Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Babür Erdem
Babür Erdem
218K UP
Yazar 9 Nisan 2011 8 dk.

Mustafa Kemal Atatürk, ömrü boyunca yüzlerle ifade edilecek sayıda kitap okumuş, çok çeşitli konulara kafa yormuş, tarihsel açıdan olduğu kadar bireysel olarak da oldukça ilginç bir liderdir. Örneğin, Atatürk'ün ilgilendiği konular askeri stratejiler ve modern hukuk gibi konular olduğu gibi, geometri ve modern bilim gibi bambaşka içerikli konulardır da. Okuduğu kitaplar arasında bizler için en ilgi çekici olanı, evrimsel biyoloji ile ilgili olanlardır.

Evrimsel biyoloji 1920 ve 30'larda tam anlamıyla hız kazanmakta, matematiksel altyapısı keşfedilmekte, genetik ile bağlantısı ayrılmaz bir şekilde kurulmaktadır. Bu dönemde evrimsel biyoloji son derece ilgi çekici ve derinlemesine bir araştırma sahası olduğu gibi, aynı zamanda bilimsel camiaya var oluşun yegane bilimsel açıklaması olarak çoktan kabul görmüştür de..

353
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 11 Nisan 2011 12 dk.

Memelilerin bilimsel deneylerde kullanılmasının mümkün olduğunca kısıtlanması gerekliliği, biyomedikal çalışmaların farklı pek çok alanında hücre kültürlerinin geliştirilmesi ve kullanılmasına yol açmıştır. Hücre kültürleri mikrobiyolojide özellikle virüslerin üretilmesi ve tanımlanması, virüs aşılarının üretimi amacıyla kullanılmaktadırlar. Yeni yüzyılda ise kanser araştırmalarının hız kazanması ile özellikle kanser ilaçlarının geliştirilmesinde, etkilerinin saptanmasında hücre kültürleri özellikle büyük önem kazanmıştır.

İlk defa 1951 yılında Baltimore’da (ABD) servikal kanser nedeniyle takip edilen Afrika kökenli Amerikalı bir hastanın kanser dokularının laboratuvarda kültürü başarılabilmiştir. Henrietta Lack adındaki hasta kanserin yayılması sonucu ölmüş ancak ölümsüz hücrelerinin kültürü adına atfen HeLa adı ile dünya genelindeki laboratuvarlara talep nedeniyle dağıtılmıştır. Bu olayın ilginç diğer yanı ailesinin uzun yıllar bu hücrelerin tüm dünya genelinde yaşamaya devam ettiğinden haberdar olmamalarıdır. Kanser hücrelerinin ölümsüz olması ve çok kolay üretilebilmeleri çalışmalarda hücre kültürü gerektiren araştırmalara hız kazandırmıştır. Amerikan Tipi Kültür Koleksiyonu (American Type Culture Collection, ATCC) ve Avrupa Hücre Kültür Koleksiyonu (European Collection of Cell Culturu, EACC) hücreler için ana kaynaklardır ve 80 farklı türe ait 4000’den fazla hücre kültürünü bünyesinde bulundurmaktadır.

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Oğuzhan Kiper
Yazar 4 Nisan 2016 6 dk.

Harvey, E. Newton (1887-1959), “Eski Zamanlardan 1900’e kadar Lüminesansın Tarihi (A History of Luminescence: From The Earliest Times Until 1900)” isimli kitabında antik çağlarda yaşayan insanların lüminesans (ışıldama) olayına verdikleri anlamları anlatır. 

Romalılar, bir çeşit elektrolüminesans olayı olan, çeşitli atmosferik koşullarda oluşan kısa süreli elektrik boşalmasına “Ignis Lambens” adını vermişti. Yine Kuzey Denizlerine gittiği söylenen Yunan Kaptan Massilia’lı Phtyeas, başka bir elektrolüminesans olayı olan “Kutup Işıklarını” anılarında yazmıştı. Kendi anıları günümüze kadar kalmasa da Strabo, çizdiği dünya haritasında buna değinir.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Yusuf Bedirhan
İnceleyen 6 gün önce
Bu sene yıldırım atamadılar ama ellerinde mızrak ile geziyorlar…
Yıldırım istiyoruz babbaaaa!
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Kasım 2016 5 dk.

