Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı
Çeviren 17 Ağustos 2017 12 dk.

Ekolojik fırsat, türlerin farklılaşmasında hayati bir öneme sahip olup adaptif yayılmanın başlamasında anahtar bir rol oynamaktadır.

Özellikle evrimin işlevsel sürecinin Darwin (1859) tarafından tanımlanmasından bu yana, türlerin gezegenimizde nasıl çoğaldığı uzun bir süredir biyologların ilgisini çekmektedir. İnsanlar, dünyanın birçok bölgesinde farklı ekolojiye ve biçimlere sahip benzer organizmaların çeşitliliğini gözlemleyebilirler. Örneğin; Kuzey Amerika’da biçim, renk ve vücut uzunluklarına göre belirgin bir biçimde farklılaşan Lampropeltini (Görsel 1) familyasına ait 35 keme yılanı türünden herhangi birisiyle kolaylıkla karşılaşabilirsiniz. Bu grup içerisindeki türler; beslenme alışkanlığı olarak sürüngen yumurtaları, diğer yılanları, kertenkeleleri, kuşları ve küçük memeleri ve ayrıca yaşam alanı olarak da çölleri, otlak alanları, tropik yağmur ormanları ve yaprak döken kuzey ormanlarını içeren geniş bir yelpazedeki ekolojiyi tercih etmektedirler. Biçim ve ekolojideki bu aşırı farklılık karşısında, tüm bu çeşitlenmelerin zaman içerisinde nasıl ortaya çıktığını sorabilirsiniz. Tüm bu türlerin biçimsel ve ekolojik farklıkları standart ve değişmeyen bir hızda mı başlayıp çoğalmakta yoksa uygun, boş bir ortam ortaya çıktığında mı hızlı bir biçimde bu alanı doldurmaktadırlar?

57
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199.3K UP
Yazar 10 Nisan 2024 17 dk.

Uçuş yetenekleri, kuşların hayatta kalma ve üreme başarılarında kritik rol oynamaktadır. Kuşların uçuşlarında; aerodinamik yapıları, kas-iskelet sistemleri ve uçuş teknikleri gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Kuşlar, özellikle süzülme sırasında kanatlarının şeklini ve hareketlerini kullanarak havada kalma yetenekleri ile birlikte uçuş süresi gibi değişkenleri ayarlamaktadır. Bu noktada, kuşların rüzgar akımlarını kullanarak yer çekimine karşı direnç sağlaması ve enerji tasarrufu yapabilmeleri için süzülme tekniği ortaya çıkmaktadır. Enerji tasarrufu sağlamaları onların uzun mesafeleri etkili bir şekilde kat edebilmelerine olananak sağlamaktadır. Bazı kuş türleri ise bu tekniği kullanmakta ustalaşarak çok uzun saatler boyu kanat çırpmadan uçabilmektedir.

Bu makalede kuşların süzülme yetenekleri, kanat çırpma sıklığı, kanat çırpmadan uzak mesafeleri nasıl kat edebildikleri ve çeşitli kuş türlerinin kullandığı uçuş teknikleri gibi konular ele alınacaktır.

31
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Aktaran 22 Ağustos 3 dk.

Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Theia adı verilen Mars büyüklüğündeki bir öngezegen çok kötü bir günü yaşadı. Yörüngesi onu başka daha büyük bir öngezegenle çarpışacağı bir rotaya soktu. Sonunda iki gök cismi öyle bir kuvvetle çarpıştı Theia neredeyse yok oldu. Tabii diğer protogezegenin kaderi de pek iyi sayılmazdı. Çarpışmanın şiddeti ile öngezegenin büyük bir kısmı uzaya fırladı. Bu fırlayan maddelerin bir kısmı yüzeye yağmur şeklinde geri yağarken geri kalanı ise Theia'nın kalıntılarıyla karışarak bizim uydumuz olan Ay'ı oluşturdu.

Ay'ın nasıl oluştuğuna dair elimizdeki en iyi senaryo şu anlık bu. Nature dergisinde yayınlanan yeni bir makale, bu teoriyi destekleyen yeni kanıtlar sunarken aynı zamanda simülasyonlarda kullandığımız modellerin ince detayları hakkında da sorular da ortaya koyuyor.[1] Makale, Chandrayaan-3 görevi tarafından toplanan verilere dayanıyor. Görev sırasında Pragyan adlı uzay aracı, Ay'ın yüksek enlemli bölgelerinden ilk kez regolit örnekleri topladı.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 24 Haziran 2020 34 dk.

