Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Aktaran 21 Temmuz 2024 3 dk.

İspanya'nın Malaga Üniversitesi'ndeki bilim insanları, Journal of Iberian Geology dergisinde yayınladıkları çalıışmada Erken Pleyistosen dönemine ait Orce arkeolojik alanındaki fil mezarlığının, doğal bir tuzak gizlediğini gösterdi.[1] Bu bölge, soyu tükenmiş Mammuthus meridionalis fil türünün çok sayıda kalıntısını içerdiği için fil mezarlığı ismini almış. Hayvanları tuzağa düşüren şey ise bir bataklık.

Guadix-Baza Çöküntüsü'nün Granada'da kuzeydoğu kenarında yer alan Fuente Nueva 3 FN3 alanı, Batı Avrupa'daki insan varlığına dair en erken kanıtlardan bazılarını içeren Orce yataklarından biridir. Bu kanıtlar 1.4 milyon yıl önce atalarımız tarafından oyulmuş taşlardan toplandı.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çınar Civan
Çınar Civan
621.8K UP
Çeviren 25 Eylül 2023
Bu sarmal galaksiye ne oluyor? Sadece birkaç yüz milyon yıl önce, altta gösterilen iki büyük galaksiden üstte olanı olan NGC 2936; muhtemelen dönen, yıldızlar oluşturan ve kendi işine bakan normal bir sarmal galaksiydi. Ancak daha sonra hemen altındaki devasa eliptik gökada NGC 2937'ye çok yaklaştı ve bir dönüş yaptı. Simgesel şekli nedeniyle bazen Sinekkuşu Gökadası olarak da anılan NGC 2936, yalnızca saptırılmıyor, aynı zamanda yakın kütleçekimsel etkileşim nedeniyle de biçimi bozuluyor. Koyu yıldızlararası toz iplikçiklerinin arkasında, parlak mavi yıldızlar sinek kuşunun burnunu oluştururken, spiralin merkezi bir göz gibi görünüyor. Alternatif olarak; birlikte Arp 142 olarak bilinen galaksi çifti, bazılarına Porpoise veya bir yumurtayı koruyan penguene benziyor. Arp 142'yi çok ayrıntılı bir şekilde gösteren, tekrar işlenmiş bu görüntü yakın zamanda Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekildi. Arp 142, Su Yılanı (Hydra) takımyıldızı yönünde yaklaşık 300 milyon ışık yılı uzaklıkta konumlanmaktadır. İki galaksi, muhtemelen bir milyar yıl kadar sonra birleşecek ve daha büyük bir galaksiye dönüşecek.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ali Ferruh Ekiz
Aktaran 17 saat önce 2 dk.

Bir yapay zeka sistemi, iki bronz sütunun üzerine işlenmiş ve Roma tarihi boyunca kopyaları yapılmış en ünlü Latin yazıtlarından biri olan Res Gestae Divi Augusti (Tr: "Yüce Augustus'un Fiiliyatı", "Augustus'un Eylemleri") isimli yazıt hakkında yeni detaylar ortaya çıkardı. Araştırmacılar, otobiyografik olduğu düşünülen yazıtı analiz etmek için Aeneas adlı bir yapay zeka kullandı. Diğer Latin yazıtlarıyla karşılaştırıldığında Augustus'un Eylemleri, Romanın yasal belgelerinde kullanılan dil ile benzerlikler gösteriyor. Ayrıca, emperyal siyasi söylemler veya emperyal gücü sürdürmeye yönelik bir mesajlar içeriyor. Google DeepMind'da bilgisayar mühendisi olarak çalışan ve bu makalenin ortak yazarı olan Yannis Assael şöyle söylüyor:

