Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Aktaran 28 Şubat 2024 2 dk.

Viyana Üniversitesi Mikrobiyoloji ve Çevre Sistemleri Bilimi Merkezi (CeMESS) araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir çalışmaya göre, daha sıcak topraklar daha fazla aktif mikrop çeşitliliği barındırıyor.

Science Advances dergisinde yayınlanan çalışma, topraktaki mikrobiyal aktivitenin küresel karbon döngüsünü ve iklim üzerindeki olası geri besleme mekanizmalarını nasıl etkilediğine dair anlayışı önemli ölçüde değiştirebilir.[1] Şimdiye kadar bilim insanları, daha yüksek toprak sıcaklıklarının mikropların büyümesini hızlandırarak atmosfere karbon salınımını arttırdığını varsayıyordu. Ancak çalışmaya göre bu artış aslında daha önce uykuda olan bakterilerin aktif hale gelmesinden kaynaklanıyordu. Araştırmanın başyazarı ve Mikrobiyoloji ve Çevre Sistemleri Bilimi Merkezi'nde profesör olan Andreas Richter şöyle anlatıyor:

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0013 Temmuz
Fiziğin Felsefesi (İngilizce)
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 20 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

The main objective of this event is to clarify the relationship between physics and philosophy. Another aim is to uncover the philosophical foundations of physical theories, introduce conceptual problems, and develop discussion skills on these topics. Therefore, philosophical theories proposed in areas such as space, time, quantum mechanics, matter-energy, the mathematical structure of nature, and the nature of physical laws will be addressed from both historical and contemporary perspectives.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
383K UP
Aktaran 9 saat önce 3 dk.

Macaristan'daki Tiszafüred-Majoroshalom'da bulunan Tunç Çağı mezarlığı, Orta Avrupa tarihinin önemli bir dönemine ışık tutuyor. Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir araştırma, yaklaşık MÖ 1500 yıllarında insanların hayatında köklü değişiklikler yaşandığını ortaya koyuyor.

Eötvös Loránd Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tamás Hajdu ve Bologna Üniversitesi’nden Dr. Claudio Cavazzuti liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi MÖ 1500 civarında insanların yeme alışkanlıklarının ve yaşam tarzlarının değiştiğini, hatta sosyal sistemin bile yeniden düzenlendiğini ortaya çıkardı.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103K UP
3 gün önce
"@astro_ayers, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda görevli bir astronot, 
Meksika ve güney ABD üzerinde nadir görülen bir Geçici Işıklı Olay (TLE) olan bir sprite'ın bu çarpıcı görüntüsünü yakaladı.

Sprite'lar, fırtına bulutlarından üst atmosfere doğru yükselen güçlü elektrik patlamalarıdır.

Bu görselde Dünya'nın atmosferinden yukarıya doğru uzanan, genellikle "sprite" olarak bilinen nadir bir yıldırım türü görülmektedir. Spritelar, fırtınaların üzerinde, mezosferde meydana gelen büyük ölçekli elektrik deşarjlarıdır ve genellikle kırmızımsı-turuncu renkte dikey sütunlar veya havuç benzeri şekiller olarak görünürler. 

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Raqif Bagirov
Bitkiler ve hayvan bilimcisiyim 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Tuana Ejder tarafından sorulmuştur.

Domatesleri çoğu kişi sebze olarak biliyor lakin bu doğru sayılmaz.Domatesler ilk önce bir müyvedir ve gilemeyve olarak sınıflandırılır.Sora bilirsiniz ki neden meyve olarak anılıyor çünkü domatesde başka meyve türlerinde olduğu gibi tohumlarını içinde saklıyor.Şimdi asıl konuya geçelim.Domates neden kızarıyor ve ya yeşil?Çünkü domates ışıksever bir meyvedir.Onun kızarması ve tam yetişmesi için ışık en önemli unsurlardan biridir.Domates yeterince ışık alamayınca yeşil kalır ve tam yetişmez.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

S. Buğra Baltacı
Yazar 7 Ağustos 2020 11 dk.

Hücreden hücreye iletişim sinaps adı verilen özelleşmiş bölgelerde gerçekleşir. Sinapslar iletim (transmisyon) için kullandıkları mekanizmaya göre iki ana sınıfa ayrılır: kimyasal ve elektriksel.

Kimyasal iletim genellikle nörotransmitter (sinir iletici) içeren keseciklerin kalsiyuma bağımlı bir süreç ile hücre membranı ile birleşmesini ve takiben presinaptik hücreden postsinaptik hücre üzerindeki belirli reseptörlere etki etmek üzere serbest bırakılan transmitter maddenin hücre dışına atılmasını (eksositozunu) içerir.

