Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yunus Sahin
Seslendiren 1 gün önce 12:04
Albert Einstein, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel dehalardan birisidir. Dolayısıyla Einstein'ın din ve tanrı hakkındaki görüşleri de, birçoklarının merak...
2
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Ocak 8 dk.

Gezegenimizdeki canlıların yarıdan fazlasını böcekler oluşturmaktadır. Çiçeklerden meyve ağaçlarına kadar bitkilerin çok büyük bir kısmı, doğal döngü ve tarımsal üretim için vazgeçilmez olan bu "minik" canlılara muhtaçtır. Özellikle de bal arıları, tozlaşmaya (polinasyona) katkılarıyla tüm kara ekosistemlerinin temel direklerinden biridir. Fakat bilim insanları, gezegenimizin "altıncı kitlesel yok oluş" olarak adlandırılan ve böcek türlerinin de dâhil olduğu tarihi bir biyoçeşitlilik krizinin tam ortasında olduğunu düşünüyorlar. Kuraklık, zirai ilaçlar, iklim değişimi, habitat parçalanması, tarımsal monokültürler ve parazit istilaları, bal arılarına ve sayısız diğer böceğe adeta kök söktürüyor. Son yıllarda adını daha sık duyuyor olabileceğiniz "arı kolonisi çöküş sendromu", tek başına bile ciddi bir sorun.

Hal böyleyken, bilim dünyası da çareyi yüksek teknolojide arıyor: ODTÜ Robotik ve Yapay Zeka Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi, ROMER'deki araştırmacılar (Doç.Dr. Erol Şahin, Doç.Dr. Ali Emre Turgut ve Doç. Dr. Hande Alemdar), RoboRoyale isimli AB projesi kapsamında, İngiltere, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya'daki uluslararası ortaklarla birlikte, bal arılarının davranışlarının robotik ve yapay zeka teknolojileri kullanılarak gözlemlenip incelenmesini sağlayan, "AROBA" adını verdikleri otonom bir "robotik gözlem ve davranış analizi sistemini" geliştirdiler (projenin genel adıysa RoboRoyale olarak belirlendi). Bu sistem, bal arısı kovanının içine (daha doğrusu, kovanın dış kapaklarının yerine) yerleştirilen, bir ray mekanizması üzerinde hareket eden ve kameralarla donatılmış iki robot modülünden oluşuyor. En temel özelliği, koloninin kraliçe arısını 7/24 takip edip gözlemleyebilmesi. Dahası, kraliçe arının uzun süre istirahate çekildiği vakitlerde robot, kovandaki diğer arıların (örneğin işçi arılar) yerleşimi, sayısı ve peteklerdeki yumurtalar veya larvalar gibi kritik unsurlar hakkında veri toplayacak şekilde kendini "tarama moduna" geçirebiliyor.

44
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 20 saat önce 5 dk.

Üniversite eğitiminin özgür düşünce, yaratıcılık ve eleştirel analiz gibi temel nitelikleriyle bilgi üretim merkezi olmaktan uzaklaşmaya başladığını görüyoruz. Öğrenciler kalabalık amfilerde, hızla kendilerine aktarılan müfredat içinde sık sık kaybolurken, akademisyenler de üniversitelerin performans baskısı altında gerçek entelektüel üretimden, tartışma ortamından kopuyor, ofislerine, laboratuvarlarına sıkışıyor. 

Kampüsler heyecanlı tartışma mecraları olmaktan çıkıp adeta diploma fabrikalarına dönüşüyor. Bu süreçte yeni kolektif öğrenme, araştırma, tartışma alanlarına duyulan ihtiyaç büyüyor. 

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Avcı'daki Uydular

Avcı’daki bu çizgiler de nedir? Bunlar, Dünya yörüngesinde dolanan çok sayıda uydudan yansıyan Güneş ışığıdır. Gözle görülebilen bir dizi ardışık nokta, alacakaranlıkta gökyüzünde ilerliyor. SpaceX Starlink uyduları da dahil olmak üzere, iletişim uydularının artan sayısı, astronomlar arasında endişeye neden oluyor. Olumlu tarafı, Starlink ve benzerlerinin gün battıktan sonra gökyüzünü daha hareketli bir hale getirerek, uydu tabanlı küresel iletişimi daha hızlı hale getirmesidir. Şu anda yetersiz hizmet alan kırsal bölgelere dijital hizmetlerin sağlanması konusunda yardımcı oluyor. Olumsuz tarafı ise, bunun gibi düşük Dünya yörüngesindeki uyduların, bazı derin astronomik görüntüleme programlarının yapılmasını zorlaştırmasıdır. Özellikle gün batımından hemen sonra ve şafak sökmeden hemen önce çekilmiş görüntülere ihtiyaç duyan gözlem programlarının yapılması daha zor hale geliyor. Daha yüksek yörüngelerde çalışacak olan gelecekteki planlanmış uydu dizileri, geceleyin herhangi bir zamanda büyük yer tabanlı teleskoplar için planlanan derin uzay araştırmalarını etkileyebilir. Avcı’daki çizgiler Starlink’ten değil fakat yüksek jeosenkron yörüngede bulunan uyduların izidir. 2019 Aralık ayında çekilen bu fotoğraf, 65’in üzerinde 3 dakikalık pozlamaların dijital bir birleşimidir. Bazı görüntüler arka plandaki Avcı Bulutsusu‘nu ortaya çıkartırken diğerleri de geçen uyduları gösteriyor.

