Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Umut Kuzu
Umut Kuzu
133.8K UP
İnceleyen 29 Eylül 2023
Gerçekten harika bir filmdi tavsiye ediyorum.
9.7/10
(127 Kişi)
Puan Ver
Hatırla, hatırla... 5 Kasım'ı hatırla...
Yönetmen: James McTeigue
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
408.1K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Antiquity dergisinde yayınlanan bir çalışmada ilk bin yıla tarihlenen 200'den fazla gümüş sikkeyi inceleyen arkeologlar, bu paraların o dönemde Güneydoğu Asya'da ne kadar geniş ekonomik bağlar olduğunu gösterdiğini ortaya çıkardı.[1] Aynı zamanda günümüz Bangladeş'inde bulunan bir sikke ile yaklaşık 1.600 kilometre uzaktaki Vietnam'da keşfedilen bir sikkenin de aynı kişi tarafından basıldığı düşünülüyor.

İkinci yüzyıla kadar uzanan erken dönemlere ait Çin kayıtları, hükümet politikalarının ve ticaret ağlarının bölge genelinde geniş çaplı ticareti kolaylaştırdığını gösteriyor. Bu rotalar, doğu Akdeniz'den ve Afrika'nın kuzey kesimlerinden Çin'e kadar binlerce kilometre uzanıyordu. Arkeolojik kanıtlar bu belgeleri destekliyor. Güneydoğu Asya’daki kazılarda Hint takıları, Roma cam eşyaları ve Pers, Çin ile bölgenin diğer yerlerinden çanak çömlek örnekleri bulundu. Tek yüzünde yükselen güneş, diğer yüzünde ise Hint kökenli dini geleneklerin erken bir sembolü olan Srivatsa'yı betimleyen gümüş sikkeler, bu tür buluntularla sıklıkla ilişkilendiriliyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
50.5K UP
İnceleyen8 21 saat önce
Bilge olan birinin dahi dünyanın renklerine, hazlarına bu kadar kanıp şeytanın oyuncağı olması aslında hayatın her alanında ölçülü olmamız gerektiği dersini bana hatırlatıyor. Uçlarda yaşayanlar ufak bir sarsıntı silsilesi ve doyumsuzlukla diğer tarafa geçme meylinde olabiliyor sonra da pişmanlıklar boy gösteriyor. Akıcı bir kitap olay örgüsü okuyucuyu içine çekiyor.
Kitap
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
Yazar: Goethe
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.1K UP
Yazar 29 Mart 2019 15 dk.

2000 yılında ABD, ülkede kızamık hastalığının artık bittiğini açıkladı. Şüphesiz bu büyük başarının en önemli faili aşılar. Ancak sadece 2019 yılının sadece ilk üç ayında kızamık vakasına 314 kez rastlanınca, bu vakaların görüldüğü başlıca yerlerden olan New York’un Rockland bölgesinde olağanüstü hal ilan edilerek, aşısız çocukların halka açık alanlara girmeleri yasaklandı. Uzmanlara göre bunun nedeni olan aşı karşıtlığı hareketi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019 yılında sağlığa karşı en önemli tehditlerden birisi olarak gösterildi. 

2018 yılında yapılan bir araştırmada insanların %16’sının, küresel ısınmanın bir düzmece olduğuna inandığı ortaya çıkmış. Benzer şekilde insanların %37’si, aslında kanserin ilacının bulunduğuna ancak ilaç firmalarının baskısıyla bu gerçeğin örtbas edildiğine inanıyor. Yaklaşık %20’si, aya hiç gidilmediği görüşünde. İnsanların %5’i Yahudi soykırımı diye bir şeyin var olmadığını düşünüyor, %2’si dünyanın düz olduğunu düşünüyor, %4’ü ise dünyanın, insan görünümlü uzaylı sürüngenler tarafından yönetildiğine inanıyor.

270
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Çevik
Onur Çevik
103.0K UP
Konuyla epey ilgilenmiştim, bilirkişi değilim. 3 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Osman Yiğithan Yılmaz tarafından sorulmuştur.
Hiçbir koşulda irade ve istikrar gösteremiyorum, bilincimin farkında değilim ve bu hayatıma zarar veriyor. Peki neden?
Hiçbir koşulda irade ve istikrar gösteremiyorum, bilincimin farkında değilim ve bu hayatıma zarar veriyor. Peki neden?

Nörobiyolojik açıdan çok iyi biçimde açıklanmış zaten yaşadığınız durum fakat ben daha çok psikolojik açıdan yaklaşacağım.

