Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ömer Ekmel Kara
Yazar 3 gün önce 5 dk.

2024 yılının mayıs ayında Nielsen ve arkadaşları tarafından yayımlanan bir araştırma, dövme yaptırmanın lenf kanseri riskini artırabileceği yönündeki bulgularıyla medyada geniş yankı uyandırdı.[1] Hemen ardından, Danimarka’da Clemmensen ve ekibi tarafından yapılan ve ikiz bireyleri kapsayan bir diğer çalışma da dövme ile lenf ve deri kanseri arasında istatistiksel bir bağlantı olabileceğini öne sürdü.[2] Peki, bu çalışmalar gerçekten dövme ile kanser arasında anlamlı bir ilişki kurabildi mi? Bu çalışmaların bulgularını sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için öncelikle dövmenin vücuttaki genel etkisini ve araştırmanın neden dövme ile kanser arasında bir ilişki aradığını anlamak gerekir.

Dövme, binlerce yıldır insanlar tarafından dini, kültürel veya estetik nedenlerle kullanılan bir ifade biçimidir. En eski dövme örneklerinden biri, Alp Dağları’nda bulunan "Buz Adam Ötzi"ye aittir. MÖ 3370–3100 yılları arasında yaşadığı belirlenen Ötzi’nin vücudunda çeşitli dövme izlerine rastlanmıştır. Benzer figüratif dövmeler, Antik Mısır'da hem erkek hem kadın mumyalarında bulunmuştur.[3]

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0029 Haziran
Kuantum Açık Sistemlere Sezgisel Bir Bakış
29 Haziran 2025 15:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum açık sistemleri, bir kuantum sisteminin çevreyle etkileşimini göz ününe alır. Genel olarak çevre, sisteme kuantum özelliklerini veren eşevrelilik ve dolaşıklık gibi kuantum etkilerin yitirilmesine sebep olur ancak çevreyi, sistemi ve aralarındaki ilişkiyi istediğimiz şekilde modelleyerek bunu tersine çevirmek mümkündür. Böylece sistemler kuantumluklarını (quantumness) koruyabilir, hatta yeni ilintiler üreterek geliştirebilirler. Açık sistemleri incelemekte kullanılan farklı yöntemleri karşılaştırdığımızda hesapsal ve kuramsal avantajlarıyla kuantum çarpışma modeli öne çıkar. Etkinlikte, kuantum çarpışma modeli kullanarak, kuantum nitelikler bağlamında sistemin düşmanı olarak gördüğümüz çevreyi sıkı bir dost haline nasıl getirebileceğimiz üzerine çalışacağız. Bu etkileşmeyi anlayabilmek için gerekli olan tüm bilgiler adım adım sunularak, hem sayısal hem analitik örneklerle pekiştirilecektir.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Temmuz 2022 40 dk.

Irk, belli bir toplum içindeki insanları, sahip oldukları fiziksel veya sosyal niteliklere göre kategorilere ayırmakta kullanılan bir kavramdır.[1] Ancak bugüne kadar birçok farklı ırk tanımı da yapılmıştır; bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:[2]

Irk tanımıyla ilişkili olarak görülen, hatta birçok durumda eş anlamlı olarak kullanılan etnik köken veya etnik grup kavramıysa şu şekillerde tanımlanmaktadır:

255
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sosyal Bilimler konusunda geliştirebilirsin.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Nisan 2014 14 dk.

Bir önceki yazımızda, diğer yazı dizilerimizde daha genel kapsamda ele aldığımız seçilim olgusunun daha akademik detaylarına girmiştik ve farklı sayıdaki lokus sayısıyla ifade edilen özelliklere göre geliştirilen farklı modellerin varlığından söz etmiştik. Ancak daha önemlisi, mutasyonların evrimin ana mekanizması olamayacağı gerçeğini matematiksel olarak ispatladıktan sonra, mutasyonların yarattığı varyasyonlar üzerine etki eden seçilimin ne kadar önemli bir evrimsel kuvvet olduğunu sözel olarak açıklamış, örnekler vermiştik. Şimdi ise bu konunun matematiğine girerek, mutasyonlara kıyasla seçilimin ne kadar hızlı bir şekilde evrimi tetikleyebileceğini göstereceğiz. Böylece matematik alet çantamıza yeni formüller ekleyerek, Hardy-Weinberg Dengesi'nin ikinci kuralı olan "Dengenin var olması için seçilim olmayacak." ilkesini bozsak bile popülasyonların evrimsel analizi nasıl yapabileceğimizi göreceğiz.

