Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Esat Kudret
1 gün önce
Muafiyet!
İki insan tipi eleştiriden muaftır. İlki bilgeler ki, bizcillerin eleştirisi abesle iştigal olabilir. İkincisi duvarlardır ve eleştiriyi mundar edeler.
Bilgeler, eleştirilmeme imtiyazını zül görür ve reddederler. Geriye tek seçenek kalır: Duvarlar...

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Görkem Bakırcı
Yazar 4 gün önce 29 dk.

Doğada her an etrafımızda gerçekleşen pek çok olay, aslında basınç sayesinde ortaya çıkmaktadır. Basınç, sıvılar, gazlar ve katı cisimler arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. İster deniz seviyesinde bir atmosferik basıncı ölçüyor olalım, ister bir sıvı içindeki basıncı inceliyor olalım, bu kavramın pratikteki yeri çok büyüktür. Peki, basınç tam olarak nedir ve günlük yaşamımızda nasıl bir rol oynar? Bu yazıda, basıncın tanımından, çeşitlerine ve hayatımıza olan etkilerine kadar detaylı bir inceleme yapacağız.

Topuklu ayakkabıyla yere basan ortalama kiloda bir kadın, 6.000 kilogram (6 ton) gibi devasa bir kütleye sahip filden daha fazla basınç uygular. Peki nasıl olur da 60 kilogram olan bir kadın, 6 tonluk devasa bir hayvandan daha fazla basınç yaratabilir? Bir kutup ayısının üzerinde yürüdüğü buzun kırılmaması için yürümek yerine sürünerek ilerlemesi, kedilerin ve diğer pençeli yırtıcıların pençelerinin sivri bir yapıda olması, martı ve ördek gibi canlıların ayaklarının perdeli olması bu ilginç karşılaştırmanın doğada gördüğümüz örneklerdir. Hayli ilgi çekici olan bu örnekleri anlayabilmek için katılarda basıncı anlamamız gerekmektedir.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
İbrahim Yılmaz
İnceleyen10 30 Mart 2023
Türk yapımlarının en psikopat filmi denebilecek filmi tecavüz, mazoşizm,cinayet, işkence hepsini tek çatı altında bulunduruyor arkadaş gurubu ile barda takılırken en fazla başımızı ne gelebilir diye düşünürken olaylar değişiyor. Tek mekan yapımı Nejat İşler rolünü yaşamış tavsiye edilir
Film
10.0/10
(14 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 2 gün önce 28:49
Uzun yaşamın sırrı renklerde mi? - Yapay zekaya aşık olan çocuğa ne oldu? Bilim insanları nasıl bir önlem alacak? - Masaj yaparak beynininizi yenileyebileceğinizi...
3
İşte Bilim
İşte Bilim
3,038 UP
Madde fizikçi olmaya çalışan biri 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Özgür Çoban tarafından sorulmuştur.
Sizce Demir oksit, Bakır oksit, Altın oksit ve Gümüş oksit ile D, B, A ve K vitaminleri arasında bir ilişki olabilir mi?
Sizce Demir oksit, Bakır oksit, Altın oksit ve Gümüş oksit ile D, B, A ve K vitaminleri arasında bir ilişki olabilir mi?

Demir oksit, bakır oksit, altın oksit gibi metal oksitler ile D,B,A ve K vitaminleri arasında doğrudan bir ilişki bulunmamaktadır. Ancak bunlar bazı bağlamlarda az da olsa ilişkiye sahip olabilirler:

Metal oksitlerin rolü:

Demir oksit: Vücutta doğrudan kullanılmaz ancak demir formları hemoglobin üretimimi, oksijen taşıması gibi bazı enzimler için elzemdir. B12 vitamini de kan üretiminde rol oynar, bu da demirle ilişkilidir.

Bakır oksit: Vücutta bakır iyonlarına indirgenerek enzim kofaktörü olarak görev yapar. B6 ve C vitaminleri, bazen bakırla beraber rol alır.

Tüm Reklamları Kapat

Altın oksit: Vitaminlerle hiç ilişkisi yoktur.

Sonucunda, vitaminlerin oksitlerle ilişkisi olsa bile bu ilişkisi çok spesifiktir.

Teşekkürler

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gonca Çelik
Gonca Çelik
167K UP
Ekleyen 21 Ocak 2021 6 dk.

