Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir?

Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir? Duncraft
12 dakika
1,415
Tüm Reklamları Kapat

Ekolojik fırsat, türlerin farklılaşmasında hayati bir öneme sahip olup adaptif yayılmanın başlamasında anahtar bir rol oynamaktadır.

Özellikle evrimin işlevsel sürecinin Darwin (1859) tarafından tanımlanmasından bu yana, türlerin gezegenimizde nasıl çoğaldığı uzun bir süredir biyologların ilgisini çekmektedir. İnsanlar, dünyanın birçok bölgesinde farklı ekolojiye ve biçimlere sahip benzer organizmaların çeşitliliğini gözlemleyebilirler. Örneğin; Kuzey Amerika’da biçim, renk ve vücut uzunluklarına göre belirgin bir biçimde farklılaşan Lampropeltini (Görsel 1) familyasına ait 35 keme yılanı türünden herhangi birisiyle kolaylıkla karşılaşabilirsiniz. Bu grup içerisindeki türler; beslenme alışkanlığı olarak sürüngen yumurtaları, diğer yılanları, kertenkeleleri, kuşları ve küçük memeleri ve ayrıca yaşam alanı olarak da çölleri, otlak alanları, tropik yağmur ormanları ve yaprak döken kuzey ormanlarını içeren geniş bir yelpazedeki ekolojiyi tercih etmektedirler. Biçim ve ekolojideki bu aşırı farklılık karşısında, tüm bu çeşitlenmelerin zaman içerisinde nasıl ortaya çıktığını sorabilirsiniz. Tüm bu türlerin biçimsel ve ekolojik farklıkları standart ve değişmeyen bir hızda mı başlayıp çoğalmakta yoksa uygun, boş bir ortam ortaya çıktığında mı hızlı bir biçimde bu alanı doldurmaktadırlar?

Tüm Reklamları Kapat

Görsel 1: Yeni Dünya Keme Yılanlarını temsil eden türler (Lampropeltini). Sol üstten saat yönüne doğru: Pituophis catenifer, Lampropeltis triangulum, Pantherophis alleghaniensis, L. splendida, Rhinocheilus lecontei, Pantherophis guttatus.
Görsel 1: Yeni Dünya Keme Yılanlarını temsil eden türler (Lampropeltini). Sol üstten saat yönüne doğru: Pituophis catenifer, Lampropeltis triangulum, Pantherophis alleghaniensis, L. splendida, Rhinocheilus lecontei, Pantherophis guttatus.
2012 Nature Education Sol üstten saat yönüne doğru olan fotoğrafların hak sahipliği sırasıyla: E. Myers; R. A. Pyron; R. A. Pyron; S. Ruane; S. Ruane; S. Ruane. Tüm hakları saklıdır.

Paleontologlar, ilk başta akraba bir gruptan ortaya çıkan biçimsel olarak farklı çok sayıdaki türün, fosil kayıtlarında genellikle hızlı bir şekilde ortaya çıktığını söylemişlerdir (Simpson, 1944, Sloss, 1950, Foote 1993). Bu modeli sıklıkla, soy tükenmesi ortaya çıktıktan itibaren en sonunda taksonlarda nihai bir azalmaya sebebiyet veren, akabindeki daha genç stratigrafik tabakaların içinde var olan söz konusu gruptaki yeni türlerin sayısında bir düzeltme (dengeleme) takip eder. Bu model ile ilgili süreci tanımlayan Simpson (1953); akraba olan bir grubun taksonunun, çok farklı ekolojilerle çeşitli birçok biçim üreterek ve hızlı bir şekilde türleşerek boş ortamları dolduracağını öne sürmüştür. Mevcut ortam hantallaştığında ise türleşme hızı yavaşlamaya başlayacaktır. Bu erken ve hızlı türleşme modeline, evrimsel açıdan bol miktarda mevcut kaynakla karşılaşan doğal seçilimin sakinleşmesi olarak tanımlanan ekolojik fırsatın (EF) sebep olduğu düşünülmektedir (Schluter 2000, Glor 2010, Yoder ve ark. 2010). Bu nedenle, dünyanın en olağanüstü adaptif yayılmalarının birçoğu, birçok şartta ancak akraba olmayan taksonlar tarafından kullanılabilecek kaynakların tüketimini gerçekleştiren taksonları içerir. Anakarada bülbül ve ağaçkakanların doldurduğu yaşam alanlarını adalarda ispinozların doldurması ve dünyanın herhangi başka bir yerinde bulunan plasentalı memeliler tarafından doldurulmuş homolog ekolojik rollere ayrılmış olan Avustralya’nın keseli memelileri bu kavrama örneklerdir (Schluter 2000, Phillips ve ark. 2006).

