Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir?
Ekolojik fırsat, türlerin farklılaşmasında hayati bir öneme sahip olup adaptif yayılmanın başlamasında anahtar bir rol oynamaktadır.
Özellikle evrimin işlevsel sürecinin Darwin (1859) tarafından tanımlanmasından bu yana, türlerin gezegenimizde nasıl çoğaldığı uzun bir süredir biyologların ilgisini çekmektedir. İnsanlar, dünyanın birçok bölgesinde farklı ekolojiye ve biçimlere sahip benzer organizmaların çeşitliliğini gözlemleyebilirler. Örneğin; Kuzey Amerika’da biçim, renk ve vücut uzunluklarına göre belirgin bir biçimde farklılaşan Lampropeltini (Görsel 1) familyasına ait 35 keme yılanı türünden herhangi birisiyle kolaylıkla karşılaşabilirsiniz. Bu grup içerisindeki türler; beslenme alışkanlığı olarak sürüngen yumurtaları, diğer yılanları, kertenkeleleri, kuşları ve küçük memeleri ve ayrıca yaşam alanı olarak da çölleri, otlak alanları, tropik yağmur ormanları ve yaprak döken kuzey ormanlarını içeren geniş bir yelpazedeki ekolojiyi tercih etmektedirler. Biçim ve ekolojideki bu aşırı farklılık karşısında, tüm bu çeşitlenmelerin zaman içerisinde nasıl ortaya çıktığını sorabilirsiniz. Tüm bu türlerin biçimsel ve ekolojik farklıkları standart ve değişmeyen bir hızda mı başlayıp çoğalmakta yoksa uygun, boş bir ortam ortaya çıktığında mı hızlı bir biçimde bu alanı doldurmaktadırlar?
Paleontologlar, ilk başta akraba bir gruptan ortaya çıkan biçimsel olarak farklı çok sayıdaki türün, fosil kayıtlarında genellikle hızlı bir şekilde ortaya çıktığını söylemişlerdir (Simpson, 1944, Sloss, 1950, Foote 1993). Bu modeli sıklıkla, soy tükenmesi ortaya çıktıktan itibaren en sonunda taksonlarda nihai bir azalmaya sebebiyet veren, akabindeki daha genç stratigrafik tabakaların içinde var olan söz konusu gruptaki yeni türlerin sayısında bir düzeltme (dengeleme) takip eder. Bu model ile ilgili süreci tanımlayan Simpson (1953); akraba olan bir grubun taksonunun, çok farklı ekolojilerle çeşitli birçok biçim üreterek ve hızlı bir şekilde türleşerek boş ortamları dolduracağını öne sürmüştür. Mevcut ortam hantallaştığında ise türleşme hızı yavaşlamaya başlayacaktır. Bu erken ve hızlı türleşme modeline, evrimsel açıdan bol miktarda mevcut kaynakla karşılaşan doğal seçilimin sakinleşmesi olarak tanımlanan ekolojik fırsatın (EF) sebep olduğu düşünülmektedir (Schluter 2000, Glor 2010, Yoder ve ark. 2010). Bu nedenle, dünyanın en olağanüstü adaptif yayılmalarının birçoğu, birçok şartta ancak akraba olmayan taksonlar tarafından kullanılabilecek kaynakların tüketimini gerçekleştiren taksonları içerir. Anakarada bülbül ve ağaçkakanların doldurduğu yaşam alanlarını adalarda ispinozların doldurması ve dünyanın herhangi başka bir yerinde bulunan plasentalı memeliler tarafından doldurulmuş homolog ekolojik rollere ayrılmış olan Avustralya’nın keseli memelileri bu kavrama örneklerdir (Schluter 2000, Phillips ve ark. 2006).
