlar) hakkında derhal hukuki süreç başlatılırken, astrolojinin günümüzde "hobi" olarak görülmesi, toplumun ve hukuki mekanizmaların astroloji konusundaki bilişsel kopukluğunu ve bilinçsizliğini yansıtmaktadır.
2,233 görüntülenme