İnsanların refahı, ekonomik gelişimi ve fakirliğin azalması için, enerjiye erişim kritik öneme sahiptir. Herkesin enerjiye yeterince erişim sağlayabilmesini mümkün kılmak, küresel gelişim çabalarının önünde süregelen ve giderek daha önemli hale gelen bir zorluktur.

Ne var ki, aynı zamanda enerji sistemlerimizin çevresel etkileri de büyük öneme sahiptir. Tarihsel olarak ve günümüzdeki enerji sistemleri fosil yakıtlara (kömür, petrol ve gaz) dayanmaktadır. Bunlar, karbondioksit ve diğer sera gazlarını üretmektedir - ki bunlar da, küresel iklim değişikliğinin ana itici gücüdür. Eğer küresel iklim hedeflerini tutturmak ve iklim değişiminin tehlikelerinden kaçınmak istiyorsak, dünyanın enerji kaynaklarını köklü ve küresel olarak gözden geçirmesi gerekmektedir.

115
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Veli Sarıgül
Veli Sarıgül
147.7K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, İzmir
6
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Blog ~ Mek
Blog ~ Mek
50.8K UP
İnceleyen9 4 gün önce
Peyami Safa’nın edebî mahiyetteki on bir romanından yayın sırasına göre yedincisidir. Bu durumda eser roman tekniği bakımından arzu ettiği hedefe yaklaştığı üçüncü devre romanları arasına girmektedir.

Romanda olaylar Cumhuriyet’in ilk yıllarında İstanbul’da, Batılılaşma ve devrimler süreci içinde, muhtemelen 1925-1930 yılları arasında geçer. Yedi yıllık mahalle arkadaşlıkları zamanla aşka dönüşen Neriman ve Şinasi Dârülelhan’da Türk mûsikisi bölümü öğrencisidirler. Her ikisi de muhafazakâr bir çevrede yetişen iki genci bu çevre birçok özelliğiyle birbirine bağlamıştır. Ancak Neriman bir süre sonra yine Dârülelhan’dan alafranga mûsiki tahsili yapan daha modern bir gence, Macit’e ilgi duymaya başlar. Bu ilgi zamanla onu bütün eski değerlerden nefrete ve Avrupaî bir yaşayışa özenmeye sürükler. Babası Faiz Bey ise kızının gitgide değiştiğini farkederek bir an evvel Şinasi ile evlenmesini istemektedir.

Neriman’ı Şinasi ile Macit arasında seçim yapma mecburiyetinde bırakan sebep, Macit’in onu Beyoğlu’nda verilecek bir baloya çağırması olmuştur. Roman biraz da bu baloya gidip gitmeme tereddütleri etrafında döner. Şinasi, Neriman’ı düşmek üzere olduğunu hissettiği alafranga hayattan uzaklaştırmak için güvendiği dostu Ferit’le beraber çare ararken Neriman balo hakkında danışmak üzere Şişli’de oturan akraba kızlarının apartmanına gider. Konuşma arasında onlardan şahit oldukları bir facianın hikâyesini dinler. İstanbul’da Beyoğlu’nun arka sokaklarında bir Beyaz Rus gitarcı ile yaşayan bir Rus kızı, bir gün gönlünü zengin bir Rum’a kaptırarak ilk sevgilisinden yüz çevirmiş, ancak mesut olamayınca eski sevgilisine de dönememiş ve sonunda terkedilmiş bir durumda kalınca kurtuluşu intihar etmekte bulmuştur. Neriman’ın iç düğümleri bu hikâye ile çözülmeye başlar, olayın kendi hayatı ile benzerliklerini düşünür. Dönüşte Şişli’den bindiği tramvay Fatih’e doğru yaklaştıkça o da Macit’ten, onun samimiyetsiz, yapmacık tavırlarından, en önemlisi de teklif ettiği hayat tarzından uzaklaşır. O akşam Ferit’in evinde Şinasi’nin ve Faiz Bey’in de bulunduğu, mûsiki ve medeniyetler üzerinde gelişen bir sohbet faslı Neriman’ı yeniden Şinasi’ye ve eski tabii hayatına döndürür.