Söz konusu model ilk kez fosil kayıtlarında fark edilmesine rağmen evrimsel biyologlar, aynı zamanda, ekolojik fırsatın mevcut türler üzerindeki etkilerini de gün yüzüne çıkarmışlardır. Araştırmacılar, zaman ayarlı moleküler soyoluşları (gelişimleri) kullanarak zamanla ortaya çıkan türleşme safhasını incelemişlerdir (Görsel 2). Eğer EF bir grubun ortaya çıkması sırasında mevcut olmuş ise, çoğu noktanın (türleşme olaylarının) sıklığının söz konusu grubun erken tarihlerinde kümelenmesini bekleriz (Purvis ve ark. 2009). Bir istatistik bunu “y” spektrumunu negatiften (türleşmenin erken tarihli patlama yapmasını temsilen), 0’a (zaman içerisindeki eşit türleşmeyi temsilen) ve pozitife doğru (türleşmenin geç patlak vermesini veya büyük, erken bir soy tükenmesini temsilen; Pybus & Harvey 2001) göstermektedir. Kuşlar, kertenkeleler ve yılanların içerisinde bulunduğu çeşitli organizmaların moleküler soyoluşlarını kullanan birçok örnek, erken türleşme patlamasının ekolojik fırsat ile bağlantısını göstermektedir. Bu gelişimsel modellerin analiziyle ilgili sayı ve verilerin yorumlaması gelişirken, soy tükenmesi ve yetersiz tür örneklemenin zaman içerisinde ortaya çıkan çeşitlenmelerin (türleşmeden tükenmeyi çıkararak) tahminleri konusunda yanlış modeller ortaya çıkarabileceğine dair endişeler de vardır (Purvis ve ark. 2009, Rabosky 2010). Yine de ekolojik fırsattan şüphelenilen durumlardaki erken ve hızlı çeşitlenmenin kuvvetli işaretleri hala genel geçerdir (Phillimore & Price 2009).
Moleküler soyoluşların ve fosil kayıtlarının, erken türleşmedeki belirtileri gösterebildiği açıkça görülmektedir. Ancak biçimsel farklılıklar da bir grubun tarihi boyunca yavaş ve hızlı bir şekilde değişir mi? Paleontolojik araştırma trilobit ve derisidikenlilerin biçimlerinin her grubun tarihinde en hızlı değişim gösterdiğine işaret etmektedir (Foote 1993). Son zamanlarda, soyoluşsal karşılaştırma yöntemleri, ekolojik fırsatın mevcut nesillerdeki biçimsel farklılaşma üzerindeki etkilerini incelemek üzere geliştirilmektedir (Harmon ve ark. 2003). Bu testler, organizmaların farklı ekolojilere hızlı bir şekilde uyum sağlayacağı ve biçimsel farklılık açısından çok farklı adalarda kendilerine yer bulacakları fikrine dayanmaktadır. Bu adalar içerisinde biçimsel farklılığın düşük seviyede olması beklenmektedir. Bu yöntemleri ele alan çalışmaların sonuçları erken türleşme ile taksonun, alt türler içerisinde değil de, bunlar arasında bir biçimsel farklılaşma ortaya çıkaracaktır (Harmon ve ark. 2003, Burbrink & Pyron, 2010). Bu da geçmişlerinde erken farklılaşan taksonların uygun boş alanları dolduracağını ve gelecekteki alt türlerin ekolojik farklılaşmasına da çok az fırsat tanıyacağını öne sürmektedir (Görsel 3). Yine de bazı karşılaştırmalı araştırmalar bir taksonun erken geçmişindeki biçimsel farklılaşma patlaması modeliyle çelişmekte; bunun yerine ise bir adaptif yayılma içerisindeki biçimsel evrimin seçilimle sınırlandırıldığını öne sürmektedir (Harmon ve ark. 2010).
Ekolojik fırsat ve hızlı türleşme boş yaşam alanlarına bağlıdır, ancak bu uygun ekolojilerin nasıl ortaya çıktığını henüz tartışmadık. Simpson (1953) tarafından öne sürülen, bir organizma için açık yaşam alanlarının nereler olduğu konusunda dört adet durum vardır: 1) Yeni ulaşılabilir kaynakların başlangıcı 2) Yeni bir kara parçasının işgali 3) Yırtıcıların veya rekabetçilerin soyunun tükenmesi 4) Önemli bir yeniliğin evrimi. Ek olarak, bu kaynaklar adaptif bir yayılma ortaya çıkarmak için birlikte de çalışabilirler. EF’nin ilk kaynağında ortaya çıkan bir grup organizmanın farklılaşması neticede başka alakasız bir tür grubu için ekolojik fırsat yaratabilir – yani bir önceki grubun yayılma süreci diğer grup için el değmemiş boş alanlar yaratabilir (Losos 2010). Bu durum, buğday bitleri ile çiçekli bitkilerin beraber evrimi hakkında olan yakın zamanlı bir çalışmada gösterilmiştir (McKenna ve ark. 2009). Buğday bitleri, son derece farklı ekolojileri olan otçul böceklerin (aşağı yukarı 62,000 tür) farklı bir grubudur. Araştırmacılar, buğday biti ile kapalı tohumlu bitkiler arasındaki ilişkinin evrimsel tarihini inceleyebilmek için buğday bitlerinin önemli ilişkilerini ve farklılaşma zamanlarını netleştirmeyi amaçlamaktadırlar. Fosil ve moleküler diziliş verisi kullanılarak zaman ayarlı bir soyoluş oluşturulmuştur. Bir önceki kapalı tohumlu bitkilerin Kretase dönemi boyunca olan baskınlığına karşı, büyük buğday biti türlerinin farklılaşma zamanları karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, kapalı tohum bitkilerinin sayısındaki büyük artışın ve ilgili buğday bitlerindeki çeşitlenmenin orta Kretase dönemi boyunca neredeyse eş zamanlı olarak ortaya çıktığını göstermektedir (McKenna ve ark. 2009).
