Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 9 Ocak 2017 4 dk.

Hepimizin bildiği gibi matematikte bilinmeyen bir değişkene neredeyse istisnasız olarak "xx" harfi verilir. Eğer ki birden fazla gerekiyorsa yy ve zz gibi diğer harflere de başvurulabilir; ancak xx harfi neredeyse her zaman ilk kullanılan bilinmeyen adıdır. Peki ama neden? Neden aa, bb, cc değil de, xx

Bunun kökenine yönelik hipotezlerden birisi, İslam'ın işlevsel ve parlak olduğu dönemlere (kabaca 10. yüzyıl ve civarı) kadar gitmektedir. İslam coğrafyası, her zaman günümüzdeki gibi değildi. Bir zamanlar İslam coğrafyasında astronomi ve matematik başta olmak üzere birçok bilim dalı üzerinde araştırmalar yürütülürdü. Öyle ki bu coğrafya, bilimin beşiği olarak görülmekteydi. Diğer ülkelerin ezici bir çoğunluğunda din savaşları hakimken, İslam coğrafyası bilimin yeşertilip korunduğu bir coğrafya olarak güç kazanmaktaydı.

51
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Eylül 2021 16 dk.

Seyirci Etkisi, görgü tanıklarının suça müdahale etme sorumluluğunu bir başkasına atmaya meyilli olmasına verilen psikolojik bir isimdir. Yani Seyirci Etkisi Teorisi'ne göre bir tanık, bir olaya tek başına şahit olursa, o tanığın kurbana yardım etme ihtimali, birden fazla tanığın olaya tanık olduğu duruma göre daha yüksek olacaktır. Yani paradoksal bir şekilde, ortada ne kadar çok tanık varsa, kurbanın yardım görme ihtimali artmamakta, tam tersine tanıkların birbirine güvenerek kurbana yardım eli uzatmama ihtimali o kadar artmaktadır.

Örneğin otoyolda ölü bir hayvan ya da tehlike arz edebilecek bir çöp gördüğünüzde, durup sorunu çözmek yerine "Nasılsa bir başkası halleder." diyor olabilirsiniz. İşte bu, Seyirci Etkisi'nden kaynaklanmaktadır: Belki daha ıssız bir yolda karşılaşsanız, aynı unsur aslında daha az risk teşkil etmesine rağmen (çünkü daha az trafik vardır), durup da o riski ortadan kaldırma ihtimaliniz daha yüksek olabilir. Elbette insanlar "Aman canım benim sorumluluğum mu?" gibi yollarla bu davranışlarını rasyonalize etmeye çalışmaktadırlar - ki yazının ilerleyen kısımlarında buna da döneceğiz.

101
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
16K UP
İnceleyen9 1 gün önce
Atmosferi,gerilimi,oyunculuklarından dolayı 5 bölümü sıkılmadan izleyebilirsiniz.Senaryo güzel ama nadiren gerçekçiliğini kaybediyor,dizi kısa olduğundan dolayı başlarda bariz hissediyorsunuz:Sırf onur nişanı için mi bu riskleri göze aldılar anlayamadım,arka plana bakmak lazım ama nükleer fizikçiye güvenmek yerine devletin ideallerine sırt dayamak;sanırım gülünç olduğu kadar gerçek bir durum.Dyatlov'un yandaşları cesaretlerini kaybedip 1 milyon insanın canına kastetme yolunda ilerlediğinde kafamızdan pek iyi kelimeler geçmiyor.Komünist yönetimin ne kadar hassas,aynı zamanda sert ve acımasız olduğunu görüyoruz.Kamuoyunun ve basının cesaretinin,iyi niyetinin ne kadar paha biçilemez bir şey olduğunu görüyorz.
Dizi
9.9/10
(71 Kişi)
Puan Ver
Yalanların Bedeli Nedir?
Yönetmen: Johan Renck
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Efe Ergin
Efe Ergin
48K UP
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Yıldırım enerjisi devasa bir boyutta. Yıldırımı kullanılabilir elektriğe dönüştürebilirsek dünyanın enerji ihtiyacını rahatlıkla karşılayabiliriz. Ama nasıl?
304 görüntülenme
Cevap Ver 500 UP
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yağız Serhat Ünlü
Uyarlayan 8 Ocak 2021 11 dk.

