Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Pedram Türkoğlu
Çeviren 3 Ağustos 2015 1 dk.

NASA’ya göre canlılar için temel organik madde olan, teknik adıyla "niyasin", yaygın adıyla "B3 Vitamini" gezegenimize kuyruklu yıldızlar ve meteorlar ile taşınmış olabilir. 

NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde bulunan kozmik buz laboratuvarında bu şartları test etmek için bilim insanları, bir miktar gazı vakum (havasız) ortam içine salıp, dondurur. Ardından protonlar ile bombalayarak boş uzayın radyasyonu taklit edilir. Bu işlem sonucu niyasin dahil çeşitli kimyasal maddeler oluştuğu gözlemlendi.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Berkay Kalaycık
Çeviren 5 Ağustos 2021 14 dk.

Akdeniz tipi iklim bölgeleri (AİB) beş kıtaya yayılmıştır: Afrika, Avustralya, Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika. Bitki örtüsü (yakıt) büyümesini sağlayan serin ve yağışlı kışlar ve bitki örtüsünün tutuşabilirliğini artıran sıcak ve kuru yazlar ile karakterize edilen, güçlü bir mevsimsel iklimi paylaşırlar. Buna bağlı olarak, ekolojik ve evrimsel süreçler ile insan toplumları, Akdeniz tipi iklim bölgelerinin çoğunluğunda, ateş tarafından güçlü bir şekilde şekillendirildi.

Daha yakın zamanlarda, peyzaj ve iklimde yaşanan insan kaynaklı değişimler, yangın rejimlerinde ve dolayısıyla Akdeniz tipi iklim bölgelerinin beşinde de sosyo-ekolojik etkilerinde güçlü değişikliklere yol açmıştır. Son yıllarda artan nüfus, vahşi yaşam alanı ile kentsel alan arayüzüne (veya kısaca "VKA", yaban hayatı alanları ile kentsel alanların iç içe bulunmasını ifade eder) milyonlarca yeni insan ile barınak getirdi ve şiddetli yangın dönemlerinde ısınma ve kuruyan iklimler ve buna artı olarak meydana gelen tutuşmalar (çoğunlukla antropojenik), ekstrem orman yangını olaylarının (kısaca "EOO") yaygınlığının artmasına neden oldu. Ekstrem yangın olayları da, genellikle çok geniş yanan alanlara ve insan yaşamı ve onun varlıkları üzerinde önemli etkilere neden oldu.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bir Meteor ve Karşıgün

Geceleyin gökyüzünün en karanlık yeri, Güneş’in tam tersi yönünde midir? Hayır. Aslında, karşıgün olarak bilinen (Alm: “Gegenschein” ) nadiren fark edilebilen sönük bir parlama, oldukça karanlık bir gökyüzünde Güneş’in 180 derece karşısında görülebilir. Karşıgün, gezegenler arasındaki küçük toz parçacıklarının Güneş ışığını geriye doğru saçması ile oluşur. Bu toz parçacıkları, asteroitlerden gelen milimetre boyutundaki parçacıklardır ve gezegenlerin ekliptik düzlemi boyunca yörüngede dönerler. Geçen Mart’ta çekilen bu görsel, karşıgünün bu zamana kadar çekilmiş en muhteşem fotoğraflarından biridir. İspanya‘nın Kanarya Adaları‘ndaki Teide Gözlemevi üzerindeki son derece karanlık olan gökyüzünün bu derin pozlamasında, karşıgün zodyak ışığının bir uzantısı olarak görülüyor. Arka planda dikkat çekici nesneler arasında bir meteor (solda), Büyük Kepçe (sağ üstte) ve Kutup Yıldızı (en sağda) bulunuyor. Meteor, İspanya’nın en yüksek dağı olan Teide Dağı’nı işaret ederken Piramit Güneş laboratuvarı ise sağda görülüyor. Gündüz, taç (İng: "Glory") olarak adlandırılan karşıgün gibi bir doğa olayı, bir uçaktan Güneş’in karşı tarafındaki hava veya bulutlardan yansırken görülebilir.

