Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.8K UP
3 gün önce
Hiç merak etme; sendeki bilinç Onun 'arkasını dönükken' bile (mesela ense veya kafa hatta saç tipinden bile) Onu sana göstermeye yeter. Sen yeter ki gerçeği fark et yüzeyde kalma. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gürhan Öztürk
Gürhan Öztürk
104.0K UP
Yazar 15 Aralık 2013 27 dk.

Evrimsel sürecin en ilginç adaptasyonlarından birisi çeşitli hayvanlarda evrimleşen zehirdir. Bu makalemizde bu konuya değinecek ve kafanızda oluşabilecek soru işaretlerini gidermeye çalışacağız. Umarız faydalı olacaktır.

Yılan ısırığı (halk arasında "yılan sokması" olarak da bilinir) yaygın ve sıklıkla tahrip edici çevresel faktörlü veya mesleki bir hastalıktır, bilhassa gelişmekte olan tropik ülkelerin kırsal alanlarında görülür. Yılan ısırığının halk sağlığındaki yeri genelde tıbbi bilim tarafından önemsenmemiştir. Yılan zehirleri, doku reseptörlerinin büyük bir alanı için özgünlüğü olan protein ve peptit toksince zengindir. Bu da onları klinik açıdan zorlayıcı ve bilimsel açıdan hayranlık uyandırıcı hale getirir. Özellikle ilaç tasarımında bu böyledir. İnsanın yılan ısırığına karşı çektiği nitelenebilir tüm yükü belirsizliğini koruyor olmasına rağmen, yüz binlerce insanın her yıl zehirlendiği ve onbbinlercesinin yılanlar yüzünden öldüğü veya sakat kaldığı bilinmektedir. Önleyici çabalar uygun ayakkabıların kullanımı için etkilenen toplumların eğitilmesine doğru hedeflenmelidir ve yılanların davranışlarının anlaşılmasıyla yılanlarla temas riskinin en aza indirilmesine çalışılmalıdır. Zehir tedavisinde, panzehirin üretimi ve klinik kullanımı geliştirilmelidir. Klinikçiler, epidemiyologlar ve laboratuvar toksinologlar arasında artan işbirliği zehirlenmenin teşhisini ve tedavi edilmesini arttırmalıdır.

124
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağlar Solak
Çağlar Solak
37.3K UP
Yazar 30 Ocak 2012 12 dk.

Evrim, türlerin sadece dış görünüşlerini belirleyen bir biyolojik süreç değildir. Bu doğa yasası, türlerin tercihlerini, eğilimlerini ve karar mekanizmalarını da belirleyen bir süreçtir. Elbette bir canlının her özelliği %100 genlere bağlı olarak belirlenmez. Özellikle sosyal yapısı olan canlılarda içerisine doğulan kültür, bu kültürün yapısı, ebeveynlerin yavrulara olan (olumlu veya olumsuz) katkıları, bireylerin kendi başlarından geçenler (yaşam hikayeleri) ve daha nice öngörülemez, evrim tarafından şekillendirilemez, kaotik bir biçimde etki eden unsurlar bir canlı soy hattının gidişatına etki eder. Ancak bireyler bazında değil de toplumun geneli bazında çalışılacak olursa ve bir tür için var olan ancak değişime de açık olan "normlar" incelenecek olursa, bazı tercihlerimizin o kadar da öznel olmadığı, türün belli seçeneklere diğerlerine göre daha yatkın olduğu görülür. Bu ortak tercihler elbette bir türün tüm bireylerini tanımlamaya yetmez; ancak yine de bize türün evrimsel geçmişi hakkında çok kıymetli bilgiler sunarlar. 

Unutulmaması gereken en kritik nokta, evrimsel psikolojinin ayıklamaya çalıştığı bu ortak tercih eğilimlerinin bizim biyolojik evrimimizle ilgili olduğudur. Ancak türümüz, artık sadece biyolojisiyle tanımlanamayacak bir türdür. Çünkü biyolojik evrim, kültürel evrimin hiçbir türde görülmediği kadar karmaşık ve güçlü bir şekilde insan organizmasını şekillendirmesini tetiklemiş ve mümkün kılmıştır. Dolayısıyla kültürümüz de tercihleri doğrudan etkilemekte, şekillendirmekte, hatta yeri geldiğinde biyolojik evrimimizle zıt düşecek noktalara taşıyabilmektedir. Bunlar da psikologlar, zoologlar, antropologlar ve etologlar tarafından incelenmektedir. Önemli olan bu iki sahanın verilerini birleştirerek varlığımızı ve nasıl evrimleştiğimizi, günümüzde nasıl kararlar aldığımızı ve bu kararlarımızda biyolojimiz ile kültürümüzün ne kadar rol oynadığını anlayabilmektir. Bu açıdan, iki tür evrimimizin de anlaşılmasının muazzam önemli olduğu kanaatindeyiz.