Hepimizin bildiği gibi modern insan tek bir türdür: Homo sapiens. Elbette ki Homo cinsi içerisinde birçok diğer insan türü yaşamıştır:

Bunlar gibi nice insan türü gezegenimiz üzerinde yaşamış ve yok olmuştur. Bunların hiçbiri Homo sapiens değildir, yani bizlerle aynı türden değildir. Ancak bu gruptan geriye kalan tek tür, bizimkisidir.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cem Deniz
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Basitçe, anladığım kadarıyla kuantum dolanıklık bir parçacığın durumunun, evrenin başka bir yerindeki başka bir parçayla aynı olması ise bizim müdahalelerimizin evrenin diğer tarafındaki parçacığı da etkilemesi gerekmez mi? Bu sayede mesela bir elektronla dünyadan Mars'a kuantum dolanıklık sayesinde anında veri, bilgi iletmez miyiz?
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen10 2 gün önce
Kan Dökülecek, hırsın ve nefretin insanı nasıl çürütebileceğini yalın ama sert bir dille anlatıyor. Daniel Plainview, başta sadece zeki bir iş insanı gibi görünse de zamanla güvenmeyen, yalnızlıktan beslenen, öfkesini herkese yönelten birine dönüşüyor. Paraya ve güce saplantılı; fakat kazandıkça daha da yalnızlaşıyor.

Yönetmen Paul Thomas Anderson, karakteri yargılamadan ama büyük bir soğukkanlılıkla gözlemliyor. Uzun planlar, rahatsız edici müzikler ve sessizliklerle karakterin iç dünyasını izleyiciye hissettiriyor.

Eli Sunday ile olan çatışma, Daniel’ın sadece parayla değil, inanç gibi değerlerle de savaştığını gösteriyor. Film, bir başarı değil, bir çöküş hikâyesi. Sonunda kazananın olmadığı bir film.
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : There Will Be Blood
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Yazar 10 saat önce 9 dk.

Bebeklerin ağlaması, doğumdan itibaren hayata attıkları ilk adımlardan biri olarak kabul edilebilir. Doğal olan bu refleks bir bebek için ilk iletişim biçimi olmanın ötesinde, hayatta kalmayı destekleyen bir savunma mekanizmasıdır. Kelimelerle kendilerini ifade edemeyen bebekler, fiziksel ve duygusal rahatsızlıklarını ağlayarak dışa vururlar. Bu süreç biyolojik açıdan beyin, sinir sistemi ve solunum sistemi arasında karmaşık bir etkileşimin sonucudur. Psikolojik boyutuyla bakıldığında ise ağlama bebeklerin çevresel uyarıcılara verdiği tepki, şefkat ihtiyacı ya da yaşadıkları strese karşı geliştirdikleri bir reaksiyon olarak değerlendirilebilir.

Bebeklerin ağlamasının sağlık üzerindeki etkilerini incelemek, onların gelişim süreçlerini daha iyi anlamak adına büyük önem taşır. Özellikle uzun süren ve sebebi anlaşılmayan ağlama nöbetleri, kolik gibi durumlara işaret edebilir ve hem bebeğin hem de ebeveynlerin sağlığını etkileyebilir. Kolik bebeklerde uzun süreli ağlamaların ebeveynler üzerinde duygusal bir yük yarattığı bilinmektedir. Bu tür durumların önüne geçmek ya da olası sağlık sorunlarını erken tespit edebilmek için ağlamanın fizyolojik ve psikolojik temellerini derinlemesine anlamak gereklidir.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 10 Ekim 2020
Başak Kümesi’ndeki galaksiler, bu derin uzay fotoğrafında teleskobun görüş alanı boyunca dağılmıştır. Dünya gezegeninden Jalisco, Meksika yakınlarında karanlık gökyüzü altında çekilen bu kozmik manzara, yaklaşık 3 dolunay kadar bir alan kaplıyor. Yaklaşık 50 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan Başak Kümesi, kendi yerel galaksi grubumuza en yakın olan büyük galaksi kümesidir. Burada göze çarpan Başak’ın Messier kataloğundaki parlak eliptik galaksilerinden M87 sol üstte, M84 ve M86 ise (aşağıdan yukarıya) merkezin altında ve sağında görülüyor. M84 ve M86, Markarian Zinciri‘nin bir parçası olarak kabul ediliyor. Galaksiler dizisi olan zincir, görselin sağ tarafında dikkat çekici bir biçimde dikey olarak uzanmakta. Zincirin ortasına yakın bir bölgede Markarian’ın Gözleri olarak da bilinen, birbirleriyle etkileşim halinde olan NGC 4438 ve NGC 4435 isimli, etkileyici bir galaksi çifti bulunuyor. Elbette Başak Kümesi’ne devasa eliptik galaksi M87 hakimdir. Bu galaksi, Dünya gezegenindeki Olay Ufku Teleskobu tarafından görüntülenen ilk kara delik olma özelliğini taşıyan süper kütleli kara deliğe ev sahipliği yapıyor.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şeref Keser
Şeref Keser
20K UP
Üye 29 Mayıs 2021 1 Cevap
Elbette bu kuramların deneyler üzerine kurulduğunu biliyorum, böylece olarak gerçeğe yakın olduklarını da biliyorum ama bu kuramlar herhangi bir şekilde "mükemmel" değil ,Planck birimlerinden ötesinde standart modelin çalışmaması gibi. Hem de bu kuramları, bir insanın göreceli duyularından aldığı veriyle yaptığı deneylerden çıkartıyoruz.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Temmuz 2021 6 dk.