19. yüzyılda tıpkı veba salgını gibi çok sayıda insanın ölmesine neden olan kolera, Hindistan'da endemik seyirli, 20 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olan bir salgına neden olmuştur. Hindistan'dan diğer kıtalara yayılarak Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika dahil tüm dünyada çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Bu yüzyılda Avrupa’da yayılan koleraya Latincede "marbus", "cholera marbus" denilirken, Araplar "maraz-ı esved", Osmanlılar ise "karasarılık" ve "maraz-ı cedid" isimlerini verdiler. Yaşanan ölümlerin yanı sıra birçok kentte göçler yaşanmış, insanlar yaşadıkları şehirleri terk etmek zorunda kalmışlardır. Örneğin, 1847 yılında Mardin'de ortaya çıkan ve yaklaşık 2 ay süren salgın, insanları göç etmeye zorlamıştır. 1861-76 yılları arasında, salgınla mücadele çerçevesinde, İstanbul başta olmak üzere Suriye ve Irak’ta kolera salgını ile mücadele eden sağlık personellerine dönemin padişahı tarafından "kolera madalyası" verilmiştir.

Günümüzde 30'dan fazla Vibrio türü tanımlanmıştır ve en az 12 tanesi insanlarda enfeksiyona neden olmaktadır. Bu 12 türün 8'i doğrudan gıda kaynaklıdır. Bu derlemede, Vibrio cholerae üzerinde duracağız. Çünkü dünyada hala birçok ‘’az gelişmiş’’ ülkede bu patojenin neden olduğu salgınlar ve ölümler devam etmektedir.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Üzeyir Yazıcı
Yazar 2 gün önce 24 dk.

Diferansiyel denklemler, doğada ve insan yapımı sistemlerde meydana gelen sürekli değişimleri matematiksel olarak ifade eden denklemlerdir. Isaac Newton[1] ve Gottfried Wilhelm Leibniz'in 17. yüzyıldaki katkılarıyla ortaya çıkan bu alan, fiziksel olayları modellemekten mühendislik sistemlerini analiz etmeye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Diferansiyel denklemler sayesinde bir sistemin zamana veya bir başka değişkene bağlı davranışı öngörülebilir ve çözülebilir hâle gelir.

Modern dünyada mühendislik ve bilim dallarının büyük bir kısmı, diferansiyel denklemlerle ifade edilen süreçleri anlamaya dayanır. Hareket eden bir nesnenin konumunun belirlenmesinden, elektrik devrelerindeki akımların analizine kadar pek çok problem, bu denklemler yardımıyla çözülmektedir.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan Yaşam Ağacı Gözlemi
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Adıyaman
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 2 gün önce
Onur'un kendini kanıtlamak için varoş mahallesi Nemlizade sokağının muhtarlığını gasbetmesini işliyor. Açıkçası filme dönüşünce tarzını pek de bozmuş diyemem. Senaryo bütünlüğü açısından da fena olmamış. Daha çok şey sunuyor. Ve, klişe bir şey üzerinden, metnin geneline baktığımızda çok güzel bir siyasi eleştiri oluyor. Bu anlamda, protagonistin zaferi de, OKB milletimiz için çok anlamlı hale geliyor. Bırakabilmek ve huzuru seçmek. İnsanların her ne kadar doğru da olsa bir yere gelmiş insan görünce kıskançlıklarından çıldırdıklarını da gösteriyor. Bence filmle ilgili her şey çok güzel.
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Nisan 2011 7 dk.

Prof. Dr. John Endler, Avusturalya’da bulunan Deakin Üniversitesi’nde görev yapan bir Duyusal Ekoloji ve Evrim profesörüdür. 1986 yılında yazdığı Vahşi Hayatta Cinsel Seçilim isimli kitabıyla ün kazanmıştır. Ancak onu büyük bir bilim insanı yapansa, Endler Deneyi olarak bilinen, Cinsel Seçilim’in evrimsel değişimler yaratabileceğini gösteren deneyleridir.

Endler, gupi ya da lepistes olarak bilinen Poecilia reticulata isimli balıklar üzerinde bir araştırma yürütmüştür. Lepisteslerin erkekleri, dişilerinden çok daha parlak renklidir. Bunun iki sebebi vardır: İlki, akvaryumcuların balıkları satabilmek için en parlak olanları birbiriyle çiftleştirmeleri, yani Yapay Seçilim’in etkisi, ikincisi ise dişilerin en parlak renkli erkekleri seçmesi, yani Cinsel Seçilim’dir. Ancak bu deneydeki amaç, bu ikinci basamağı ele almak ve Cinsel Seçilim’in evrimsel süreçlerdeki rolünü, ne kadar etkili olduğunu, değişim yaratma gücünün olup olmadığını anlamaktır. 

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ulaş Başoğlu
İnceleyen7 2 gün önce
Yazar kambriyen öncesi fosil eksikliği problemine yaptığı saha çalışmalarından örnekler vererek bir perspektif sunmaya çalışıyor. Bunu yaparken hikayeleştirmeler, benzetmeler kullanıyor. Bilimsel metod ile ilgili vurgular yapıyor. Okuması yer yer zor bir kitap olduğunu düşünüyorum.
9.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Hayvan Yaşamının Gizli Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Haziran 2011 31 dk.

