Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bilim, gündelik düşüncelerimizi hassas bir şekilde düzenlemekten fazlası değildir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
79
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Gencay Kaan Polat
Yazar 8 Ocak 2021 14 dk.

İnsan Papilloma Virüsü ya da kısaca HPV, insan türünün gördüğü cinsel yolla en sık bulaşan hastalıktır. AIDS'e neden olan HIV ile "uçuk" veya "herpes" olarak da bilinen HSV'den farklıdır. Bunu şöyle söyleyebiliriz: HPV öylesine yaygın bir virüstür ki, şu anda Dünya üzerinde cinsel olarak aktif olan her kadın ve her erkek hayatlarının bir evresinde bu virüsü mutlaka kapacaktır!

Ancak tabii ki, HPV'nin birçok farklı türü olmasından ötürü, her birinin tehlike arz etme miktarı farklıdır. Bunlardan bazıları cinsel organlara zarar verirken, kimisi vajinal kansere ve penis kanserine bile neden olabilmektedir. Neyse ki aşı teknolojimiz sayesinde HPV'yi önlemeyi başarabiliyoruz.

67
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Kerem Algüzey
Yazar 11 Şubat 2020 23 dk.

İnsanlık bugüne kadar pek çok bilimsel atılım yapmış, tüm dünyayı küresel olarak etkileyen pek çok buluş gerçekleştirmiştir. Bilimsel atılımların ve insanlığın durmadan ilerleyişinin önündeki en büyük engellerden bir tanesi de enerji ve ham maddenin doğal kaynaklarla sınırlı olmasıdır. Siz değerli okurlarımıza bu sınırlamayı insanlık için büyük ölçüde kaldıran, hayatlarımızı hem iyi yönde hem de kötü yönde derinden etkileyen petrolü anlatmayı, bunu da olabildiğince geniş bir yönden ele almayı hedefliyoruz. İyi okumalar dileriz!

Yazımıza başlarken petrolün önce ne olduğunu açıklamak doğru olacaktır. Petrol çoğunlukla sıvı hâlde bulunan, çeşitli renklerde bulunabilen, yağ kıvamında bir maddedir. Yoğun, kolaylıkla alev alabilen petrol, yeryüzünde doğal olarak bulunan katı, sıvı ve gaz hâldeki hidrokarbonların bir karışımıdır. Petrol kelimesi Latince "petra" ve "oleum" kelimelerinden türemiştir. Petra, Latince "kaya" anlamına gelirken, oleum kelimesi de "yağ" anlamına gelir. Ham petrolün rengi çıkarıldığı yere göre farklılık gösterebilir. Petrolün renginin değişkenlik göstermesinin sebebi, içeriğinde bulunan hidrokarbonların çeşitleri ve karışım oranlarındaki farktır.

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Zişan Yalçıntaş
İnceleyen10 4 gün önce
Patrick Bateman karakteri, dışarıdan bakıldığında başarılı, yakışıklı ve kusursuz bir hayatı olan biri gibi görünüyor ama aslında içi tamamen boş, kimliksiz ve bastırılmış öfkeyle dolu. Psikolojik açıdan bana en çok dokunan şey, Bateman'ın topluma uyum sağlamak için taktığı maskeler. Onun dünyasında statü, marka kıyafetler, pahalı restoranlar dışında hiçbir anlam yok. Bu yapay dünyanın içinde kaybolmuş, gerçek bağlar kuramayan, sadece güç ve kontrol peşinde koşan bir karakter. Film ilerledikçe onun şiddete yönelmesi de aslında içindeki boşluğu dolduramamasının bir yansıması.
Sadece bir katil hikâyesi değil. Modern toplumun yarattığı sahte kimliklerin ve içsel boşluğun bir eleştirisi. İzledikten sonra insan ister istemez kendi hayatına bakıp şu soruyu soruyor: Ben gerçekten ben miyim, yoksa toplumun benden istediği rolü mü oynuyorum?
9.5/10
(19 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : American Psycho
Yönetmen: Mary Harron
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melike Dal
Seslendiren 12 Haziran 2021 5:42
Çoğunlukla kayın ve meşe gibi geniş yapraklı ormanların gölgeliklerinde rastlanan bir bitki türü olan Hayalet Orkide (İng: "Ghost Orchid", Lat: Epipogium...
28
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Hüseyin Şenyiğit
3 gün önce
Elektro diyaliz yada başka bir teknikle tuzlu sudaki iyonları ( tuz) ayrıştırıp tatlı içme suyu yapılabilirmi
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
413.5K UP
Çeviren 20 Haziran 2024
Geçen nisandaki dolunay, ufka yakın yüksek bulutların arasından parlayıp gece vakti gökyüzünde bahçeye gölgeler düşürüyor. Geniş açılı fotoğrafta, bahçe kapısında nöbet tutan köpek Sandy ile birlikte parlak Ay'ın 22 derecelik halesi de görünüyor. Ancak hazirandaki parlak dolunay da gölgeler oluşturacak. Bu ay, Ay'ın dolunay evresi tam olarak Türkiye Saati ile 22 Haziran 04.08'e denk gelecek. Bu, 20 Haziran 23:51'de yaşanacak olan haziran gündönümünden sadece 28 saat kadar sonra Güneş'in kuzeyde maksimum dik açıklığa ulaştığı an olacak. Bazıları tarafından Çilek Ay olarak bilinen Haziran Dolunayı, en güneyde dik açıklık durumundayken elbette puslu bir gecede, gökyüzünde kendi 22 derecelik halelerini yaratacak.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
97.0K UP
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde kaydedilmiştir. Latince tür adı "Lasiommata megera", Türkçe adı "Küçük Esmerboncuk" imiş..
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 28 Nisan 2014 3 dk.