Öncelikle "irade" diye bir şeyin varlığına dair kanıt yok elimizde. İnsan davranışlarını, deterministik yasalarla işleyen ve kendisine sebep olan öncüllerin mutlak sonucu olarak ortaya çıkan olaylar olduğunu varsaymamamız için hiçbir neden yok.

Entelektüel yani akılcı düşüncelerin ile dürtüselliğin arasında bir uyuşmazlık olmasından doğan bu gibi sorunların üstesinden gelebilmek için yapman gereken tek şeyin "daha iradeli olmak" olması antik bir varsayımdan ibaret.

Tüm Reklamları Kapat

İrade terbiyesi dediğimiz olguyu yücelten bu geleneksel yaklaşıma göre hislerimiz daima akılcı yanımızı yoldan çıkarmaya çalışır. Bizim yapmamız gereken ise sadece daha fazla irade (artık o ne demekse) göstermektir. Yani bir aracın içinde yolculuk ettiğimizi düşünürsek geleneksel yaklaşıma göre akılcı yanımız aracı sürmekte, hislerimiz ise yan koltukta oturup akılcı yanımızın dikkatini dağıtmakta, onu ayartmakta, onu hedefinden saptırıp yoldan çıkarmaya çalışmaktadır.

Ancak bu alanda yapılmış bilimsel çalışmaları göz önünde bulundurduğumuzda, hislerimizin aracı sürdüğü ve akılcı yanımızın yan koltukta oturup hislerimizi dizginlemeye ve hedefe yönelik hareket etmesi için ikna etmeye çalıştığı şeklinde bir benzetme yapmamız daha doğru olur gibi görünüyor.

Şunu düşünmekte fayda var: bu iki yolcu aynı dili konuşmuyor. Akılcı olanın ikna nâmına söylediği hiçbir şey hisseden'in umrunda değil. İnsan en temelinde acıdan kaçıp hazzı arayan basit bir organizmadır. Toplumsal veya ahlaki olarak ne yapmamız gerektiğini düşündüğümüzden ziyade neyin bize iyi hissettirdiği daha belirleyici bir rol oynuyor davranışlarımızı şekillendirmede.

Daha da kişisel bir yorumlama yapayım. Bahsettiğin sınav için her gün o kadar saat çalışmak istediğini düşünmüyorum. Esasen ilgini çekmeyen bir sınav için muhtemelen hiç ilgini çekmeyen konuları öğrenmeye zorlamaya çalışıyorsun kendini, günde 5 saat. Zaten normal olan, beyninin bundan her fırsatta kaçmaya çalışmasıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Yerinde olsam büyük ihtimalle bu sınava çalışarak tam olarak neyi amaçladığımı, kim olduğumu ve bu hayatta ne istediğimi, bu sınavın olmak istediğim kişi olmama gerçekten hizmet edip etmeyeceğini sorgulayıp varoluşumun temellerine kadar inerdim. Nihayetinde gerçekten sevdiğim, gerçekten umrumda olan ve bana gerçekten anlamlı gelen bir şey bulup yaşamımı ona göre şekillendirirdim.

Ama ne olursa olsun bu sınavdan yüksek puan alman gerektiğini ve hiç keyif almasan da disiplinli bir şekilde çalışman gerektiğini düşünüyorsan akılcı parçana hitap eden argümanlardan ziyade (çalışmam gerekiyor, bu daha doğru ve daha kazançlı olan davranış), hislerine hitap edenleri (hedefine ulaştığında hissedeceğin mutluluk, vb.) motivasyon için kullanmanı tavsiye ederim. Bunun dışında beyni amacına uygun olarak yönlendirmeni sağlayacak bilimsel yöntemleri kesinlikle kullan.

Uzun süre düzenli spor yapanlar genelde spor yapmayı sevenlerdir. Uzun süre ders çalışabilenler genelde ders çalışmaktan keyif alanlardır. En disiplinli kişiler, disipline en az ihtiyaç duyanlardır. Uzun vadede tavsiyem sana anlamlı gelen hedeflerin peşinden gitmen olur :)

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Ali Döke
Mehmet Ali Döke
19.7K UP
Çeviren 19 Ekim 2016 12 dk.

Canlılar doğaları gereği rekabetçidir; fakat işbirliği de yaygındır. Genler, genomlarda işbirliği yaparlar; hücreler, dokularda işbirliği yaparlar; bireyler, toplumlarda işbirliği yaparlar. İçlerinde toplu eylemin bireyler arasındaki işbirliğinden doğduğu hayvan toplumları yüksek düzeyde toplumsal karmaşıklık sergilerler. Bu gibi toplumlar yalnızca böcekler, memeliler ve kuşlar arasında yaygın olmayıp amip gibi basit türlerde bile görülürler (Görsel 1).

