Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Mart 2012 27 dk.

Evrimsel süreçle ilgili anlaşılması en güç kavramlardan biri, bir özelliğin nasıl değiştiği ve türlerin nasıl farklılaştığıdır. Örneğin ortalama boyu 20 santimetre olan bir canlının boyu nesiller içerisinde nasıl 2 katına, 40 santimetreye çıkabilir? Daha kritik bir soru, eğer ki popülasyon içerisinde yeterince çeşitlilik olmaması durumunda, bu tür bir evrimin gerçekleşip gerçekleşemeyeceğidir. Yani boy ortalaması 20 santimetre olan bir popülasyonun içerisindeki en uzun bireyler 22 santimetreyse ve daha uzun bireyler yoksa, nasıl olur da popülasyonun boy ortalaması 40 santimetreye çıkabilir? Diyelim ki yeterli çeşitlilik var, bu durumda evrim nasıl meydana gelir? İşte bu makalemizde bu konuları inceleyerek, evrensel olarak evrimin nasıl işlediğini anlamanızı sağlamayı hedefleyeceğiz. Eğer ki bu yazımızı tam olarak sindirebilirseniz, evrimin nasıl işlediğini ileride karşınıza çıkabilecek herhangi bir örnek dahilinde, rahatlıkla yorumlayabileceğinizi umuyoruz. Fakat bu yazıyı okumadan önce, evrimin temel mekanizma ve işleyişini öğrenmek adına bu dizimizin ilk yazısı olan "Evrim'in İşleyişi - 1: Genel Kavramlar, Mekanizmalar ve Yöntemler" başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz. Hemen konuya girelim:

Evrimin nasıl meydana geldiği üzerinde kafa yorarken insanların düştüğü temel hatalardan birisi, evrimi türümüz üzerinden düşünmektir. Esasında bunu elbette yapabilirsiniz, zira insan türleri de evrimsel süreç sonunda var olmuş hayvan türleridir; ancak insan üzerinde düşünmenin ufak bir sıkıntısı vardır: türümüz, vahşi doğadan izole bir yaşam stiline geçtiği ve buna adapte olduğu için, istisnasız olarak geriye kalan tüm türlerin geçirdiği evrimsel değişimlerden bir miktar uzaklaşmıştır. Elbete türümüz halen, her nesilde evrim geçiriyor; ancak söz konusu Homo sapiens olduğunda bu evrim daha çok mikroevrim düzeyinde, fiziksel değişimlerin çok çok daha yavaş yaşandığı bir evrim olmakta. Bu yüzden bir türün dış görünümünün evrim sebebiyle değişimi görülmek isteniyorsa, insan türü üzerinden gitmek pek de mantıklı bir "ilk adım" olmayacaktır. Yine de, bu konuyla ilgili olarak "İnsanların evrimi sona mı ermiştir? İnsan üzerinde Evrim Mekanizmaları nasıl işler?" başlıklı makalemizi okuyarak, bu yazımızda vereceğimiz örnekleri nasıl insanlara genişletebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Uzun lafın kısası, tıpkı genetik deneylerinde yaptığımız gibi, gözlemlemek istediğimiz unsuru (evrimi) kolaylıkla görebileceğimiz, uygun bir model organizma seçmek, incelememizin kolay ve sıkıntısız gerçekleşebilmesi için önem arz eder. Bu sebeple, insan gibi bir tür üzerinden evrimi incelemek yerine, vahşi yaşam dahilinde bulunan bir türü ele almak çok daha kolay olacaktır.

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Okan Ö. Cinemre
Uyarlayan 12 Aralık 2019 7 dk.

Size büyük bir rastlantıdan bahsedeceğim… Bence gelmiş geçmiş bilim insanlarının en etkilisi ve en büyüğü, Galileo'nin hayata veda ettiği 1642 yılının yılbaşı günü, İngiltere’de Woolsthorpe kentinde doğdum. Erken doğduğum ve çok zayıf olduğum için fazla yaşayamayacağımı düşünmüşler. Babamı hiç göremedim, ben doğmadan önce kaybetmişiz. Annem zor yaşam koşullarına daha fazla dayanamayıp ikinci evliliğini yaparak beni anneanneme bırakmış. Yeni eşi de yedi yıl sonra ölünce, kendisine oldukça yüklü bir miras kalan annem, zengin bir kadın olarak geri döndü. 

12 yaşımdayken özellikle makinelerin çalışma biçimlerine karşı oldukça meraklıydım. Zeki bir çocuk sayılabilirdim ama okulda derslere karşı çok özenli değildim. Ergenlik çağımda annem beni çiftçi yapmak için okuldan aldı ancak o beni çiftlik işleri ile uğraşıyorum sanırken, aslında sürekli gökyüzünü inceliyor, kitaplar okuyor ve notlar alıyordum. Sonunda annemi üniversiteye hazırlanmak için ikna ettim. 