1 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: Amir H. Abolfath
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Nisan 2013 18 dk.

Evrim Teorisi ile ilgili yaygın bir kullanım, teorinin birbirinden farklı ve çoğu zaman birbirine zıt (örneğin komünizm ve kapitalizm gibi veya bireycilik ve toplumculuk gibi) ideolojiler için dayanak olarak kullanılmasıdır. Bu durumda şu soru doğmaktadır: Evrim Teorisi, herhangi bir ideoloji ile doğrudan ilişkili olabilir mi? Cevap açıktır; ancak iki basamaklıdır: Hayır; Evrim Teorisi hiçbir siyasi ideoloji ile doğrudan ilişkili değildir. Ancak evet, çok sayıda ve hatta birbirine karşı olan siyasi ideolojiler Evrim Teorisi'ni doğrudan veya dolaylı olarak kullanmışlar ve bilimin bu önemli sahasının bilgilerinden faydalanmışlardır.

Söz konusu ideolojiler, Evrim Teorisi'ni kendilerine araç olarak kullanmıştır ve yer yer halen kullanmaya devam etmektedirler. Evrim Teorisi ise, diğer tüm bilim sahaları gibi, bu ideolojilerin hiçbirine diğerlerinden daha yakın veya uzak değildir. Dolayısıyla herhangi bir siyasi ideoloji ile herhangi bir bilim dalı arasındaki ilişki kat'i suretle tek yönlüdür.

157
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Şubat 2018 20 dk.

Okurlarımızdan en sık gelen taleplerden biri, piyasada bulunan popüler bilim kitapları arasından hangilerini tavsiye ettiğimiz... Biz de, bu soruya kalıcı ve kapsamlı bir cevap olabilmesi için, okurlarımızdan sevgili Nilüfer Tekin'in desteğiyle tam bir liste çıkardık. Aşağıda tam listeyi bulabilirsiniz.

Bu listedeki kitapların ezici çoğunluğu doğrudan veya dolaylı olarak evrimle veya evrimin doğrudan ilişkili olduğu alanlarla ilgilidir. Dolayısıyla fizik, astronomi, kozmoloji, genel bilim tarihi gibi konulardaki birçok tavsiyemize burada yer vermedik. Bunun için ayrıca bir liste oluşturabiliriz.

524
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Zenit Tercüme İzmir O. Kürşat Serttürk
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
''Naturae vero rerum vis atque majestas in omnibus momentis fide caret, si quis modo partes ejus ac non totam complectatur animo.''

İnsan aklı, doğanın gücünü ve ihtişamını parçalarla değil ancak bütünüyle kavradığında onun her dem güvenilmezliği son bulur. (Latinceden tercüme)
Kaynak: ’Kosmos. Entwurf einer physischen Weltbeschreibung’’, Alexander von Humboldt
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 3 Nisan
Yönetmen Paul Thomas Anderson Boogie Nights ve There Will Be Blood filmlerinin de yönetmeni. Daha çok kısa film ve klip üzerinde çalışmış duruyor. Filmografisine göz gezdirince bile klişe bir adama benzemiyor denilebilir kolayca. 6 filmiyle toplam 11 Oscar adaylığı yakalamış. Bu film de doğrudan ekran için yazılmış en iyi senaryo adaylığı kazanmış. Toplamda 3 Oscar adaylığı var. Oyuncular şahane gerçekten ve oyunculukları da filmi izlenir kılıyor.