Söz konusu model ilk kez fosil kayıtlarında fark edilmesine rağmen evrimsel biyologlar, aynı zamanda, ekolojik fırsatın mevcut türler üzerindeki etkilerini de gün yüzüne çıkarmışlardır. Araştırmacılar, zaman ayarlı moleküler soyoluşları (gelişimleri) kullanarak zamanla ortaya çıkan türleşme safhasını incelemişlerdir (Görsel 2). Eğer EF bir grubun ortaya çıkması sırasında mevcut olmuş ise, çoğu noktanın (türleşme olaylarının) sıklığının söz konusu grubun erken tarihlerinde kümelenmesini bekleriz (Purvis ve ark. 2009). Bir istatistik bunu “y” spektrumunu negatiften (türleşmenin erken tarihli patlama yapmasını temsilen), 0’a (zaman içerisindeki eşit türleşmeyi temsilen) ve pozitife doğru (türleşmenin geç patlak vermesini veya büyük, erken bir soy tükenmesini temsilen; Pybus & Harvey 2001) göstermektedir. Kuşlar, kertenkeleler ve yılanların içerisinde bulunduğu çeşitli organizmaların moleküler soyoluşlarını kullanan birçok örnek, erken türleşme patlamasının ekolojik fırsat ile bağlantısını göstermektedir. Bu gelişimsel modellerin analiziyle ilgili sayı ve verilerin yorumlaması gelişirken, soy tükenmesi ve yetersiz tür örneklemenin zaman içerisinde ortaya çıkan çeşitlenmelerin (türleşmeden tükenmeyi çıkararak) tahminleri konusunda yanlış modeller ortaya çıkarabileceğine dair endişeler de vardır (Purvis ve ark. 2009, Rabosky 2010). Yine de ekolojik fırsattan şüphelenilen durumlardaki erken ve hızlı çeşitlenmenin kuvvetli işaretleri hala genel geçerdir (Phillimore & Price 2009).

Tüm Reklamları Kapat

Görsel 2: Kladogenesisin üç modeli ve türlerin sayısının artışını gösteren soyoluşlar, zaman çizelgesi boyunca nesil sayıları ve gama değerleri. (A) Zaman içerisindeki eşit oranlar (hızlar), modellerin çeşitlenmesindeki boşluk hipotezi (γ=0.05). (B) Kladogenesisin ve türlerin çoğalmasının erken patlak vermesi, EF değerinin altında beklenilen model (γ=-3.39). (C) Türleşmenin geç patlak vermesi veya erken soy tükenmesi (γ=3.20).
Görsel 2: Kladogenesisin üç modeli ve türlerin sayısının artışını gösteren soyoluşlar, zaman çizelgesi boyunca nesil sayıları ve gama değerleri. (A) Zaman içerisindeki eşit oranlar (hızlar), modellerin çeşitlenmesindeki boşluk hipotezi (γ=0.05). (B) Kladogenesisin ve türlerin çoğalmasının erken patlak vermesi, EF değerinin altında beklenilen model (γ=-3.39). (C) Türleşmenin geç patlak vermesi veya erken soy tükenmesi (γ=3.20).
2012 Nature Education Edward Myers izniyle. Her hakkı saklıdır.

