Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatih Birinci
Çeviren 10 Ağustos 2019 31 dk.

Sigmund Freud, 1938'de, son âna kadar Viyana'dan çıkmadı. Alman Ordusu şehre girdikten ancak üç ay sonra, 4 Haziran’da Doğu Ekspresi ile ülkeden ayrıldı. Viyanalı Yahudilere karşı yapılan zulmün hemen başlamasına (Almanlar vardığında CBS Radyo için Viyana’da çalışan Edward R. Murrow, Yahudi evlerinin tarumar edilerek aranmasına şahit olmuştu) ve arkadaşlarının kaçması için neredeyse yalvarmasına rağmen, Freud buna ayak diremişti. Kızı Anna tutuklanıp Gestapo tarafından sorgulandıktan sonra, fikrini değiştirdi. Ailesinin bir kısmını ülkeden dışarı çıkarabilmişti; ancak dört kız kardeşi çıkamadı. Bunlardan birisi Theresienstadt'da açlıktan, diğerleri de muhtemelen Auschwitz ve Treblinka'da gazlanarak katledildi.

Freud, Londra'ya iltica etti. Arkadaşları onu, şu anda Freud Müzesi olan, Hampstead'deki büyük bir eve yerleştirdi. 28 Şubat 1939'da Virginia ve Leonard Woolf, çaya geldiler. Hogarth Yayıncılık'ın kurucuları ve sahibi olan Woolf ailesi, 1924’den itibaren Freud'un Britanyalı yayıncıları olmuştu. Hogarth daha sonra, "Standart Baskı" (İng: "Standard Edition") olarak da bilinen, Freud’un çalışmalarının 24 ciltlik çevirisini, Anna Freud ve James Strachey editörlüğünde yayınlayacaktı.

224
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tuğçe Barut
Yazar 18 Aralık 2021 21 dk.

Canlı yaşamının devamı, canlının kendisini oluşturan bir veya birden çok hücrenin bütünlüğüne doğrudan bağlıdır. Hücre bütünlüğü ise, entropi yasası gereği, zamanla bozulma eğilimi göstermektedir; fakat canlılık, bu bozulmayı çeşitli metabolik aktiviteler ile geciktirmeye, bir diğer tabir ile hayatta kalmaya çalışır. Hayatta kalmaya yönelik gerçekleştirdiği metabolik aktiviteler, yapım ve yıkım tepkimelerinin toplamına karşılık gelir.

Tahmin edebileceğiniz üzere her iki tepkime türünde de yoğun miktarda enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat tek başına enerji yeterli değildir. Tepkimelerin gerçekleşmesi ve canlılığın devamlılığını sağlayabilmesi için, belli başlı diğer maddelere de ihtiyaç duyulur. Bu maddelerin önemli bir kısmını vücudumuzda birçok görevi üstlenen mineraller ve tuzlar oluşturur.

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 28 Ağustos 2013 6 dk.

Eminiz ki okurlarımız arasında hatırı sayılır bir çoğunluk merakla Breaking Bad'i izlemiştir ve sonlandığı için derin ve tedavi edilemez bir üzüntü duyuyordur. Biz de onlara yönelik olarak, anılarını tazelemek ve hayranlıklarını geliştirmek amacıyla ufak bir çeviri derlemesi yapmak istedik. Hikayeyi bilmeyenler için çok ufak bir özet geçelim: 

İlerleyen yaşlarında olan Walter White isimli bir kimya öğretmenine, tedavi edilemez düzeyde akciğer kanseri teşhisi konur ve bu, öğretmenin hayatını değiştirir. Çünkü ömrünün sonlarına yaklaşırken, o güne kadar sıradan ve normal bir öğretmen hayatı sürmüştür, ancak hem ailesinin onun ölümünden sonra rahat yaşayabilmesi, hem de ömrünün son yıllarında biraz "aksiyon" yaşayabilmek adına, çılgınca bir işe kalkışır ve diziye de adını veren olay gerçekleşir: yoldan çıkar. Eski bir öğrencisiyle, Dünya'nın en etkili ve tehlikeli uyuşturucusu olarak bilinen metamfetamin üretimine ("meth pişirmek" olarak bilinir) girer ve kimya bilgilerini kullanarak, neredeyse %100 saf metamfetamin üretir. Bu derecede saf meth piyasada bulunmadığından, çok hızlı şekilde para kazanmaya başlar, ancak tabii bu süreçte başına binbir türlü iş açılır ve dizi bunun üzerinden ilerleyen bir "kara drama"dır. 

