Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Nisan 2014 14 dk.

Bir önceki yazımızda, diğer yazı dizilerimizde daha genel kapsamda ele aldığımız seçilim olgusunun daha akademik detaylarına girmiştik ve farklı sayıdaki lokus sayısıyla ifade edilen özelliklere göre geliştirilen farklı modellerin varlığından söz etmiştik. Ancak daha önemlisi, mutasyonların evrimin ana mekanizması olamayacağı gerçeğini matematiksel olarak ispatladıktan sonra, mutasyonların yarattığı varyasyonlar üzerine etki eden seçilimin ne kadar önemli bir evrimsel kuvvet olduğunu sözel olarak açıklamış, örnekler vermiştik. Şimdi ise bu konunun matematiğine girerek, mutasyonlara kıyasla seçilimin ne kadar hızlı bir şekilde evrimi tetikleyebileceğini göstereceğiz. Böylece matematik alet çantamıza yeni formüller ekleyerek, Hardy-Weinberg Dengesi'nin ikinci kuralı olan "Dengenin var olması için seçilim olmayacak." ilkesini bozsak bile popülasyonların evrimsel analizi nasıl yapabileceğimizi göreceğiz.

Öncelikle, herkesin genel hatlarıyla bildiği seçilim olgusunu sayısal bir düzleme oturtalım: Yine tek lokuslu (2 alelli) bir model kullanacağız, en basitini yani. Alellerimizin adı B1 ve B2 olsun bu defa. Tıpkı A ve a gibi; ancak farklı harflere ve isimlendirmelere de alışın diye böyle yapmayı uygun görüyoruz. Hemen bir başlangıç frekansı tanımlayalım:

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Mert Karagözoğlu
Çeviren 10 Haziran 1 sa.

Randy Haas, Peru'da bulunan And Dağları'nda 9 bin yıl önce ölmüş ve av malzemeleriyle gömülmüş bir insanın iskeletine rastlar. İskelet, genç bir kadına aittir ve beraberinde bazı sorular getirir; insanlık tarihi boyunca gerçekten yalnızca erkekler mi avlanmıştır?[1]

Daniel Miller, Brezilya, Kamerun, Şili, Çin, İrlanda, İtalya, Japonya, Doğu Kudüs ve Uganda dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanların akıllı telefonlarını nasıl kullandıklarını araştıran küresel bir araştırma ekibinin bir üyesidir. Araştırma, akıllı telefonların farklı kültürel bağlamlarda yerine getirdiği fonksiyonları aydınlatmayı hedeflemektedir. İrlanda'ya odaklanan Miller da akıllı telefonlarımızın bireysel bir avatara dönüştüğünü; telefonu kullanan kişinin sosyal kimliğinin ifade edilmesinde ve canlandırılmasında rol oynadığını öne sürer.[2]

28
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Aralık 2015 17 dk.

Yer çekimi, Dünya üzerindeki cisimlerin yere, yani Dünya'ya doğru düşme eğilimine verilen isimdir. Kütle çekimi (veya kısaca "kütleçekim") ise, uzay içindeki iki cismin birbirine doğru hareket etmeye meyilli olmasını ifade etmekte kullandığımız bir doğa yasasıdır.

Yer çekimi, kütleçekim yasasının Dünya özelindeki ismidir. "Yer çekimi", "kütle çekimi" ve "kütleçekim" gibi terimler arasında fiziksel olarak hiçbir fark bulunmamaktadır; sadece kütleçekim yasası ilk olarak Dünya'da fark edildiği için, Türkçede bu şekilde bir isim almıştır. Fakat yer çekimi tabiri, "Yer" (yani "Dünya") ile sınırlı olduğu için, kısıtlayıcı olabilir ve bu nedenle daha ziyade kütleçekim sözcüğü kullanılmaktadır.

201
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Akın Karahasan
Yazar 4 Ocak 2021 7 dk.

Bugüne kadar size tardigradlar ile ilgili çok sayıda içerik sunduk; fakat hiçbirinde tardigradların çoğalmasını mümkün kılan çiftleşme davranışlarına tam anlamıyla odaklanmadık. Tardigrad arşivimizdeki bu eksiği kapatmak adına, bu yazıda size dünyanın en dayanıklı hayvanının seks davranışlarını anlatacağız.