Yarma vakası (İng: "breakthrough case"), bir hastalığa karşı üretilen aşının olunmasından sonra 14 günlük bağışıklık tepkisi süresi dolmasına rağmen kişinin o hastalığa yakalanması durumudur. %100 koruma sağlayamayan her aşıda yarma vakaları kaçınılmaz olarak var olacaktır ve beklendik bir durumdur. Bir hastalıkta yarma vakalarının olması, kendi başına endişe kaynağı değildir; fakat bu vakaların artması ve buna neden olan hastalığın önlenememesi daha büyük sorunları doğurabilir. İzah edelim.

Bir aşı, bir insanın bir hastalığa karşı ekstra ve çok güçlü bir savunma hattı oluşturabilmesini sağlayan bir araçtır. Ancak her savaşta olduğu gibi, ölümcül hastalıklarla mücadelede de düşman, savunma hattını yarıp geçebilir. İşte buna yarma vakası denmektedir. Başarıyla çalışan bir savunma hattında bu, nadiren olacak bir olaydır ve COVID-19 aşılarında da durum budur. Pandemi gereğinden uzun sürmediği ve popülasyonun yüksek bir çoğunluğu seri bir şekilde aşılanabildiği sürece yarma vakaları endişe verici olaylar değildir.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 23 Ağustos 2019 7:14
Darwin’in “türlerin kökeni"ni açıklayan teorisini inşası sırasında kullandığı en önemli araçlardan birisi, kendisinden önce gelen karşılaştırmalı anatomistlerin...
15
Melih Tuzla
Melih Tuzla
132K UP
Yazar 3 Şubat 2021 12 dk.

2010'da Nature'da yayınlanan bir makalede gördüğümüz üzere, Polonya'nın kuzeydoğusunda bulunan tetrapod ayak izleri, Tiktaalik roseae'den 10 milyon yıl yaşlı![1] Tiktaalik'ten 10 milyon yıl öncesinde, kendini yerden kaldırabilecek ve sürüngen benzeri yürüyüş tarzına sahip canlıların olması kafa karıştırıcı olabilir. Sonuç itibarıyla, madem Tiktaalik 'ten önce dört üyeliler (tetrapodlar) vardı, o halde ona neden balık ve tetrapod arası bir canlı diyoruz? Daha iyi anlamak için makaleyi biraz inceleyelim:

Makalede, Polonya bulgusundan önceki, Devoniyen çağı tetrapod ayak izlerinden bahsediliyor. Bunlar; Viktorya, Avustralya ve Valentia Adası, İrlanda. Buralarda bulunan ayak izlerinin Üst (bir ihtimal Orta) Devoniyen'den kaldıkları bulunmuştu ki bu zaman aralığı da, Elpistostege ve Tiktaalik gibi organizmalardan milyonlarca yıl öncesine denk geliyor.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Bilim insanları, kullanışsız gece görüş gözlüklerine ihtiyaç duymadan kızılötesi ışığı görmenin yeni bir yolunu buldu. Araştırmacılar kızılötesi görüş sağlayan ilk kontakt lensleri üretti ve bu cihazlar, insanlar gözlerini kapattıklarında bile işe yarıyor.

Hefei'deki Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden (USTC) bilim insanlarının başını çektiği buluşun arkasındaki ekip, lenslere güçlerini 800-1.600 nanometre aralığındaki yakın kızılötesi ışığı 400-700 nanometre aralığında insanların görebileceği daha kısa dalga boylu görünür ışığa dönüştüren nanoparçacıklarla güçlendirerek kazandırdı. Araştırmacılar lenslerin bir çiftinin yapımının yaklaşık 200 ABD dolarına mal olduğunu tahmin ediyor.

13
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk Seslendiren 3 gün önce 41:05
LGS geçti, şimdi sıra YKS'de! Son bir haftada öğreniler ne yapmalı, aileler ne yapmamalı? Sınav sırasında gelen stres nasıl bertaraf edilir? Peki ya sınavdan...
1
Sertaç Oral
3 gün önce
Düşünerek ulaştığım düşüncelere, düşüncesizce cevaplar verilmesi, en düşüncesizce hareket olabilir.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 4 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Dağıtık Sistemler, Güvenlik Problemleri ve Dayanıklılık
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Kritik bilgi altyapıları ve siber-fiziksel sistemler, sağlık ve finansal veriler, uydular ve enerji şebekesi gibi hassas varlıkları korur. Bu tür sistemlerin saldırılara ve arızalara karşı dayanıklı olmasını, kesintiye uğramadan ayakta kalmasını ve çalışmasını sağlamak kritik onem tasmaktadir.

Bu etkinlik suresinde modüler, dağıtılmış ve gömülü bilgi işlemde sağlamlık ve dayanıklılık ilgili temel kavramlari sistemler teorisi çerçevesinde tartisacagiz ve uygulama alanlarini gözden geçireceğiz.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close