Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 2 gün önce
Yönetmen Jack Schreier daha çok klip ve dizi yönetmeni ama ikinci filmi uzun metraj Robot & Frank diye bir film ve fena da gözükmüyor. Beef diye bir diziyle Emmy kazanmış. Muhtemelen genç bir yönetmen ve bu filmin de altından kalkabilmiş. Film 2 saatlik ilgi çekici bir MCU filmi ve filmin içinden geçmemişler. Bu sevindirici. Öyle muazzam bir film de diyemem ama. Bence, yüzyıllardır o değişmeyen epik bir konu ve temaya rağmen, hikayenin günümüze uygun şekilde farklı olmasından kaynaklanıyor. Çağdaş medeniyette bireyin hayatıyla ne yapacağını bilememe varoluşsal sancısını konu alıyor. Ben kendime çok yakın buldum ve hissettim. O yüzden izletti. Böyle bir tema beklememiştim.

Ve, şu ana kadar MCU evreninde arka planda ilerleyen yeni bazı anti karakterlerin oluşturduğu bir takımın ilginç ve eğlenceli dünyasına çekiyor ama bu noktada tabii ki böyle karakterlerin sulandırılmasından hiç hoşlanmıyorum. Alexei zaten bunun için var zorlamanın anlamı yok. Alexei tabii ki daha çok izlemek istediğim tek karakterdi. Filmde en çok konuşulacak karakter ise Sentry ki hikaye de aslında onun hikayesi. Kendisini bir çizgi romanda okumuş ve çok sevmiştim. Hafifletmediklerine sevindim. Karakter de film de biraz bipolarizasyon üzerinde ilerliyor. Tüm potansiyellerine rağmen boşluğa düşen insanlar... Final doğal olarak biraz peh duruyor ama böyle bir konuya ancak bu final olur ve içine çekiyor. Çekimler IMAX'e yakışır şekilde çok genişten ve güzel. Müzikler de kayda değer.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Steroid Dify
2 gün önce
https://coldfirecartss.com/

https://customcenterconsole.com/</div><div><br /></div><div>https://steroidify.shop/

https://driverlicenseusa.com/

https://coldfirecartss.com/2025/05/08/dubai-hash-market/

https://longhairedchihuahuaforsalenearme.com/

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2014 12 dk.

Evrim, halk arasında son derece sınırlı bir ölçekte bilinmektedir. Bunun birçok sebebi vardır. En temeli, bilindiği üzere biyolojinin sahalarından biri olarak doğan; ancak sonradan bilimin her bir köşesine ulaşacak kadar güçlenen evrimsel biyolojinin sadece şahsi inançlarla ilgili kısmında tartışmaların süregeliyor olmasıdır. Birçokları, evrimin detaylarını merak etmez; kendi düşünceleriyle ters düşmediğine kendini ikna edecek kadar diğerleriyle tartışmaya girmesi, bu kişiler için yeterlidir. Kısaca evrimle ilgileniyormuş gibi gözüken birçok kişi için evrim, bir masabaşı muhabbetinden, internette stres atmak için tartışma gruplarında kullanılan bir araçtan ibarettir. Ancak ortalama Evrim Ağacı okuyucusunun bu sığ düzeyden çok daha ötede olduğunu düşünüyor ve umuyoruz. Bu sebeple, bu yazı dizimizde ilk defa Türkçe ve detaylı olarak evrimin matematiğini anlatmaya çalışacağız.

İlk etapta bu satırları okuyan birinin aklına gelecek ilk soru, sanıyoruz ki "Evrimin matematikle ne alakası var ki?" sorusu olacaktır. Bu oldukça doğaldır ve sebebi yukarıda açıkladığımız gibidir: birçokları, evrimi sadece bir tartışma konusundan ibaret görmektedir. O tartışmalarda sıklıkla evrimin pratik geçmişinin 150 yılı, teorik geçmişinin ise 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğundan bahsedilir; ancak bu sayıların önemi ve uzunluğu üzerinde pek durulmaz. Haydi teorik geçmişini bir kenara bırakalım ve Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yazmasından sonraki evrimsel biyolojinin gelişim dönemine odaklanalım. Bu 150 yıl bile, modern bilimin birçok dalı için oldukça fazla bir sayıdır. Bir diğer deyişle, bilimin yaygın sahaları haline gelmiş birçok alan, evrimsel biyolojiye kıyasla günümüze çok daha yakın zamanlarda keşfedilmiş, geliştirilmiştir. 

138
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 27 Şubat 2021 51 dk.

Ölüm, insanlık olarak, en ciddiye aldığımız konulardan biridir. Buna bağlı olarak birçok kültür ve toplum, ölüme yönelik farklı türden yaklaşımlar geliştirmiş ve açıklamalar sunmaya çalışmıştır. Dolayısıyla ölüm gibi ağır bir konunun felsefi olarak kapsamlı bir incelemeye tabi tutulması ve bu sırada birçok açıdan dikkat çekici soruları da beraberinde getirmesi oldukça anlaşılırdır.