Fatih-Harbiye, Berna Moran’ın Peyami Safa romanları için ileri sürdüğü şemaya uygun olarak dört kişilik bir karakter grubu gösterir: Yanlış Batılılaşma özentisi içinde bir genç kız (Neriman), Doğu’nun olumlu değerlerine sahip genç adam (Şinasi), onunla rekabeti oluşturan alafranga, zengin ve havai erkek (Macit) ve yazarın fikirlerini temsil eden, kültürlü, konuşmalarıyla ikna edici bir şahsiyet (Ferit). Bütün roman, muhafazakâr Doğu’yu temsil eden Fatih ile alafrangalığın sembolü Harbiye semtleri arasındaki tezat üzerine kurulmuştur. Bu tezat romanda açıkça görülen ve yer yer kahramanları tarafından tartışma konusu da yapılan diğer zıtlıkları çağrıştırır: Konak-apartman, sokak-cadde, kahvehane-pastahane, kedi-köpek, hacıyağı-parfüm, Doğu ve Batı mûsikisi gibi. Neriman, Şinasi ve Macit’in Dârülelhan öğrencisi olmaları, özellikle mûsikinin romanda Doğu-Batı çatışmasının esas temasını teşkil etmesine sebep olmuştur. Neriman önce alaturka mûsikiden nefret ederek Şinasi’den uzaklaşmış, ancak yine aynı yoldan ona dönmüştür.

1931’de yayımlanan Fatih-Harbiye, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’ndan sonra Peyami Safa’nın en çok basılan romanlarındandır (13. bs., İstanbul 1993). 1943’te Almanca’ya tercüme edilmiş, 1992’de de televizyon dizisi haline getirilmiştir.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Derleyen: Ötüken
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Güliz Ayk
1 gün önce
Evrim
2
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 2 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ali Arda Özcan tarafından sorulmuştur.
Günümüzde radikal feministlerin düşmanı olan ataerkil yapıyı kadınlar tarih boyunca vermiş olduğu kararlarla oluşturmuş olabilirler mi?
Günümüzde radikal feministlerin düşmanı olan ataerkil yapıyı kadınlar tarih boyunca vermiş olduğu kararlarla oluşturmuş olabilirler mi?

Benim için cevap çok karmaşık bir evet. Ama bu, ataerkil yapının mimarının kadınlar olduğu anlamına gelmiyor, sadece sistemin devamlılığında kritik bir rol oynayan "kullanıcı davranışları" sergiledikleri anlamına geliyor.

Tarih boyunca, insanlık için "işletim sistemi" büyük oranda fiziksel güç, kaynak kontrolü ve güvenlik üzerine kuruluydu. Bu sistemin "default" ayarlarında, fiziksel güç avantajı erkeğe bir "admin yetkisi" veriyordu. Kadınların tarih boyunca verdiği kararlar, bu sistemi "hack etme" veya "yeni bir sistem kurma" kararları değildi; çünkü bu seçenekler menüde bile yoktu. Kararlar, mevcut sistem içinde "hayatta kalma" ve "optimize etme" üzerineydi. Yani, en güçlü "node"a (erkeğe) bağlanarak kendi güvenliğini ve çocuklarının geleceğini garanti altına almak, en rasyonel stratejiydi. Güçlü bir erkekle ittifak kurmak, kaynaklara erişim sağlamak, statü kazanmak gibi kararlar, bireysel olarak mantıklı ve hayat kurtarıcıydı. Ancak milyonlarca kadının binlerce yıl boyunca bu bireysel mantıklı kararları vermesi, kolektif düzeyde "erkeğin merkezi güç olduğu" sistemin kendisini besleyen bir geri bildirim döngüsü (feedback loop) yarattı. Yani evet, kadınlar bu yapıyı kendi kararlarıyla betona döktüler, ama o kararları verirken ellerinde başka bir plan veya malzeme yoktu.

Radikal feministlerin bugün düşman olduğu şey, bu işletim sisteminin kendisidir. Onlar, sistemin "kullanıcı arayüzünde" (eşit işe eşit ücret gibi) iyileştirmeler talep eden liberal feministlerden farklı olarak, sistemin "çekirdek koduna" (kernel) inip, "Bu mimarinin temeli bozuk, biz yama (patch) değil, kökten yeni bir işletim sistemi istiyoruz" diyenlerdir. Kadınların tarihsel olarak yaptığı şey, bir nevi "içselleştirilmiş ataerkilliktir". Bu, sistemin en büyük başarısıdır: Kullanıcıları, sistemin kurallarını gönüllü olarak uygulayan ve hatta yeni nesillere (özellikle kendi kızlarına) bu kuralları öğreten birer "antivirüs programına" dönüştürmek. "Kocanın sözünden çıkma, elinin hamuruyla erkek işine karışma" gibi öğretiler, aslında "sistemde hayatta kalma rehberi" olarak bir anneden kızına aktarılan bir "exploit" bilgisidir. Dolayısıyla, kadınları bu yapıyı kurmakla suçlamak, fırtınada tek sağlam yapı olan kaleye sığındığı için köylüleri, kaleyi inşa etmekle suçlamaya benzer... Onlar yaratmadı, sadece hayatta kalmak için sistemin sunduğu tek rasyonel seçeneği kullandılar. Suç, kullanıcının hayatta kalma güdüsünde değil, ona başka seçenek bırakmayan sistemin mimarisindedir.

