Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 3 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Tüm Reklamları Kapat
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 25 Eylül 2019 17 dk.

Felsefenin bazı tartışma alanları diğer disiplinlerle doğal bir kesişim alanında bulunmaktadır. Öyle ki bu tartışma alanlarındaki problemleri daha iyi kavramak adına bir alanda uzmanlaşma yeterli olmamaktadır. Bu nedenle felsefeciler olabildiğince interdisipliner bir pozisyon sahibi olmakta artık daha dikkatli davranmaktadır. Bahsettiğimiz kesişim alanlarında bulunan konulardan biri kürtaj hakkındadır. Kürtaj tartışmalarında tıp etiği, hukuk, psikoloji gibi diğer disiplinler de en az felsefeciler kadar çalışma yapmaktadır. 

Felsefeciler kürtaj üzerine yaptıkları çalışmaları ahlak felsefesinin alt dallarından biri olan Pratik Etik disiplini içerisinde gerçekleştirir. Bu yazımızda kürtaj tartışmalarına dair önemli gördüğümüz birkaç notu hatırlatmayı amaçlıyoruz; ayrıca her ne kadar yazarın kürtaj yanlısı bir eğilimi olsa da kürtaj tartışmalarına dair fikirlerini düzenli olarak değiştirmekte olduğu ve belirli bir pozisyonu ısrarlı olarak savunmakta zorlandığını da belirtmek isteriz. Bu nedenle yazımızı bir kürtaj savunusu veya reddi olarak okumaya başlamanızı tavsiye etmiyoruz.

110
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen9 4 gün önce
Stanley Kubrick’in muhteşem bir eseri.Filmde oldukça rahatsız edici sahneler olsada aşılamak istediği suç-ceza düşüncesi oldukça iyi aktarılmış.Çok beğensemde ikinci defa izlemem.
9.8/10
(32 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 2 gün önce
Geçen ay Sinema da ikinci gösterime çıkınca izlemiştim , izlerken nasıl bittiğini anlamadım o kadar akıcı bir şekilde ilerliyor ve hiç sıkılmadan bitmişti . Olayın , zamanın akışını filmin ortalarına gelince tam bir şekilde anlıyorsunuz , ilk başta konuyu da anlamak zor oluyor ama ortalara gelince her şey tam oturuyor ve filimin izlenmesi keyifli olmaya başlıyor . Zaten uçak sahnesinin gerçek bir uçakla çekildiğini öğrendiğimde filim benim için daha da değerli oldu , çok büyük bir işçilik . Christopher Nolan hayranı biri olarak benim için ilk üç filimlerden biridir .
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 3 Aralık 2018 10 dk.

Sabah gün daha tam ağarmadan uyanmışsınız. Yağan yağmuru görüp hayıflanıyor, ne giymeniz gerektiğine karar vermeye çalışıyorsunuz. Geçici bir süreliğine girdiğinizi düşündüğünüz işte 5. yılınızı doldurmuşsunuz. Evden çıkmaya hazır hale geldiğiniz on beş dakika içinde aynı rutinler, aynı beğenmediğiniz sistem, aynı sıkıcı ve boş günlük yaşam meşgaleleri zihninize boca oluyor. Zaten kahvaltı yapmıyorsunuz. Giderken bir simit alır, iş yerinde de bir hazır kahve içersiniz olur biter. Esasında kahvaltıyı seviyorsunuz ama bu şekilde değil. Hafta sonundaki geç ve uzun kahvaltılara bayılıyorsunuz. Zaten düşündüğünüzde, yapmaktan zevk aldığınız hemen her şeyi hafta sonu yapıyorsunuz. O bile tam değil, çünkü pazar günü öğleden sonra başlayan pazartesi sendromu, o gününüzün de yarısını götürüyor.

“Bir buçuk gün” diye düşünüyorsunuz, “tüm hafta yaptığım her şey, katlandığım her şey, her sıkıntı bir buçuk günümü kazanmak için.”

178
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 9 Aralık 2021 9 dk.

"Yeterince iyi" ilkesi, bir şeye ne kadar kaynak sunarsanız sunun onu anlamlı ölçüde iyileştiremiyorsanız, o şeyi olduğu gibi bitirip yolunuza devam etmenizi önerir. Aslında bu; zaman, para ve efor gibi oldukça değerli kaynakları pek de büyük bir fark yaratamayacakları bir yere harcamak yerine, "yeterince iyiyse yeterince iyidir" fikrine kucak açmanız gerektiği anlamına gelir.

Örneğin, yazdığınız bir makaleyi gözden geçirdiğinizi düşünelim. Öyle bir nokta olacak ki, zaten yeterince iyi bir yazı olduğu için, ne kadar uğraşırsanız uğraşın yazının kalitesinde anlamlı bir değişiklik yapamayacak hale geleceksiniz. Üstelik daha değerli pek çok aktivite yapabilecekken bunu yaparak zamanınızı boş yere harcamış olacaksınız.