12 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: J.C. Casado, StarryEarth, EELabs, TWAN
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen5 28 Şubat
Yazarı Paulo Coelho Brezilyalı bir yazardır. Gençlik yılları asiymiş. Akıl hastanesine kapatılıp birçok defa elektroşok falan yemiş. Bir dönem hippi olmuş. En sonunda 1986'da baş karakterin de adı olan Santiago de Compostela Hac Yolu'nu yürüdükten sonra dönüşümü tetiklenmiş ve 1988'de çok satanlar listesine giren bu içsel dönüşüm kitabını yazmış. Kendisi zaten özellikle Doğu Mistisizmine ve ezoterik konulara ilgi duymuş. Kader, tasavvuf, simya, arayış, İbrahimi dinler ilgi alanlarıdır.

Kitapta da entelektüel bir çoban olan Santiago iki kez gördüğü bir rüya üzerine cesaret edip hazinesini aramaya komşu ülkeye yola çıkar. Kitabın birkaç sayfadan oluşan bölümlere ayrılmış bir yapısı var ve dili de sade. Okuması akıcı oluyor haliyle. Masalsı bir anlatımı var. Doğu kültürüne alışılmış Batı bakışından farklı şekilde yaklaşıyor ve olması gerektiği gibi bir yorumlamada bulunuyor. Bu hikaye kişinin hayatı anlayıp kabullenmek, içine dönüp kişisel amacını bulmak ve dönüşüm geçirerek daha üstün bir haline gelmesi üzerinedir. Ergenlik çağlarında vizyon açmak için çok iyi olabilir. Ama doğal olarak bana Prens gibi yavan, eh işte geldi.
Kitap
9.4/10
(81 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : O Alquimista
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

James Webb Uzay Teleskobu sayesinde araştırmacılar "anormal", "kaotik" ve "garip" olarak tasvir edilen 14 Herculis gezegen sistemine daha yakından bir bakış atabildi. Dünya’dan 60 ışık yılı uzakta bulunan 14 Herculis yıldızının yörüngesinde yer alan 14 Herculis c gezegeni Webb’in NIRCam’i ile başarıyla gözlemlendi. Keşfedilen yaklaşık 6 bin dış gezegenin yalnızca bir kısmı doğrudan görüntülenirken bu gezegenlerin pek çoğunun sıcaklıkları yüzlerce hatta binlerce Fahrenheit değerindeydi. 14 Herculis c ise bu dış gezegenlere kıyasla çok daha soğuk ve bugüne kadar görüntülenen en soğuk gezegenlerden biri. Ulaşılan yeni verilere göre bu gezegen -3 °C sıcaklığında ve Jüpiter’in 7 katı büyüklükte. Johns Hopkins Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisi William Balmer 14 Herculis c hakkında şöyle söylüyor:

Çeşitli gözlemevleri tarafından detaylıca incelenen 14 Herculis c astrofizik camiasında alışılmadık bir gezegen sistemi biçimine işaret ediyor. Merkez yıldızı olan 14 Herculis yörüngesinde 14 Herculis c ile birlikte 14 Herculis b de bulunuyor. Alışılmadık olan ise bu gezegenlerin yıldızları çevresinde aynı düzlemde ilerlememesi, gezegenlerin yörüngeleri ana yıldızı merkezde bırakacak şekilde bir X şekli oluşturarak birbirlerini kesiyor. Yanı 14 Herculis b ve 14 Herculis c gezegenleri birbirlerine 40 derecelik bir açıyla eğimli yörüngelerinde ana yıldızın etrafını dolanırken birbirlerini bazen çekerken bazen de itiyorlar.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Demirbilek
Çeviren 4 gün önce 19 dk.