Assael ve ekibi daha önce antik Yunan yazıtlarını restore ve kategorize etmeye yarayan Ithaca isimli bir yapay zeka sistemi geliştirmişti. Adını Romalıların efsanevi atası, Truva kahramanı Aeneas'tan alan sistem ise Ithaca'nın sistemi ile benzer şekilde çalışıyor ancak Yunanca yerine Latince kullanıyordu.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sonya Demirboğa
Sonya Demirboğa
62.4K UP
İnceleyen10 2 saat önce
“Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine has bir mutsuzluğu vardır.” Cümlesiyle başlar Tolstoy dünyaca ünlü romanı Anna Karenina'ya.
Roman, birbiriyle mükemmel bir şekilde bütünleşmiş üç paralel hikâyeyi tasvir eder. Önde gelen karakterlerin gerçek ve dürüst aşkı arayışı roman boyunca tasvir edilir. Anna Karenina, aşkta gerçek ve dürüstlük arayışının kurbanı olur ve bu onu içine çeken etik dışı bir bataklığa sürükler.
Romanın meşhur giriş cümlesinde belirtildiği gibi, mutlu ve birbirine benzeyen ailelere örnek olarak Levin ile Kiti, mutsuz ve kendine özgü mutsuzluğu olan ailelere örnek olarak Anna ile Alexis Karenina verilmiştir.
Anna Karenina sosyetenin içinde ,genç ve güzel olan evli bir kadındır. Ama evliliğinde ve kocasında aradığı mutluluğu bulamaz bu da onu Vronski'ye doğru götürür ve bir süre sonra Anna'nın evli olmasına rağmen aralarında bir ilişki başlar. Ama Anna kocasından bu ilişkiyi saklamaz hatta tam tersi Vronski'ye olan aşkını her seferinde kocasının yüzüne vurur. Bu süreçte toplumun, ‘yüksek sosyetenin’ Anna’ya bakışı yansıtılır. Kadınlar onu ‘ahlaksızlıkla’ suçlarken aslında içten içe onu kıskanırlar. Çünkü Anna herkesi karşısına alarak, yüreklilikle, yaşadığı hayatı değiştirmek için bir adım atmıştır. Yüksek sosyetedeki diğer kadınlar gibi kocasının gözünün içine baka baka aldatmaz onu, ikiyüzlülük yapmaz. Hayatının mahvolacağını, oğlundan ayrı kalacağını bile bile kocasına ilişkisini söyler ve ayrılır ondan. Gerçi Anna Vronski’de de bulamaz aradığı mutluluğu. Çünkü Vronski aristokrasinin içinde yozlaşmış bir tiptir. Kadınlarla ciddi ilişkiler kuramayan, havai bir adamdır. Anna’nın aradığı aşk, sevgi daha çıkarsızdır. Bu yüzden ne kocasının gösterdiği sevgi ne de Vronski’nin gösterdiği sevgi onu tatmin etmez. Romanın başından sonuna kadar hep oğlunu araması belki de aradığı o saf sevgiyi temsil eder.
Anna Karenina ilk bakışta 19.yüzyılda Rusya'da geçen bir aşk hikayesi gibi görünse de derinlemesine incelendiğinde Rus aristokrasisinin çöküşünü, değişen dünyada Rusya'nın konumunu, Rus toplumunun zamana göre değişimini de anlattığı görülecektir. Tolstoy Anna Karenina ile dönemin Rus toplumunun dinamiklerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Tolstoy eserinde aynı zamanda toplumun kadın ve erkek ayrımına da değiniyor. Anna'yı ahlaksızlıkla suçlayan onu ayıplayan toplum aynı hatayı yapan bir erkeğe ise hoşgörü ile yaklaşabiliyor. Romandaki erkek karakterler; toplumun bir “adamdan” beklentisini doğrularcasına sosyetenin içerisinde daha faal bir biçimde yer almaktadır.
9.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sertaç Oral
1 gün önce
Yaşamamaya dair umutlarım var benim
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

398
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2019 19 dk.

Bize en çok sorulan sorular, "Şu evrime örnek midir?", "Şu yapılırsa evrim olur mu?", "Şunun olması evrim sayılır mı?" şeklindeki hipotetik veya evrimin doğadan (ve özellikle de insan yaşantısından) örneklendirilmesine dayanan sorular.

