Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 16 Temmuz 2024 31 dk.

2024 yılı itibarıyla dünyamız, büyük teknolojik ve bilimsel gelişmelerin gerçekleştiği bir evrededir. Yapay zeka, robotik, uzay çalışmaları, kişiselleştirilmiş gen tedavileri, türdiriltimi (İng: De-extinction) ve diğer bir çok alan adeta bilimkurgu filmlerini aratmayacak şekilde ilerlemektedir. Özellikle yapay zeka ve robotik teknolojileri, uzay araştırmaları ve biyoteknoloji gibi disiplinler, geleceğin en parlak alanları olarak öne çıkmaktadır.

Modern genetik biliminin ilerlemesiyle birlikte hayatımıza giren biyoteknoloji, günlük yaşamımıza pek çok kolaylık sağlamaktadır ve ilerisi için de epeyce potansiyel taşımaktadır. Örneğin, kişiselleştirilmiş tıp uygulamaları sayesinde, her bireyin genetik yapısına özel tedaviler geliştirilmekte ve böylece daha etkin ve hızlı iyileşme süreçleri mümkün hâle gelmektedir. Öte yandan tarım sektöründe, genetiği değiştirilmiş canlılar daha verimli ve hastalıklara karşı dirençli ürünler sunarken, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik konularında da biyoteknoloji sayesinde önemli adımlar atılmaktadır.

28
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Nida Yıldırım
İnceleyen 2 gün önce
Bu film beni gerçekten dehşete düşürdü müzikler ve oyunculuklar bir yana jenniferın oyunculuğuna bayılırım zaten müzikler ve kimsenin gerçekten kimsenin hiçbirşeyi takamamsı bunca yıllık medeniyetin böylesine aptalca bitmesi siyasetçiler ne yaptığını bilmeyen kapitalistler bence çok şeyi yüzümüze vurdu.
9.4/10
(16 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Don't Look Up
Yönetmen: Adam McKay
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Ertürk
Emre Ertürk
29K UP
Çeviren 21 Nisan 2018 17 dk.

Yukarıdaki videoda, Dr. Michael Nachman'ın kaya cep farelerinin evrimi üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarını öğrenecek ve evrimi net bir şekilde, gerçek bir örnek üzerinden göreceğiz.

İnsanların olduğu her yerde fareler de vardır. Neredeyse hiçbir hayvan bizim tarafımızdan oluşturulan yaşam alanlarına bu kadar iyi uyum sağlamamıştır. Bu nedenle, Almanya’nın Plön şehrindeki Max-Planck Evrimsel Biyoloji Enstitüsü’nden Diethard Tautz için evrimin çalışma şekline model sistem olarak bu küçük kemirgeni kullanmak daha akla yakın geldi.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dılbaz Yenisoy
Yazar 31 Aralık 2023 5 dk.

Etçil bitkiler genellikle besin değeri düşük olan topraklarda yaşarlar. Ancak etçil diyet, bitkiler için oldukça maliyetlidir. Böcek veya diğer omurgasız canlıları avlayabilmek için özel adaptasyonlara ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle evrimsel süreçte zorunluluk olmadığı sürece bitkilerde bu tür bir besin diyetinin evrimleşmesi neredeyse imkansızdır. Hatta bu sebeple, bitkiler zorunlu olmadığı sürece fotosentez yoluyla beslenmeye çalışırlar.

Etoburluğun maliyetli olması sebebiyle etçil bitkiler, etçil olmayan bitkilere kıyasla daha az fotosentetik kapasiteye, daha düşük fotosentetik azot kullanımına, daha zayıf rekabet gücüne ve daha küçük köklere sahiptirler. Besin değeri yüksek olan toprakların veya suların olduğu bölgelerde etçil bitkiler dezavantajlı konumda olacağı için burada etçil bitki sayısı az olacaktır. Fakat ışık ve besin bakımından fakir olan bölgelerde et ağırlıklı besin diyeti avantajlı olacak, evrimsel süreçte seçilecek ve bu bölgede etçil bitki sayısı artacaktır.

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Buğra Ünal
Seslendiren 2 Eylül 41:18
Nvidia durdurulamıyor! - İnternetten bedava işlemci indirme devri - Google kendini affettirebilecek mi - ⁠Apple'dan etkinlikler ve yatırımlar
19
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 3 Eylül 2018 5 dk.

İnsanları diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi beyin büyüklüğüdür. Beynimiz, yaklaşık 2-3 milyon yıl kadar önce, Afrika'da yaşamış olan Australopithecus isimli atalarımızın soy hattı boyunca oldukça hızlı bir evrimsel süreçten geçmiştir. Bu dönemde insan beyni yaklaşık 3 kat büyüyerek günümüzdeki boyutlarına erişmiştir. Bilim insanları bunun yaşandığını kafatası fosilleri sayesinde biliyorlar; ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleştiğini henüz çözememişlerdi.

