Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Eric Rose
Eric Rose
209K UP
Yazar 28 Temmuz 2017 24 dk.

Galileo ile ilgili en yaygın yanılgılardan birisi, engizisyon tarafından ölüm cezasına çarptırıldığı iddiasıdır. Galileo, 1610 yılında Sidereus Nuncius (Yıldız Habercisi) isimli kitabını yayınlamış ve içerisinde, yeni teleskobu ile yaptığı şaşırtıcı gözlemlerden bahsetmiştir. Venüs'ün evreleri ve Jüpiter'in uydularına dair bu gözlemler, Kopernik'in "Güneş Merkezli Galaksi" teorisini doğrulamaktaydı. Yani kilise tarafından kabul edilen "Dünya Evren'in merkezidir." algısını yıkmaktaydı. Bu bulgular, Katolik Kilisesi'ni telaşlandırdı ve 1616 yılında bu teorinin kabulünü yasakladı.

Bu yasaklar Galileo'yu durdurmadı. Aynı yıl, gelgitlerin varlığının Dünya'nın hareket ettiğinin bir kanıtı olduğunu ileri sürdü. 1619 yılında ise kuyrukluyıldızlarla ilgili gözlemlerde bulundu. 1632 yılında, iyice yaşlı bir adam olduğunda, yasağa rağmen üstü kapalı bir şekilde Güneş'in merkezde olduğunu savunduğu "İki Merkezi Dünya Sistemi Üzerine Diyaloglar" isimli kitabını yayınladı. Kitap, büyük ses getirdi. Kitap içerisinde teoloji, astronomi ve felsefe üzerine birçok fikir ve görüş de bulunuyordu.

110
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Emre Demir
Çeviren 7 Ocak 2019
Boğa takımyıldızı, kendisinden bahsedilirken daima etrafındaki parlak yıldız kümeleriyle birlikte anılır. Bu yıldız kümelerinden sağ taraftaki Ülker (Lat: “Pleiades”), sol taraftaki de görece daha dağınık bir şekildeki Boğa veya diğer adıyla Öküz (Lat: “Hyades”) kümesidir. Ancak spot ışıkları bu sefer yıldız kümelerinin değil, İkizler (Lat: “Geminid”) meteor yağmurunun alışılmadık bir şekilde zirve yapmasıyla birlikte akın akın takımyıldızından geçen ve bu esnada birbirine paralel izler bırakan meteorların üzerinde. Üstelik görselin alt kısmını detaylı bir şekilde incelediğimizde, takımyıldızından geçen meteorların arasına saklanan Wirtanen kuyrukluyıldızının da yeşilimsi bir kuyrukluyıldız saçı (İng: "coma") ile çevrili olduğunu görüyoruz. Hatta Wirtanen kuyrukluyıldızının, Dünya’nın yanından hızla geçtiği sırada neredeyse en parlak hâlinde olduğunu da söylemeden geçmemek gerek. Sol üstte yer alan Eldeberan (Ar: “Aldebaran”) isimli turuncu yıldızsa Boğa’nın gözü olarak kabul edilir. Boğa takımyıldızının en parlak yıldızı olan Eldeberan, aynı zamanda gökyüzündeki 15. en parlak yıldızdır. Tüm bu eşsiz güzellikleri bir araya toplayan bu fotoğraf, İspanya’nın Albanya isimli bir köyünden çekilen yaklaşık 800 pozun birleştirilmesiyle elde edilmiştir.
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Aktaran 10 Kasım 2022 3 dk.

Astronomlar, Atacama Büyük Milimetre / Milimetre Altı Dizisini (ALMA) kullanarak, galaksimizin merkezindeki kara delik Sagittarius A* yörüngesinde sıcak noktaların var olduğuna dair delillerle karşılaştılar. Bulgu, süper kütleli kara deliğimizin esrarengiz ve dinamik ortamını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Astronomy & Astrophysics dergisinde yayımlanan çalışmayı yöneten Almanya'nın Bonn kentindeki Max Planck Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Maciek Wielgus şöyle söylüyor:

Gözlemler, Olay Ufku Teleskopu (EHT) İşbirliğinin kara delikleri görüntülemeye yönelik bir araştırması sırasında, Avrupa Güney Gözlemevi'nin (ESO) ortak sahibi olduğu bir radyo teleskopu olan And Dağları'ndaki ALMA ile yapıldı. Nisan 2017'de EHT, ALMA da dâhil olmak üzere dünya çapında mevcut sekiz radyo teleskopunu birbirine bağladı. Bunun sonucunda, yakın zamanda yayınlanan ilk Sagittarius A* görüntüsü elde edildi. EHT İşbirliği üyeleri olan Wielgus ve meslektaşları, EHT verilerini kalibre etmek için EHT gözlemleriyle eş zamanlı olarak kaydedilen ALMA verilerini kullandı. Araştırmacılar, sadece ALMA'nın yaptığı ölçümlerde, kara deliğin doğasına dair gizlenen daha fazla ipucu olduğunu gördüklerinde şaşırdılar.