Çoğu astronom, bir gezegen bulabilmek için büyük heyecan duyarken Mike Brown, bulunmuş bir gezegeni gezegenlikten çıkarmış tek astronom olabilir. Brown'ın araştırması sayesinde, güneş sisteminin dokuzuncu gezegeni olan Plüton panteondan çıkarılmıştı. Yıllardır dokuzuncu gezegen olarak Plüton'un böyle dışlanması, insanlarda duygusal bir karşılık buldu. Nasıl olur da çocukluk anılarımızla oynanırdı? Nasıl olur da gezegen sistemimizi böylesine alt üst edebilmişlerdi?

Yaklaşık on yıl önce, Brown'un o zamanlar on yaşlarında olan kızı, babasının bu affedilmez suçunu halk nezdinde telafi edebilmesi için bir yol önerdi: Babasının gidip başka bir gezegen bulması gerekiyordu! Brown bu anısını şöyle anlatıyor:

0
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Mart 2019 11 dk.

Evrim dendiği zaman akla ilk gelen, canlılar arasındaki benzerlik kıyaslamalarıdır. Hemen aklımız şempanzelerle insanlar arasındaki genetik benzerliğe gider. Ya da fosiller ile yaşayan türler arasındaki yapısal benzerliklere... İyi ama, bu benzerlikler neden evrime işaret ediyor olsun? Her biri ayrı ayrı, aynı tasarımcı tarafından tasarlandığı için benzer olamazlar mı? Sonuçta bizler de arabalar yaratıyoruz ve hepsi kabaca birbirine benziyor. Bu durum, arabaların evrimleşerek bugüne geldiği ya da ortak atalardan türleştiği anlamına mı gelir?

Türler arası benzerlik, evrimin kanıtı olmaktan ziyade bir sonucudur. Bir nevi "ipucu" olarak düşünülebilir. Türler arası biyolojik, morfolojik, genetik, anatomik, fizyolojik, davranışsal benzerlikler ve bu benzerliklerin türden türe kademeli olarak değişiyor olması, bu canlıların ortak atalardan türleştiği fikrini akla getirir. Ancak bu demek değildir ki evrimsel biyologlar, "Evrim doğruysa türler arası benzerlik olmalı. Türler arası benzerlik var. Dolayısıyla evrim var." gibi bir mantık hatası yapmaktadırlar. Benzerlik işin ilk adımıdır. Sadece bir parçasıdır. Sonraki adım, bu benzerliğin neden var olduğunu açıklamaktır. 

210
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ozan Zaloğlu
Ozan Zaloğlu
313K UP
Uyarlayan 20 Eylül 2016 1 dk.

Günümüzde bir şeyin imkânsız olduğunu düşünüyorsanız, size yeterince olumlu düşünmediğinizi söylerler. Kendinizi "kazanırken" hayal etmeniz gerekmekte olduğu iddia edilir. Fakat bu, çoğu zaman hiçbir işe yaramaz. Tam tersine, eğer ki başaramayacağınıza inanıyorsanız, bunun aksine inanmaya çabalamak kaygılarınızı yersiz yere daha da artırıp size engel olabilir!

Bazen zor bir hedefe ulaşmanın en iyi yolu, bunun mümkün olduğuna kendinizi inandırmaya çalışmaktan vazgeçip hedefe doğru adım adım ilerlemektir. İdare edemeyeceğimiz sonuçlara duygusal yönden bağlandığımızda, endişeli olmaya daha meyilli hale geliriz ve bu sebeple aşırı çaba sarf ederiz. Fakat kazanmak için harcadığımız çabayı yönetebilirsek elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz. 

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 27 Şubat 2021 51 dk.

Ölüm, insanlık olarak, en ciddiye aldığımız konulardan biridir. Buna bağlı olarak birçok kültür ve toplum, ölüme yönelik farklı türden yaklaşımlar geliştirmiş ve açıklamalar sunmaya çalışmıştır. Dolayısıyla ölüm gibi ağır bir konunun felsefi olarak kapsamlı bir incelemeye tabi tutulması ve bu sırada birçok açıdan dikkat çekici soruları da beraberinde getirmesi oldukça anlaşılırdır.