Konuya geldiğimizde ise bir bölgede aşk, af, anlam arayışında olan bazı karakterlerin birbirine geçmiş hikayesini anlatıyor diyor. Bu şekilde tarif edildiğinde çok yanıltıcı oluyor ki film de belli ki bunu amaçlamış. Postmodernist bir film diyebiliriz. Klasik bir anlatımı yok. Hatta izlediğim en trol film olduğunu düşünüyorum. Bir de 3 saatlik bir film. Başından beri nerede bağlanacak diye geriliyorsun. Evet bağlanıyor da. Aslında bir noktada gerçekten hayatı anlatıyor. Ama biraz kaderci ve kontrolcülük karşıtı gibi. Hayat bir şekilde olacağına varır, geçmişle bir şekilde barış gibi bir mesaj çıkarıyorum. It's raining cats and dogs gerçekten. Zaten iki kere geçmişti bu deyim. Bu aslında kırık insanların kozmik dansı. Hayat bundan ibaret. Muazzam diyemem ama farklı bir film.
Film
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aysun Tekarabacı
2 gün önce
Ülkede;çeteler,mafyatik yapılar,illegal örgütler,suç toplulukları kendi düzenleryle adalet tesis etmeye çalışıyor!Pervasız ve korkusuzlar.Arkalarına aldıkları şuursuz güç vericileri sayesinde zorbalıkta sınır tanımıyorlar.Adalet mutlaka inşa edilecek yeniden!
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Veli Sarıgül
İnceleyen7 3 gün önce
Hikayeyi bir kenara bırakıp yalnızca Tom Cruise’un manyaklık yaptığı sahneler için bile gidilir. Herif delirmiş! Biraz duygusallığın yanı sıra damardan aksiyon sahneleri de bana yetti de arttı. Senaryo hâlâ Mission: Impossible çizgisinde, yani mantıktan çok momentumla ilerliyor.

Aksiyonu her ne kadar iyi olsa da, senaryo biraz dağınık. Hem senaryo hem hikaye bakımından Fallout ve Rogue Nation’ın biraz gerisinde kalıyor. Christopher McQuarrie yönetmen koltuğuna oturduğundan beri M:İ bambaşka bi’ seyirde ilerliyor. Ama hayır, iyi bir bağlamda değil, seyir zevki yüksek olsa da bu abinin gelmesi hiç yaramadı bize.

Mantık aramaya gelmediysen, “adamlar bu sahneyi nasıl çekmiş yahu?” diye ağzın açık kalmaya razıysan ve iki saatten fazla koltukta ter içinde kalmaya hazırsan, al sana yılın saf aksiyon deneyimi.

Part One’da ağzımıza bir parmak bal çalmışlardı, bunda da kaşıklıyorlar.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Ekrem Keçelioğlu
Şiir ve Roman Yazarı, Edebiyatçı 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Genç olman ve az kitap okuman nedeniyle düşünce dünyanın olması gerektiği kadar gelişmediğini varsayıyorum. Çünkü kitaplar aslında vitamin gibidir, faydasını anında görmezsin ama olmadan da yaşanmaz ve sağlıksız olursun. Bu sebeplerdendir ki sana felsefi düşünceler barındıran kitapları tavsiye ederim ama Friedrich Nietzsche kitapları gibi ağır felsefi olanları tavsiye etmem.

Akıcı, kolay okunabilen kitaplar istediğin için ilk durağın bence yabancı yazarlar olmalı. Çünkü bu yazarların kitapları Türk olanların aksine çeviri olduğu için daha basit kelimeler barındırır. Bu yazarlardan tavsiyelerimde şunlardır:Okumaya yeni başladığın için Stefan Zweig'ı sana uygun görüyorum. Bütün kitaplarını okuman doğru olabilir ama en büyük tavsiyelerim şunlar: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Amok Koşucusu, Satranç... Felsefe ve boğuk düşüncelerden kaçmak istersen seni H.G. Wells'e yönlendirebilirim. "Zaman Makinesi"dir, "Dünyalar Savaşı"dır, "Görünmez Adam"dır hepsi güzel ve bilimkurgu kitaplarının önde gidenleridir.Fantastiğe kaymak istersen ilk tavsiyem Yüzüklerin Efendisi serisi ve Harry Potter'lar olur.

Ama illa ki de Türk yazar istersen ilk önerim sana Sabahattin Ali olur. Onun dışındakı çoğu yazar daha eskimiş bir dil kullandığı için bu senin için daha iyi olur. (Tabii ki bu yazar da eskimeye yüz tutmuş bir dil kullanır ama sana daha iyi olacaktır,mesela Halide Edip Oğuz Atay ve benzerlerinden,)

Tüm Reklamları Kapat

Şiir için ilk tavsiyem Atilla İlhan olur. Pek bir şey dememe gerek yok bu yazar için.Agatha Christie'de çok güzeldir tıpkı Sherlock'lar gibi bütün kitapları müthiştir. Sana bu yazarı da tavsiye edebilirim.Son olarak ise Shakespeare'de çok uygun olacaktır. Çünkü dili zorlamaz (Türkçe için) ve konuları basittir.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
508K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 5 gün önce
Bu bir diziden çok daha fazlası, başlamadan onu belirteyim.