El değmemiş bir yaşam alanının istilasındaki takson ve yırtıcıların rekabetindeki azlık EF’nin bir başka ve belki de en yaygın kaynaklarından birisini ortaya çıkarır. Galapagos ispinozları ve büyük antillerden olan kertenkeleler gibi ücra adalardaki kolonileşme ve bu boş kara parçalarında bunu takip eden farklılaşma, el değmemiş yaşam alanlarının istilası yoluyla EF’nin klasik örnekleridir. Diğer kaynaklar ise dağ sıralarının yükselmesi sonucu oluşan yaşam alanlarını (Hughes & Eastwood 2006) veya tamamen rekabetsiz kıtasal alanlara ayrılmasını içine almaktadır (Burbrink & Pyron 2010). EF’nin kıtasal ölçekte incelenmesi göz karartan bir iş olarak görünebilir, ancak bu kıtalar en geniş alanları ve en çeşitli yaşam alanlarını sağlamasından dolayı, yaşam çeşitliliğinin çoğuna kaynaklık edebilirler. Makalenin en başındaki örneğimize geri dönersek, Yeni Dünya keme yılanlarının çeşitliliği son zamanlarda ekolojik fırsat hipotezine hitap etmek için kullanılmaktadır. Bu grup, yaklaşık 24 milyon yıl önce kadar Asyalı bir atasından Kuzey Amerika’daki kolonileşmelerinin erken safhalarında hem tür sayısı hem de biçimsel açıdan farklılaşmışlardır. Bu kolonileşme, Yeni Dünya yılan nüfusunun benzer şekilde gelişmiş yılan türleri tarafından geniş çapta baskılanması sonucu ortaya çıkmıştır (Burbrink & Pyron 2010). Söz konusu hızlanmış erken farklılaşma oranları zaman içerisinde ciddi ölçüde yavaşlamıştır. Araştırmacılar, ekolojik fırsatın düşüşe geçmesi sebebiyle ekolojik alanların doyma noktasına gelmesinin, farklılaşmada nüfus yoğunluğuna bağlı etkilere sebep olmuş olabileceğini göstermişlerdir (Burbrink & Pyron 2010). Bu çalışmanın sonuçları, el değmemiş kara parçalarının istilasının hızlı farklılaşmayı teşvik edebileceğini ve bunun sonrasında gelen rekabetin ise, EF hipotezini daha da kuvvetlendirecek şekilde, biçimsel evrimi etkileyebileceğini göstermiştir (Burbrink & Pyron).
Ekolojik toplulukların bütünüyle yeniden organize olmasıyla sonuçlanan uç durumlarla birlikte rekabet içindeki hayvanların veya yırtıcıların yok olmasını takip eden bir olaydan sonra türlerin sıklıkla hızlı bir farklılaşma geçirdikleri uzun zamandır bilinmektedir (Wolfe & Upchurch 1986, Smith ve ark. 2010). Bazı araştırmacıların memelilerin farklılaşmasının çok daha sonra olduğunu söylemesine rağmen, EF’nin bu üçüncü kaynağının güzel bir örneği de Dünya üzerindeki yaşamın %76’sını sonlandıran ve ardından memelerin ortaya çıkışına sebep olan Kretase/Üçüncü zaman (K/Ü) evrensel toplu yok oluştur (Bininda-Emonds 2007). Bu olay memelilere birçok ekolojik role ayrılmasını ve vücut büyüklüğünde artış sağlayan ekolojik fırsatı sunmuştur (Smith ve ark. 2010). Son zamanlarda araştırmacılar, kara memelileri için kıtalar, soy ağaçları ve ekolojik birlikler boyunca tarih sürecinde en büyük vücut büyüklüğünü bulmak için fosil kayıtlarından elde edilen verileri incelemişlerdir. Sonuçlar maksimum büyüklüğün türleşmeden 40 milyon yıl sonrasında son halini aldığını ve bundan sonra sabit kaldığını göstermiştir. Araştırmacılar uçamayan dinozorların soyunun tükenmesinden sonra birçok yaşam alanının boş kaldığını ve bu alanların memelilerin farklılaşması ile doldurulduğuna işaret etmektedirler. Dahası, araştırmacılar memelilerin yayılmasının maksimum vücut büyüklüğünde ve ekolojilerde yakınsaklığa yol açtığını, bunun nedeni olarak da farklı yer ve zamanlarda benzer yaşam alanlarının farklı soyoluşsal nesillerle doldurulması olarak göstermektedirler (Smith ve ark. 2010).