Ölüm, (en azından şu an için) kaçma şansımız olmayan bir "şey"dir. Onu bireysel olarak deneyimler ve başkasına devredemeyiz. Ölümü bir "deneyim" olarak niteledik; fakat ölümün bir deneyim olup olmadığı da aslında pek açık değildir; çünkü ölüm, bir anlamda, bu dünyanın ve dolayısıyla tüm deneyimlerimizin sonu anlamına gelir. Bu sebeple de onu deneyimlediğimizi söylemek ve bir deneyimi tasvir ettiğimiz gibi tasvir etmek epey zordur.

152
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk Seslendiren 1 gün önce 35:16
Dijital çağda çocuk olmak da zor ebeveyn olmak da... Kaç yaşından itibaren çocuklara tablet-telefon verilmeli? Teknoloji sınırlandırılması nasıl yapılmalı?...
0
Emir Alp Arslan
1 gün önce
"Bilim Sözlüğü" kısmındaki "gönder" butonuna bastıktan sonra "emin misiniz" gibisinden bir uyarı getirilebilir.
 Yoksa küçük cep telefonu gibi cihazlarda el çarpması veya vb. durumlarda yazılmakta olan yazı heba olabiliyor.
Teşekkürler

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İzem Devecioğlu
Uyarlayan 5 Aralık 2020 10 dk.

Travma, bir kişinin emniyeti ya da varlığına tehdit oluşturacak şekilde algılanan ve fiziksel, duygusal ve psikolojik stres ya da zarara sebep olan, "travmatik deneyimler" olarak isimlendirilen karşı verilen korkunç olaylara verilen psikolojik ve duygusal yanıtlardır. Bir başka deyişle, normal insan deneyim aralığının dışında kalan ve bireye göre değişen tepkiler oluşturan olaylardır.

Travma, bir bireyin kontrol hissini ihlal eden ve durumu veya koşulları mevcut gerçekliğine entegre etme kapasitesini azaltabilen, son derece rahatsız edici bir olaydır. Çoğu insan için travma, olay sırasında ve olayın hemen ertesinde deneyimlenir. Ancak pek çok kişi için, travma, örneğin 11 Eylül saldırılarının artetkilerinde veya 17 Ağustos depremi sonrasında gördüğümüz gibi, aylarca, hatta yıllarca yeniden yaşanabilir. 

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslıhan Niksarlı
Yazar 8 Ocak 2021 11 dk.