46
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 15 Şubat 2022 37 dk.

Disk hernisi ("omurga fıtığı" veya "omur fıtığı"), genellikle omurgaya aşırı yüklenme ya da travma nedeniyle omurlar arasındaki yastıklama ve bağ dokusunun yaralanmasıdır. Sırt ağrısı, vücudun farklı bölgelerinde ağrı veya duyum ve fiziksel sakatlık ile sonuçlanabilir. Birazdan daha detaylıca göstereceğimiz gibi bir omurilik diski, daha sert, kauçuksu bir dış halka içine yerleştirilmiş yumuşak, jöle benzeri bir merkeze (çekirdeğe) sahiptir ve çekirdeğin bir kısmı, halkada oluşan bir yırtık nedeniyle dışarı çıktığında, disk çıkıntısı (İng: "bulging") oluşur.

Omurga fıtığı sıklıkla, anulus fibrosus olarak bilinen dış halkanın yaşa bağlı dejenerasyonu ile ilişkilidir, ancak normalde travma veya kaldırma ya da bükme ve gerilme ile tetiklenir.[1]Omur gövdelerinde, arka uzunlamasına olan bağın (ligaman) ön boyuna olan bağa göre göreceli darlığı nedeniyle, yırtılma neredeyse her zaman posterolateral, yani arka/yan taraflardadır.[1] Disk halkasındaki bir yırtık, iltihaplanmaya neden olan kimyasalların salınmasına neden olabilir ve bu da sinir kökü sıkışması olmasa bile şiddetli ağrıya neden olabilir.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 1 gün önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Mayıs 2015 5 dk.

2 adet ebeveyniniz var: anne ve babanız. Onların da 2'şer tane ebeveyni var, dolayısıyla sizin 4 tane büyük-ebeveyniniz var: anneanneniz, babaanneniz, annenizin babası olan dedeniz ve babanızın babası olan dedeniz. Bu şekilde geriye gidecek olursanız, sadece 10 nesil önce 1000'den fazla, 20 nesil önce 1.000.000'dan fazla, 30 nesil önce 1 milyardan fazla atanız var demektir! Dünya'da şu anda 7 milyar insan var. Akrabalık ilişkilerini kenara bıraktığımızda 1 milyar özgün soy hattı olduğunu varsayalım. bunların her birinin sadece 30 nesil önce 1 milyar atası varsa, Dünya nüfusunun 1 kuintilyon (101810^{18}) veya 1.000.000.000.000.000.000) olması gerekirdi. Ancak bundan 30 nesil önce, yani kabaca 1000 sene önce Dünya nüfusu'nun sadece 300 milyon (300.000.000) olduğunu biliyoruz. Dahası, insan popülasyonunun günümüzde en fazla olduğunu ve tarihte hiçbir zaman bu sayının üzerine çıkılmadığını, dolayısıyla 7 milyardan büyük bir insan popülasyonunun tarihte hiçbir zaman yaşamadığı biliniyor. Bu durumda tüm bu insanların tüm bu ataları nerede?

Bu soru, evrimsel biyoloji hakkında fikri olmayanlar için kafa karıştırıcı; evrimsel biyolojiden anlayanlar içinse komik bir sorudur. Cevabı çok basit ve açıktır: tüm canlılarda olduğu gibi, insanların soy hatları da birbirinden bağımsız değildir. Her birimiz ortak atalardan geliyoruz ve bu ortak ataların torunlarıyız. Bir diğer deyişle, günümüzdeki 1 milyar bağımsız soy hattı, zamanda ve nesillerde geriye gittiğimizde çok hızlı bir şekilde birbiriyle kaynaşacaktır. Sadece birkaç yüz nesil geriye gittiğinizde, günümüz Meksikalıları ve Japonları gibi Anadolu'dan uzak medeniyetlerle bile soylarımız kesişecektir. Yaklaşık sadece 10.000 nesil geriye gittiğinizde, şu anda yaşayan bütün insanların Mezopotamya bölgesinde yaşadığını düşündüğümüz ortak atalarına varırız. Bu bir kadın ve bir erkektir. Ancak bu kadın ve erkek, muhtemelen aynı zamanda yaşamış insanlar değildir ve hatta birbiriyle eş bile değildir! Dahası, bu kadın ve erkek, kendi dönemlerinde yaşamış tek kadın ve tek erkek de değildir. Muhtemelen on binlerce insandan oluşan popülasyonların üyesidirler. Bu kadına, mitolojiye gönderme olarak "Mitokondriyal Havva", erkeğe ise "Y Kromozomu Ademi" adı verilir. Bu konudaki detayları buradaki yazımızda izah etmiştik, tekrar etmeyeceğiz.