56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 28 Nisan 2014 9 dk.

İnsanların kuyrukları yoktur. Ciddiyiz! Ancak "kuyruk yapmak için gereken" nedir, hiç düşündünüz mü? Bir takım genler! Eğer insanlarda fiziksel olarak bir kuyruk yoksa, neden "kuyruk yapmak için gereken" genetik araçların neredeyse tümüne sahiptirler? Bir diğer örnek kanatlı dostlarımızdan gelir: Tavukların dişleri yoktur ama dişlere ait genleri vardır! İyi ama neden? Tüm bunların sebebi ne?

Elbette ki yanıtı sadece evrimsel biyoloji verebiliyor. Evrimsel biyoloji dahilinde kullanılan terimlerden biri olan atavizm (ataya geri dönüş) sayesinde, tüm bunları açıklayabiliyoruz. Üstelik genomlarımız, evrimsel tarihimize ait birer arşiv kaydı görevi görüyorlar ve bize geçmişin sırlarını aralıyorlar. Bu makalemizde sizlerle bu tür atavist özelliklerin sadece 2 tanesine bakacağız ve evrime dair genlerimizde neler bulabileceğimizi göreceğiz.

87
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Akif Kavas
3 gün önce
Geçen İngilizce öğretmenim ile ahlak ve süperego konusunda tarafsız bir şekilde tartışıyorduk. Tartışmanın konusu basitti: Ahlaki kuralların ve tabuların nereden geldiği üzerinde tartışıyorduk. Dini baskılar, toplum düzeni, ve hatta -çok optimist bir fikir olsa bile- insan doğamızdan dolayı ahlaklı varlıklar olduğumuz fikirlerini değerlendirdik.

Peki bu işin doğrusu nedir? Kim demiş ulan insan öldürmek kötüdür diye(!)
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Kasım 2014 32 dk.

7 Kasım 2014 tarihinde vizyona giren Yıldızlararası (Interstellar) filmi, senenin en çok beklenen filmi olarak büyük ses getirdi. Belki gişelere beklediği hızlı girişi yapamadı ve ABD'de Disney tarafından yapılan Büyük Kahraman 6 (Big Hero 6) isimli filmin gerisinde kaldı ama yine de gerek içeriği, gerek kurgusu, gerek görsel yapısı, gerekse de Evrim Ağacı olarak burada işlediğimiz gibi bilime olan katkılarıyla önemli miktarda ses getirmeyi başardı. Öyle ki, kolay kolay bilimkurgu filmlerini beğenmeyen, Dünyaca ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson'dan bile, buradan okuyabileceğiniz gibi bol miktarda övgü aldı. Filme yöneltilen ve hem destekleyen, hem de karşı olan sayısız eleştirinin yarattığı toz fırtınası yavaş yavaş dinerken, biz de filmin bilimsel olarak bir analizini sizler için yapmak istedik. Ayrıca filmin sonunda, karadeliğin içerisine girildiğinde ne olduğunu ve neler anlatılmaya çalışıldığını da, anlamayanlar için açıklayacağız. Umuyoruz ki faydalı olacaktır.

İlk olarak şunu söyleyelim: bu bir belgesel değildir, bir bilimkurgu filmidir. Dolayısıyla ele alacağımız eleştiriler, "Kesin ip var or'da!" diyormuşuz gibi anlaşılabilir. Fakat amaç bu değildir. Bilimkurgunun amacı, hayal gücünü tetikleyerek bilimin ileride görebileceği gerçeklerle ilgili ufkumuzu açmaya çalışmasıdır. Sadece salt bir sanat eseri olarak görüp tüm bilimsel doğasından sıyırmak, tamamen bilim olarak görüp içerisindeki noktaları abartmak kadar hatalı olacaktır. İkisi de yanlıştır. Dolayısıyla, mutlaka filme gitmenizi ve son yılların (hatta belki tüm zamanların) en başarılı bilimkurgu filmlerinden biri olduğunu düşündüğümüz Yıldızlararası'nı izlemenizi tavsiye ederiz. Biz tek kelimeyle "bayıldık". Özellikle sayısız bilimsel gerçeğin dahiyane bir şekilde aktarılması, filmi diğer pekçok bilimkurgu filminden ayıran çok özel bir nokta. Ancak filmin büyüleyici doğasından sıyrılıp "Ya acaba?" sorusunu sormaya başladığınız anda, artık bilimkurgu veya sanat değil, bilim yapıyorsunuz demektir ve bu yazımız, size katkı sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Dolayısıyla sanatın bittiği yerle bilimin başladığı yeri iyi ayırt etmek gerektiği kanaatindeyiz. Benzer şekilde, Evrim Ağacı ekibi olarak filmin harika olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak bu, bilimini analiz edip hatalarına değinemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