81
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Yiğit Yurduseven
İnceleyen10 14 Kasım 2021
Bilimseverlerin buluştuğu ortak site.
Youtube Kanalı
9.9/10
(1133 Kişi)
Puan Ver
Karanlığı Bilimle Fethet!
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 5 gün önce 4 dk.

Fareler kanalizasyonlarda dolaşmaya, hamamböcekleri mutfak köşelerinde saklanmaya başlamadan çok önce, istenmeyen başka bir misafir erken medeniyetleri rahatsız ediyordu. Biology Letters dergisinde yayımlanan yeni bir genetik çalışması, otel odalarınıza musallat olan ve kanla beslenen tahtakurularının şehirlerde dolaşan ilk haşereler olduğunu gösteriyor.[1] Ekip, tahtakurularının on binlerce yıldır insanları rahatsız eden tehdit olduğunu öne sürüyor. Araştırmada yer almayan Dresden Teknoloji Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Klaus Reinhardt, çalışma hakkında şunları söylüyor:

Yine de bazı araştırmacılar, tahtakurularının bu unvanı gerçekten hak edip etmediği konusunda kararsız olduklarını söylüyor. Pek çok tahtakurusu türü hayatta kalmak için insanlara ve kana ihtiyaç duyar. Ancak bilim insanları, çok uzun zaman önce tahtakurularının tercih ettiği asıl avların sadece yarasalar olduğunu düşünüyor. Genetik kanıtlar, yaklaşık 245.000 yıl önce bazı tahtakurularının ilk insanlara geçtiğini gösteriyor.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Atilla ㅤ
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Kaynak:(Git)
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Eray Şeyhan
İnceleyen10 6 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
9.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Övgü Kayadelen
Çeviren 26 Şubat 2014 2 dk.

Bilim insanları farelerde beynin hipokampus adı verilen bölgesinde korku veren anılar oluşmasını önleyen nöronlar keşfetti. Bu engelleyici nöronlar bir yere ya da kapsama ait tarafsız anıların, aynı zamanda vuku bulan can sıkıcı olaylar tarafından lekelenmemesini temin ediyorlar. Ekibin dediğine göre bu çalışma, ileride travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlardaki sinirsel temeli anlayabilmemize yardım edebilir. 

Çalışma Science dergisinde yayımlandı. New York'taki Columbia Üniversitesi'nden Attila Losonczy hipocampuste belli bir kapsama ait anıların nasıl saklandığı ve sonra bu anının korku veren olaydan nasıl ayrıldığı ile ilgileniyordu. Fare beyinlerindeki tekil hücrelere bakıldığında, korku hafızasını beynin doğru parçasında yer almaları için biçimlediren ve aracı nöron verilen engelleyici nöronlar buldular. BBC kanalında Science in Action programında Dr Losonczy şöyle dedi: 

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 14 Ekim 2020 4:17
Eğitim uzmanları, uzun zamandır bir çocuğun ne kadar çok eğitimli olacağı konusunda en önemli etmenin, çocuğun ebeveynlerinin eğitim seviyesi olduğuna...
36
Korkularım

KORKULARIM DOST MU DÜŞMAN MI?

SÜPER GÜÇLÜ olmak ve asla korkmamak isteriz! Oysaki bazı korkular çok faydalıdır ve bizi korurlar. Bazıları da hiçbir işe yaramaz, sırf canımızı sıkarlar.
– Sudan korkuyorum!
– Başkalarının beni sevmemesinden korkuyorum.
– Annemle babam tartıştıklarında korkuyorum.
– Öğretmenimden korkuyorum.
Bu çok normal, herkesin korkuları vardır. Ama daha az korkmak için alıştırmalar yapabiliriz! Bunun için korunmaya değil, kendini güçlü, sağlam ve becerikli hissetmeye ihtiyacın var. Bu kitabı aç, nasıl yapacağını hemen anlayacaksın!

