Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Melih Tuzla
Melih Tuzla
132K UP
Yazar 3 Şubat 2021 12 dk.

2010'da Nature'da yayınlanan bir makalede gördüğümüz üzere, Polonya'nın kuzeydoğusunda bulunan tetrapod ayak izleri, Tiktaalik roseae'den 10 milyon yıl yaşlı![1] Tiktaalik'ten 10 milyon yıl öncesinde, kendini yerden kaldırabilecek ve sürüngen benzeri yürüyüş tarzına sahip canlıların olması kafa karıştırıcı olabilir. Sonuç itibarıyla, madem Tiktaalik 'ten önce dört üyeliler (tetrapodlar) vardı, o halde ona neden balık ve tetrapod arası bir canlı diyoruz? Daha iyi anlamak için makaleyi biraz inceleyelim:

Makalede, Polonya bulgusundan önceki, Devoniyen çağı tetrapod ayak izlerinden bahsediliyor. Bunlar; Viktorya, Avustralya ve Valentia Adası, İrlanda. Buralarda bulunan ayak izlerinin Üst (bir ihtimal Orta) Devoniyen'den kaldıkları bulunmuştu ki bu zaman aralığı da, Elpistostege ve Tiktaalik gibi organizmalardan milyonlarca yıl öncesine denk geliyor.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 7 Aralık 2013 8 dk.

Mülk mü, birey mi? ABD'de açılan bazı davalar, şempanzeleri özgürleştirebilir.

2 Aralık 2013 sabahı İnsan-Dışı Haklar Projesi (İHP) New York Yüce Mahkemesi yargıçlarından birinin şempanzeleri birer birey olarak kabul edilmesi ve tutsaklıktan kurtarılması girişiminde bulunmasını resmi olarak talep etti. Bu hafta içerisinde konuyla ilgili olarak açılan 3 davadan ilki bu. Davanın hedefinde Stony Brook Üniversitesi'nde bulunan 2 şempanze ile özel bir mülkte bulunan 2 şempanze bulunuyor. Bu davalar, koordineli bir şekilde açılarak ABD'nin birçok yerinde şempanzelere "yasal olarak birey" statüsü vermeyi hedefliyor. Malibu, Kaliforniya'da bulunan Pepperdine Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan ve İHP'yi desteklediği bilinen Richart Cupp şunları söylüyor:

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Ekleyen 1 gün önce 24 dk.

Retrograd amnezi, bireyin geçmişteki anılarını kaybetmesiyle karakterize edilen bir tür bellek bozukluğudur. Bu durum kişinin otobiyografik anılarının yanı sıra genel bilgi, kişiler, yerler ve olaylarla ilgili belleğini de etkileyebilir. Hafıza kaybının süresi ve kapsamı değişkenlik gösterir. Bazı bireylerde yalnızca son birkaç hafta veya ay etkilenirken bazı vakalarda çocukluk dönemine kadar uzanan geniş çaplı bir bellek kaybı gözlemlenebilir.

Bellek kaybının hangi anıları kapsadığı ve ne ölçüde olduğu beynin etkilenen bölgesine bağlıdır. Hipokampus ve medial temporal lob hasarı genellikle yakın geçmişteki anıların kaybına neden olur. Frontal korteks lezyonları ise daha eski anıların hatırlanmasını zorlaştırabilir.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ümit Aytekin
İnceleyen8 1 gün önce
tarihin en dramatik star trek dizisi. başrol sürekli küçük emrah modunda ve 3. sezon itibari ile o kadar fazlalaşıyorki ileri sarmak istiyorsunuz . önceki serilerle hiç alakası yok.
8.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Star Trek: Discovery
Yönetmen: David Semel
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hatice Sargın
Çeviren 2 Ocak 2021 10 dk.