Tardigrada şubesi, yaklaşık 1500 türü bünyesinde barındıran, mikroskobik boyutlardaki hayvanlardır. Dünyanın her yerinde karşınıza çıkabilecek bu canlı türü ekstrem habitatlara göstermiş olduğu muazzam adaptasyonlar sayesinde popüler bilimin maskotu konumundadır. Bunun en temel sebebi sahip olduğu kriptobiyoz adı verilen çevresel koşulların yaşama elverişsiz olduğu dönemlerdeki korunma durumudur. Öyle ki bu sayede çeşitli yörünge görevlerinde dahi model organizma olarak kullanılmışlardır.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Jeoloji konusunda geliştirebilirsin.

Depremler
Depremler
26 Makale
4 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Umut Özbey
Umut Özbey
29K UP
Yazar 8 Kasım 2021 3 dk.

Allais Problemi, Beklenen Fayda Teorisi'nin aksiyomlarının ihlal edildiğini gösteren bir insan karar verme görevi olarak sıklıkla başvurulan, en eski ve en iyi bilinen paradokslardan biridir. Bir iktisatçı olan Maurice Allais tarafından ortaya konan Allais Paradoksu, Beklenen Fayda Kuramı'nın (İng: "Expected Utility Theory" veya kısaca "EUT"), gerçek insan davranışları ile nasıl tezat halinde olabileceğini göstermesi açısından hayli önemli sayılan bir seçim problemidir. Kişilerin rasyonel hareket ettiği varsayımı altında "beklenen fayda", belirsizlik altında verilen bir kararın sonucu olan olası faydanın, olayın gerçekleşme olasılığı ile çarpılmasıyla elde edilen sonuçtur:

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Levent Cengizoğlu
5 gün önce
BİR KİŞİNİN BEYNİNE GERÇEK OLMAYAN HATIRALAR YERLEŞTİRMEK MÜMKÜNDÜR

Beyne ait parmak izlerimiz bilindik nesnelerin tanınmasıyla alakalı beyin bölümünde bulunur. Beyne ait bu parmak izlerinin bu tespiti % 100 isabete sahiptir. Mesela birinin suç mahallinde olup olmadığını belirlemek bununla mümkündür.

https://www.academia.edu/resource/work/16333675

1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Huseyin Atalay
Gözlemi Yapan 3 gün önce
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ağustos 2018 23 dk.

Tüm Dünya'da modern bilimin en önemli parçalarından biri olan evrimin kabul edilirliği giderek artıyor. İnsanlar evrimsel biyolojinin detaylarını öğrendikçe, yıllar yılı meydanları dolduran "yaratılışçı" ve evrim karşıtı akımların hiç de söyledikleri gibi bir kavram olmadığını, son derece basit ve anlaşılır bir doğa gerçeği olduğunu kavramaya başladılar. Bu da, akıllarda şu önemli sorunun doğmasına neden oluyor:

Bu sorunun altında yatan ana sorunun kaynağı, aslında bir "yaratıcı süpergücün" (kısaca "tanrı"nın) varlığı ile ilişkilendirilir. Çünkü "Eğer yaratma olayı varsa, bir yaratıcı da olmalıdır." düşüncesi, teolojinin asırlardır kullandığı felsefi bir argümandır. Her ne kadar yaratılma olayı ile yaratıcı arasında kısmen bir ilişki olsa da, yaratılma sözcüğünün özünde ifade ettiği eylem ile yaratma eyleminde bulunduğu iddia edilen süpergüç arasındaki ilişki, evrim karşıtlarının halka yansıttığı kadar sıkı olmayabilir. İzah edelim:

301
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
315K UP
Çeviren 28 Şubat 2016 4 dk.

Hormonlar, fizyolojik dengemiz üzerinde etkisi en güçlü olan kimyasallardır. Güzel bir gece uykusu çekmek istediğimizde aklımıza pek gelmezler. Ancak onlar biz uykudayken de mesailerine devam eder, iyi uyku çekerek dinlenmemiz ve ertesi güne hazırlanmamız için çaba harcarlar. 