Sahra Altı Afrika’daki Khoisan kabilesinin avcıları yıldızlı gökyüzüne baktıklarında bir kamp ateşinin küllerini, Polinezyalı denizciler benzer şekilde bulut yiyen bir köpek balığını ve Antik Yunanlılar da akan bir süt nehrini, yani "gala"yı, günümüzde "galaksi" olarak tanımladığımız oluşumu gözlemlemişlerdi.

20. yüzyılda gökbilimciler; galaksimizin, muazzam büyüklükteki bir yıldız adasının sadece bir parçası olduğunu keşfettiler ve galaksimizin kökeni hakkında fikirler ileri sürmeye başladılar. En basit deyişle gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi’nin yaklaşık 14 milyar yıl önce devasa büyüklükteki gaz ve toz bulutlarının yerçekimi kuvveti altında birleşmesiyle oluştuğunu düşündüler. Zamanla bu oluşum için iki ana model ortaya atıldı: Geniş, küresel bir "hale" ve yoğun, parlak bir "yörünge". Bundan milyarlarca yıl sonra Güneş bu yörüngelerin içerisinde dönmeye başladı. Geceleri gökyüzüne baktığımızda akan yıldızları yani Samanyolu Galaksisi’nin yörüngelerinin yan perspektifini gözlemleyebiliyoruz.

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 5 Mayıs 2021 58 dk.

İnsanlar ile insan olmayan canlılar arasında birçok farklı etkileşim vardır. Köpekler, kediler, kuşlar ve hamsterlar gibi bazı hayvanlar, bizimle beraber evlerimizde yaşar. Fareler, böcekler ve yılanlar ise çoğunlukla uzak durmamız gereken hayvanlar olarak bilinir (elbette bunları da evinde besleyen çok sayıda insan vardır). İnek, domuz ve tavuk gibi hayvanların taze et, süt veya yumurtaları, insanlar tarafından tüketilsin diye, endüstriyel olarak çoğaltılırlar. Bazı hayvanlar ise insanlar tarafından laboratuvarlarda denek olarak kullanılır, "spor amaçlı" avlanır veya sirk ve hayvanat bahçelerinde eğlence amaçlı tutulur veya petshoplarda (hayvan dükkanlarında) satılır.

Peki bu etkileşimlerin ahlaki boyutunu hiç düşündünüz mü? Hayvanlara karşı ahlaki bir sorumluluğumuz var mı dersiniz? Hayvanlar, insana hizmet etmek üzere var olan canlılar mı, yoksa insanlardan tamamen bağımsız ve özgür bir ahlaki statüye sahipler mi? İşte bu soru, Ahlak Felsefesi disiplinindeki en güncel tartışma başlıklarından biridir.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Eğer okuduğunuz her şeye inanıyorsanız, okumamalısınız.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
31
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pınar Cakova
Çeviren 3 gün önce 5 dk.

Gıda takviyeleriyle ilgili reklamları izlediğinizde veya süpermarket reyonlarında dolaştığınızda yediklerinizin yeterince besleyici olmadığı izlenimine kapılabilirsiniz. O halde antioksidanlar gibi faydalı bileşenleri pratik bir hap haline getiren takviyelerden destek almak varken kendinizi neden sadece meyve sebze tüketmekle sınırlayasınız ki?

Bu mantıklı bir fikir gibi görünüyor. Eğer brokoli ve havuç gibi yiyeceklerde doğal olarak bulunan antioksidanlar sağlığımız için faydalı ise aynı bileşenleri içeren bir takviyeler de faydalı olmalı, değil mi? Ancak durum tam olarak öyle değil!