Tüm Reklamları Kapat

Ha, bu arada belirteyim, ben de bir kadınım ama radikal feministliği zerre mantıklı bulmuyorum. Onların bu yaklaşımı, erkeklerin binlerce yıldır yazdığı bu "spaghetti koda" (hatalı, karmaşık kod) bakıp, sistemi onarmak yerine direkt sunucunun fişini çekip "Sorun çözüldü, artık hepimiz özgürüz!" diye bağırmalarına benziyor. Harika fikir, peki sonra? Fişi çekilmiş bir sunucunun başında birbirimize anlamsız manifestolar mı okuyacağız? Erkeklerin kurduğu bu bug'larla dolu, güvenlik açıklarıyla dolu sistemin kendisi ne kadar absürtse, ona tepki olarak "tüm sistemi yok edelim" diyen bu yıkıcı yaklaşım da o kadar absürt. Ben, bu hatalı sistemde kendime "root" yetkisi alıp, mimariyi içeriden düzeltmenin peşindeyim; elindeki tek güç, format atmak olan ve yerine ne kuracağını bilmeyen ergen bir "hacker" gibi davranmanın değil.

6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Murat Kılıç
Seslendiren 28 Mayıs 2021 10:03
Albert Einstein hiç şüphesiz bilim tarihinin en önemli figürlerinden biridir. Geliştirmiş olduğu Görelilik Teorisi, bugün Kuantum Mekaniği ile birlikte...
36
Sizden Gelenler
Evrim ağacı boş zamanlarımı kaliteli içerekler okuyarak ya da izleyerek geçirmemi sağlayan bir platformdur. Evrim Ağacı sayesinde arkadaşlarımla ve ailemle daha kaliteli, daha entelektüel konuşuyorum.
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Öne Çıkan İnceleme
Mehmet Akif
Mehmet Akif
22.2K UP
İnceleyen10 18 Ekim 2023
Derin düşüncelere sürükleyen bir eser...
Özetle benim için bu anlamda bir eser oldu. Yakın zamanda ve kısa süre içinde bitirdiğim bir kitap, çoğu kişi için belki de tek oturuşta okunabilir. Genel itibariyle kitap hakkında görüşlerim olumlu, çoğu yerde insanın kendini direkt olarak ana karakterin yerine koyması sağlanmasına rağmen sadece tanıştığı kıza karşı bakış açısı tartışılır bir konu bence. Tehlikeli bir eğilim olduğunu düşünmekte kişisel fikrim. Onun dışında kitabın başından beri, toplumda bu şekil yaşayan çoğu insanı iyi bir tasvir ile anlatmış yazar. Pek çok yerde insanın kendi yaşantısından izler bulması muhtemel olmakla beraber özellikle ergenlik çağı ve hemen sonrası dönemde okunması daha etkili olabilir. Biraz üzücü ve boğucu olsa da okurken sık sık farklı hayatlarla beraber hayatımın kesitlerini düşünmemi mümkün kıldı.
Sonuç olarak kısa sürede bitirebileceğiniz, üzerinde epeyce düşünebileceğiniz harika bir kitap.
Kitap
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Scharlach
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Bu inceleme Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Emir Haliki
Emir Haliki
195.8K UP
Çeviren 11 Ekim 2022 2 dk.

İki nötron yıldızının Ağustos 2020'de birbirine çarpmasıyla kütleçekim dalgaları ve büyük bir patlama meydana geldiğini izlemiştik. Ancak bu olayın arkasında neler bıraktığından emin değildik. Bir karadelik veya tek bir dev nötron yıldızı gibi olası sonuçları vardı.

Central China Normal Üniversitesinden Yun-Wei Yu ve Nanjing Üniversitesinden Zi-Gao Dai, haftalarca hatta aylarca gökyüzünde kalan bu kilonova patlamasını modelleyerek geride bir nötron yıldızı bıraktığını iddia ettiler.

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye 4 gün önce
üşüyünce kalın romanlara yorulunca göğe yaslananlar. 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Salih Başak
Salih Başak
36.4K UP
Üye 2 gün önce 1 Cevap
Diamond Temanın bu videosunu izledikten sonra içinde bir şüphe oluştu. Kanuni gerçekten de söylendiği kadar iyi bir padişah mıydı? Yoksa Osmanlı fanatiklerinin bir abartması mı?
178 görüntülenme
Kanuni Sultan Süleyman gerçekten söylendiği kadar iyi bir padişah mıydı?
Kanuni Sultan Süleyman gerçekten söylendiği kadar iyi bir padişah mıydı?
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close