Öncelikle, herkesin genel hatlarıyla bildiği seçilim olgusunu sayısal bir düzleme oturtalım: Yine tek lokuslu (2 alelli) bir model kullanacağız, en basitini yani. Alellerimizin adı B1 ve B2 olsun bu defa. Tıpkı A ve a gibi; ancak farklı harflere ve isimlendirmelere de alışın diye böyle yapmayı uygun görüyoruz. Hemen bir başlangıç frekansı tanımlayalım:

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 gün önce 6 dk.

Adeta bir "Neolitik çağ laboratuvarı" gibi olan Çatalhöyük, duvar resimleri ve kadın figürinleri kadar, hanelerinin örgütleniş biçimi ve tarımsal bilginin çevre bölgelere nasıl yayıldığı konularıyla da bilim insanlarını büyülemeyi sürdürüyor. Science dergisinde aynı gün yayımlanan ve ODTÜ ile Hacettepe Üniversitesi'nden araştırmacıların da yazarları arasında yer aldığı iki kapsamlı çalışma, antik DNA, izotop kimyası ve kantitatif arkeoloji verilerini bir araya getirerek bu yerleşimin toplumsal evrimini daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı biçimde ortaya koydu. Bulgular yalnızca Anadolu'nun değil, tüm Eski Dünya'nın yerleşik yaşama geçiş sürecini yeniden düşünmemize zemin hazırlıyor.

Kazı ekibi, 400 bireyin genomunu analiz ettiğinde yerleşimin ilk evresinde (MÖ ~7100) mezarların neredeyse bütünüyle biyolojik aile üyelerini barındırdığını, ancak birkaç yüzyıl sonra aynı evlerin içinde genetik bağı bulunmayan bireylerin de birlikte gömüldüğünü belirledi. ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü'nden Eren Yüncü şöyle diyor:

24
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Murat Ertaş
Murat Ertaş
58K UP
Soruya Cevap 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Türkiye Atatürk İlke ve İnkılapları üzerine kurulmuş bir cumhuriyet devletidir.

Bu ilkeler: Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, İnkılapçılık, Milliyetçilik olmak üzere 6 adettir.

Zaten Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Laiklik, İnkılapçılık, Milliyetçilik günümüz Türkiye'sinde etkin bir şekilde uygulanılıyor. O yüzden Devletçilik ilkesi üzerinden devam edicem. Devletçilik, devletin ekonomiyi veya sosyal hayatı ya da her ikisini de belirli bir dereceye kadar kontrol etmesi gerektiği inancıdır. O dönem için serbest piyasanın çok mümkün olmadığı için bu fikrin oldukça uygulanabilirliği yüksekti. Fakat günümüz dünyasında liberal,serbest piyasanın ekonomi, sosyal hayat vb. alanları yönetmesi sebebi ile Devletçilik ilkesinin uygulanabilirliğinin olduğunu düşünmüyorum.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Civan
Çeviren 28 Nisan 2024
Halka Bulutsusu (M57) küçük bir teleskopla göründüğünden daha karmaşıktır. Kolayca görülebilen merkezî halka, yaklaşık bir ışık yılı genişliğindedir. Ancak, üç farklı büyük teleskoptan gelen verileri birleştiren bu son derece derin pozlama; bulutsunun merkezî yıldızından çok daha uzağa uzanan parlayan gazın ilmek ilmek iplikçiklerini araştırmaktadır. Bu kompozit görsel; hidrojen tarafından yayılan kırmızı ışığın yanı sıra, görünür ve kızılötesi ışığı da barındırıyor. Halka Bulutsusu, Güneş benzeri bir yıldızın evrim geçirerek dış atmosferini atması ve bir beyaz cüce yıldız haline gelmesiyle oluşan uzun bir gezegenimsi bulutsudur. Halka Bulutsusu, müzikal takımyıldız Lyra'ya doğru yaklaşık 2.500 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pelin Savaş
Pelin Savaş
24K UP
Yazar 9 Nisan 2022 15 dk.

Bir psikolojik savunma mekanizması olarak Sigmund Freud tarafından ileri sürülen inkâr, tartışmaya yer bırakmayacak düzeyde kanıtla destekleniyor olmasına rağmen fazlasıyla rahatsız edici ve kabul edilemez bulunan bir gerçekle yüzleşen insanların, o gerçeği reddetmesine verilen bir isimdir (Freud, "tekzip" ile "inkâr" sözcüklerini ayrı bağlamlarda kullanmıştır; bu ayrıma metin içinde yer verilmiştir).[1] Bu bakımdan inkâr, modern psikolojide inanç direnmesi olarak bilinen kavramla yakından ilişkilidir.