37
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
16K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe mezarlığında gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Mayıs 2014 3 dk.

Evrimsel süreçte tüm türler, sürekli olarak ciddi evrimsel değişimler geçirmek zorunda değildirler. Kimisi gerek çevre şartlarının fazla değişmemesi, kimisi gerek çevre değişse bile bu değişimin o türü çok fazla etkilememesi, kimisi ise basitçe popülasyon içerisinde yeterli çeşitlilik bulunmamasından ötürü genel olarak türlerin evrimsel değişim hızının ortalamasına göre yavaş değişirler. Hatta bazı türler, oldukça nadir olsalar da, milyonlarca yıl boyunca dışarıdan gözle görülebilir fiziksel değişimler geçirmeden günümüze kadar ulaşabilirler.

Bu demek değildir ki o canlı evrimleşmemektedir. Elbette evrimleşir. Ancak mikro düzeyde, popülasyon genetiği çerçevesinde gerçekleşen bu değişim (mikroevrim), gözle görülür fiziksel değişimlere (makroevrim) neden olacak kadar şiddetli ve kapsamlı değil demektir. İşte bu şekilde fiziksel olarak kısmen daha az değişerek günümüze gelen türlere yaşayan fosil adını veririz.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Serdar Çoban
2 gün önce
Jül Sezar (Latince: Gaius Iulius Caesar, Latince telaffuz: [ˈɡajjʊs ˈjuːlɪ.ʊs ˈkae̯sar]; MÖ 12 Temmuz 100[1] - MÖ 15 Mart 44), Romalı asker ve Roma Cumhuriyeti'nin son diktatörü olan politik liderdir. Aynı zamanda iyi bir hatip ve güçlü bir yazar olan Sezar, dünya tarihinin en etkili insanlarından birisi olarak kabul edilir
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Dağıtık Sistemler, Güvenlik Problemleri ve Dayanıklılık
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Kritik bilgi altyapıları ve siber-fiziksel sistemler, sağlık ve finansal veriler, uydular ve enerji şebekesi gibi hassas varlıkları korur. Bu tür sistemlerin saldırılara ve arızalara karşı dayanıklı olmasını, kesintiye uğramadan ayakta kalmasını ve çalışmasını sağlamak kritik onem tasmaktadir.

Bu etkinlik suresinde modüler, dağıtılmış ve gömülü bilgi işlemde sağlamlık ve dayanıklılık ilgili temel kavramlari sistemler teorisi çerçevesinde tartisacagiz ve uygulama alanlarini gözden geçireceğiz.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Akgören
Kaan Akgören
50K UP
Yazar 11 Mayıs 2022 40 dk.

Vitamin, vücudumuzdaki birçok biyokimyasal aktivitenin gerçekleşmesi için önem taşıyan kimyasal maddelerin ortak adıdır. Vitaminlerin etki ettiği biyokimyasal aktiviteler arasında normal hücre büyümesi, hücresel yanıt mekanizması, kan dolaşımının düzenli sağlanması gibi hayati fonksiyonlar da olduğu ve vücudumuz vitaminleri üretemediği için vitaminleri önerilen düzeylerde günlük diyetimizle almamız gerekir. Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün (İng: "National Institutes of Health") vitaminler için önerdiği günlük alım miktarlarına şuraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Eğer vitaminleri diyetimizle uzun süre boyunca almazsak, vücudumuzdaki biyokimyasal aktiviteler aksar ve çeşitli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu sağlık sorunlarından biri de vücudumuzun bağışıklık sisteminin düşmesidir. Çünkü vitaminler, aktif olarak bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde de rol oynar.

73
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Can Sevilmiş
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Aristoteles metaforun olağanüstü bir şey olduğunu düşünüyordu; Bu başka biri tarafından aktarılamaz; bu, dehanın işaretidir; çünkü iyi metaforlar yapabilmek, benzerlikleri fark edebilmeyi gerektirir.
Kaynak: Dahilerin Gizli Alışkanlıkları, Kronik Kitap, 4. Baskı, s. 172.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Serdar Çoban
2 gün önce
Çoğumuz yıllardır üstünde yaşadığımız toprak parçası olan vatanımızın adının nereden geldiğini dahi bilmiyoruz Öncelikle bizim vatanımıza Türkiye ismini biz vermedik.Bu ismi İtalyanlar vermiştir. İtalyanlar ülkemize, Türklerin yurdu manasına gelen ''Turchia'' veya ''Turcmenia'' derlermiş. Orta çağ Alman seyyahları da ülkemiz için ''Turkei ve Türkenland'' isimlerini kullanırmış. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nida Nur Zengin
Çeviren 10 Nisan 2022 11 dk.

2007'de, Berlin'deki Bernstein Hesaplamalı Nörobilim Merkezi'nde sinirbilimci olan Haynes, insanları bir ekranda rastgele harflerin art arda yanıp söndüğü bir beyin tarayıcısına yerleştirdi. Bu deney, John-Dylan Haynes'in hayata bakış açısını değiştirmesine sebep oldu.