Hayvan toplumları yapı bakımından üreme yetisine sahip tek bir dişinin yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca kısır işçi tarafından desteklendiği tümtoplumsal (ösosyal) böcek kolonilerinden bir veya daha çok üreyen birey ile az sayıda üremeyen bireyden oluşan ve işbirliği yaparak üreyen omurgalı topluluklarına kadar değişiklik gösterirler. Toplu halde yaşayan türlerin çeşitliliği göz önüne alındığında neden bazı türler karmaşık toplumlar oluşturur da onlarla yakın akraba olan diğer türler oluşturmazlar? Bu toplumlar içinde neden bazı bireyler üremeye yatkınken diğerleri kendi üreme çabalarını erteleyip başkalarının yavrularını yetiştirmeye yardımcı olurlar? Bu ve başka soruların yanıtlarını belirlemek, toplulukların nasıl ve neden oluştuklarını ve topluluklar içerisinde bireylerin davranışsal rollerinin nasıl belirlendiğini düşünmeyi gerektirir. 

64
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 25 Ekim 12:30
Aslanların dişlerinden çıkan yol gösterici tüyler, hızlı çözünen biyoplastik, karbonhidrat tüketimi ve gen ilişkisi Eureka ile kulaklarınızda!
17
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Meltem Çetin Sever
Yazar 14 Ekim 2014 3 dk.

Bazılarımız için sonbaharı güzel kılan şey yapraklardaki renk değişimleridir. Yaprakların renkleri yeşilden sarıya, kızıla, kahverengiye ve bu renklerin arasındaki başka tonlara doğru değişirken görsel bir şölen oluşturur. Acaba bu değişimin ardındaki kimyasal olay nedir? Yapraklar öldükleri için mi renkleri değişir, yoksa yapraklar düşmeden önce bu muhteşem renklerin oluşmasını sağlayan kimyasal maddeler mi vardır?

İlkbahar ve yaz boyunca yapraklar, bitkilerin besin üretim fabrikası olarak görev yaparlar. Özellikle yeşil renkli kısımar yoğun bir şekilde Güneş'ten gelen ışınları alır, kimyasal enerjiye çevirir ve depolar (veya vücudun başka bir yerinde depolanmasını sağlar). Işıktan besin üretmeyi sağlayan bu yönteme "fotosentez" denir. Bitkilerin büyük bir kısmında bulunan "klorofil a" ve "klorofil b" isimli pigmentler sayesinde bu gerçekleştirilir. 

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 1 gün önce 23:36
Meme ucu (İng: "nipple"), memenin yüzeyinde dışarı doğru çıkıntı yapan ve süt kanalları aracılığıyla bir dişinin sütünü dışarı salgılamasını sağlayan...
2
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.3K UP
Ekleyen 29 Haziran 2022 38 dk.

Turner Sendromu, insanlarda biyolojik olarak dişi cinsiyetini belirleyen XX kromozom çiftinden 1 adet X kromozomunun silinmesiyle oluşan, dolayısıyla 45+X0 karyotipiyle karakterize edilen ve kadınlarda gelişimi etkileyen kromozomal bir durumdur. Sendromunun en yaygın özelliği boy kısalığıdır ve yaklaşık 5 yaşında kendini gösterir. Ayrıca, yumurtalık fonksiyonunun erken kaybı (yumurtalık hipofonksiyonu veya erken yumurtalık yetmezliği) de çok yaygındır. Yumurtalıklar ilk başta normal olarak gelişir, ancak yumurta hücreleri genellikle erken ölür ve çoğu yumurtalık dokusu doğumdan önce dejenere olur. Etkilenen birçok kız çocuğu, hormon tedavisi görmedikçe ergenliğe giremez ve dolayısıyla neredeyse hiçbiri gebe kalamaz. Sendromdan etkilenen kadınların küçük bir yüzdesi, genç yetişkinlik boyunca normal yumurtalık fonksiyonunu koruyabilir.

Turner Sendromu'na sahip kadınların yaklaşık %30'unun boyun bölgesinde ekstra deri kıvrımları (perdeli boyun), ensede düşük saç çizgisi, el ve ayaklarda şişme (lenfödem), iskelet anormallikleri veya böbrek sorunları vardır. Etkilenen bireylerin üçte biri ila yarısı, aort koarktasyonu (kalpten çıkan büyük arterin daralması) veya aortu kalbe bağlayan kapakçık anormallikleri gibi bir kalp kusuru ile doğar. Bu kalp kusurlarıyla ilişkili komplikasyonlar yaşamı tehdit edici olabilir.

