Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Sizden Gelenler
Bilimin aklın araştırmanın olduğu her yer her düşünce tarzı bana huzur veriyor.evimmiş gibi rahatım bu sitede.konuşulamayan her düşünce .bilimin bize nerelere kadar gidebildiğini göstermesi açısından bu siteye evrim ağaçı ekibine sonsuz teşekkürler iyiki varsınız
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 8 Ekim 2011 4 dk.

Vücudumuzdaki hiçbir kılın uzama hızı veya gürlük miktarı, kılların kesilmesiyle alakalı değildir. Bugüne kadar bu iddiayı ele alan hiçbir araştırma kılların kesilmesini uzama hızı veya kıl gürlüğü ile ilişkilendirmediği gibi, yapılan tüm araştırmalar arada hiçbir bağlantı bulunmadığını göstermektedir. Bu durum, hem erkekler hem de dişiler için geçerlidir.

Kesilen saçların ve sakalların daha gürmüş gibi gözükmesi, bu iddianın yayılmasına neden olmuştur. Daha önemlisi, tıraş olmaya heves etme ve başlama yaşıyla ergenliğe girişin kabaca örtüşmesi dolayısıyla, ergenlik nedeniyle gürleşen sakalların aslında tıraş olunduğu için sertleştiği inancı oluşmuştur.

68
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tam Ay Tutulması Tacı

Bu Ay çok tuhaf görünüyor. Yılın bu zamanında gerçekleşen bu dolunay, Çiçek Ay’ı olarak adlandırılıyor. Ancak bu durum onu tuhaf yapmıyor, dolunaylar ayda (ay-da) bir meydana gelir. Bu bir süper Ay’dı. Yani Ay, hafif eliptik olan yörüngesinde ilerlerken Dünya’ya en yakın olan konumunda tam evresine erişti. Biraz tuhaf olan süper Ay, sıradan bir dolunaydan biraz daha büyük ve daha parlak görünür, böylece Süper Çiçek Ay ismini alır. Bu görselde Ay, tam tutulma esnasında çekildi. Tutulan bir Ay, oldukça tuhaf görünebilir. Karanlık, düzensiz aydınlanmış, sıklıkla kırmızı olan Ay kimi zaman da kan kırmızısı olarak adlandırılır. Bu nedenle ince bulutların arasından görülen bu Ay’a, Süper Çiçek Kanlı Ay denebilir. Bu bulutlar, Ay’ın etrafında soluk bir taç oluşturur ve sadece garip değil aynı zamanda renkli görünmesini de sağlar. Bu görselde Samanyolu galaksisinin kalbi sağ alt tarafta görülebiliyor. Bu Ay, bu gölge, bu galaksi ve bu renklerin hepsi, geçen Ay Cassilis, NSW, Avustralya yakınlarında tek bir çekim ile yakalandı. (Daha sonra Samanyolu’nu daha iyi yakalayan iki çekimle birleştirildi.)

9 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Helmut Eder
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Yasemin Akın
Çeviren 13 Aralık 2020 28 dk.

Gaia ilkesi olarak da bilinen Gaia hipotezi, Dünya'daki tüm organizmaların ve inorganik çevrelerin, gezegendeki yaşam koşullarını koruyan, tek ve kendi kendini düzenleyen karmaşık bir sistem oluşturmak için yakın bir şekilde entegre olduğunu öne sürer. Yani gezegenin başlı başına canlı bir organizma olduğunu savunan görüştür. İsmi, Yunan mitolojisinde "Gaia" adı verilen, yeryüzünü simgeleyen ve yeryüzünün vücut bulmuş hali ("toprak ana") olan Tanrıçadan gelmektedir.

Gaia hipotezinin araştıran bilim insanları, tercih edilmiş bir homeostazda (iç korunum) biyosferin ve yaşam formlarının evriminin küresel sıcaklık, okyanus tuzluluğu, atmosferdeki oksijen ve diğer yaşanabilirlik faktörlerinin dengesine nasıl katkıda bulunduğunu gözlemlemeye odaklanır. Gaia hipotezi kimyager James Lovelock tarafından formüle edildi ve 1970'lerde mikrobiyolog Lynn Margulis tarafından Lovelock ile birlikte geliştirildi. Başlangıçta bilim camiası tarafından düşmanlıkla karşılansa da, şimdilerde jeofizyoloji ve yerküre sistem bilimi disiplinlerinde inceleniyor; ayrıca biyojeokimya ve sistem ekolojisi gibi alanlarda bazı ilkeleri benimsendi. Bu ekolojik hipotez, belirsiz bir felsefe ve hareket altında, sosyal bilimler, siyaset ve din alanlarında analojilere ve çeşitli yorumlara da ilham vermiştir.