Fransa’da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile başarılı illüstratör Fred Benaglia tarafından kaleme alınan, Türkiye dahil yayımlandığı tüm ülkelerde büyük beğeni toplayan Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum serisinin dördüncü kitabı Korkularım, çok sayıda etkinliği ve sonundaki ebeveyn kitapçığıyla çocuklara –ve bizlere– korkunun kimi durumlarda son derece normal ve hatta faydalı bir duygu olduğunu, hiçbir faydası olmayıp sadece canımızı sıkmaya yarayan korkuları ise azaltmak için izlenebilecek yollar olduğunu eğlenceli oyunlar ve egzersizler yoluyla gösterecek şekilde tasarlandı.

Devamını Göster
₺270.00
Korkularım
Tüm Reklamları Kapat
Bulutların Üzerinde Aurora

Auroralar genellikle bulutların üzerinde ortaya çıkar. Aurora parıltısı, Güneş’ten fırlatılan ve hızlı hareket eden parçacıkların Dünya manyetosferine çarpmasıyla oluşur. Bu yüklü parçacıklar Dünya‘nın manyetik alanı boyunca sarmal bir şekilde hareket ederek, Dünya atmosferinin yükseklerinde bulunan atomlara ve moleküllere çarpar. Örneğin bir oksijen atomu, bunun gibi bir çarpışmadan sonra enerji kazanarak, yaygın olarak auroralar tarafından yayılan yeşil renkte ışık saçacaktır. Bir auroranın en aşağıda bulunan kısmı genellikle atmosferin 100 kilometre yukarısında ortaya çıkarken, çoğu bulut yaklaşık 10 kilometrenin aşağısında oluşur. Bulutların ve auroraların göreceli yükseklikleri, 2015 yılında İzlanda‘nın Dyrholaey kentinde çekilen görselde açık bir biçimde görülmektedir. Orada azimli bir astrofotoğrafçı, bir deniz feneri üzerinde aurora yakalayabilmek için şiddetli rüzgarlara ve ilk başta bulutlu olan gökyüzüne karşı dayandı. En sonunda şans eseri ortaya çıkan uzun merceksi bulutları da gösteren bu kareyi yakaladı.

30 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Daniele Boffelli
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Ufuk Derin
Aktaran 2 gün önce 4 dk.

Probiyotikler hayatımızın her alanında kendilerine yer buluyor. Sindirimimize yardımcı oluyor, bağırsak floramızı düzenliyor ve bize daha pek çok fayda sağlıyorlar. Bunların yanı sıra, tehdit altındaki mercan resiflerini kurtarmak için kullanılabiliyorlar. Haziranda Frontiers in Marine Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada bakteriyel bir probiyotik, Florida açıklarındaki doğal ortamda zaten taş mercan doku kaybı hastalığına yakalanmış mercan kolonilerindeki hastalığın yayılmasını yavaşlatmayı başardı.[1] Çalışma, yeni probiyotik tedavisinin mercan kolonilerine uygulanmasının daha fazla doku kaybını önlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Taş Mercan Doku Kaybı Hastalığı ilk olarak 2014 yılında Florida'da ortaya çıktı. Aradan geçen 11 yıl içinde bu hastalık Karayipler'e hızla yayıldı. Bu gizemli hastalığın, en az 20 diğer ülke ve bölgede de tespit edildiği bildiriliyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Furkan Arduç
Türü Ekleyen 17 Şubat 2023
Varecia cinsinin fırfırlı lemurları, strepsirrhine primatlardır ve Lemuridae familyasındaki mevcut en büyük lemurlardır. Tüm yaşayan lemurlar gibi, sadece Madagaskar adasında bulunurlar.
0
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
3 gün önce
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’ndan ve Avrupa Gaia misyonundan elde edilen yeni veriler, Samanyolu ve Andromeda galaksileri arasındaki gelecekteki etkileşimin beklendiği gibi doğrudan bir çarpışma olmayabileceğini ortaya koydu.
Önceki modeller, iki galaksinin yaklaşık 4 milyar yıl içinde çarpışarak dev bir eliptik galaksi oluşturacağını öngörüyordu. Ancak yeni ölçümler, Andromeda’nın rotasının biraz eğik olduğunu ve çarpışma yerine yandan bir “sürtünmeli geçiş” yaşanabileceğini gösteriyor.
Bu, Samanyolu’nun yapısal bütünlüğünü koruyabileceği anlamına geliyor. Yine de galaksiler arasındaki kütleçekimsel etkileşim, yıldız sistemlerinde büyük değişimlere yol açabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Bahadır Emir Petik
Lise düzeyi biyoloji bilgisi bilen bir insan olarak 4 saat önce Sen de Cevap Ver