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 3 gün önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Taş
Burak Taş
101K UP
bilim sever 6 gün önce Sen de Cevap Ver

bence bu bir tahmin sorusu mutlak bir cevabı olduğunu düşünmüyorum sonuçta gelecek varlıkların gücünü tam olarak şuan bilemeyiz ama yine de akıl yürütebiliriz. biz en yakın güneş sistemine bile gidemiyoruz ama onlar buraya gelebilecek kadar teknoloji geliştirebilmişlerse kuvvetle muhtemel bizden çok daha üstün silahlara sahiptirler. olası bir karşılaşmada çıkacak bir savaş karıncayla bir filin savaşına benzer ve tek şekilde sonuçlanır fil ezer geçer. bur da fil tarafın biz olmayacağımız da kesindir. eğer niyetleri barışçıl bir nedense, örneğin sadece tanışmak istiyorlarsa veya şans eseri bize rastladılarsa o zaman da insan oğlunu biraz tanıyorsam kesin savaşı çıkaran taraf biz oluruz ve aynı sonuca tekrar ulaşırız o nedenle karşılaşmamız bence bizim hayrımıza olur

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zhurong: Mars’taki Yeni Gezgin

Mars‘ta yeni bir gezgin var. Mayıs ayının ortasında, Çin‘in Tianwen-1 görevi Zhurong gezginini kızıl gezegene bıraktı. Mars kelimesi Çince’de Ateş Gezegeni demektir. Zhurong gezgininin ismi ise, Çin mitolojisinde kabaca Ateş Tanrısı anlamına gelir. Zhurong, Güneş sistemindeki bilinen en büyük darbe havzası olan kuzeydeki Ütopya Planitia’ya indi. Bu alanda çok fazla yer altı buzulu olduğu bildirilmiştir. Zhurong, diğer pek çok bilimsel enstrümanın haricinde, yerin 100 metre altındaki buzu bile tespit edebilen bir radar taşıyor. Araba büyüklüğündeki Zhurong, görselde iniş üssünün yanında görülmekte. Görüntü, gezici tarafından yerleştirilmiş uzak bir kamera ile çekildi. Zhurong planlanmış 90 günlük görevi boyunca, Mars‘ın Ütopya Planitia bölgesinin jeolojisini, toprağını ve atmosferini inceleyecek.

15 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: China National Space Administration
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
1 gün önce
Yeni bir araştırma, diş ağrısının evrimsel kökenlerini 465 milyon yıl öncesine, Ordovisiyen döneminde yaşamış zırhlı balıklara dayandırıyor. Bu eski balıklarda bulunan ve odontod adı verilen dış çıkıntıların, sinir bağlantıları sayesinde çevresel uyarıları algılayabilen duyusal yapılar olduğu ortaya çıktı. Bu yapılar, diş minesinin altındaki dentin gibi sinirlere bağlıydı ve günümüzdeki diş ağrısına yol açan sistemin evrimsel ataları olabilir. Ayrıca, bu yapılar eklembacaklılardaki sensilla ile benzerlik gösteriyor; bu da evrimsel yakınsama örneği sunuyor. Araştırma, dişlerin evrimiyle ilgili “dıştan içe” hipotezine güçlü bir destek sağlıyor ve fosil kayıtlarında daha önce omurgalı sanılan bazı canlıların aslında eklembacaklı olabileceğini gösteriyor. Çalışma Nature dergisinde yayımlandı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Onur Türkmendag
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Mustafa Kemal, Büyük harp'e girmek aleyhinde idi: İlim adamı olduğu için
Mustafa Kemal, Kurtuluş Harbi'ni bırakmak fikrinde asla bulunmadı: Vatan adamı olduğu için
işte size bütün kitabın özü: ilim ve vatan adamı olunuz
Kaynak: ZEYTİNDAĞI (Sayfa 119)
Kitap
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Cansu Cenik
Cansu Cenik
16K UP
İlanı Ekleyen 29 Şubat 2024 İstanbul & ÇevrimiçiÜcretsiz13 Mayıs
Dinamik Psikoterapi - Cansu Cenik
13 Mayıs 2025 15:16 tarihinden 05 Temmuz 2025 00:37 tarihine kadar.

Ben Psikolog Cansu Cenik. 

Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yapmaktayım. Dinamik Psikoterapi yaklaşımı ile süpervizyon eşliğinde sembolik bir ücret ile online ve İstanbul'da yüz yüze danışan kabul etmekteyim. İnsan davranışlarının ve duygularının altında yatan bilinçdışı süreçleri derinlemesine inceleyen bir yaklaşımdır. 

Detaylı bilgi almak için e-posta ile iletişime geçebilirsiniz.

[email protected] 

Devamını Göster
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close