Bireylerin, yaşamlarının birçok noktasında olumsuz benlik görüşlerine, olumsuz duygulara, olumsuz düşüncelere ve olumsuz algılara maruz kaldığı düşünülecek olursa, inkâr mekanizmasının bu kadar yaygın olması şaşırtıcı değildir. Ancak inkârı anlayabilmek için, öncekile "psikolojik savunma mekanizmaları" kavramına kısa bir bakış atmamız gerekmektedir.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Erkin Alp Güney
Türü Ekleyen 7 saat önce
Bütün kararlarını rasyonel, ekonomik ve bilimsel ilkelere göre alan bir insan çeşidi.
0
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 1 gün önce 9:06
Şişe burunlu yunuslar, yüksek zekaları nedeniyle karmaşık numaraları öğrenebilen ilginç deniz memelileridir. Bu kıvrak canlılar doğada saatte 30 kilometreye...
4
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tuğçem Müge Gür
Çeviren 2 Nisan 2021 7 dk.

National Geographic dergisi veya Indiana Jones filmleri; arkeologları Mısır piramitleri, Stonehenge ve Machu Picchu civarında kazı yaparlarken hayal etmenize sebep olmuş olabilir. Gerçekten de bazı arkeologlar bu ünlü yerlerde çalışırlar. Ama arkeologların bir kısmı, Dünya'nın her yanından insanların geçmişte nasıl yaşadıklarını öğrenmek ister. Bu arkeologlar, bunu kavrayabilmek için, arkada bırakılan arkeolojik eserlerden yararlanırlar. Bu eserlere ulaşabilmek içinse, geçmişte beşeri aktiviteye dair kanıtlar olan yerlerde kazı yapmaları gerekir. Lakin bu geçmişten kalan ipuçları, her zaman dev bir piramit kadar bariz olmayabilir.

Bu kanıtı bulmak, açıkça ayırt edilebilecek kalıntıların yanından yürüyüp geçmek kadar basit olabilir. Kimi zaman öyle bir arkeolojik alana denk gelirsiniz ki, arazide yürürken "İşte, hemen şurada kırık çanaklar ya da üzerinde kazıntılar olan taşlar var." diyebilirsiniz. Kanıtlar, burnunuzun dibinde, ayaklarınızın altındadır! Ancak kimi zaman kanıtlar öylesine gizlidir ki, uzun zamandır kayıp olan yapıları ortaya çıkarmak lazerler kullanmak, uydu ile görüntülemeler yapmak ve diğer modern jeofizik tekniklerinden yararlanmak zorunda da kalabilirsiniz. Doğru yetenekler, doğru aletlerle birleşerek, daha birkaç on yıl öncesine kadar arkeologların gözünden kaçması işten bile olmayan geçmişin izlerini bulmamıza yardımcı oluyor.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Ortaçağ sonlarında da Avrupa'da işbirliği patlaması yaşanıyordu. Tarihçi Tine de Moor 11. yüzyıl ile 13. yüzyıl arasında kalan dönemi sessiz devrim olarak niteliyor. Giderek daha fazla arazi ortak olarak ekilip biçiliyordu. Loncalar, bölgesel su idareleri ve toplu konutlar mantar gibi çoğalıyordu.
Aydınlanmacı ekonomistler o dönemde ortak tarım alanlarından yeterince verim alınamadığı görüşündeydiler. Hükümetlere, çitleme adı altında, müşterek alanların parsellenmesi ve zengin toprak sahiplerinin arasında paylaştırılması yönünde tavsiyede bulundular.
18. yüzyılda kapitalizmin yükselişinin doğal bir süreç olduğunu düşünen varsa yanılıyor. Dünyanın her yerinde çiftçileri tarlalardan alıp fabrikalara sokan piyasanın görünmez eli değil, devletin süngüsüydü.
Ancak 19. yüzyıl sonlarında, öncesinde hiçbir plan yapılmadan işçiler tarafından sayısız birlik, sendika ve kooperatif kurulmaya başlandı ve bu gelişmeler ileride şekillenecek refah devletinin temellerini oluşturdu.
Kaynak: Çoğu İnsan İyidir
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close