Moleküler soyoluşların ve fosil kayıtlarının, erken türleşmedeki belirtileri gösterebildiği açıkça görülmektedir. Ancak biçimsel farklılıklar da bir grubun tarihi boyunca yavaş ve hızlı bir şekilde değişir mi? Paleontolojik araştırma trilobit ve derisidikenlilerin biçimlerinin her grubun tarihinde en hızlı değişim gösterdiğine işaret etmektedir (Foote 1993). Son zamanlarda, soyoluşsal karşılaştırma yöntemleri, ekolojik fırsatın mevcut nesillerdeki biçimsel farklılaşma üzerindeki etkilerini incelemek üzere geliştirilmektedir (Harmon ve ark. 2003). Bu testler, organizmaların farklı ekolojilere hızlı bir şekilde uyum sağlayacağı ve biçimsel farklılık açısından çok farklı adalarda kendilerine yer bulacakları fikrine dayanmaktadır. Bu adalar içerisinde biçimsel farklılığın düşük seviyede olması beklenmektedir. Bu yöntemleri ele alan çalışmaların sonuçları erken türleşme ile taksonun, alt türler içerisinde değil de, bunlar arasında bir biçimsel farklılaşma ortaya çıkaracaktır (Harmon ve ark. 2003, Burbrink & Pyron, 2010). Bu da geçmişlerinde erken farklılaşan taksonların uygun boş alanları dolduracağını ve gelecekteki alt türlerin ekolojik farklılaşmasına da çok az fırsat tanıyacağını öne sürmektedir (Görsel 3). Yine de bazı karşılaştırmalı araştırmalar bir taksonun erken geçmişindeki biçimsel farklılaşma patlaması modeliyle çelişmekte; bunun yerine ise bir adaptif yayılma içerisindeki biçimsel evrimin seçilimle sınırlandırıldığını öne sürmektedir (Harmon ve ark. 2010).

Görsel 3: Zaman içerisindeki biçimsel farklılaşma. Mavi çizgi aynı tür içerisindeki boş dağılımı, yeşil çizgi aynı tür boyunca dağılım gösteren farklılaşmayı, kırmızı çizgi ise ekolojik fırsat gereği farklılaşmaya işaret eden düşük alt tür başkalaşma modelini göstermektedir.
Görsel 3: Zaman içerisindeki biçimsel farklılaşma. Mavi çizgi aynı tür içerisindeki boş dağılımı, yeşil çizgi aynı tür boyunca dağılım gösteren farklılaşmayı, kırmızı çizgi ise ekolojik fırsat gereği farklılaşmaya işaret eden düşük alt tür başkalaşma modelini göstermektedir.
2012 Nature Education Edward Myers izniyle. Her hakkı saklıdır.


Ekolojik fırsat ve hızlı türleşme boş yaşam alanlarına bağlıdır, ancak bu uygun ekolojilerin nasıl ortaya çıktığını henüz tartışmadık. Simpson (1953) tarafından öne sürülen, bir organizma için açık yaşam alanlarının nereler olduğu konusunda dört adet durum vardır: 1) Yeni ulaşılabilir kaynakların başlangıcı 2) Yeni bir kara parçasının işgali 3) Yırtıcıların veya rekabetçilerin soyunun tükenmesi 4) Önemli bir yeniliğin evrimi. Ek olarak, bu kaynaklar adaptif bir yayılma ortaya çıkarmak için birlikte de çalışabilirler. EF’nin ilk kaynağında ortaya çıkan bir grup organizmanın farklılaşması neticede başka alakasız bir tür grubu için ekolojik fırsat yaratabilir – yani bir önceki grubun yayılma süreci diğer grup için el değmemiş boş alanlar yaratabilir (Losos 2010). Bu durum, buğday bitleri ile çiçekli bitkilerin beraber evrimi hakkında olan yakın zamanlı bir çalışmada gösterilmiştir (McKenna ve ark. 2009). Buğday bitleri, son derece farklı ekolojileri olan otçul böceklerin (aşağı yukarı 62,000 tür) farklı bir grubudur. Araştırmacılar, buğday biti ile kapalı tohumlu bitkiler arasındaki ilişkinin evrimsel tarihini inceleyebilmek için buğday bitlerinin önemli ilişkilerini ve farklılaşma zamanlarını netleştirmeyi amaçlamaktadırlar. Fosil ve moleküler diziliş verisi kullanılarak zaman ayarlı bir soyoluş oluşturulmuştur. Bir önceki kapalı tohumlu bitkilerin Kretase dönemi boyunca olan baskınlığına karşı, büyük buğday biti türlerinin farklılaşma zamanları karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, kapalı tohum bitkilerinin sayısındaki büyük artışın ve ilgili buğday bitlerindeki çeşitlenmenin orta Kretase dönemi boyunca neredeyse eş zamanlı olarak ortaya çıktığını göstermektedir (McKenna ve ark. 2009).