95
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 6 Temmuz 2017 26 dk.

Paleontolojinin rönesansı derken ne demek istiyoruz? Terim olarak 1842’de Dinosauria (korkunç kertenkele) kelimesini ilk ortaya koyan kişi Richard Owen adında bir paleontolog/biyolog idi. Kendisi Darwin’in çalışmalarına da destek veren ve katılan bir bilim insanıydı. Fakat evrimi, Darwin’in açıkladığından daha karmaşık bir yapıda olduğunu düşünüyordu. Diğer yandan başka insanların çalışmalarına göz diken ve korkulan bir kişi olduğu da söyleniyor. Bu yüzden Thomas Huxley gibi bilim insanlarıyla arası iyi değildi.

Dinozorlarda tüylerin keşfi ile adeta bir ’’Renaissance’’ yaşandı. Bu rönesansın fikir babasının John Ostrom olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette 1927'de dinozorlardan kuşlara geçişi resmeden Gerhard Heilmann'ı kesinlikle unutamayız. Paleontoloji uzmanı olmamasına rağmen önemli bir öncüdür. John, 1969’da Deinonychus antirrhopus örneği üzerinde incelemeler yaparak, kuşların dinozorlar ile doğrudan akraba olduğunu söyleyen ilk kişidir. Tabi dinozorların kuşlar ve sürüngenler arasında geçiş olduğunu düşünen, Darwin’in çalışmalarına destek veren Thomas Huxley’i ve Karl Gegenbaur’u da es geçmemek lazım. Ancak John, dinozorların sürüngenden geçiş değil de, tam olarak kuş benzeri olduğunu dile getiren ilk kişi olduğu için paleontolojide ve paleobiyolojide yeri ayrıdır. John'un fikirleri daha sonra karşılaştırmalı anatomi çalışmaları ile ayrıntılı olarak desteklendi.

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Çağan Yetkin Seyit
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Su götürmez bir gerçektir ki, bir çocuğa kendi başına bir şey yapabilmek özgürlüğünü tanımamakla onu korkak bir köle durumuna sokuyoruz.
Kaynak: Denemeler
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Can Berk Ökten
İnceleyen 3 gün önce
Bu dizi izlemedim ama filmini izledim bu dizinin film halinde bir fırtına çıkıyor ve geçmişe gidiyorlar bıçakta bulunan bütün yazılar geçmişe gidiyoruz yolcuların geçmişteki macerasını anlat
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Şafak Tok
Seslendiren 5 Aralık 2021 29:44
Karar vermek hayatın kritik bir parçasıdır, ancak çoğu insan öyle ya da böyle karar vermekte zorlanır. Örneğin bazı insanlar doğuştan kararsızlardır,...
51
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 9:19
Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan...
11
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Şubat 2017 1 dk.

Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz canlıların genlerine GFP adı verilen Yeşil Floresan Proteini eklenmiştir. Bu gen, normal gelişim sırasında ifade edildiğinde, canlının fotoğraftaki gibi yeşil renkte ışıldamasına neden olur!

238 aminoasitten oluşan bu protein, özellikle üzerine maviden morötesine kadar değişen bir skalada (özellikle de 395 nanometre dalgaboyunda) ışık düşürüldüğünde yeşil renkte (ortalama 509 nanometre dalgaboyunda) parıldar.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 22 Kasım 2022 36 dk.

Kuduz; çoğunlukla enfekte bir hayvanın ısırması yoluyla bulaşan, insanlarda ve diğer memelilerde ensefalite (beyin iltihabına) neden olan, aşı yoluyla kolaylıkla önlenebilen ancak önlenmediği takdirde çok ölümcül olan, viral bir hastalıktır. Kuduz virüsü (Rabies lyssavirus), memelilerin merkezi sinir sistemini enfekte eder ve nihayetinde beyinde hastalık oluşmasına ve ölüme neden olur. Virüs, genellikle ısırıkları, sıyrıkları ve yaraları kontamine eden tükürük veya mukozal maruziyet yoluyla bulaşır. Ayrıca nakledilen nörolojik dokular (örneğin kornea) ve katı organlar yoluyla kuduz geçişi de belgelenmiştir.