Tüm bu soruların yanıtı ortak olduğu için ve okurlarımıza "ne düşünmeleri gerektiğini" değil, "nasıl düşünmeleri gerektiğini" öğretmenin değerini bildiğimiz için, doğada gördüğümüz bir olayın veya sürecin evrimsel bir değişim olup olmadığını anlamak için kendimize sormamız gereken soruları derlemek istedik.

266
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Makalelerin onaylanma süresi ne kadardir veya onaylanmayinca bize bu durumu iletiyorlar mi?
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı
Çeviren 17 Ağustos 2017 12 dk.

Ekolojik fırsat, türlerin farklılaşmasında hayati bir öneme sahip olup adaptif yayılmanın başlamasında anahtar bir rol oynamaktadır.

Özellikle evrimin işlevsel sürecinin Darwin (1859) tarafından tanımlanmasından bu yana, türlerin gezegenimizde nasıl çoğaldığı uzun bir süredir biyologların ilgisini çekmektedir. İnsanlar, dünyanın birçok bölgesinde farklı ekolojiye ve biçimlere sahip benzer organizmaların çeşitliliğini gözlemleyebilirler. Örneğin; Kuzey Amerika’da biçim, renk ve vücut uzunluklarına göre belirgin bir biçimde farklılaşan Lampropeltini (Görsel 1) familyasına ait 35 keme yılanı türünden herhangi birisiyle kolaylıkla karşılaşabilirsiniz. Bu grup içerisindeki türler; beslenme alışkanlığı olarak sürüngen yumurtaları, diğer yılanları, kertenkeleleri, kuşları ve küçük memeleri ve ayrıca yaşam alanı olarak da çölleri, otlak alanları, tropik yağmur ormanları ve yaprak döken kuzey ormanlarını içeren geniş bir yelpazedeki ekolojiyi tercih etmektedirler. Biçim ve ekolojideki bu aşırı farklılık karşısında, tüm bu çeşitlenmelerin zaman içerisinde nasıl ortaya çıktığını sorabilirsiniz. Tüm bu türlerin biçimsel ve ekolojik farklıkları standart ve değişmeyen bir hızda mı başlayıp çoğalmakta yoksa uygun, boş bir ortam ortaya çıktığında mı hızlı bir biçimde bu alanı doldurmaktadırlar?

57
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Gökçe Ada Damgacı
2 gün önce
Aslında bugün evimde 3 tane ölü örümcek buldum. Tam olarak emin olamamakla beraber Loxoscles türünden olduklarını düşünüyorum. Çoğu böcekten korkuyorum ama örümcek ve akrepleri seviyorum ve şahsen çok ilginç buluyorum. Onları araştırabileceğim araknoloji diye bir bilim dalı var fakat okumaya değer mi emin olamıyorum, sizce değer mi? (değer mi emin olamıyorum derken işsizlik oranı fazlaysa ve az kazandırıyorsa diye)
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Su Erk
Seslendiren 15 Ekim 2019 4:49
Uzay sınırsız; ancak bu boşlukta yalnız olmayabiliriz: yeni bir araştırma, Samanyolu Galaksisi içerisinde Dünya büyüklüğünde olup, bizim Güneş'imiz gibi...
21
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Ekim 2014 6 dk.

ABD'nin, Ay'a gönderdiği 8 insanlı araçta, toplamda 24 astronot vardı ve bunların 12 tanesi Ay'a ayak basarak yürümüştür; geri kalanları ya iniş yapılması planlanmayan (Apollo 8 ve 10) görevlerle gitmiştir ya da başarısız bir görev nedeniyle ayak basamadan geri dönmek zorunda kalmıştır (Apollo 13).

Ay'a iniş yapan görevlerde yer alan astronotlar şu şekilde sıralanabilir:

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close