123
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Furkan Demir
Furkan Demir
112K UP
Yazar 8 Haziran 2021 4 dk.

Termodinamik, madde ve çevre arasındaki enerji ilişkilerini inceleyen fizik dalıdır. Özellikle termal enerjinin diğer enerji formlarına nasıl dönüştürüldüğünü ve nasıl bir etkiye sahip olduğunu açıklar. Termodinamik çerçevesinde tanımlanan iki yasa, büyük öneme sahiptir: Termodinamiğin 1. yasası, bize, enerjinin yoktan var edilemeyeceğini aynı zamanda yok edilemeyeceğini, 2. yasası ise kapalı sistemlerde entropinin sürekli artmak zorunda olduğunu söyler.

Entropi ise, kapalı bir termodinamik sistemde çalışmak için mevcut olmayan termal enerji miktarının nicel bir ölçüsü, aynı zamanda kapalı bir sistemdeki bozukluğun veya rastgeleliğin bir ölçüsü olarak tanımlanır (ancak entropi kavramını görselleştirmek pek kolay değildir). Bir sistemin içindeki sıcaklığın düzenli (İng: "uniform") olduğu durumda iş yapabilen enerjiyi ise serbest enerji olarak tanımlarız.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ayşe Ege Palaz
Çeviren 5 gün önce 1 dk.

Bir gök bilimciye göre Falcon Heavy, madencilik için uygun asteroit sayısında büyük bir artış yaratabilir. Söz konusu madenlerin değeri oldukça şaşırtıcı olmakla birlikte bu madenler insanların kolonizasyon çabalarına da yardımcı olabilir.

SpaceX'in Falcon Heavy'si, 21. Yüzyılda bir Altın Telaşı (mültecilerin Dünya ekonomisini nasıl etkilediğini anlatan bir terim) yaşanmasını mümkün kılabilir. Elbette bu, bildiğimiz Altın Telaşının aksine madencilerin batıya yönelmek yerine değerli mineralleri ve kimyasalları uzayda aramasıyla mümkün olacaktır.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Eylül 2013 1 dk.

Dünya'nın en büyük ve en saygın bilim dergisi olarak kabul edilen Science, Darwin'in onuruna özel ek hazırladı ve "Evrimsel Düşüncenin 200 Yılı" şeklinde sundu. Bu özel sayıda, 2009 Darwin Yılı içerisinde Science dergisinde basılan onlarca evrimsel biyoloji makalesi arasından yapılan derlemelere, Darwin tarafından yazılan makalelere ve Darwin-bilim-evrim üçgeniyle ilgili detaylara yer veriliyor.

Ekte yer alan başlıkların bazıları şöyle:

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 4 gün önce
Yönetmen Jack Schreier daha çok klip ve dizi yönetmeni ama ikinci filmi uzun metraj Robot & Frank diye bir film ve fena da gözükmüyor. Beef diye bir diziyle Emmy kazanmış. Muhtemelen genç bir yönetmen ve bu filmin de altından kalkabilmiş. Film 2 saatlik ilgi çekici bir MCU filmi ve filmin içinden geçmemişler. Bu sevindirici. Öyle muazzam bir film de diyemem ama. Bence, yüzyıllardır o değişmeyen epik bir konu ve temaya rağmen, hikayenin günümüze uygun şekilde farklı olmasından kaynaklanıyor. Çağdaş medeniyette bireyin hayatıyla ne yapacağını bilememe varoluşsal sancısını konu alıyor. Ben kendime çok yakın buldum ve hissettim. O yüzden izletti. Böyle bir tema beklememiştim.

Ve, şu ana kadar MCU evreninde arka planda ilerleyen yeni bazı anti karakterlerin oluşturduğu bir takımın ilginç ve eğlenceli dünyasına çekiyor ama bu noktada tabii ki böyle karakterlerin sulandırılmasından hiç hoşlanmıyorum. Alexei zaten bunun için var zorlamanın anlamı yok. Alexei tabii ki daha çok izlemek istediğim tek karakterdi. Filmde en çok konuşulacak karakter ise Sentry ki hikaye de aslında onun hikayesi. Kendisini bir çizgi romanda okumuş ve çok sevmiştim. Hafifletmediklerine sevindim. Karakter de film de biraz bipolarizasyon üzerinde ilerliyor. Tüm potansiyellerine rağmen boşluğa düşen insanlar... Final doğal olarak biraz peh duruyor ama böyle bir konuya ancak bu final olur ve içine çekiyor. Çekimler IMAX'e yakışır şekilde çok genişten ve güzel. Müzikler de kayda değer.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşe Ege Palaz
Çeviren 5 gün önce 2 dk.