Kuduzun ilk belirtileri; halsizlik veya rahatsızlık, ateş veya baş ağrısı dahil olmak üzere gribe benzer olabilir. Ayrıca ısırık bölgesinde rahatsızlık, karıncalanma veya kaşıntı hissi olabilir. Bu belirtiler günlerce sürebilir. Semptomlar daha sonra serebral disfonksiyon, anksiyete, konfüzyon ve ajitasyon şeklinde ilerler. Hastalığa yakalanma ile semptomların başlaması arasındaki süre genellikle 1-3 aydır ancak bu süre 1 haftadan az veya 1 yıldan fazla olacak şekilde değişebilir. Aradaki süre, virüsün merkezi sinir sistemine ulaşmak için periferik sinirler boyunca kat etmesi gereken mesafeye (dolayısıyla ısırığın vücuttaki konumuna) bağlıdır.

109
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Emir Akbaş
Emir Akbaş
106K UP
9 saat önce
 Fark ettim ki insanlar ne kadar yapmacık ne kadar tekdüze ne kadar bir başka insanın (umarım anlarsınız bugünkü kayıplardan sonra) hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntü,anma vb. durumları paylaştıktan (sosyal medya bazında) hemen sonra (ışık hızıyla) sanki hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorlar,olabiliyorlar! İllaki hayatlarımıza devam etmemiz icap eder lakin bu ne süreden sonra geçişli bir şekilde yapılmalı? Ne süreden sonra hayatımıza hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam etmeliyiz? Okuduğum bir kitapta yas giysilerinin belli bir süre giyildiği sonra yarı yas diye tabir ettikleri giysileri giydikleri en sonunda ise normal giysilere döndüklerini okumuştum. Tabi bu bir benzetme,aksi halde bu durum giysilere indirgenemez! Yinede bu gibi hüzünlü durumların bu kadar kolay bu kadar direkt bir şekilde geçiştirilmesi insanı düşündürüyor. Umarım anlamışsınızdır anlatmak istediklerimi.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Muhammet Üzeyir Kaya
İnceleyen10 3 gün önce
Kara kitap ... İçinde her telden sesin bulunduğu aslında bir roman değil de bir destan olarak nitelendirilmesi gereken epik bir eser. Orhan Pamuk her ne kadar Kar romanı ile nobel almış olsa da bütün kitaplarını okumuş biri olarak söylemem gerekir ki kaleminin en kuvvetli olduğu eseri bu kitaptır. Kitap aslında bir zaman makinesi gibi çalışıyor. İçindeki bölümlerin her biri başka bir boyuta açılan kapı veya anlaması zor bir bilmece gibi ilmek ilmek işlenmiş bir labirent havası veriyor. Yapılan alıntılar, esinlenilen hikayeler insanı bir edebiyat denizinde yüzer gibi hissetiriyor. Belki de en can alıcı noktası hikayenin bitmek bilmeyen bir arayış içinde ilerlemesi. Sürekli devam eden soru işaretleri, baş kahramınımız Galip'in asla bulamayacağı biricik eşi Rüya'yı aradığı hikaye, derinliği çok iyi ayarlanmış metaforlarla süslenmiş ki aslında Rüya'yı arayan biz okurlar kendimizi Galip yerine koyup bu çıkmazları aşmaya çalışıyoruz, aynı Galip'in kendini Celal Salik yerine koyup bir şeyler bulmaya çalışması gibi. Ancak bu kitabı eşsiz kılan yönü hikayesi değil hikayenin etrafına kurulan anlatı ve metaforlar. Kelimeler denizinde dans eden bir kalem edasıyla sizi oradan oraya sürükleyen modern bir destan Kara Kitap.

Temelde Şeyh Galip'in Hüsnü Aşk adlı eserine yazılmış bir güzelleme olarak nitelendirilse de; Kara Kitap her okuyanın içinde farklı kapıları açacak bir anahtar niteliğinde. Üslup olarak divan edebiyatı çizigisinden gelen kelimelerin ahengini, modern edebiyatın muğlak anlatımına adapte edebilmiş ve bunu yaparken de içimizden biri sıcaklığını asla kaybetmemiş yazar Pamuk.

Açıkçası ne yazılsa nasıl yazılsa eksik kalacak. Kitabı okumak ve bu yolculukta Galip'e sessizce eşlik etmek kitap hakkında yazılan bütün tanıtımların ve özetlerin ötesinde sizi tatmin edecektir. Bunu size temin eder ve eklerim ki hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz yazı hariç, yazı hariç.
Kitap
10.0/10
(11 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Mehmet Emir Çakır
Türü Ekleyen 1 gün önce
Strigopoidea, halk arasında bilinen adı ile Yeni Zelanda Papağanları; Psittaciformes (Papağanlar) takımının altında bulunan bir süperailedir. Yeni Zelanda Papağanlarını içerir. İsminden anlaşılacağı üzere bu süperaile altındaki türler, Yeni Zelandada yaşamaktadır.
2
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close