173
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Şaziye Melek Akbulut
İnceleyen10 4 gün önce
Ahlak, din, toplum konulari karakterler uzerinden fazla mukemmel bir sekilde islenmis. Dindar insanlari dusundururken oyle olmayan insanlarin cogunun da dusunmelerini saglayip secimlerini daha duzgun ve dogru bir sekilde yapmaya itiyor ayrica.
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Biyoloji, bir çeşit mühendisliktir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Reyhan Görkan
Reyhan Görkan Seslendiren 15 Ekim 2021 11:34
Ben Valentina Vladimirovna Tereshkova, bana kısaca Valya diyebilirsiniz. 6 Mart 1937'de Maslennikovo yakınlarında küçük bir köyde doğdum. Babam Vladimir...
38
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Mücahid Köse
Uyarlayan 16 Kasım 2020 5 dk.

Günlük yaşamlarımıza devam ederken, evrenin devasa büyüklüğünü unutmak çok kolaydır. Dünya büyük bir yer gibi görünebilir ancak gerçekte ise gezegenimiz, 200 milyardan fazla galaksi içerdiği tahmin edilen bir evrende bir kum tanesi içindeki bir tanecik kadar küçüktür. Yıldızlı bir gecede gökyüzüne baktığımızda, hayrete düşmek ve meraktan bunalmış olmak için her türlü nedenimiz vardır.

Evrenin büyüklüğü ve içindeki galaksilerin, yıldızların ve gezegenlerin inanılmaz çokluğuyla, kesinlikle orada bir yerde bizden başka bilinçli varlıklar da olmalıdır diye düşünürüz. Akıllara durgunluk veren sayıları bir düşünün: En tutucu NASA tahminleri bile, evrenimizin, yıldızımız Güneş gibi 500 milyar yıldıza ev sahipliği yaptığını ve bu yıldızların yörüngesinde dolaşan 100 milyar Dünya benzeri gezegen olduğunu söylüyor. Bu, Dünya üzerindeki her kum tanesi için 100 yaşanabilir gezegen ve başka bir gezegende yaşamın ortaya çıkması için trilyonlarca fırsat demektir!

59
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKonferans
Ufuk Balkan
Ufuk Balkan
104.1K UP
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İstanbulÜcretsiz4 Aralık
Bilim Akademisi Yılın Konferansı 2025 - Mete Atatüre ile Fiziğin Hayal Gücü
04 Aralık 2025 20:58 tarihinden 20 Aralık 2025 21:02 tarihine kadar.

Bilim Akademisi Yılın Konferansında bu yıl fiziğin kavramsal zenginliğine odaklanıyor.

Bilim Akademisi Üyesi Mete Atatüre, modern fiziğin en dinamik alanlarından biri olan yoğun madde fiziğinde belirim olgusunu ele alacak. Atatüre’nin konuşması, karmaşık sistemlerin doğurduğu beklenmedik davranışlardan bilimsel yaratıcılığın rolüne uzanan geniş bir çerçevede, fiziğin bugünkü sınırlarını ve geleceğe dair temel soruları tartışmaya açacak.

Fiziğin tarihi, insanlığın evreni anlama yolculuğunda durmaksızın süren bir keşif serüveni. En küçük parçacıklardan uzak ötegezegenlere uzanan bu serüvende keşif, çoğu zaman doğada zaten var olanı açığa çıkarmak anlamına geliyor. Ancak fiziğin ilerlemesini sağlayan, en az keşif kadar güçlü başka bir unsur daha var: Belirim (emergence), yani karmaşıklığın içinden doğan öngörmesi zor yeni davranışlar. Belirimin en çarpıcı biçimde ortaya çıktığı alanlardan biri olan yoğun madde fiziğinde, hayal gücü ile kuantum fiziği iç içe geçer. Sıradan görünen malzemeler olağanüstü yeni kavramlar ve modeller doğurur. Bu buluşmada yaratıcılığın, doğanın şaşırtıcı çeşitliliğinden esinlenen yoğun madde fiziğinde nasıl yol gösterici olduğunu, karmaşık sistemlerden nasıl bambaşka “yeni gerçeklikler” ortaya çıktığını birlikte keşfedeceğiz. Ve ilginç bir sorunun yanıtını arayacağız: Fizik haritasını bir gün tamamen çıkarabilir miyiz, yoksa bu yolculuk bizi her adımda sürekli genişleyen yeni belirimler ve olasılıklar evrenine mi sürüklüyor?



 

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sibel Özkan
Sibel Özkan
160.7K UP
Çeviren 9 saat önce 13 dk.