Karar verdiklerini hissettikleri anda sağ veya sol işaret parmaklarıyla bir düğmeye basmalarını ve karar verdikleri sırada ekranda görünen harfi hatırlamalarını söyledi. Gönüllülerin sağ veya sol ellerini kullanmaya karar verirken beyin aktivitesini eş zamanlı olarak ortaya koymak için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) cihazını kullandı. Sonuçlar biraz şaşırtıcıydı. Haynes, şöyle anlatıyor:

64
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nadire Ceren Ünverdi
Aktaran 20 Şubat 2024 1 dk.

Dünya üzerindeki yaşamın çıkış noktası, insanlar için her zaman bir merak konusu olmuştur. Bilim insanları yıllarca, gezegenimizde evrimi başlatan yaşamın yapı taşlarının; bir asteroit, kuyruklu yıldız ya da meteordan geldiğine inanarak yıldızlara yönelmiştir. Ancak günümüzde, bazı bilim insanları Dünya'daki yaşamın gerçek kökenlerinin, başından beri Dünya'da olması ihtimalini öne sürmektedir.

Science Advances'ta yayımlanan yeni bir makale şu soruyu soruyor: Gezegenimizdeki yaşamın kökeni aslında hep burada olabilir miydi?

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Yaren Akyüz
Yaren Akyüz
50K UP
İnceleyen10 8 Mayıs 2022
Eğlenceli animasyonları ve tane tane anlatımı ile aklınıza takılan birçok ilginç soruyu bu kanal sayesinde çözümlendirebilirsiniz. Gerçekten severek takip ettiğim bir kanal. İngilizcenizi geliştirmek isterseniz oldukça iyi bir kanal.
9.9/10
(475 Kişi)
Puan Ver
@kurzgesagt
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk Seslendiren 1 saat önce 41:05
LGS geçti, şimdi sıra YKS'de! Son bir haftada öğreniler ne yapmalı, aileler ne yapmamalı? Sınav sırasında gelen stres nasıl bertaraf edilir? Peki ya sınavdan...
0
İnceleme
Mehmet Salih Özsoy
İnceleyen 12 Aralık
2024 Yılının Mart ayında girdim ben de Star Wars Dünyasına. Daha önceleri Star Trek ile Star Wars arasında bir paralellik olduğunu düşünürken -ki biliyorsunuz iki yapım da sinema dünyasına hemen hemen aynı dönemlerde girmişlerdi- Star Trek'teki yalın ifadenin Star Wars'ın karmaşası ve içindeki futuristik kültüründe anlatılandan daha çekici olduğunu düşünmüştüm.

Ancak; ilk filmi izledikten sonra, bir konu yada film hakkında bir yargıya varmadan önce, onun enine boyuna tüm elementleriyle iyice anlaşılmış olması gerektiği kanaatine vardım. Çünkü öyle bir film serisi ki, tüm hayatınız boyunca insanların bu seriden bahsettiğini duyuyorsunuz, sinemaya yeni filmlerinin çıktığını görüyorsunuz. Ama izlemek için doğru zamanı seçmek istiyorsunuz. İşte o zaman, benim için bu sene başında işe uzun bir ara vermiş olduğum mart ayıydı ve şuana kadar Star Wars serisinin çekilmiş olan tüm filmlerini arka arkaya çok kısa molalar vererek evden hiç çıkmadan izledim.

Spoiler vermekten pek haz etmediğim için, özetle hikayenin bütününden söz edeceğim: şuana kadar bu kadar süreğen ve hikayeyi bozmadan yapılmış bir seri çok nadiren yapılmıştır. Güç, iktidar, ahlak, erdem, özgürlük, bilgelik gibi kavramların harmanlanarak ortaya çıkarılan bu eserde, insana dair bir takım değişmesi zor dürtülerin birbirleriyle mücadelesi anlatılıyor. İnanç vs benmerkezcilik, güce tapma vs gücü dengeleme, diktatörlük vs halkın iradesi gibi günümüzde sahip olduğumuz pozitif ve negatif insan özelliklerinin gelecekte bizi bir taraftan nasıl tehlikeye sokacağı ve aynı zamanda da bu tehlikeli ve karanlık öngörüden de nasıl kurtulabileceğimizi anlatan müthiş bir yapıt.

Geleceğin dünyasında; şuanda sahip olduğumuz bir takım dürtüleri neden kontrol altına almamız gerektiğini, erdemin ve ahlakın ne kadar önemli değerler olduğunu ve şuanda bireysel tehdit katsayımızın çok da büyük olmadığı küçücük dünyamızda sahip olduğumuz tehlikeli dürtüleri törpülemediğimiz takdirde, gelecekte insanlığı nasıl bir tehlikenin beklediğini bir görsel şölen eşliğinde izliyoruz bu seride.

Filmdeki kusurlarla ilgili de konuşmak isterdim ama, bu tarz bir yapımı eleştirmek için bence onun gibi veya daha iyi bir seriyi yapabilmek gerekir. O yüzden burada arkadaşlara keyifli seyirler dilemek istiyorum sadece.
Youtube Kanalı
9.6/10
(7 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close