Bunun aslında temel bir sebebi mide asidinin kan grubunu belirleyen antijenleri sindiriyor olmasıdır. Kişi yiyerek aldığı antijenler yüzünden kan uyuşmazlığı yaşamaz çünkü bunlar sindirildikten[1] sonra genellikle bağışıklılık (özellikle sindirimden bahsettiğimiz için GALT.) sistemi tarafından hedef alınmaz. .[2]Tabii sindirilen ögelerin alerjiye ve bazı bağışıklılık sistemi kaynaklı rahatsızlıklara sebep olduğu bilinmekte (fıstık,süt,yumurta...) fakat bunlar özel durumlardır genetik ve çevresel sebeplere sahiptirler. Yani özetle antijenlerin sindirimle parçalanması ve bağırsakta onları bastıran tolerans mekanizmalarının aktif olması bizim diğer hayvanlardan gelen ve kan grubunu belirleyen antijenleri aldığımızda neden kan uyuşmazlığı yaşamadığımızın sebepleridir

Kaynaklar

  1. Libretexts. 6.2: Digestion And Absorption Of Proteins. (6 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 8 Haziran 2025. Alındığı Yer: Medicine LibreTexts | Arşiv Bağlantısı
  2. Donald W. Smith Cathryn Nagler-Anderson, et al. (2005). Preventing Intolerance: The Induction Of Nonresponsiveness To Dietary And Microbial Antigens In The Intestinal Mucosa. The Journal of Immunology, sf: 3837-4431. doi: 10.4049/jimmunol.174.7.3851. | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Orhan Aydın
Etkinliği Ekleyen 3 gün önce AnkaraÜcretsiz13 Haziran
Kvasir Dergi: Açık Eleştiri Akşamı
13 Haziran 2025 19:30 tarihinden 13 Haziran 2025 21:00 tarihine kadar.

13 Haziran Cuma, 19:30'da, Kvassir Kafe'de, herkesin katılımına açık bir söyleşi.

Yazarlar hem birbirlerini eleştiriyor hem de sizden gelen yorumları değerlendiriyorlar.

Dergideki öyküler ya da doğrudan "öykü" üzerine düşündüğünüz her şeyi saygı çerçevesinde söyleyebilir, yazarlarımızla ve diğer katılımcılarla tartışabilirsiniz.

E tabii hiç konuşmaya da bilirsiniz. :)

Etkinliğe gelmeden önce dergiyi okumuş olmanız tavsiye edilir ama şart da değildir.

Mayıs ve Haziran sayılarını kafeden ya da diğer satış noktalarından edinebilirsiniz.

Etkinlik yaklaşık bir buçuk saat sürecektir.

Katılım ücreti yoktur.

Devamını Göster
3
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Orhan Aydın
Etkinliği Ekleyen 3 gün önce AnkaraÜcretsiz13 Haziran
Kvasir Dergi: Açık Eleştiri Akşamı
13 Haziran 2025 19:30 tarihinden 13 Haziran 2025 21:00 tarihine kadar.

13 Haziran Cuma, 19:30'da, Kvassir Kafe'de, herkesin katılımına açık bir söyleşi.

Yazarlar hem birbirlerini eleştiriyor hem de sizden gelen yorumları değerlendiriyorlar.

Dergideki öyküler ya da doğrudan "öykü" üzerine düşündüğünüz her şeyi saygı çerçevesinde söyleyebilir, yazarlarımızla ve diğer katılımcılarla tartışabilirsiniz.

E tabii hiç konuşmaya da bilirsiniz. :)

Etkinliğe gelmeden önce dergiyi okumuş olmanız tavsiye edilir ama şart da değildir.

Mayıs ve Haziran sayılarını kafeden ya da diğer satış noktalarından edinebilirsiniz.

Etkinlik yaklaşık bir buçuk saat sürecektir.

Katılım ücreti yoktur.

Devamını Göster
3
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Alper Öztürk
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye
Orta Karadeniz, balkonum
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 3 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
4
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close