Ayrıca, anahtar yeniliğin evrimi organizmaların yeni kaynakları kullanması için bir mekanizma olarak öne sürülmüştür. Böylelikle ekolojik fırsata erişim kazanmaktadırlar (Schluter 2000). Anahtar yenilik, bir taksona dış çevrede herhangi bir değişiklik yaratmaksızın çevresiyle farklı bir şekilde etkileşime geçmesini sağlayan yeni evrimleşmiş bir özellik olarak tanımlanır (Losos 2010, Yoder ve ark. 2010). Kuşlar, yarasalar ve uçan sürüngenlerdeki kanat oluşumu; gekoların yapışkan ayak yüzeyleri; otobur böcekler; kapalı tohumlular grubundaki nektarlı çiçek sürgüleri; pullu sürüngenlerdeki yumurtlama-doğurma gibi örnekleri içeren birçok özellik adaptif evrime yol açan anahtar yenilik olarak öne sürülmüştür (Hodges & Arnold 1995, Schluter 2001, Lynch 2009, Losos 2010). Ciddi ölçüde mevsim farklılıklarının görüldüğü yaşam alanlarındaki sıcaklıklarla baş etmek için doğurganlığı anahtar yenilik olarak gören hipotez, doğuran ve yumurta bırakan engerek toplulukları arasındaki farklılaşma oranlarını öğrenmek için soyoluşsal yöntemler kullanılarak test edilmiştir (Lynch 2009). Bunun sonucunda doğuran türlerin zaman içerisinde sabit bir oranda farklılaştığı; buna karşın, daha soğuk olan, Oligosen dönemin başında yumurtlayan türlerde ise farklılaşma oranında azalma olduğu bulunmuştur. Sıcaklıktaki bu evrensel düşüş, yumurtlayan engerek türlerindeki farklılaşma oranlarının azalmasından doğrudan sorumludur (Lynch 2009). Sonuçlar, evrensel soğumanın muhtemel olumsuz etkilerine karşı doğurmanın canlı-doğuran türlere [yumurtlayanlara kıyasla] bir koruma sağladığı ve bu yüzden de canlı-doğuran engereklerin daha soğuk iklimlerde farklılaşmasını teşvik eden bir anahtar yenilik olduğunu söylemektedir (Lynch 2009).
Ekolojik fırsat süreci kanalıyla adaptif yayılma, hem tükenmiş hem de var olan taksonları içine alarak hayatın çeşitliliğini önemli derecede açıklamaktadır. Adaptif yayılmanın tetikçisi işlevini gören ekolojik fırsat düşüncesi hem yaşayan hem de nesli tükenmiş organizmaları kullanan sayısız örnek ile gösterilmiştir. Ekolojik fırsat, bir grubun tür sayısı ve biçimsel özelliklerinde hızlı farklılaşmalar görmesine olanak verir. Ek olarak, alt türlerdeki biçimsel ayrılıkların grubun erken geçmişinde azalması beklenir çünkü ekolojik alan bu alt türler arasında paylaşılmıştır. Ne yazık ki, çeşitlilik testleri sınırlı sayıdaki takson grupları dahilinde gerçekleştirilmiştir. İleriki araştırmalar muhtemelen, bir taksonun evrimsel tarihine dair sağlam hipotezler oluşturmak için daha fazla takson ve bununla beraber daha fazla gen örnekleme (örn: gelecek nesil dizeleme işlemi) yapacaktır. Farklılaşma oranlarındaki farkları belirlemede sağlam moleküler soyoluşlara ihtiyaç duyulsa da bunlar, farklılaşma gidişatı ve nesil tükenme oranları açısından belirleyici olmayabilirler (Quental & Marshall 2010). Bu nedenle, farklılaşma sürecinin araştırılmasında, farklılaşma hızı ve biçimini daha iyi kavramak açısından, moleküler soyoluşlar ve fosil verilerinin daha iyi bir sentezi gerekmektedir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Teşekkür: Bu yazıyı çeviren Ozan Gençtoprak'a teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 12:23:06 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/465
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.