Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tayfun İnci
Tayfun İnci
3,465 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

Tavus kuşlarının neden böylesine gösterişli kuyrukları var? Bu hantal özellik erkek tavus kuşlarının hayatta kalma şanslarını oldukça azaltıyor. Böyle bir kuyruğun varlığının tek sebebi taşıyıcısına, üreme yarışındaki başarı oranlarını arttırarak avantaj sağlaması.

Charles Darwin yaşayan bütün türlerin aslında ortak bir atadan geldiği fikrini ortaya sürmüştür. Bu iddiasını açıklamak için kullandığı başlıca mekanizma ise yaşadıkları ortama daha iyi adapte olan canlıların diğerlerine göre daha kolay hayatta kalabileceklerini gösteren doğal seçilimdir. Fakat Darwin, aynı zamanda hantal, yaşadıkları ortama adapte olma amacı taşımayan ve taşıyıcısının hayatta kalma olasılığını arttırmayan cinsel özelliklerin de olduğunu belirtmiştir. Darwin, bu tür cinsel anlamda “seçilmiş” özelliklerin hayatta kalma şansını düşürseler bile üreme şansını arttırdıkları sürece evrilebileceğini öne sürdü. (Darwin 1871)

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Oğuzhan Pekgöz
İnceleyen 4 gün önce
İzlediğim en iyi dizilerden birisi diyebilirim. Michael Scofield'in dahiyane planları beni adeta ekrana kilitledi. T-Bag karakterinin değişimi ve beni çok etkileyen sözü hala aklımda: "Hepimiz kendi kimliklerimizin tutsaklarıyız ve kendi yarattığımız hapishanelerde yaşıyoruz." Bir devam dizisi çekilecekse kesinlikle T-Bag başrolde olamlı diye düşünüyorum. Ayrıca Michael ve Sucre arasındaki dostlukta herkese örnek olacak seviyede. Bir insanın sevdiği insalar uğrana neler yapabildiğinide güzel şekilde aktarmış. Aklıma gelenlerden biriside Abruzzi'nin harikulade değişimi ve muhteşem sonu aklımdan çıkmıyor. Keşke hafızam silinse ve tekrardan izleyebilsem. Teşekkürler.
9.4/10
(17 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Prison Break
Yönetmen: Brett Ratner
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sude Ak
Sude Ak
20K UP
İnceleyen 19 saat önce
İçimdeki Şeytan, atmosferiyle hemen içine çeken, psikolojik gerilimi dozunda veren bir yapım. Karakterin içsel çatışmaları ve bastırılmış duyguları izleyiciye geçiyor, özellikle bazı sahneler gerçekten rahatsız edici bir gerçeklikle yansıtılmış. Ancak zaman zaman hikâye dağınık ilerliyor ve derinliği hissettiren o atmosfer, birkaç bölümde yüzeyde kalıyor. Yine de finalde bıraktığı o sorgulama hâli, diziyi izlemeye değer kılıyor. Hem karanlıkla yüzleşmek isteyenler hem de sadece bir gerilim arayanlar için farklı bir deneyim sunuyor. Kendi iç dengesi, atmosfer başarısı ve oyunculuk performansı açısından İçimdeki Şeytan ortalamanın üstünde bir yapım. Ancak anlatımda zaman zaman kopukluklar ve tempo sorunları olduğu için genel denge biraz sarsılıyor.

Bu yüzden 10 üzerinden 6 puan veririm.
Etkileyici ama her izleyiciye hitap edecek kadar tutarlı değil.
9.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : It Lives Inside
Yönetmen: Bishal Dutta
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sema Tezel
Seslendiren 27 Aralık 2023 5:51
Virüsler kısaca zorunlu hücre içi parazitleridirler. Her ne kadar tartışmalı olsa da yaygın bilimsel kanıya göre "canlı olmayan; ancak canlılığın...
55
Evrim Ağacı Eskişehir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 13 saat önce EskişehirÜcretsiz10 Mayıs
Uzay Hukuku; Dünyadan Uzaya Hukuki Bir Bakış
10 Mayıs 2025 14:00 tarihinden 10 Mayıs 2025 15:00 tarihine kadar.