Uzun süredir aranan bir kaçak, dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısında yakalandı. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’ndaki deneyler, Z(4430) adındaki ilgi uyandıran bir parçacığın gerçekten de var olduğunu teyit etti ve bu da tetrakuark (dörtlü kuark) adında yeni bir çeşit maddenin varlığına ilişkin şimdiye kadarki en güçlü kanıt olabilir.

Kuarklar maddenin temel yapıtaşları olan atom altı parçacıklar. Ya ikili gruplar halinde kısa ömürlü mezonlar oluşturarak ya da üçlü gruplar halinde atom çekirdeğini oluşturan protonlar ve nötronlar oluşturarak var oluyorlar. Araştırmacılar, on yıllardır kuarkların dörtlüler halinde de bir araya gelebileceğinden şüpheleniyordu ama bu fikri test etmek için gereken çözümü güç kuantum hesaplamalarını yapamıyorlardı. College Park’taki Maryland Üniversitesi’nden Thomas Cohen şöyle söylüyor: 

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Göktuğ Kaçıra
Yazar 12 Eylül 2019 4 dk.

Canlılarda üreme iç güdüsüyle tetiklenen, en iyi ve sağlıklı yavruları üretmek ve türün devamlılığını sağlayabilmek için gelişmiş olan eş seçme davranışları çok çeşitlilik gösterebilir. Kuşlarda tüy renkleri ve ötüşler bahis konusuyken, geyiklerde boynuz büyüklüğü bu işi görür. Ancak gelişmiş beyinleri ve buna bağlı olarak daha karmaşık bir sosyal hayatları olan insanlarda eş seçimi çok daha karmaşıklaşmıştır. İşte tam da bu karmaşanın ortasında basit ancak bir o kadar da etkili olduğu düşünülen bir kimyasala rastlamak şaşırtıcı: Copulin. Copulin gerçekten de sihirli bir iksir olabilir mi?

Memelilerin birçoğunda görülen, dişilerin erkeği kabul etmeye hazır olduğu, feromonlarla veya üreme organlarının şişmesi gibi davranışlarla bunu belli ettiği döneme östrus denir. İnsanlarda bu davranışların görülmemesi yumurtlamanın gizli kalmasına yol açmaktadır. Bu bir dezavantaj olarak görülse de tek eşliliğe yönelmeyle düzenli olarak yavru doğumuna izin vermesi ve eş bulamama sıkıntısı olmaması yönüyle bir avantaj olmuştur. Ayrıca kadınların gizli bir silahının daha var olduğu düşünülmektedir: Copulin. Kimyasal olarak C2-C5 alifatik asitleri olan copulinler aslında vajinadan salgılanan yağ asitleridir.

118
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Süha Derbent!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 14 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Süha Derbent!
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.4K UP
Ekleyen 20 Eylül 2022 37 dk.