Gün içerisinde yaşadığımız stres, koşturmaca bizi fiziksel ve psikolojik olarak yorar. Bunun en büyük nedeni hormon seviyelerimizde olan değişimlerdir. Böyle zorlu bir güne hazırlanmak ise iyi bir uyku çekmekten geçer. Ancak "iyi uyku göreceli bir kavramdır. Yaştan yaşa ve cinsiyetlere göre değişir. Hormonlar ile uyku arasındaki bağı anlamak ise iyi uykuya ulaşmaktaki en önemli basamaktır.  

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 10 saat önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ögetay Kayalı
Yazar 31 Aralık 2023 7 dk.

Robertson-Walker metriği, kozmolojide evrenin homojen ve izotropik olduğu varsayımı altında sıklıkla kullandığımız bir metriktir. Yapısal olarak küresel kutupsal koordinatlara oldukça benzer, fakat evrenin geometrisine dair bazı ekler barındırır.

Gündelik yaşantımızda, iki nesne arasındaki uzaklığı tanımlamak oldukça kolaydır. En basitinden bir koordinat sistemi yardımıyla uzaklık tanımlayabiliriz. Kartezyen, yani (x,y,z)(x,y,z) koordinat sistemi üzerinde iki parçacığı yerleştirdiğimizi düşünelim. Bu iki parçacığın (x,y,z)(x,y,z) koordinatları arasındaki uzaklık farkları (dx,dy,dz)(dx,dy,dz) ise, bu durumda aralarındaki mesafe dsds'yi aşağıdaki şekilde ifade ederiz:

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Ayşenur Uzun
Ayşenur Uzun
1,205 UP
İlanı Ekleyen 3 gün önce İstanbul₺700,0015 Mayıs
Uygun Ücretli Oyun Terapisi - Psikolog Ayşenur Uzun
15 Mayıs 2025 19:04 tarihinden 20 Temmuz 2025 19:05 tarihine kadar.

Merhabalar, 2-10 yaş arası çocuklara süpervizyon kapsamında çocuk merkezli oyun terapisi ekolü ile çalışacağım. Eğitimimi Mehmet Teber'den aldım. İhtiyacı olan çocuklar için yönlendirme yapabilirsiniz. Uygun ücretli olacaktır. İletişim için [email protected] mail adresim üzerinden ya da psikologaysenuruzun instagram sayfamdan ulaşabilirsiniz.

İstanbul 

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Burak Keçeli tarafından sorulmuştur.

Evrim bilimine göre, şu "ruh" dediğimiz şey var ya, hani sanki vücudumuzdan ayrı, elle tutulmayan bir parçamızmış gibi... İşte bunun bilimsel bir kanıtı yok. Evrim dediğimiz olay, aslında vücudumuzun ve beynimizin milyonlarca yıl içinde nasıl değiştiğini anlatır. Bu değişimde "doğal seçilim" diye bir kural işler; yani çevreye en iyi uyum sağlayan canlılar hayatta kalır ve genlerindeki ufak tefek değişiklikler (bunlara mutasyon deniyor) zamanla birikir, nesilden nesile geçer. Bilim insanları da bu yolla düşünme, öğrenme gibi karmaşık yeteneklerimizin ve bilincimizin, beynimiz daha karmaşık hale geldikçe nasıl ortaya çıktığını inceliyor.

Ama vücudumuzdan tamamen ayrı, maddesi olmayan bir "can" ya da "iç dünya" (bazıları buna daha havalı olsun diye anima veya psişe de der) fikri, evrim biliminin çalışma alanına girmiyor. Çünkü evrim bilimi, canlıların zaman içindeki değişimini ve gözle görebildiğimiz, ölçebildiğimiz özelliklerini inceler, yani kanıtlanabilir şeylere bakar.

Yani, ruhlarının da evrimsel bir VIP bileti olduğunu düşünenler varsa, bilim pek o kapıyı açmıyor gibi; o biletler genelde başka gişelerde satılıyor anlaşılan.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close