Yeni bir etkinlikle daha karşınızdayız ve bu kez rotamızı biraz daha yukarılara çeviriyoruz! 🌌
Gündemimizde ise hepimizde merak uyandıran bir konu var: UZAY HUKUKU. Uydular, Mars görevleri, uzay turizmi derken akıllarda şu soru belirmeye başladı: Peki tüm bunların hukuki zemini neye dayanıyor?

İşte tam da bu sorulara ışık tutmak üzere 10 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00'te Av. Serhat Kaşıkara bizlerle olacak! Kendisiyle birlikte uzayın hukuki boyutunu ele alacağız. Kim neyi sahiplenebilir? Uzayda suç işlenirse kim yargılar? Uluslararası uzay hukuku nereye gidiyor?

🎙 Etkinliğimiz bol bol sohbet, soru-cevap ve keyifli bilgilerle dolu olacak. Etkinliğimize katılmak için instagram @evrimagacieskisehir hesabına özel mesaj atarak ulaşabilirsiniz. ✉️ Etkinliğimiz ücretsizdir!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Nisan 2011 52 dk.

Bu yazımızda okurlarımızın sıklıkla sorduğu ve cevaplarının anlaşılması durumunda evrimsel biyolojinin anlaşılmasında büyük adımlar atılabileceği iki soru üzerinde durmak istiyoruz: "İnsan zekası nasıl evrimleşmiştir?" ve "Neden sadece insan bu kadar zekidir?" Aslında bu iki soru, doğayı yeterince gözlemlemiş, yeterince belgesel izlemiş, Evrimsel Biyoloji konusunda belirli bir düzeyin üzerinde bilgiye sahip ve bu konuda belirli bir miktar kafa yormuş herkesin cevaplayabileceği, hatta kolayca cevaplayabileceği bir sorudur. Ancak yine de bilimsel bir destek olması ve çok yönlü analizlerinize katkı sağlayabilmesi adına, bu yazımızın tüm okurlarımıza ve düşünür arkadaşlarımıza faydalı olacağını umuyoruz.

İlk olarak şu soruya bir cevap vermemiz gerekiyor: "İnsanı, diğer hayvanlardan farklı kılan -varsa- nedir?" Bu soru, yüzlerce, hatta binlerce yıldır insan türünün kafasını kurcalayan bir mevzu olmuştur. Kimi bu soruya "ruh" cevabını vermiştir; kimi "edep" veya "ahlak" demiştir, kimi "düşünce" demiştir. Hatta herkesin kendince bir cevabı bile olabilir: sanat, din, müzik, felsefe, vs. Ancak bilimin cevabı, gerçeğe ulaşmak için olması gerektiği gibi, edebiyattan, laf oyunlarından, gevelemelerden uzaktır; açık ve nettir: "İnsanı diğer hayvanlardan ayıran birincil özellik, diğer hayvanlara göre daha büyük olacak şekilde evrimleşmiş beyin kapasitesidir." ya da biraz daha sade kelimelerle "fazlasıyla gelişmiş zeka düzeyidir". Dikkat edecek olursanız diğer kişilerce verilen tüm cevapların bu öncül cevaptan doğduğu görülecektir. Çünkü beynimiz haricindeki hiçbir özellik bizi tek başına diğer hayvan türlerinden ayırmaya yetmezken, beynimizin evrimi olmaksızın sayılan bilim, sanat, felsefe gibi daha soyut sebeplerin de geliştirilmesi asla mümkün olamayacaktı. Dolayısıyla odaklanılması gereken nokta, beynimizin neden bu şekilde evrimleştiğidir.

318
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Meryem Alagöz
Meryem Alagöz
1,372 UP
İnceleyen 27 Mayıs
Diziyi bizzat sitesinden izledim ve genel olarak beğendim oyuncuların performansı oldukça iyi .Tek sorun asıl anlatılmak istenen anlatılmıyor.Vurgulanması gerekilen konu çok vurgulanamıyor Teşekürler
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Nisan 2021 34 dk.