İlk olarak Charles Darwin'in kuzeni Francis Galton tarafından 1880 yılında tanımlanan afantazi veya afantazya (İng: "Aphantasia"), istemli bir şekilde zihinsel görüntüler üretememe durumuna verilen bir isimdir.[1][3] Yunancadaki "phantasia", yani "hayal gücü" kelimesinin önüne olumsuzluk eki getirilerek türetilen afantazya sorununa sahip bu kişiler, bir arkadaşlarının yüzünü veya kendi evlerini zihinlerinde hayal edemezler.[2] Her ne kadar bugüne kadar oldukça az anlaşılmış bir zihinsel problem olsa da, bilim insanları bu durumun altında yatan zihinsel özelliklerini yavaş yavaş açığa çıkarmaya başladılar (buna benzer bir diğer ilginç zihin durumu için iç sesi olmayan insanlarla tanışabilir veya körgörüş kavramını okuyabilirsiniz).

Kısaca bahsetmek gerekirse, "afantazlar" olarak bilinen bir grup insan, çok tanıdık yerleri veya aile üyelerini bile akıllarında canlandıramıyorlar. Bilim insanları bu yetersizliği "afantazi" ya da "afantazya" olarak adlandırıyor. Bu olguyu araştıran birçok çalışma, etkilenen kişilerin öznel deneyimlerini ortaya çıkaran anketlere dayanmaktadır. Ayrıca, bilişsel testler ve beyin taramaları da bazı insanların gerçekten zihinlerinde resim canlandırma yeteneğinden mahrum olduğunu gösteriyor. Ne var ki afantazi, yaratıcılığı olumsuz etkilemiyor gibi gözüküyor. Çoğu afantaz, yaratıcılık gerektiren mesleklerde başarılılardır ve afantazların, "zihin gözü eksikliğini" telafi edecek yolları geliştirmişlerdir.

48
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nida Yaren Yılmaz
Çeviren 27 Şubat 2018 48 dk.

Evrimle ilgili teoriler, en geniş tanımıyla, türlerin neden bu şekilde olduklarını açıklamaya çalışır. Çoğu evrimciye göre bu, türlerin sahip olduğu karakteristik adaptasyonları açıklamak anlamına gelir. Ayrıca türler içindeki çeşitliliği açıklamak anlamına da gelir. Modern kültürel evrim teorilerinin bu iki madde için de genel niteliği, kültürel kalıtımın (özellikle diğerlerinden öğrenme yollarının çeşitleri) önemi konusundaki ısrarlarıdır. Kültürel evrim teorilerinin ilk bakışta haklı olduğuna karşı gelmek mümkün değildir. Türümüz üyelerinin hayatta kalıp üreyebilmelerinin sebebi; kısmen alışkanlıklar, yapabilme bilgisi (İng: "know-how") ve teknolojidir; bunlar ilk olarak başkalarının yaptığı keşiflere dayanan birikimli bir projenin parçası olarak oluşturulmuş, sonra da diğerlerinden öğrenilerek devam ettirilmiştir. Türümüz ayrıca, yine sosyal öğrenme aracılığıyla oluşturulmuş ve devamlılığı sağlanmış olan farklı alışkanlıklar, yapabilme bilgisi ve teknolojilere sahip alt gruplar barındırmaktadır. Asıl soru kültürel evrimin önemli olup olmadığı değil de kültürel evrim teorilerinin nasıl şekillendirilmesi gerektiği ve geleneksel organik evrim anlayışıyla nasıl ilişkilendirilebileceğidir.

Kültürel evrim teorilerinin evrimsel psikoloji teorilerinden ayrılması gerekir, her ne kadar ikisinde de kültürel olayların açıklanmasında evrimsel fikirler kullanılıyor olsa da. Evrimsel psikologlar (örneğin Tooby and Cosmides 1992), bizimki de dahil olmak üzere bütün türlerdeki en önemli kalıtım mekanizmasının genetik kalıtım olduğunu varsaymaya meyillidir. Evrimsel psikoloji insan zihninin, kalıtımla elde edilmiş genetik çeşitlilik üzerinde etkili olan doğal seçilimin alışıldık süreçleriyle evrimleştiğini kabul eder. Mesela, evrimsel bir psikolog insanların yaygın olarak yağlı besinlere olan düşkünlüğünü, türümüzün uzak tarihindeki bazı nadir koşullar gerektirdiğinde mümkün olduğunca yağ tüketmenin önemi üzerinden açıklayabilir. Bu tür bir hipotez yeni kültürel eğilimlerin ortaya çıkışını da açıklamamıza yardımcı olabilir: Son zamanlarda obezitedeki artış, yüksek yağ içerikli besinlere kolay ulaşabilme gibi yeni çevresel değişimler ile bir zamanlar adapte olmak için geliştirdiğimiz ancak şu anda tehlikeli olan tadımsal bir tercihin birleşmesiyle açıklanabilir.