Kolesterol, insan yaşamı için gerekli olan lipofilik (yağda çözünür) bir moleküldür. Hücre zarının yapısal bir bilişenidir ve çeşitli steroid hormonları (örneğin, kortizon ve aldosteron ve adrenal androjenler) D vitamini, seks hormonları (testosteron, östrojenler ve progesteron) ve safra asitlerinin sentezlenmesi için bir yapı taşı görevi görür. Kolesterol, stabilite ve akışkanlık sağlayan yapısal rollerinin yanı sıra hücre fonksiyonunun düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar.

Kolesterol birçok sağlıklı hücre fonksiyonunun merkezinde yer alırken, anormal kan konsantrasyonlarına ulaşmasına izin verilirse vücutta ciddi sorunlara neden olabilir. Yüksek Kolesterol olarak da bilinen Hiperkolesterolemi, bir hastanın kanındaki LDL-kolesterol konsantrasyonlarının yükseldiği durumu ifade eder. LDL-kolesterol seviyeleri çok yüksek olduğunda, erken aterosklerotik kardiyovasküler hastalık riski artar. Yüksek kolesterol seviyeleri, ayrıca kolelitiazis gibi birçok genetik hastalıkta da rol oynar.

54
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veli Sarıgül
Veli Sarıgül
153.8K UP
Yazar 6 saat önce 29 dk.

İnsanlık tarihine şöyle bir göz attığımızda, etrafımızdaki canlı ve cansız pek çok varlıkla sürekli bir etkileşim halinde olduğumuzu fark ederiz. Bu etkileşimin nedenini yalnızca hayatta kalma dürtüsüne indirgeyemeyiz tabii ki. İnsan, çevresini gözlemlemiş, anlamlandırmış ve çoğu zaman da ona bir anlam yüklemiştir. Bazen bir çakıl taşını keskin bir alete dönüştürmüş, bazen de gökyüzünde süzülen devasa kanatlı canlılara hayranlıkla bakıp onlara kutsal nitelikler atfetmiştir. Fakat bu ilişki sadece gökte süzülen varlıklarla sınırlı kalmamış; karada yürüyen, suda yüzen ve türlü biçimlerde insanın hayatına dokunan birçok hayvanla da benzer bir anlam bağı kurulmuştur.

Yani hayvanlarla kurduğumuz ilişki, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda düşünsel ve simgesel düzeyde derinleşmiştir. Kimi hayvanlar avlanmış, evcilleştirilmiş ya da çalıştırılmış; ama aynı zamanda kimi zaman rehber, kimi zaman uyarıcı, hatta kimi zaman da doğrudan kutsal kabul edilmiştir. Bu canlıların bazıları, gündelik yaşamın olağan akışında bize eşlik ederken| bazıları ise büyük felaketlerin, savaşların ya da doğa olaylarının anlamlandırılmasında, tıpkı tanrısal bir el gibi yorumlanmıştır. Böylece hayvanlar, hem pratik işlerde hem de ruhani ya da kültürel düşünce sistemlerinde yer almaya başlamış; kimi toplumlarda bir tanrının simgesi, kimilerindeyse doğanın ruhunu temsil eden figürler haline gelmiştir.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116.2K UP
Alıntıyı Ekleyen 22 saat önce
Kişisel özgürlüklerin unutulması veya ertelenmesiyle, aktif kitle hareketi, ateşli taraftarlarının eğilimine karşı gelmiş sayılmaz. Fanatikler, der Renan, eziyetten ziyade özgürlükten korkar. Yükselen bir kitle hareketinin taraftarlarının, akidelere ve emirlere sıkı itaat isteyen bir atmosfer içinde bulunmalarına rağmen güçlü bir özgürleşme hissine sahip oldukları doğrudur. Bu özgürleşme hissi, tahammül edilemez bir bireysel varoluşun yüklerinden, korkularından ve umutsuzluğundan kurtulmuş olmaktan ileri gelir. Kurtuluş olarak hissettikleri şey işte bu kaçıştır.
Kaynak: Kesin İnançlılar
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İnceleme
Çağrı Mert Bakırcı
İnceleyen10 4 Haziran 2023
Geçtiğimiz günlerde vakit bulup, ne zamandır yapmak istediğim bir şeyi yaparak filmi baştan sona tekrar izledim. Ne muhteşem bir başyapıt, ne büyük özen, tekrar tekrar hayran kalmamak elde değil!