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

El değmemiş bir yaşam alanının istilasındaki takson ve yırtıcıların rekabetindeki azlık EF’nin bir başka ve belki de en yaygın kaynaklarından birisini ortaya çıkarır. Galapagos ispinozları ve büyük antillerden olan kertenkeleler gibi ücra adalardaki kolonileşme ve bu boş kara parçalarında bunu takip eden farklılaşma, el değmemiş yaşam alanlarının istilası yoluyla EF’nin klasik örnekleridir. Diğer kaynaklar ise dağ sıralarının yükselmesi sonucu oluşan yaşam alanlarını (Hughes & Eastwood 2006) veya tamamen rekabetsiz kıtasal alanlara ayrılmasını içine almaktadır (Burbrink & Pyron 2010). EF’nin kıtasal ölçekte incelenmesi göz karartan bir iş olarak görünebilir, ancak bu kıtalar en geniş alanları ve en çeşitli yaşam alanlarını sağlamasından dolayı, yaşam çeşitliliğinin çoğuna kaynaklık edebilirler. Makalenin en başındaki örneğimize geri dönersek, Yeni Dünya keme yılanlarının çeşitliliği son zamanlarda ekolojik fırsat hipotezine hitap etmek için kullanılmaktadır. Bu grup, yaklaşık 24 milyon yıl önce kadar Asyalı bir atasından Kuzey Amerika’daki kolonileşmelerinin erken safhalarında hem tür sayısı hem de biçimsel açıdan farklılaşmışlardır. Bu kolonileşme, Yeni Dünya yılan nüfusunun benzer şekilde gelişmiş yılan türleri tarafından geniş çapta baskılanması sonucu ortaya çıkmıştır (Burbrink & Pyron 2010). Söz konusu hızlanmış erken farklılaşma oranları zaman içerisinde ciddi ölçüde yavaşlamıştır. Araştırmacılar, ekolojik fırsatın düşüşe geçmesi sebebiyle ekolojik alanların doyma noktasına gelmesinin, farklılaşmada nüfus yoğunluğuna bağlı etkilere sebep olmuş olabileceğini göstermişlerdir (Burbrink & Pyron 2010). Bu çalışmanın sonuçları, el değmemiş kara parçalarının istilasının hızlı farklılaşmayı teşvik edebileceğini ve bunun sonrasında gelen rekabetin ise, EF hipotezini daha da kuvvetlendirecek şekilde, biçimsel evrimi etkileyebileceğini göstermiştir (Burbrink & Pyron).

Ekolojik toplulukların bütünüyle yeniden organize olmasıyla sonuçlanan uç durumlarla birlikte rekabet içindeki hayvanların veya yırtıcıların yok olmasını takip eden bir olaydan sonra türlerin sıklıkla hızlı bir farklılaşma geçirdikleri uzun zamandır bilinmektedir (Wolfe & Upchurch 1986, Smith ve ark. 2010). Bazı araştırmacıların memelilerin farklılaşmasının çok daha sonra olduğunu söylemesine rağmen, EF’nin bu üçüncü kaynağının güzel bir örneği de Dünya üzerindeki yaşamın %76’sını sonlandıran ve ardından memelerin ortaya çıkışına sebep olan Kretase/Üçüncü zaman (K/Ü) evrensel toplu yok oluştur (Bininda-Emonds 2007). Bu olay memelilere birçok ekolojik role ayrılmasını ve vücut büyüklüğünde artış sağlayan ekolojik fırsatı sunmuştur (Smith ve ark. 2010). Son zamanlarda araştırmacılar, kara memelileri için kıtalar, soy ağaçları ve ekolojik birlikler boyunca tarih sürecinde en büyük vücut büyüklüğünü bulmak için fosil kayıtlarından elde edilen verileri incelemişlerdir. Sonuçlar maksimum büyüklüğün türleşmeden 40 milyon yıl sonrasında son halini aldığını ve bundan sonra sabit kaldığını göstermiştir. Araştırmacılar uçamayan dinozorların soyunun tükenmesinden sonra birçok yaşam alanının boş kaldığını ve bu alanların memelilerin farklılaşması ile doldurulduğuna işaret etmektedirler. Dahası, araştırmacılar memelilerin yayılmasının maksimum vücut büyüklüğünde ve ekolojilerde yakınsaklığa yol açtığını, bunun nedeni olarak da farklı yer ve zamanlarda benzer yaşam alanlarının farklı soyoluşsal nesillerle doldurulması olarak göstermektedirler (Smith ve ark. 2010).