77
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Yalçın
6 gün önce
Ejderhalar gercekten varsa okyonuslarin keşfedilmemiş yerlerde veya okyonuslarin alt tabakalarında olabilirim bi 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 7 Şubat 2022 32 dk.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), önlenebilir ve tedavi edilebilir bir ilerleyici akciğer hastalığı türüdür. KOAH, uzun süreli solunum semptomları ve hava akımı kısıtlılığı ile karakterizedir.[1] Ana semptomlar, mukus üretebilen veya üretmeyen nefes darlığı ve öksürüktür.[1] KOAH, yürüme veya giyinme gibi günlük aktivitelerin zorlaşmasıyla giderek kötüleşir.[2]

KOAH'ın en yaygın iki durumu amfizem ve kronik bronşittir ve bunlar, iki klasik KOAH fenotipidir.[3] Amfizem, duvarları parçalanarak akciğer dokusunda kalıcı hasara neden olan genişlemiş hava boşlukları (alveoller) olarak tanımlanır. Kronik bronşit, iki yıl boyunca her yıl en az üç ay süren prodüktif öksürük olarak tanımlanır. Bu koşulların her ikisi de KOAH olarak sınıflandırılmadıklarında hava akımı sınırlaması olmaksızın mevcut olabilir. Amfizem, önemli sayıda insanda hava akımını sınırlayabilen ve hava akımı kısıtlaması olmaksızın var olabilen yapısal anormalliklerden sadece biridir.[4][5] Kronik bronşit her zaman hava akımı kısıtlılığına yol açmaz ancak sigara içen genç erişkinlerde KOAH gelişme riski yüksektir.[1] Geçmişte KOAH'ın birçok tanımı amfizem ve kronik bronşiti içeriyordu, ancak bunlar GOLD raporu tanımlarına hiçbir zaman dahil edilmedi.[1] Amfizem ve kronik bronşit, KOAH'ın baskın fenotipleri olmaya devam etmektedir, ancak bunlar arasında sıklıkla örtüşme vardır ve bir dizi başka fenotip de tanımlanmıştır.[3][6]

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ahmet Eren Karakaya
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Kayseri
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
21 saat önce
Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenen ve dünyanın en prestijli roket yarışmalarından biri olarak kabul edilen IREC 2025 (International Rocket Engineering Competition)’te bu yıl 10 Türk takımı ülkemizi başarıyla temsil etti! 🇹🇷🚀

Bu yılki yarışmada İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Aeronist Havacılık ve Uzay Kulübü Gök-Han Roket Takımı, SDL Payload Challenge kategorisinde dünya 3.’sü olarak büyük bir başarıya imza attı.

En dikkat çekici başarılardan biri ise İstanbul Teknik Üniversitesi Lagari Thrust Roket Takımından geldi. Takım, %0 hata payıyla gerçekleştirdiği atışla yarışma tarihine geçti ve Flight Dynamics alanında verilen James Barrowman Ödülü’nü kazandı. Aynı zamanda kendi kategorisi olan 10K Commercial Off The Shelf sınıfında dünya ikinciliği elde etti. 🥈

İTÜ Lagari Thrust Takımı, bu olağanüstü başarılarıyla sadece ülkemize değil, tüm dünyaya Türk gençliğinin mühendislik, havacılık ve roket bilimi konularındaki yetkinliğini bir kez daha gösterdi.