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Övgü Kayadelen
Övgü Kayadelen
163.6K UP
Çeviren 18 Mart 2014 2 dk.

Atmosferde bulunan ve insanların etkinlikleri sonucu üretilmiş olan aerosoller, gerçekten de doğrudan bir kasırgayı ya da tropik hortumu etkileyebilir; ancak bilim insanlarının bugüne kadar düşündüğü gibi değil... Teksas A&M Üniversitesi araştırmacılarından bir ekibin yaptığı yeni bir çalışmaya göre, aerosoller bu tip fırtınaları zayıflatabilmekte!

Texas A&M'den Atmosfer Bilimleri Profesörü Renyi Zhang, ve çalışma arkadaşları Yuan Wang, Keun-Hee Lee, Yun Lin ve Misty Levy'nin çalışması Nature Climate Change dergisinde yayımlandı. Ekip, insan kaynaklı aerosollerin, yani fabrikalar, enerji tesisleri, araba ve uçaklardan salınan egzoz ve benzeri tür insan etkinlikleri sonucu üretilmiş olan aerosollerin, kasırga oluşumunda nasıl bir rol oynadığını test etti. 

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 6 Temmuz 2017 26 dk.

Paleontolojinin rönesansı derken ne demek istiyoruz? Terim olarak 1842’de Dinosauria (korkunç kertenkele) kelimesini ilk ortaya koyan kişi Richard Owen adında bir paleontolog/biyolog idi. Kendisi Darwin’in çalışmalarına da destek veren ve katılan bir bilim insanıydı. Fakat evrimi, Darwin’in açıkladığından daha karmaşık bir yapıda olduğunu düşünüyordu. Diğer yandan başka insanların çalışmalarına göz diken ve korkulan bir kişi olduğu da söyleniyor. Bu yüzden Thomas Huxley gibi bilim insanlarıyla arası iyi değildi.

Dinozorlarda tüylerin keşfi ile adeta bir ’’Renaissance’’ yaşandı. Bu rönesansın fikir babasının John Ostrom olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette 1927'de dinozorlardan kuşlara geçişi resmeden Gerhard Heilmann'ı kesinlikle unutamayız. Paleontoloji uzmanı olmamasına rağmen önemli bir öncüdür. John, 1969’da Deinonychus antirrhopus örneği üzerinde incelemeler yaparak, kuşların dinozorlar ile doğrudan akraba olduğunu söyleyen ilk kişidir. Tabi dinozorların kuşlar ve sürüngenler arasında geçiş olduğunu düşünen, Darwin’in çalışmalarına destek veren Thomas Huxley’i ve Karl Gegenbaur’u da es geçmemek lazım. Ancak John, dinozorların sürüngenden geçiş değil de, tam olarak kuş benzeri olduğunu dile getiren ilk kişi olduğu için paleontolojide ve paleobiyolojide yeri ayrıdır. John'un fikirleri daha sonra karşılaştırmalı anatomi çalışmaları ile ayrıntılı olarak desteklendi.

80
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Bahar Yüksel Çakmak
Türü Ekleyen 1 gün önce
Maltese terrier tüyleri yoğun, parlak, ipeksi ve ışıltılıdır, vücut boyunca kıvrımlar veya alt tüyler olmadan ağır bir şekilde düşer . Renk saf beyazdır, ancak soluk fildişi rengi veya açık kahverengi lekelere izin verilir.
1
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Yuna Miusa
Yuna Miusa
54.0K UP
Lise öğrencisi 19 Eylül Sen de Cevap Ver

Evet, kediler de solak veya sağlak olabilir.Örneğin, avlanma, oyun oynama veya nesneleri itme gibi hareketlerde belirli bir ayaklarını tercih edebilirler.Bu el tercihi, kedilerin bireysel karakterlerine ve deneyimlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle yavru kedilerde bu tercih daha belirgin hale gelirken,yetişkinlik döneminde de devam eder.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Vakit, teknolojimizi ufaltma, basitleştirme ve şiddetten arındırma yönünde elden geçirme vaktidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Metin Haktan Vural
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Devlet adamıyla devlet, kral ve ona bağlı olanlar, aile reisi ve diğer ev halkı ya da efendi ve köle arasındaki ilişkinin aynı olduğunu sanmak yanlışhr. Aralarında sadece büyüklük değil aynı zamanda nicelik farkı da vardır.
Kaynak: Politika (Birinci Kitap).
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close