Filmin bariz bilimsel detaylarını zaten bolca tartıştık, amacım bunları hortlatmak değil. Gargantua, solucan deliği, film boyunca yapılan bilimsel göndermeler fevkalade! Filmi bu temel bilimsel kavramlar açısından daha önceki bir Evrim Ağacı makalesinde incelemiştim, o incelememi okumanızı öneririm.

Filmin (tabii ki Gargantua haricindeki) en sevdiğim sahnesi, liselerde "göreli hareket" konusunu öğretirken öğretmenlerin "Boşverin, şu sahneyi izleyin anlarsınız zaten." diyebilecekleri kalitede çekilen, Ranger'ın Endurance'a oturma sahnesiydi.

Ancak bu defaki izleyişimde, konuyu zaten bildiğim için, işin biraz daha gözden kaçan, yeterince üzerinde durulmayan detaylarına odaklanma imkanı buldum. Size bunlardan iki tanesinden bahsedeceğim:

1. Görelilik Psikolojisi
2. Aşk, Kütleçekimi ve 5. Boyut bıdısı

Bahsetmek istediğim şeylerden ilki "Görelilik Psikolojisi". Evet, bu film, çok çok özel bir alana çok hoş bir şekilde değinmiş. Einstein'ın Görelilik Teorisi'ni biliyoruz. Buna bağlı olarak zaman genişlemesi (time dilation) olayını da biliyoruz. Bir dolu düşünce deneyi de var.

Ama düşünce deneylerini ve işin fiziğini bir kenara bırakıp, gerçekten bunu başardığımızda, insan psikolojisi bunu nasıl karşılayacak? Bu, üzerinde düşünmesi enfes bir soru! Çünkü bu teorinin sonuçları, sadece fiziği değil, psikolojiyi de etkileyecek. Bir uzay görevine gidip gelseniz ve çocuklarınız ölüm döşeğine gelmiş, torunlarınız ve hatta onların çocukları kazık kadar olmuş olsa, bunu psikolojiniz kaldırabilir miydi? Hemen "Ne var bunda ya, her şey bitti de o kaldı." demeyin. İnsan psikolojisi öyle basit bir konu değil. Günümüzdeki Mars görevlerinin en büyük sorunlarından birisi, en nihayetinde insan olan birkaç kişiyi bir tenekenin içine koyup 8 ay boyunca orada kavga dövüşsüz ve psikolojilerini bozmadan yaşatmak. Sonra da yıllarca aynı ekiple yaşamalarını sağlamamız gerekiyor! Yani Görelilik Teorisi, uzay görevlerimizin sıradan bir parçası haline geldiğinde, sadece astronotların değil, tüm insanlığın bu tuhaf fiziksel gerçeğe psikolojik olarak hazırlanması gerekecek. Astronotlar için birkaç yıl alan görevler, bizler için asırlar alabilecek!

Bahsetmek istediğim ikinci konu ise şu "aşk ve 5. boyut" olayı. Filmi bu defa izlerken, o kadar basit "Öff, ne saçma!" deyip geçemedim. Çünkü yapımcıların kafasının bu "aşk yoluyla iletişim" konusunda (haliyle) fazlasıyla karıştığını ve işin içinden çıkamadıklarını fark ettim.

Filmde çok bariz bir şekilde "aşk" dediğimiz duygunun zaman ve mekanın ötesinde olduğu, dolayısıyla boyutlar üstü bir iletişim aracı olabileceğine değiniliyor. Cooper ve Murph arasındaki sevgi tekrar tekrar vurgulanıyor. Film sonunda da "hayalet" göndermesi buna bağlanıyor. Tabii ki böylesine bilim-odaklı bir bilimkurgunun böyle bir yola girmeyi seçmesi üzücü. "Senaryo gereği" desem yazıktır; "Bilimkurgudur, olur o kadar" desem yüreğim el vermiyor. Freeman'ın "beyin ve miti"ni destekleyen film çekmesiyle yarışacak bir rezalet bu kısım.

Örneğin Cooper'ın aşkın varlığıyla ilgili (tamamen doğru olan) evrimsel açıklamasına, "O zaman ölmüşlerimize neden sevgi duyuyoruz?" gibi bir cevap veriliyor. Aşkın "zaman-öteliği" bu şekilde temellendiriliyor. Halbuki bu, var olan bir duygunun genellenmesinden ibaret. Aşkın "mekan-öteliği" ise Dr. Brand'ın Dr. Edmunds'a aşkı ile temellendiriliyor. Yani yakınımızda olmayan birine duyduğumuz aşka dayalı hasret, bir şekilde aşkın temel fizik ötesi bir olgu olduğunu desteklemek için kullanılıyor.