Hikaye ana karakterlerimiz Bryon Cranston'ın canlandırdığı lise kimya öğretmeni olan Walter White ve Aaron Paul'un canlandırdığı Walter'ın başarısız öğrencilerinden biri olan Jessie Pinkman adındaki 2 kişidir. Walter bir gün narkotik şubede bir polis olan bacanağı Hank'e katılmak ister ve Hank onu kırmaz. Katıldığı bu operasyonda polisin baskın attığı eve yakın bir mesafede olan başka bir evden darmadağın bir biçimde 2. kattan yere atlayan öğrencisi Jessie'yi görmesiyle şaşırır ama zaten onun bu işlere bulaştığını görmesiyle gelecekte yapacakları işlerin başlamasının ilk adımı da atılmış olur.

İlerleyen zamanda çevresi ve arkadaşlarından cinsel hayat anlamında, ekonomik zorluklar anlamında ve daha sıralayabiliceğim bir çok şey de daha geride kaldığını fark eder ama hala bu pekte sevmediği hayatına devam eder, ta ki 50. yaş doğum gününde 3. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenene kadar. Oturup onsuz kalacak olan ailesinin rahat yaşaması için, oğlunun üniversite masrafları için ne kadar para kazanması gerektiğini hesaplar ve kimya bilgisini kullanabiliceği ve kısa zamandada iyi para kazanabiliceği bir iş olan aynı zamanda bölgesinde de yaygın olduğunu bacanağı Hank'in anlattıklarından bildiği, bir uy*şturucu madde olan met*mfetamin ticaretine başlama kararı alır ve Jessie'de olaylara burada katılır. Walter'ın planına göre o kimya bilgisini kullanıp pişirecek, sokaklara ve m*th'in ticaretine az biraz hakim olan Jessie ise satacaktır.

Şahsen ben dizide önemli bir rol sahibi olan Avukat Saul Goodman'ının hayatıni işleyen bir dizi olan ve gine Vince Gilligan'ın elinden çıkmış Better Call Saul dizisini daha çok severim ama elbette Breaking Bad çok daha üst düzey bir iş ve muhtemelen en iyisi, benim için yeri ayrıdır. Bu dizinin bence en iyi yaptığı şey karakter gelişimi ve değişimlerini kendi içinde çelişmeden çok uygun ve iyi bir ölçüde yapabilmesi, örnek olarak hiç bir anda "bunu niye yaptı?, Bu nasıl bir tepki?, ne alaka?" gibi bir cümle kurmadım. Onun haricinde çok kaliteli yazılmış birbirinden ikonik bir çok villain içeriyor ama ileri kısımlar için spoiler'a kaçabilir o yüzden belirtmeyeceğim. Ayrıca eklemesem olmaz, dizinin müzikleri özellikle intro müziği bir efsanedir, muhtemelen sosyal medyadan vs. duymuşsunuzdur.

Neyse anlatacaklarım bu kadardı benim için en anlamlı dizi olamasada muhtemelen izlediğim en iyisi buydu, muhtemelen izlerseniz sizinde öyle olacak.

Okuduğunuz için Teşekkürler.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 1 Ocak 2021 21 dk.

DNA, canlıların bütün genomik verilerini içerisinde bulunduran, hücrelerin "yönetici molekülü"dür. DNA, içerisinde bulunan bilgileri (genleri) RNA’lar aracılığıyla protein şeklinde ifade eder. DNA’nın sekanslanması (dizilenmesi), DNA’daki nükleotit dizilimlerini çözmek, yani aslında DNA’yı okumak anlamına gelir.

Genomların sekanslanması, DNA’nın yapısının 1953’de Franklin, Watson ve Crick tarafından aydınlatılmasının ardından, biyologlar tarafından üstünde çalışılan bir konu olmuştur. Özellikle insan genomunun sekansının aydınlatılması, genetik hastalıkların tedavi edilmesine giden sürecin ilk basamağı olduğu için ayrı bir önem kazanmıştır.

81
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Araştırmacı 13 Temmuz 2022 Sen de Cevap Ver

Makalede sorunuza yanıt verilmiş zaten. Kısaca yazıda diyor ki "Gümüş zararlı değildir, sizi fotoğrafta gördüğünüz kişiye dönüştürecek bile olsa hastalık yaratmaz, gereğinden fazla gümüş ile içli dışlı olmayın". Sakıncalı bir element dememiş. Ayrıca gümüş bakteri öldürmez, bakterileri zombileştirir. Bakteri ve mikroplar öldüğünde gümüşü emer.[1] Kaynaktan bakabilirsiniz.

Kaynaklar

  1. Emily Conover. Silver Turns Bacteria Into Deadly Zombies. (1 Mayıs 2015). Alındığı Tarih: 13 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
10K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close