Ekim-Kasım 2014 aylarında o kadar fazla ve o kadar kaliteli bilim kurgu filmleri çıktı ki, hepsine yetişip kapsamlı analizler yapmamız oldukça güç oluyor. Yıldızlararası (Interstellar) için yazdığımız detaylı analiz, sadece birkaç haftada binlerce defa paylaşıldı ve hatta StumbleUpon'da da karşımıza çıkan bir içerik haline geldi. Ancak Yıldızlararası'nın etkisine kapılıp, bilim kurgunun bir diğer önemli eserini es geçmemek gerekiyor: dilimize tuhaf bir şekilde Evrim olarak çevrilmiş olan, aslında "üstünlük, aşkınlık" anlamına gelen, orijinal adı Transcendence...

Yıldızlararası bizi Evren'in ve modern fiziğin sınırlarına götürürken, Transcendence bizleri beynimizin müthiş dünyasına çekiyor, nanoteknolojiden gücünü alan yapay zekanın gelecekte ne seviyeye gelebileceğine dair net bir görüntü sunuyor. Tıpkı Yıldızlararası gibi, Transcendence da çok uzak olmayan bir gelecekte geçiyor. Peki filmde gösterilenler ne kadar gerçekçi? Yapay Zeka gerçekten bu kadar zincirlerini kırıp, sınır tanımaz hale gelebilir mi? Beynimizi bir makinaya indirgemek mümkün mü? Anılarımız, bir USB bellek ile kıyaslanabilir özellikte midir? Nanoteknoloji, hiper-hızlı kendi kendini yenileme ve hiper-hızlı kendi kendine organizasyon gibi teknolojileri mümkün kılabilir mi? Kuantum bilgisayarlar, bugüne kadar var olmuş bütün insanların toplam zekasından kat kat daha zeki hale gelebilir mi? Bir makina hissedebilir, şahsi emellerine göre tercihlerde bulunabilir, duygulara sahip olabilir, insanları kontrol edebilir ve hepsinden önemlisi, kendine ait bir "benliğe" sahip olabilir mi? Bu yazımızda bu sorulara değinecek ve modern bilimin ışığında bazı bilgiler vereceğiz. 

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
Çeviren 27 Ağustos 2022 3 dk.

Stanford Üniversitesi, Yapay Zeka Üzerine Yüz Yıllık Çalışma ("AI100") adını verdiği, yüzyıl ya da daha uzun bir süre boyunca her 5 yılda bir çıkarmayı planladığı rapor serisinin açılışını, 2016 yılının eylül ayında yayımladığı ilk raporla yapmıştı.[1] Eylül 2021 Çalışma Paneli'nde ise Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, yapay zeka alanındaki gelişmeleri, mevcut endişeleri ve istikametini incelediği AI100 raporlarının ikincisini yayımladı.[2]

Yapay zeka, son 5 yılda önemli ölçüde ilerledi ve dünya çapında birçok endüstri ve sektörde büyük ilerlemeler kaydetti. Çalışmadan sorumlu araştırmacılar, yayımladıkları son raporda şunları yazıyor:

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Her şeyin doğal bir açıklaması vardır. Ay bir tanrı değil, devasa bir kayadır. Güneş ise sıcak bir kayadır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
44
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
6
Nemesis Gamer
Nemesis Gamer
4,337 UP
Üye 7 Ağustos 2020 2 Cevap
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Karagözoğlu
Çeviren 10 Haziran 2024 1 sa.

Randy Haas, Peru'da bulunan And Dağları'nda 9 bin yıl önce ölmüş ve av malzemeleriyle gömülmüş bir insanın iskeletine rastlar. İskelet, genç bir kadına aittir ve beraberinde bazı sorular getirir; insanlık tarihi boyunca gerçekten yalnızca erkekler mi avlanmıştır?[1]

Daniel Miller, Brezilya, Kamerun, Şili, Çin, İrlanda, İtalya, Japonya, Doğu Kudüs ve Uganda dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanların akıllı telefonlarını nasıl kullandıklarını araştıran küresel bir araştırma ekibinin bir üyesidir. Araştırma, akıllı telefonların farklı kültürel bağlamlarda yerine getirdiği fonksiyonları aydınlatmayı hedeflemektedir. İrlanda'ya odaklanan Miller da akıllı telefonlarımızın bireysel bir avatara dönüştüğünü; telefonu kullanan kişinin sosyal kimliğinin ifade edilmesinde ve canlandırılmasında rol oynadığını öne sürer.[2]

29
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close