Eğer Schrödinger'in Kedisi gibi düşünce deneylerini veya Çift Yarık Deneyi gibi gerçek deneyleri daha önceden duyduysanız, kuantum fiziğinin gerçek dünya deneyimlerimizden ne kadar farklı olduğunun haberdarsınızdır. Schrödinger'in Kedisi isimli düşünce deneyinde, kutunun içinde olduğu hayal edilen bir kedi, kutu açılana kadar hem ölü hem diridir ve kutuyu açtığımız anda bu birden fazla olasılıktan sadece bir tanesi gerçekliğe dönüşür. Çift Yarık Deneyi'nde ise iki ufak yarığa doğru tek tek fırlatılan elektronlar, gözlenmediklerinde bir dalga gibi davranarak girişim deseni oluştururlar, gözlendiklerindeyse bir parçacık gibi davranarak iki basit çizgi oluştururlar. Her iki deneyde de sorun, yapılan gözlem veya ölçüm ile gözlenen/ölçülen şeyin davranışları arasında bir ilişki olduğu fikridir. Schrödinger'in Kedisi örneğinde, farklı olasılıklara sahip iki durumdan biri, ölçüm anında %100 ihtimale dönüşüvermektedir. Çift Yarık Deneyi'nde ise elektron ve foton gibi parçacıklar, gözlenip gözlenmemelerine bağlı olarak davranışlarını değiştirmektedirler.

Klasik ve geleneksel fizik bilgilerimiz ışığında, gözlemci veya bilinç gibi kavramların Evren fiziği üzerinde özel bir yere sahip olmasını beklemeyiz. Benzer şekilde, ölçüm araçları elbette ölçülen unsurun davranışlarını değiştirebilecek olsa da, bilinçli bir gözlemin veya kuantum düzeyde yapılacak bir ölçümün, deney sonuçlarını bu kadar köklü bir biçimde değiştirmesi, izahı ve ek sorgulamayı hak eden bir soru işareti yaratmaktadır. İşte Ölçüm Problemi adı verilen bu problemi izah edebilmek için, bugüne kadar çok sayıda açıklama geliştirilmiştir. Bu açıklamaların araştırıldığı sahaya Kuantum Mekaniğinin Yorumları denmektedir. Bu yazımızda, bunlardan bir tanesi olan Paralel Evrenler (İng: "many-worlds") yorumuna bir bakış atacağız.

155
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

191
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tavsiye Makale Eş Baskı
İsmail Yamanol
Yazar 17 Mart 2015 3 dk.

Bilimkurgu Kulübü​ tarafından hazırlanan bu muhteşem derlemede, bilimden gücünü alan gerçek bilimkurgunun ne demek olduğunu en harika bir şekilde temsil eden, yüzlerce kitap yayınlayarak gelmiş geçmiş en çalışkan yazarlar arasına giren ve bilimin halka ulaştırılmasında hakkı ödenemez düzeyde katkılar sağlamış büyük yazar Isaac Asimov'un Türkçeye çevrilmiş bütün kitaplarını göreceksiniz. 

Ne yazık ki günümüzde bu kitaplara artık basılı olarak erişmek imkansıza yakın. Birçoğunun baskısı artık bulunmuyor, çoğu adeta "antika" değeri kazandığı için arşivlerin tozlu raflarında saklanıyor. Bu kitapların bir kısmını normal şekilde kitapevlerinden bulabileceğiniz gibi, Nadir Kitap gibi sahaf sitelerinden de bulmanız mümkün olabilir. 

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baba Yaga’nın Ormanında: Rusya’dan Masallar

Zamansızdır masallar
Elimizden tutup bizi hayali diyarlarda gezmeye çıkarırlar
Bekler orada gizemli insanlar, efsanevi yaratıklar, sihirli olaylar
Çeşit çeşit renkler, duygular

Bu kitap dizisinde dünyanın dört bir yanından en güzel masallar bir araya geldi. Farklı farklı çizerler de hepsini resimledi.