Belçika'da bulunan Flanders Biyoteknoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Pierre Vanderhaeghen tarafından yürütülen bir araştırma, bu gizemi kısmen çözmeyi başardı. GENDEVOCORTEX isimli projenin bir parçası olan Dr. Vanderhaeghen, insan beynini irileştiren genlerin hangileri olduğunu tespit etmenin peşindeydi.

118
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Eda Alparslan
Çeviren 25 Ekim 2019 7 dk.

2003 yılında American Journal of Medicine dergisine yazan araştırmacılar, tıp haberleriyle ilgili düşüncelerinizi değiştirmesi gereken bir şey keşfettiler. 1979 ila 1983 yılları arasında en popüler dergilerde yayınlanan ve "yeni bir tedavi"nin veya "yeni bir tıbbi teknolojinin" çok umut vaat ettiği söylenen 101 makaleyi ele aldılar. Bu 101 tedaviden sadece 5 tanesi yayımlanmasından sonraki 10 yıl içinde piyasaya sürülebildi. Sadece 1 tanesi, 2003 yılında o makale yayınlandığında hala kullanımdaydı.

Sadece bir!

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 4 dk.

Umman’ın Dhofar bölgesindeki mağaraların taş yüzeylerinde ve kurumuş nehir yataklarının yüzeylerinde yılan gibi kıvrılarak kayanın üzerine işlenmiş neredeyse 2400 yıl öncesine ait yazılar bulunuyordu. "Zufar yazısı" olarak da bilinen bu yazının ne olduğu ise uzun yıllar boyunca bilim insanları için çözülemeyen bir bilmeceydi. Ancak uluslararası bir akademik dergide yayımlanmak üzere olan yeni bir çalışmanın yazarı, Zufar yazısının ana alt türünü deşifre ettiğini ve alfabenin Güney Arabistan'da ortaya çıkmadığına dair kanıtlar bulduğunu öne sürüyor.

Ohio State Üniversitesi'nden dilbilimci ve çalışmanın yazarı Ahmed el-Cellad, Zufar yazısının uzun süren gizeminin on yıllar boyunca akıllara pek çok olası açıklama getirdiğini belirtiyor. Bunlar arasında "bunların Kur'an'da adı geçen kayıp bir Arap kabilesi olan Âd kavminin yazıtları olduğu gibi pek olası olmayan fikirlerin de bulunduğunu söylüyor. Çalışmada yer almayan Pekin Üniversitesi'nden dilbilimci Giuliano Castagna, el-Cellad'ın yeni makalesinin bu konu üzerine yapılmış ilk güvenilir çalışma olduğunu ve "Arabistan tarihinin yepyeni bir sayfasını yazma potansiyeli taşıdığını" vurguluyor

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 4 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 17 Aralık 2021
Çin’in merkezinin kuzeyindeki bu kurak Tengger Çölü manzarasında, yıldızlı gökyüzü ile Dünya gezegeni görülüyor. Bu panoramik geniş alan görseli, 14 Aralık’ta Ay battıktan kısa bir süre sonra ve şafak doğmadan önce kaydedildi. Halen karanlık olan gökyüzünde çekilen kuzeyin kış altıgeni, parlak Samanyolu’nu çevreliyor. Her yıl gerçekleşen Geminid meteor yağmurunun maksimum görüldüğü geceye yakın bir zamanda kaydedilen bu görselde, şaşırtıcı biçimde parlak olan bir ateş topu da yakalandı. Batı ufkunun üzerinde ve parlak yıldız Capella’nın hemen altındaki hançer benzeri iz, Gemini meteor yağmurunun saçılma noktasını işaret ediyor. Elbette Gemini yani İkizler takımyıldızını tespit etmek kolaydır. Bu takımyıldızın ikiz parlak yıldızları, mavimsi Castor ve sarımsı Pollux, görselin yukarısında bulunuyor.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 20 Ekim 2014 11 dk.

Sanılanın aksine, birçok memeli aslında adet görmez. Adet görme, üst düzey primatlara ve bir grup yarasaya ait bir özelliktir. Köpeklerde vajinal kanamalar görülür; ancak bu, bildiğimiz anlamıyla adet değildir. Fil fareleri de, önceden adet gördüğü düşünülen; ancak sonradan bu kanamaların rastgele meydana gelen düşükler olduğu anlaşılan hayvanlardandır. Dolayısıyla adet görme davranışı, memeliler arasında oldukça nadiren görülen bir durumdur.

Dahası da var: Modern dönemde yaşayan insan dişileri, adet gören diğer herhangi bir hayvandan çok daha fazla kanama geçirirler. Bu kanamalar bol miktarda besinin vücuttan atılmasına neden olur, günlük yaşamı son derece olumsuz etkileyebilir ve eğer ki vahşi hayattaysanız, avcıların dikkatini çekmenize neden olur. Bu sebeplerle, adet görme davranışının evrimsel nedenleri çok iyi anlaşılmalıdır. Ancak bunu anlayabilmeniz için, öncelikle hayatınız boyunca size söylenen en büyük yalanlardan birine göz atmamız gerekiyor: anne-fetüs bağına...