Şempanze fotoğraflarının bir kısmı Dr. Shinya Yamamoto tarafından Bossou’da saha araştırması esnasında çekilmiştir. Kendisi insan ve insan olmayan hayvanlarda sosyalliğin evrimi, bunun zeka ile ilişkisi, işbirliği, fedakarlık gibi konular üzerine çalışmaktadır. Şempanze fotoğraflarının diğer kısmı da Cüneyt Balıkçıoğlu tarafından Uganda gezisi süresinde Kibale Ormanı Ulusal Park'ta çekilmiştir. Dr. Shinya Yamamoto'nun çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şempanze (Pan troglodytes), Afrika'nın tropik bölgelerindeki savanalarda ve ormanlarda yaşayan, bölgeye endemik olan bir kuyruksuz maymun türüdür. Şempanze vücudu, siyah saçlarla (kıllarla) kaplıdır; ancak yüzlerinde, kulaklarında, parmaklarında, ellerinin içleri ve ayaklarının altlarında saç bulunmaz. Yaşlandıkça bu saçlar dökülür ve kimi bölgelerinde kel alanlar oluşur. Ayrıca özellikle çene bölgelerindeki saçları beyazlamaya başlar. Şempanze erkekleri 35-70 kilo arasındayken, dişiler 25-50 kilo arasında olurlar. Ayağa kalktıklarında boyları ortalama 150 cm civarındadır. Şempanzelerin kolları bacaklarından daha uzundur, neredeyse dizlerinin altına kadar uzanabilirler. Dört ayak üzerinde yürürler ve yürürken parmak eklemlerinden destek alırlar. Öne bakan gözleri ve küçük burunları vardır. Koku alma duyularından çok görme duyularına güvenirler. Doğada ortalama 50 yıl yaşarlar, esaret altında yaşayan bazı bireylerin 60 yaşına kadar yaşadığı gözlemlenmiştir.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Çeviren 18 Temmuz 2023
Gece gökyüzünde neler oluyor? Öğrenmeye yardımcı olmak için, dünyanın her yerindeki teleskoplar derin uzaya işaret edecek. Araştırmalar; erken evreni anlamaya çalışmayı, Dünya'yı tehdit eden asteroitleri bulmayı ve izlemeyi, dünya dışı yaşam içerebilecek gezegenleri aramayı ve Güneşimizi daha iyi anlamaya yardımcı olmak için yıldızları izlemeyi içerecek. Öne çıkan kompozit görüntü, Nisan ayında İspanya'nın Kanarya Adaları'ndan, La Palma adasında bulunan bir dağın tepesinden çekilmiş ön plan ve arka plan görüntülerini içeriyor. Görselde, Roque de los Muchachos Gözlemevi'nden birkaç teleskop karanlık bir gece göğünün önünde gösterilmektedir. Ön plandaki teleskoplar, soldan sağa Magic 1, Galileo, Magic 2, Gran Canarian ve LST'yi içermektedir. Arka plandaki gökyüzü vurguları arasında Samanyolu Galaksimiz'in merkez kuşağı, Yay, Yılancı ve Akrep takımyıldızları, kırmızı parlayan Kartal ve Lagün Bulutsuları ve Alrami ile Antares yıldızları yer alıyor. Bunun gibi gözlemevleri sayesinde insanlık, son 100 yılda gece gökyüzümüz hakkında insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar çok şeyi anlayabildi.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 17 saat önce
Hitler diktatörlüğünün idare ve yargı pratiğinin gerçekliğine gözlerini kapatmayan hiç kimsenin, devletin ve partinin hayatın geniş alanlarında hukuk düzeninin geçerliliğini şüpheli hale getiren ama aynı zamanda da başka türlü değerlendirilen durumlarda o hukuk kuralını bürokratik bir titizlikle uygulayan arsız sinizminden etkilenmemesi mümkün değildi.
Kaynak: İkili Devlet Diktatörlük Teorisine Bir Katkı
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Modern Fizikten Parçacık Fiziğine
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

İnsanoğlu tarihi boyunca etrafında gördüğü maddeyi ve gökyüzünde gördüklerini anlamaya, anlamlandırmaya çalıştı. Bu hedefte 20. yüzyılla beraber maddenin temel yapısı ve evrenle ilgili bilgilerimiz büyük oranda arttı. Bu bir haftalık derste, özel görelilik ve kuantum fiziğinin ortaya çıkışından, parçacık fiziğinde yaptığımız keşiflere kadar son yüz yıl içerisindeki gelişmeler anlatılacak, henüz cevabını bulamadığımız sorulara olası cevaplar anlatılacaktır.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Yusuf Yiğit Arslan
Yazar 30 Nisan 2023 3 dk.

Asteroitler; Kepler yörüngesinde Güneş'in etrafında hareket eden, atmosferi olmayan kayalık veya metalik gök cisimleridir. Asteroitlerin büyük bir çoğunluğu Mars ile Jüpiter arasında, Güneş'e 2 ila 4 astronomik birim uzaklıktaki asteroit kuşağında bulunmaktadır. Şu anda bilinen asteroit sayısı bir milyondan fazladır ve bu sayı yeni keşifler yapıldıkça artmaktadır.

Asteroitler kendi aralarında üç türe ayrılmaktadır. Bunlar metalik olan M tipi, kondritli olan C tipi ve silikalı olan S tipidir.

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close