Ölüm, (en azından şu an için) kaçma şansımız olmayan bir "şey"dir. Onu bireysel olarak deneyimler ve başkasına devredemeyiz. Ölümü bir "deneyim" olarak niteledik; fakat ölümün bir deneyim olup olmadığı da aslında pek açık değildir; çünkü ölüm, bir anlamda, bu dünyanın ve dolayısıyla tüm deneyimlerimizin sonu anlamına gelir. Bu sebeple de onu deneyimlediğimizi söylemek ve bir deneyimi tasvir ettiğimiz gibi tasvir etmek epey zordur.

152
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Batuhan Gülyiyen
Alıntıyı Ekleyen 15 saat önce
Sadece deliler mutluluk duydukları şeyleri diğer insanlarla paylaşırlar.
Kaynak: Deliliğe Övgü
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Beste Zorlu
Beste Zorlu
147K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Samsun
Kızılırmak Deltası, Cernek Gölü, Cernek Kuş Halkalama İstasyonu.
13.05.2025
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ömer Görür
Üye 1 gün önce 1 Cevap
Son zamanlarda red pill ve anti-feminist kadın düşmanlığı ile stoacılığın kol kola gitmesi gerçekten stoa felsefesinin özündeki öğretiden dolayı mı yoksa yanlış bir yorumlama mı?
175 görüntülenme
Son yıllarda neden anti-feminizm ile sotacılığı yan yana sıkça görüyoruz?
Son yıllarda neden anti-feminizm ile sotacılığı yan yana sıkça görüyoruz?
Cevap Ver 2,500 UP
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 5 Mayıs 2021 58 dk.

İnsanlar ile insan olmayan canlılar arasında birçok farklı etkileşim vardır. Köpekler, kediler, kuşlar ve hamsterlar gibi bazı hayvanlar, bizimle beraber evlerimizde yaşar. Fareler, böcekler ve yılanlar ise çoğunlukla uzak durmamız gereken hayvanlar olarak bilinir (elbette bunları da evinde besleyen çok sayıda insan vardır). İnek, domuz ve tavuk gibi hayvanların taze et, süt veya yumurtaları, insanlar tarafından tüketilsin diye, endüstriyel olarak çoğaltılırlar. Bazı hayvanlar ise insanlar tarafından laboratuvarlarda denek olarak kullanılır, "spor amaçlı" avlanır veya sirk ve hayvanat bahçelerinde eğlence amaçlı tutulur veya petshoplarda (hayvan dükkanlarında) satılır.

Peki bu etkileşimlerin ahlaki boyutunu hiç düşündünüz mü? Hayvanlara karşı ahlaki bir sorumluluğumuz var mı dersiniz? Hayvanlar, insana hizmet etmek üzere var olan canlılar mı, yoksa insanlardan tamamen bağımsız ve özgür bir ahlaki statüye sahipler mi? İşte bu soru, Ahlak Felsefesi disiplinindeki en güncel tartışma başlıklarından biridir.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2013 16 dk.

Tüm Dünya'daki Anglikan Hıristiyanlar'ın "ana kilisesi" ve İngiltere'nin resmi kilisesi olarak kabul edilen "İngiltere Kilisesi" (The Church of England), Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yayımlayarak Evrim Teorisi'ni ilk defa sistematik olarak ortaya koymasından ve evrimsel biyolojinin temellerini atmasından 149 yıl sonra, 15 Eylül 2008'de, başlangıçta bu bilimsel teoriyi şahsi inançlara dayalı olarak reddettikleri için özür dileyen bir makale yayınladı. Bu makalenin yalnızca kilisenin görüşünü yansıttığı; ancak resmî bir özür yerine geçmediği vurgulandı.

Kilise, Darwin evrim yasasını net olarak izah edip, bu yasayı açıklamak üzere Doğal Seçilim'e dayalı olarak geliştirdiği Evrim Teorisi'ni ortaya koyduğunda, sert bir şekilde bu fikre karşı çıkmış ve Darwin'in dine saldırmayı hedeflediğini ileri sürmüştü. Dönemin bazı diğer kiliseleri ise Darwin'in keşfini, "Tanrı'nın Yaratış Biçimi" olarak değerlendirmiş ve bilimsel bir gerçeğe sırt çevirmek yerine onu inançlarına dahil etmişlerdi. Ancak din cemaatinin neredeyse tamamı, hem doğadaki evrim yasasına, hem de bunu açıklayan teorilere net bir şekilde sırt çevirmiş, görmezden gelmiş ve gerçekleri savunanlara karşı kampanyalar başlatmıştı. Bu da, bilimin ilerleyişi açısından ciddi engellerin doğmasına neden olmuştu.

162
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 4 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Eser
Ömer Can Mutlu
Eseri Ekleyen 6 gün önce Kitap
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Tüm Reklamları Kapat
İrem Öznur Kılıç
Seslendiren 24 Nisan 2023 9:47
Protege etkisi (veya "çırak etkisi"), bir bilgiyi öğretmenin, öğretme taklidi yapmanın veya diğerlerine öğretmeye hazırlanmanın bu bilginin...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
67
Discord
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close