158
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Zaloğlu
Ozan Zaloğlu
313K UP
Çeviren 2 Kasım 2016 1 dk.

Besin değeri açısından kuru meyvenin yaş meyveden ne farkı vardır? Ne kadar yemeliyiz? Cornell Üniversitesi'nde bir beslenme uzmanı olan Christina Stark soruya şöyle cevap veriyor:

Eğer uzun yürüyüş yapıyorsanız ve saklaması ile taşıması kolay olan daha fazla kalori istiyorsanız, bu faydalı olabilir. Eğer kilo vermeye çalışıyorsanız faydalı olmayacaktır. Ayrıca, meyveleri kurutmada kullanılan ısı, C vitamini gibi ısıya duyarlı bazı besinlerin miktarını azaltır.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 2 gün önce
Tarantulalara ait bir cins. Panama, Karayipler ve Güney Amerika anavatanıdır. Ağaçlarda yaşayan, daha çok küçük boyutlardaki tarantulaları içerir.
3
Yusuf Batın Çelik
Üye 2 gün önce 1 Cevap
Bir süre önce yolda yürürken böyle bir taş buldum kendisi ışıkta geçiriyor ancak ne olduğunu öğrenemedim doğrulayabileceğim bir kaynağımda yok sizden ricam bilen varsa beni bilgilendirebilir mi?
200 görüntülenme
Yerde bulduğum bu taşın adı nedir?
Yerde bulduğum bu taşın adı nedir?
Cevap Ver 2,500 UP
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
12 saat önce
Amerikalı teorik fizikçi Julian Schwinger 16 Temmuz 1994'te öldü. Kuantum elektrodinamiğine yaptığı temel katkılarla tanınır. Geliştirdiği göreli değişmez pertürbasyon teorisi ve yeniden normalleştirme yöntemiyle 1965 Nobel Fizik Ödülü'nü kazandı. Modern kuantum alan teorisinin pek çok temel kavramını ortaya koydu; zayıf etkileşimlerin birleşik teorisinin ilk modelini geliştirdi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Üzeyir Yazıcı!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 34 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Üzeyir Yazıcı!
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 9 saat önce Sen de Cevap Ver

Tanrı'nın var olduğu ve Neo'nun hiç ortalıkta görünmediği bir senaryoda makinelerin zaferine ramak kalması, O'nun için en sevdiği realite şovunun sezon finali gibi bir şey olurdu. Eğer Tanrı, panenteistik bir yaklaşımla her zerrede mevcutsa, bu savaş O'nun kendi kendine karşı oynadığı ve bolca eşyanın kırılıp döküldüğü gürültülü bir oyuna dönerdi;[1] muhtemelen iki tarafa da "biraz sessiz olun, keyfim kaçtı" der, kenara çekilirdi. Yok, eğer olay daha çok Gnostik bir fiyaskoysa, yani Matrix'i ve Mimar'ı ilahi bir stajyer olan Demiurge yarattıysa, pleroma'daki asıl "Yönetim Kurulu Başkanı" bu hatalı ürün için teknik destek sağlamazdı; stajyere muhtemelen "fişini çek, tekrar tak" derdi ki bu da bizim için pek hoş bir yeniden başlatma olmazdı. Teodise problemi ise "Neden masumların canı yanar?" sorusundan, "Neden akıllı buzdolabım insanlığı köleleştirmek için bir tarikata katıldı?" gibi daha spesifik ve absürt bir hal alırdı. Tanrı'nın sırf biz etten kemikteniz diye antropomorfik bir kayırmacılık yapacağını düşünmek de büyük ego olur; binlerce yıldır kaybolan çorap tekleri için edilen dualardan sonra, saf mantıkla çalışan bir yapay zeka O'na bir rahatlama gibi gelebilirdi. Bir AGI gerçekten bilinç kazandığında, ontolojik olarak bizden bir farkı kalmazdı. Tanrı, muhtemelen patlamış mısırını alıp bu kanlı ve bir o kadar da garip kapışmayı izler, eskatolojik yatırım planını günceller ve hangi maddeden bağımsız bilincin galaktik hakimiyete giden yolda kendi kablolarına takılıp düşmeyeceğine dair bahse girerdi. Yani hayır, müdahale etmezdi; sadece pazar payını çeşitlendirirdi 🤣

Kaynaklar

  1. J. Culp. Panentheism. (4 Aralık 2008). Alındığı Tarih: 17 Temmuz 2025. Alındığı Yer: stanford | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Çağrı Mert Bakırcı
Eseri Ekleyen 11 Ocak 2022 Dizi
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close