119
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Aktaran 23 Şubat 2023 3 dk.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden (ANU) sismologlara göre, depremlerin neden olduğu sismik dalgalardan elde edilen veriler, Dünya'nın iç çekirdeğinin en derin kısımlarına yeni bir ışık tutuyor.

Araştırmacılar, bu dalgaların Dünya'nın iç çekirdeğine nüfuz ettiği ve içinden geçtiği farklı hızları ölçerek, Dünya'nın içinde en iç çekirdek (İng: "Innermost Inner Core" veya kısaca "IMIC") olarak bilinen ayrı bir katmanın kanıtlarını belgelediklerine inanıyorlar. Buna göre "en iç çekirdek", iç çekirdeğin merkezinde oturan, katı bir "metalik top".

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

191
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tayfun İnci
Tayfun İnci
3,470 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

Tavus kuşlarının neden böylesine gösterişli kuyrukları var? Bu hantal özellik erkek tavus kuşlarının hayatta kalma şanslarını oldukça azaltıyor. Böyle bir kuyruğun varlığının tek sebebi taşıyıcısına, üreme yarışındaki başarı oranlarını arttırarak avantaj sağlaması.

Charles Darwin yaşayan bütün türlerin aslında ortak bir atadan geldiği fikrini ortaya sürmüştür. Bu iddiasını açıklamak için kullandığı başlıca mekanizma ise yaşadıkları ortama daha iyi adapte olan canlıların diğerlerine göre daha kolay hayatta kalabileceklerini gösteren doğal seçilimdir. Fakat Darwin, aynı zamanda hantal, yaşadıkları ortama adapte olma amacı taşımayan ve taşıyıcısının hayatta kalma olasılığını arttırmayan cinsel özelliklerin de olduğunu belirtmiştir. Darwin, bu tür cinsel anlamda “seçilmiş” özelliklerin hayatta kalma şansını düşürseler bile üreme şansını arttırdıkları sürece evrilebileceğini öne sürdü. (Darwin 1871)

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 26 dakika önce ÇevrimiçiÜcretsiz29 Mayıs
Tamamlayıcı Tıpta Yeni Ufuklar: İnovatif Yaklaşımlar Konferansı
29 Mayıs 2025 21:00 tarihinden 29 Mayıs 2025 22:00 tarihine kadar.

Modern tıp uygulamalarına entegre edilen tamamlayıcı yaklaşımlar, sağlıkta inovasyonun en dinamik alanlarından biri hâline geldi.

🔹 MİNTEK Derneği olarak; tıpta dönüşümün kapılarını aralayan bir canlı yayına imza atıyoruz.
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali AYYILDIZ
🎙️ Konuşmacı: Dr. Murat YILDIZ

🗓️ Tarih: 29 Mayıs 2025, Perşembe
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
📍 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
Soru-Cevap Etkileşimi Canlı

➡️ Bilimsel zeminde, yenilikçi tedavi perspektiflerine ışık tutacak bu konferansı kaçırmayın!
📧 Sorularınız için: [email protected]

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 8 Ekim 2011 3 dk.

Karanlık ışıkta kitap okumak göz kaslarınızı yorar ve çok erken yaşlarda göz yorgunluğu bazı göz kusurlarının gelişmesine katkı sağlayabilir.

Yapılan araştırmaların neredeyse hiçbiri, kitap okurken ortamda bulunan ışık ile herhangi bir göz kusuru (miyop, astigmat, hipetmetropi, vb.) arasında güçlü bir bilimsel bağlantı ortaya koyamamıştır. Özellikle yetişkinlerde göz yorgunluğunun göz bozulması ile ilişkisi tespit edilememiştir.

44
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Halk sızlanmaya başlar, ama kim dinler!
Kaynak: Sefiller
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close