Ancak yapımcıların ve senaristlerin kafa karışıklığı, bu aşk meselesi ile kütleçekimini karıştırdıkları noktada belirginleşiyor. Film, bazı yerlerde "aşk" nedeniyle 4 boyutun ötesinde iletişim kurulabileceğini iddia ederken, bazı yerlerde bunun "kütleçekimi"yle olduğunu söylüyor. Gargantua içindeki Tesseract'ın gelecekteki insanlarca yapıldığı söyleniyor. Bizi kurtarmaya çalıştıkları söyleniyor. Aşk ve sevgiyle boyutlar üstü iletişim kurabileceğimiz iddia ediliyor. Ancak bunun kütleçekimi yoluyla aktarıldığı falan söyleniyor. Behey behey...

İşin komik tarafı, filmin hatalı bir şekilde iddia ettiğinin aksine, kütleçekimi dediğimiz temel kuvvet de zaman ve mekan ile kısıtlanmış halde. Mesela kütleçekimi etkisi, ışık hızıyla sınırlı. Güneş şu an yok olsa, Dünya 500 saniye boyunca yörüngesine normal devam ederdi. Ancak böylesi bir filmde bile bu aşk meselesine bu kadar saplantı duymamız, duyguların biyolojisine ve kimyasına dair ne kadar az şey bildiğimizi, daha doğrusu bilimle halk arasında ne büyük bir kopukluk olduğunu gösteriyor. Aşk gibi duyguların, "soyut" olduğuna inanıyoruz. Okullarda bile "soyut" kavramlara örnek olarak duygular veriliyor. Halbuki hiçbir duygu "soyut" değil; her biri "somut" kavramlar. Nörobiyolojideki ablasyon deneylerini okuyan biri, spesifik sinir bölgelerini elektroşokla susturarak istediğimiz duyguları kapatabileceğimizi görür.

Tabii bir de filmde aşkla ilgili en büyük hata, aşkın "zaman ve mekan öteliğe" sahip tek duygu olduğunun açık bir şekilde vurgulanması. Halbuki korku ve merak gibi duyguların hepsi, aşka atfedilen özelliklere aynen sahip. Bu mantıklı; zira aşkın duygular arasında özel bir yeri yok.

Beynin nasıl çalıştığını, ne gibi kusurları olduğunu, tarihten günümüze kadar yapılan deneylerle beyne dair neler öğrendiğimize dair, A'dan Z'ye her şeyi merak edenlere, Prof. Dr. Sirel Karakaş'ın "Kognitif Nörobilimler" şaheserini önemle tavsiye ediyorum. Hayatınız değişir. Nöral aktivitenin *tam olarak* nasıl bilişe dönüştüğü konusu elbette çözülmeyi bekleyen bir soru işareti. Ancak bu sistemin temelinin fiziksel müdahelelerle manipüle edilebiliyor olması, kavramın fiziksel olduğunu gösterir. Yani duygularda bilim-ötesi hiçbir parça bulunmuyor. Eğer duygular fiziksel ve tamamen somut olmasaydı, hiçbir psikiyatrik ilaç çalışmazdı. Dolayısıyla ilk olarak duyguların metafiziğine yönelik bu saplantımızdan sıyrılmamız gerekiyor. Beyin, olduğu haliyle zaten müthiş gizemlerle dolu. Hayaletler, bu gizemin bir parçası değil!

Bu aşk, boyutlar, kütleçekimi falan gibi konularda birazcık daha Kip Thorne dinlenmeliydi muhtemelen. Kip Thorne, Christopher Nolan'ın bu alanlarda bolca artistik özgürlük kullandığını söylüyor. Biraz fazla kullanmış, eline yüzüne bulaşmış.

Ama her ne olursa olsun, filmi tekrar ve özümseyerek izlemek müthiş bir pratik; vakit ayırıp sizin de yapmanızı tavsiye ederim. Belki benim de gözümden kaçan bir şeyleri yakalarsınız. Bu tip bilim-odaklı bilimkurgular umarım önümüzdeki yıllarda katlanarak artacaktır.
9.8/10
(797 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Bu inceleme Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
249
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close