🏆 Kazandıkları Ödüller:

James Barrowman Award for Flight Dynamics

10K COTS Second Place (Dünya İkinciliği)

Bu başarılar, Türk üniversite takımlarının uluslararası platformlarda ne kadar güçlü bir şekilde yer alabildiğinin en somut göstergesi oldu. Ülkemizin geleceği olan genç mühendislerimizi tebrik ediyoruz! 🚀🇹🇷

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meltem Çetin Sever
Çeviren 20 Eylül 2017 2 dk.

Almanya ve ESRF’den (Avrupa Senkrotron Radyasyon Kuruluşu, Grenoble, Fransa) bilim insanlarının Scientific Reports'ta yayınladığı bir araştırmaya göre; dövmelerdeki mürekkebi oluşturan elementler mikro ve nanoparçacık formlarda vücutta dolaşıyor ve lenf düğümlerine ulaşıyor. Araştırmacılar ilk defa organik ve inorganik pigmentlerin ve yabancı toksik elementlerin taşındığını, bunun yanı sıra pigmentlerin ayrıntılı niteliklerini ex vivo dövme dokularında analitik olarak kanıtladılar. Çalışmanın yazarlarından ve ESRF'deki bilim insanlarından biri olan Hiram Castillo şöyle açıklıyor:

Gerçek şu ki, cilde uygulanan renk karışımında bulunması muhtemel yabancı maddeler hakkında çok az şey bilinmektedir. Çoğu dövme mürekkebi organik pigment içerir ama ayrıca nikel, krom, manganez veya kobalt gibi koruyucu ve kirletici maddeler de ihtiva eder. Dövme mürekkeplerinde kullanılan karbon karasının yanı sıra ikinci en yaygın bileşen titanyum dioksittir (TiO2), bu malzeme renklendiricilerle karıştırıldığında belirli tonları oluşturmak için uygulanan beyaz bir pigmenttir. TiO2 ayrıca gıda katkı maddeleri, güneş kremi ve boyalarda yaygın olarak kullanılır. İyileşme halinin gecikmesi, derinin kabarması ve kaşıntılar genellikle beyaz dövmelerin, yani TiO2 kullanımı sonucunda oluşur.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 26 Aralık 2019 13:15
Evrim Ağacı olarak sitemizde özgür irade tartışmalarına yönelik çok sayıda makale ve çeviri yazısı bulunuyor; çünkü beynin (özellikle de insan beyninin)...
34
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Hayat, hiç kuşkusuz proteinleri yapan aminoasitten ve nükleik asitleri yapan nükleotidlerden daha başka bir şeydir.
Kaynak: Sayfa 55 (Altın Kitaplar Yayınevi)
Kitap
9.8/10
(144 Kişi)
Puan Ver
Evrenin ve Yaşamın Sırları
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Markarian Zinciri

Başak Galaksi Kümesi‘nin kalbine yakın bir yerde, Markarian Zinciri olarak bilinen galaksi dizisi, bu derin teleskop görüntüsünde uzanıyor. Merceksi galaksiler M84 (altta) ve M86, alt merkezdeki kareye demirlenmiş. Zinciri yukarı ve sağa doğru izleyebilirsiniz. Merkeze yakın yerde, NGC 4438 ve NGC 4435 olarak isimlendirilmiş etkileşim halindeki galaksileri görebilirsiniz. Bunlar bazıları tarafından Markarian’ın Gözleri olarak bilinir. Merkezi, tahmini olarak 50 milyon ışık yılı uzaklıkta olan Başak Kümesi, en yakın galaksi kümesidir. Yaklaşık 2000 üye galaksiye sahip olduğundan, kendi Yerel Galaksi Grubu‘muz üzerinde önemli bir kütle çekim etkisine sahiptir. Başak Kümesi içinde, Markarian Zinciri’ndeki en az yedi galaksi tutarlı bir şekilde hareket ediyor gibi görünüyor. Ancak diğerleri zincirin şans eseri bir parçası olmuş gibi durmakta.

22 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Ginge Anvik
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
Bilim insanları cehalet, şüphe ve emin olmamak gibi konularda çok derin bir deneyime sahiptir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close