"Bacağı kırılan bir at vurulur, çünkü iyileşmesi mümkün değildir." klişesini muhtemelen duymuşsunuzdur. Gerçekten de Vahşi Batı'da ayağı kırılmış bir atın göreceği son şey, sahibi olan kovboyun silahı olabilirdi. Hatta o kadar geriye gitmeye gerek yok, günümüzde de ayakları veya bacakları kırılan atlar birçok durumda sodyum pentobarbital gibi kimyasalların enjeksiyonu yoluyla (ötenazi yöntemiyle) öldürülmektedir.
Bunun sebebi, atların çoğunlukla yük taşımak veya hızlı koşmak gibi amaçlarla kullanılmasıdır. Kendi ağır gövdelerine ek olarak üzerlerine binen insan ve yüklerin de ağırlığı ile, kırılmış veya çatlamış bir kemiğin tam anlamıyla iyileşmesi çok zordur. Bu nedenle birçok durumda ayağı sakatlanan bir at, sahibine yük olmasın diye öldürülmektedir.