Ayrıca, anahtar yeniliğin evrimi organizmaların yeni kaynakları kullanması için bir mekanizma olarak öne sürülmüştür. Böylelikle ekolojik fırsata erişim kazanmaktadırlar (Schluter 2000). Anahtar yenilik, bir taksona dış çevrede herhangi bir değişiklik yaratmaksızın çevresiyle farklı bir şekilde etkileşime geçmesini sağlayan yeni evrimleşmiş bir özellik olarak tanımlanır (Losos 2010, Yoder ve ark. 2010). Kuşlar, yarasalar ve uçan sürüngenlerdeki kanat oluşumu; gekoların yapışkan ayak yüzeyleri; otobur böcekler; kapalı tohumlular grubundaki nektarlı çiçek sürgüleri; pullu sürüngenlerdeki yumurtlama-doğurma gibi örnekleri içeren birçok özellik adaptif evrime yol açan anahtar yenilik olarak öne sürülmüştür (Hodges & Arnold 1995, Schluter 2001, Lynch 2009, Losos 2010). Ciddi ölçüde mevsim farklılıklarının görüldüğü yaşam alanlarındaki sıcaklıklarla baş etmek için doğurganlığı anahtar yenilik olarak gören hipotez, doğuran ve yumurta bırakan engerek toplulukları arasındaki farklılaşma oranlarını öğrenmek için soyoluşsal yöntemler kullanılarak test edilmiştir (Lynch 2009). Bunun sonucunda doğuran türlerin zaman içerisinde sabit bir oranda farklılaştığı; buna karşın, daha soğuk olan, Oligosen dönemin başında yumurtlayan türlerde ise farklılaşma oranında azalma olduğu bulunmuştur. Sıcaklıktaki bu evrensel düşüş, yumurtlayan engerek türlerindeki farklılaşma oranlarının azalmasından doğrudan sorumludur (Lynch 2009). Sonuçlar, evrensel soğumanın muhtemel olumsuz etkilerine karşı doğurmanın canlı-doğuran türlere [yumurtlayanlara kıyasla] bir koruma sağladığı ve bu yüzden de canlı-doğuran engereklerin daha soğuk iklimlerde farklılaşmasını teşvik eden bir anahtar yenilik olduğunu söylemektedir (Lynch 2009).

Ekolojik fırsat süreci kanalıyla adaptif yayılma, hem tükenmiş hem de var olan taksonları içine alarak hayatın çeşitliliğini önemli derecede açıklamaktadır. Adaptif yayılmanın tetikçisi işlevini gören ekolojik fırsat düşüncesi hem yaşayan hem de nesli tükenmiş organizmaları kullanan sayısız örnek ile gösterilmiştir. Ekolojik fırsat, bir grubun tür sayısı ve biçimsel özelliklerinde hızlı farklılaşmalar görmesine olanak verir. Ek olarak, alt türlerdeki biçimsel ayrılıkların grubun erken geçmişinde azalması beklenir çünkü ekolojik alan bu alt türler arasında paylaşılmıştır. Ne yazık ki, çeşitlilik testleri sınırlı sayıdaki takson grupları dahilinde gerçekleştirilmiştir. İleriki araştırmalar muhtemelen, bir taksonun evrimsel tarihine dair sağlam hipotezler oluşturmak için daha fazla takson ve bununla beraber daha fazla gen örnekleme (örn: gelecek nesil dizeleme işlemi) yapacaktır. Farklılaşma oranlarındaki farkları belirlemede sağlam moleküler soyoluşlara ihtiyaç duyulsa da bunlar, farklılaşma gidişatı ve nesil tükenme oranları açısından belirleyici olmayabilirler (Quental & Marshall 2010). Bu nedenle, farklılaşma sürecinin araştırılmasında, farklılaşma hızı ve biçimini daha iyi kavramak açısından, moleküler soyoluşlar ve fosil verilerinin daha iyi bir sentezi gerekmektedir.

Teşekkür: Bu yazıyı çeviren Ozan Gençtoprak'a teşekkür ederiz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Tebrikler! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 14:40:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/465

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Myers, et al. Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir?. (17 Ağustos 2017). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/465
Myers, E., Ağacı, E., Özdil, A. Ş. (2017, August 17). Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir?. Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/465
E. Myers, et al. “Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Evrim Ağacı, Evrim Ağacı, 17 Aug. 2017, https://evrimagaci.org/s/465.
Myers, Edward. Ağacı, Evrim. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Ekolojik Fırsat Nedir? Adaptif Yayılma Nasıl Tetiklenir?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Evrim Ağacı. Evrim Ağacı, August 17, 2017. https://evrimagaci.org/s/465.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close