Soğuk Rusya gecelerinde çocukların içini ısıtan masallar anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Cadı Baba Yaga, kurbağa prenses, oyuncu ayı, oğlak çocuk ve daha nicesi bakalım neler yapmış?

Devamını Göster
₺149.00
Baba Yaga’nın Ormanında: Rusya’dan Masallar
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
115K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Mahkemelerin kararlarının geçerlilik iddiasında bulunamayacağı, daha ziyade tek tek kişilerce değiştirilebildiği, geçersiz kılınabildiği bir devletin ayakta kalabileceğini inanır mısın hiç? Yoksa çöküp gideceğini mi düşünürsün?
Kaynak: Ernst Fraenkel - İkili Devlet Bir Diktatörlük Teorisine Katkı
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tek Pozda Andromeda

Ne kadar uzağı görebilirsiniz? 2,5 milyon ışıkyılı uzaklıktaki Andromeda Galaksisi, çıplak gözle kolayca görülebilen en uzak gök cismidir. Yıldızlar, kümeler ve bulutsular gibi diğer gökyüzü sakinleri, tipik olarak yüz ila binlerce ışıkyılı uzaklıktadır. Bu uzaklık Güneş sisteminin çok ötesinde ancak kendi Samanyolu Galaksimizin içerisindedir. Portekiz’in güneyindeki eski bir madenden yakalanan bu iyi planlanmış derin gece görüntüsünde M31 olarak da bilinen dış galaksi, bir bacanın tam üzerinde yer alıyor. Görsel, gökyüzünü takip ederek tek bir poz ile yakalandı. Böylece, Andromeda’nın kendisi büyük görünürken, ön plan kameranın hareketi sebebiyle hafif bulanık. Normalde çıplak gözle de görülebilen galaksinin parlak merkez bölgesinden çıkan daha sönük sarmal kollar, gökyüzünde 4 dolunay büyüklüğünde bir alanı kaplar. Tabii ki, Andromeda Galaksisi, Samanyolu ile birleşirken, yalnızca 5 milyar yıl içinde Andromeda’nın yıldızları tüm gökyüzünü kaplayabilir.

25 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Miguel Claro (TWAN, Dark Sky Alqueva)
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Dılbaz Yenisoy
Yazar 16 Ağustos 2023 5 dk.

Evcilleştirme sendromu; insanlara yakın, sosyal bağlar kurabilme yeteneğine sahip olan, bazı durumlarda da psikolojik destek sağlayabilen evcil canlılarda görülen, evcilleştirilen canlıların fenotipik ve psikolojik özelliklerinde değişimler yaşanmasına sebep olan evrimsel bir fenomendir. Kurtların köpeklere evrimleşmesi sonucu ortaya çıkan ağır başlılık, itaatkarlık, dişlerin küçülmesi ve kürklerdeki renk değişiklikleri gibi özellikler; evcilleştirme sendromunun bir örneğini oluşturur.

Yaklaşık 140 yıl önce Charles Darwin, evcil canlılarda, atalarında gözlenmeyen sarkık kulaklar, beyaz kürk lekeleri, daha küçük beyin ve dişler, uysallık gibi fenotipik ve psikolojik farklılıklar bulunduğunu fark etmiştir. Evcilleştirme sendromunda görülen bu tür değişimler, genelde canlıyı yırtıcılıktan uysallığa doğru değiştirir ve türün insanlarla sosyal bağlarını kuvvetlendirir. Köpeklerin bugün insanların en yakın dostlarından biri olmasının sebebi budur.

60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Türü
Ufuk Derin
Türü Ekleyen 5 gün önce
Saturnia, Saturniidae familyasına ait büyük ipek güvelerinden oluşan bir cinstir ve Alman biyolog Franz von Paula Schrank tarafından ilk kez 1802 yılında tanımlanmıştır. Bu cinsin üyeleri genellikle "imparator güveleri" olarak adlandırılır; ancak bu ad, Saturniinae alt familyasındaki bazı yakın akrabalar için de kullanılır. Türlerin çoğu Palearktik bölgede bulunur.
1
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close