245
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Ebru Özen
Ebru Özen
58K UP
İnceleyen 19 Mayıs
oldukça popüler olan bu eseri lise yıllarımda çok severek okumuştum Sabahattin Ali'nin en iyi eserlerinden birisidir.
9.7/10
(160 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
10
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağanalp Sarıkaya
Lise öğrencisiyim 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Zaten zihnimizde olan bir şeye zihinsel yanılsama diyemeyiz zaten çünkü o şey zaten zihnimizde. Sadece insanların gerçek aşk algısı yanlış öyle bir şey yok. Her türlü aşk aynı aşktır ve vücüdümüzda olan kimyasal vb. olayların sonucunda var olan bir duygudur. Öyle mucizevi bir şey değil sadece (gerçek aşk düşüncesi). Yani evet dediğin şeyi anladım ben doğru ama zaten zihnimizde olan şeyi zihinsel bir yanılsama olarak tanımlamak biraz yanlış olur.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Galaksi Savaşları: M81 ve M82

Sol üst köşede mavi kollarla çevrilip kırmızı bulutsularla bezenmiş M81 sarmal galaksisi yer alıyor. Sağ alt köşede ise ortasından geçen parlak bir çizgiyle belirginleşmiş ve kırmızımsı parlayan gazlarla çevrili bir düzensiz galaksi olan M82 bulunuyor. Bu nefes kesici manzara, iki dev galaksinin yaklaşık bir milyar yıldır süregelen kütleçekimi savaşını gözler önüne seriyor. Her yüz milyon yılda bir gerçekleşen yakın geçişler esnasında her bir galaksinin kütleçekimi, diğerini dramatik biçimde etkiliyor. Bu yakın geçişlerden sonuncusu sırasında M81'in etrafında büyük ihtimalle M82'nin kütleçekiminin sebep olduğu düşünülen yoğunluk dalgaları meydana geldi ve bu dalgalar da M81'in sarmal kollarının bugünkü zengin yapısının temellerini atmış oldu. Öte yandan, M81'in M82’de bıraktığı şiddetli yıldız oluşum bölgelerinin ve çarpışan gaz bulutlarının enerjik ortamı da galakside X ışınları parlamalarına yol açmış durumda. Bu büyük savaş, Dünya'dan bakıldığında yuvamız Samanyolu Galaksisi'nde yer alan ve hakkında henüz çok az şey bilinen, yayılmış gaz ve toz bulutlarından oluşmuş bir Bütünleşmiş Değişen Bulutsu'nun (İng: “Integrated Flux Nebula”) soluk parıltısı içerisinden görülmekte. Gelecek birkaç milyar yıl içerisinde ise bu iki galaksiden geriye yalnızca bir galaksi kalacak.

7 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Collaborative Astrophotography Team (CAT)
Çeviren: M. Azad Ülmez
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Rasul Nurullazade
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikât insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.
Kaynak: Atatürk'ten Düşünceler, Enver Ziya Karal, İstanbul 1986
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Dilan Güner
Dilan Güner
22K UP
Blog Yazarı 6 dk.

Bilim kurgu tanımı ve alanı geniş bir tür olarak insanları derinden etkiler ve var olan normları sorgulamaya iter. Bu özel tür yapısı gereği değişime ve dönüşüme oldukça açık olmasının yanı sıra, tüketicisini de deviniminin içine çeken bir türdür. Darko Suvin bilim kurguyu edebi anlamda “bilişsel yabancılaşma” olarak tanımlamış ve her anlatının bir novum yani yenilik ve farklılık barındırdığını belirtmiştir. Bu da demek oluyor ki bu tür aslında bizim uyuyan zihinlerimizi uyandıran ve hayal gücümüzü harekete geçiren yegâne anlatılara sahiptir. Her gerçeklik aslında bir hayalin ürünüdür ve hiçbir gelecek hayal edilmeden var kılınamayacaktır. Peki bu hayal dünyasını tetikleyen nedir? Elbette ki eleştirel düşünce.

Eleştirel düşünme yetisi kolay gelişen bir yeti değildir çünkü içine doğduğumuz ve adapte edildiğimiz sistemler bizi belli kavramlara alışık kılar. İşte bu noktada bizi bize yabancılaştıracak lakin bizden çok da farklı olmayan şeylere ihtiyaç duyarız. Bu yabancılaşmanın dozu önemlidir çünkü fazla yabancılaşma bizleri Tekinsiz Vadi’nin derinliklerine sürükleyip bizde korku hissi ile reddetme ve kaçma dürtülerini uyandırırken, az miktarda bir yabancılaşma düşünsel sürecimizde bir tetiklemeye mahal veremeyecektir.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close