Modüler formlar, yüzyıllardır matematikçilerin ilgisini çekmiştir. Çoklu yapıları sayesinde, matematiğin çeşitli alanları arasında bir köprü oluştururlar. Modüler formlar; analiz araçları, Sayı Teorisi yapıları veya Galois Teorisi kullanılarak tanımlanabilir. Bununla birlikte görselleştirilmeleri zorlu bir görev olmaya devam etmektedir. Burada zorluk, dört boyutlu bir uzayı sezgisel olarak hayal edememekten kaynaklanmaktadır. Bu makalede, belirli modüler formların uzayda nasıl davrandığını grafiksel olarak göstereceğiz. Nihai hedef; estetik düşünceyi, matematiksel titizlikle birleştirebilecek Escher benzeri bir modüler form temsili oluşturmaktır.

Modüler formlar, Karmaşık düzlemin ( C\Complex ile ifade edeceğiz) bir bölümünden (üst yarım düzlemi) C\Complex' ye yapılan uygulamalardır. C\Complex, 2 boyutlu bir vektör uzayı olduğundan 4 boyutlu uzayları temsil etmemiz gerekir. 4 boyutlu uzayın temsili sorunu, matematikçiler için merkezi bir konu olmuştur. Bu temsilin iki standart yolu vardır; birincisi renkleri kullanmak, ikincisi ise uzaya özgü topolojik özellikleri kullanmaktır.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

İnceleme
Prometheus Carrying Fire
İnceleyen 10 Aralık 2021
Birinci sezon sizin merak duygunuzu kamçılıyor olayın derinlerine inmek istiyorsunuz çünkü çözümlenmesi gereken çok fazla olgu var her şey bir anda oluyor. Neyin nereden geldiğini, olayların kimin etrafında şekillendiğini veya neden olduğunu sorgulayıp duruyorsunuz ama elinize net bir cevap geçmiyor. İkinci sezona geldiğinizde bu düğüm biraz gevşemiş oluyor fakat hala tam çözebilmiş değilsiniz çünkü tam -aha demek buymuş... derkeeen çözülmemiş su yüzüne çıkan bir olay daha geliyor her ne kadar karmaşık olsa da olay örgüsü içine çekmeye devam ediyor yani benim hissettiklerim bu şekilde. Henüz 3. sezonu izleme fırsatını bulabilmiş değilim merak ediyorum ve hala spoiler yemiş değilim :)
Dizi
9.7/10
(82 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Baran bo Odar
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Rüveyda Ayvaz
Rüveyda Ayvaz
63.9K UP
4 gün önce
Bu gece gökyüzü sahnede!
Geminid meteor yağmuru, yılın en güçlü meteor yağmurlarından biri olarak zirveye ulaşıyor.
Saatte 100’e yakın meteor görmek mümkün.
Üstelik Geminidler, bir kuyruklu yıldızdan değil, 3200 Phaethon adlı asteroitten kaynaklanıyor.
Işık kirliliğinden uzak bir yerde, sabırla gökyüzüne bakmak yeterli.

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Osman Akman
136.3K UP
Çeviren 13 Şubat 2020
Voyager 1 uzay aracı 1990 yılının Sevgililer Günü'nde, Güneş'ten dört milyar mil uzakta seyir halindeyken, ilk Güneş Sistemi aile fotoğrafını çekmek üzere son bir kez geriye baktı. Fotoğraf, ekliptik düzlemin 32 derece üzerindeki bir noktadan çekilen 60 karelik bir mozaikte yer alan Güneş ve altı gezegenden oluşmaktadır. Dünya Gezegeni bu karede tek bir piksel olarak yakalanmıştır. Voyager'ın ünlü görüntüsünün bu yeniden işlenmiş versiyonunda merkezin hemen sağındaki Güneş ışınının içindeki soluk mavi noktadır. Astronom Carl Sagan, Voyager'ın kamerasını kullanarak uzak bir perspektiften eve doğru bakma fikrini ortaya attı. Otuz yıl sonra, bu Sevgililer Günü'nde, bu soluk mavi noktaya tekrar bakın.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Özer
Onur Özer
12.4K UP
Çeviren 18 Mayıs 2018 10 dk.

Moleküler evrim hızı, bir popülasyon içerisinde DNA veya protein dizilerindeki mutasyonların ne sıklıkla sabitlendiğini (yani popülasyondaki bireylerin çoğunda gözlendiğini) ölçer. Mutasyon hızı ise belirli bir zaman aralığında DNA veya protein dizisinde meydana gelen değişim miktarını tanımlar. Birbirine sıkı sıkıya bağlı bu iki kavram, moleküler evrim anlayışımızın temelini oluşturur.

Örneğin moleküler saat kuramı (Zuckerkandl ve Pauling 1962), zaman ilerledikçe bir protein dizisinde sabitlenen amino asit mutasyonlarının miktarının da artacağını öngörür. Bu durumda, eğer mutasyon hızının belirli bir proteinin evrimsel soy hatları boyunca aynı olduğu varsayılırsa, moleküler evrim hızının da sabit olması beklenir (Görsel 1).