Girişimci Juan Enriquez, yaşama oldukça elverişsiz ortamlarda hayatta kalabileceğimiz ve hatta DNA manipülasyonu ile hafızalarımızı ele geçirip yönetebileceğimiz bir gelecekten bahsediyor!

İstediğimiz bedenleri tasarlayabileceğimiz bir Dünya düşünün. Bu Dünya'da, yanımızda yaşayacak hayvanları ve bitkileri de yaratabilir, canlandırabiliriz. Organizmaları değiştirebilir, onları istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Ve aslında gelecekten bahsetmiyoruz. Hatta bunun için hayal gücüne gerek yok, şu anda o dünyada yaşıyoruz.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 24 Şubat 2024
Michael abi, gerçekten bilim anlatıcılığı işine emek vermiş, uğraşmış ve başarmış biri. Videolarının kalitesinin üstüne görmedim. Bu kanalı ilk defa görüyorsanız lütfen bu kanala abone olun videoları eski ancak bol bol içeriği mevcut, siz abone olduktan sonra YouTube, size en uygun videosunu anasayfanıza çıkaracaktır. Bu yazıyı okuyan herkesin beğeneceğine eminim.
Youtube Kanalı
9.8/10
(177 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilar Topuz
Dilar Topuz
37K UP
Çeviren 31 Ocak 2022 12 dk.

Büyük Patlama hakkındaki tüm bilgilerimize rağmen bilim dünyasının en büyük bulmacalarından biri, sahip olduğunu gözlemlediğimiz tüm özellikleriyle birlikte Evren'in, bir bütün olarak nasıl oluştuğunu anlamaktır. Modern Evren'imizin erken dönemdeki daha sıcak, daha yoğun, daha homojen halinden evrimleşerek günümüzdeki hâline kavuştuğunu anlayabiliyoruz. Hatta bu durumun, erken kozmik enflasyon döneminden ortaya nasıl çıktığını da anlayabiliyoruz. Fakat yeterince geriye gidersek bir noktada daha önceki zamanlara ait herhangi bir özelliği veya damgayı ölçme yeteneğimizi kaybediyoruz; bunun ötesinde, bize yol gösterebilecek tek şey olarak denklemlerimiz ve birtakım spekülasyonlar kalıyor.

Teyit için çok erken olan bu zamanlarla ilgili ortaya çıkan tahminlerden biri ise Evren'imizin çok sayıda evrenden yalnızca biri olduğu ve var olan her şeyin bir "çoklu evrenler sistemi"ni oluşturduğudur. Ama bir çoklu evren için gereken tüm kütle/enerji nereden geliyor? Prof. Dr. Laura Templeman'ın cevabını bilmek istediği soru da bu:

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
4 gün önce
İngiliz fizikçi ve astronom Malcolm Longair 18 Mayıs 1941'de doğdu. 1980'de İskoçya Kraliyet Astronomu ve Edinburgh Üniversitesi Regius Astronomi Profesörü oldu. Yüksek enerji astrofiziği ve kozmoloji alanında çalıştı; Planck ve Euclid misyonlarında komite başkanlığı yaptı. 1997-2005 arasında Cavendish Laboratuvarı'nı yönetti. Kozmik manyetizma çalışmalarına öncülük etti. 2000'de astronomiye katkılarından dolayı CBE nişanı aldı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 1 gün önce Sen de Cevap Ver

İki dolanık parçacık düşünün: yazı-tura gibi. Ama yazı mı, tura mı oldukları sadece sen bakınca belli oluyor. Biri yazıysa, diğeri otomatik olarak tura.

Peki diyorsunuz ki:

“Eğer ikisine de tam aynı anda bakarsam ne olur?”

Tüm Reklamları Kapat

Sanki ikisi de kendi sonucunu bağımsızca belirler gibi. O zaman ikisi de yazı olabilir mi? Çelişki doğar mı?

Cevap: Hayır. Çünkü kuantumda "tam aynı anda ölçmek" fiziksel olarak mümkün değil. Her ölçüm, parçacıkla etkileşen bir olaydır — ve bu olayların bir sırası olur. Ne kadar kısa fark olsa da, bir tanesi önce gelir. Yani görünüşte aynı anda ölçsen bile, evren önce birini çöker, sonra diğerini. İkisi de yazı gelmez. Çünkü evren, dolanıklığı korur. Çelişki değil, sadece zaman algımızla kuantumun uyumsuzluğudur bu.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yunus Sahin
Seslendiren 2 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
5
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close