60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
PhD 2 Kasım 2022 Sen de Cevap Ver

Çünkü insanlar doğaları gereği meraklılar ve gökyüzündeki cisimlerin davranışlarını anlayabilmek (ve mümkünse faydalarına kullanabilmek) istediler. Bunun için Babiller, belli yıldızlara ilk kez koordinatlar atadılar ve bunların takibini yapmaya başladılar. Ama gök cisimlerinin gökyüüznde çizgisel değil de dairesel ve döngüsel hareketler yapması, bilindik sayı sayma yöntemlerinin yetersiz kalmasına neden oldu.

Örneğin soru açıklamasında bahsettiğiniz trigonometrik tanımlar, sonradan üçgenler için geliştirilmiş tanımlar; halbuki sinüs ve kosinüs gibi şeyler üçgenler için geliştirilmediler, bunlar dairesel ve ritmik hareket için geliştirilmiş kavramlar. Üçgen, bunların karşımıza çıktığı en basit şekil, o nedenle liselerde üçgenler üzerinden anlatılıyor. Şuradaki animasyonları incelerseniz, aslında trigonometrik fonksiyonların ne anlama geldiğini görebilirsiniz.

Ancak sonradan trigonometri bize öylesine güçlü bir araç verdi ki, hayatımızın her yerinde kullanmaya başladık. Örneğin Antik Yunan'da Pantheon gibi yapıların inşa edilebilmesi, trigonometrinin anlaşılması sayesinde mümkün oldu. Mısırlılar piramitleri bu anlayış sayesinde inşa edebildiler. Tabii o dönemde trigonometri algısı primitifti; ancak bu tür yapılarda (örneğin "izdüşüm" gibi kavramların gerektiği inşaatlarda) trigonometri algısı müthiş kolaylaştırıcı oldu.

Tüm Reklamları Kapat

Mesela x vektörünün y üzerindeki projeksiyonu x*cos(theta) ile hesaplanıyor. Bunu yapabilmek, tasarım ve inşaat için aşırı önemli.
Mesela x vektörünün y üzerindeki projeksiyonu x*cos(theta) ile hesaplanıyor. Bunu yapabilmek, tasarım ve inşaat için aşırı önemli.

Sonradan 2. yüzyılda trigonometri sistemsel hale getirildi ve bilimin en önemli parçalarından biri oldu. Trigonometrik fonksiyonlar sayesinde gezegenlerin hareketlerini izah edebilmeye başladık, teknolojimizi geliştirebildik, ışığın doğasını anlayabildik, Evren'deki yerimizi çözebildik. Trigonometri olmasaydı, bugünkü keşiflerimizin önemli bir bölümü mümkün olmazdı.

340 görüntülenme
27
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Samet Acar
Uyarlayan 21 Ağustos 2021 7 dk.

Karanlık ve fırtınalı bir gecede ortaya çıkan Frankenstein, ya da diğer adıyla Modern Prometheus, ateş başında anlatılan bir hayalet hikayesi olarak başlayan ve daha sonra ise dünyaca ünlü bir esere dönüşen, hakiki bir başyapıttır. Kitabın genç yazarı Mary Shelley, ürkütücü olduğu kadar da iddialı bir hikaye ortaya çıkarmak için kabuslarından faydalandı.

Hikaye, 1816'daki "yazsız yıl"da şekil almaya başladı. 1815'te, Sumbawa Adası'ndaki (Günümüz Endonezya'sındadır) Tambora Yanardağı'nın patlaması sonucunda havaya yüklü miktarda kül, kaya ve kükürt tozu salındı. Bu olay, sonraki yıl, dünyanın birçok bölgesinde sıcaklıkları önemli ölçüde azalttı. 1816 yılında, dünyanın her yerinde ilginç hava olayları görüldü: Kuzey Amerika'da yaz donları, İtalya'da kırmızı kar ve İrlanda'da sekiz hafta boyunca süren aralıksız yağmur...

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anonim
Anonim Üye 13 Mayıs 2023 Henüz cevap yok.
Bu iki süreci neden sonuç ilişkisiyle incelememiz mümkün mü yoksa nispeten bağımsız süreçler mi?
144 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Evrim Ağacı'na Destek Ol
“Tardigrade” Sweatshirt

Mikroskobik dayanıklılığın sembolü “Tardigrade” (su ayısı) sweatshirt, bilim ve doğa meraklılarına özel. Evrenin en dayanıklı canlısını üzerinde taşı!

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Sweatshirt siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Sweatshirt ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Yıkama/Ütü Bilgileri: Sweatshirt üzerindeki görsellerin korunması için sweatshirtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah sweatshirtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  6. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Devamını Göster
₺1,200.00
“Tardigrade” Sweatshirt
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close