Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, EKRAN KARTCI tarafından sorulmuştur.

İnsanlık binlerce yıl doğayla iç içeydi, ama son yüzyıllarda şehirleşme ve teknolojiyle doğadan uzaklaştık. Bu değişim birçok kişide doğayla kopukluk ve içsel bir huzursuzluk yaratıyor. Doğaya dönmek isteyen ama “orada hayatta kalamam” diye endişe duyan çok insan var. Bu çok normal çünkü artık doğaya adapte olmak kolay değil, alışkanlıklarımız tamamen değişti.

Ancak doğa sadece uzak, vahşi yerler değil; çevremizdeki parklar, bahçeler, yeşil alanlar da doğanın parçası. Teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmak zor olsa da, ona sınırlar koyarak dengeli yaşayabiliriz. Küçük doğa kaçamakları yapmak, doğayla temas kurmak zihnimizi rahatlatır, bizi yeniler. İnsan aslında hem doğayla hem de modern hayatla uyum sağlayabilecek bir varlık.

Önemli olan, doğadan kopmadan, teknolojiye esir olmadan dengeli bir yaşam kurmak. Kendi sınırlarımızı belirleyip, doğayı hayatımıza küçük de olsa dahil etmek ruh sağlığımız için çok kıymetli.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Nisan 2014 17 dk.

Işık hızı (fotonların hızı), kusursuz vakumda saniyede 299.792.458 metredir (m/s). Bu, kabaca saatte 1.079.250.000 kilometreye eşittir. Yani saatte 300 kilometre hız yapabildiğiniz bir arabayla çıkabileceğiniz maksimum hızın 3.597.500 katına... Fotonları bu hızda gidiyor gibi görüyoruz, çünkü fotonların kütlesi yoktur. Buna rağmen kinetik enerjileri vardır; ancak buna az sonra geleceğiz.

Einstein ışık hızı için "Evren'in hız limiti" demişti. İddiasına göre ışıktan hızlı gitmek nedensellik prensibini ihlal etmek demekti. Bu konularla ilgili derin bilgisi olmayan okurlarımız için, "nedensellik" ilkesi basitçe bir neden ile sonucu arasında ilişki olması demektir. "Neden-sonuç ilişkisi" olarak da bilinir. Nedensellik ilişkisinin bozulması ise mantık hatalarına neden olur. Buna bir örnek olarak, henüz tetiği çekmemişken, silahınızdan çıkacak merminin hedefi vurması örneğini verebiliriz. Işık hızını aşmak, bazı temel enerji yasalarını ihlal etmek anlamına gelir. Ancak bu yapılabilecek olursa, zamanda yolculuk bile mümkün olacaktır.

223
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
NGC 6302: Kelebek Bulutsusu

Geceleri Dünya göklerinde görülen küme ve bulutsulara genellikle çiçek ya da böcek isimleri verilir. 3 ışık yılı kanat açıklığına sahip NGC 6302 de bunlardan biridir. Tahmini yüzey sıcaklığı 250.000 santigrat derece olan bu gezegenimsi bulutsunun merkezi yıldızı, bir beyaz cüceye dönüşme sürecindedir. Bu nedenle son derece sıcak hale gelir ve morötesi ışıkta parlak şekilde parıldar. Yoğun bir toz halkası, merkezi yıldızı doğrudan görmemizi engeller; ancak enerjik morötesi ışık, bulutsuda bulunan atomları iyonize eder. Dar bant görüntü verileriyle oluşturulmuş bu keskin teleskopik görüntüde, iyonize hidrojen ve oksijenin iki değerlikli iyonları karakteristik kırmızı ve mavi-yeşil tonlarında gösterilerek, bulutsunun kanada benzeyen çift kutuplu çıkıntıları içinde yer alan düğüm ve filamentlerden oluşan çarpıcı bir kompleks ortaya çıkarılmaktadır. NGC 6302, 4000 ışık yılı uzağımızda Akrep (Scorpius) takımyıldızında yer alıyor.

6 Haziran 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Copyright: Mike Selby
Çeviren: Simay Aladağ

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 4 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 26 Ocak 2022 22 dk.

Rothmund-Thomson Sendromu (RTS), vücudun birçok bölümünü etkileyebilen nadir bir genetik bozukluktur. Bozukluk, belirgin cilt anormallikleri, seyrek saç, kirpikler ve/veya kaşlar, kısa boy, iskelet ve diş anormallikleri ve artan kanser riski, özellikle kemik kanseri (osteosarkom) ile karakterizedir.

Hastalar tipik olarak bebeklik döneminde Rothmund-Thomson Sendromu belirtileri göstermeye başlar ve ortaya çıkan ilk özellik, yanaklarda başlayan ve daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayılan bir döküntüdür. Döküntü yavaş yavaş kronikleşir ve ömür boyu devam eder.

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Ağustos 2016 19 dk.

Astroloji, buradaki yazımızda etraflıca işlediğimiz gibi, gök cisimleriyle davranışlarımız ve kişilik özelliklerimiz arasında anlamlı ilişkiler olduğunu iddia eden bir sahtebilim türüdür. Bu bakımdan astroloji, bilimsel geçerliliği olan bir pratik değildir. Bilimin temel kriterlerine neden uymadığını buradaki yazımızda anlatmıştık. Tüm bunlara rağmen insanların astrolojinin iddialarının kendilerine neden uyduğunu sandıklarını, yani astrologların insanları nasıl kandırdığının psikolojisini ise buradaki yazımızda anlatmıştık. Modern bilim, astrolojinin antik zamanlarda kalma, bilimin en temel ilkeleriyle çelişmesi dolayısıyla bilimsel geçerliliği bulunmayan, çoğunlukla kendini astrolog olarak gören kişilerin hayal gücüyle beslenen bir sahtebilim olduğu konusunda hemfikirdir. Bu konularda daha fazla bilgi edinmek için, Dr. Tevfik Uyar tarafından kaleme alınan Astrolojinin Bilimle İmtihanı isimli eseri edinmenizi tavsiye ederiz.

Astrolojinin iddiaları akademik çalışmalarla tekrar tekrar çürütülmüştür. 2006 yılında Personality and Individual Differences dergisinde yayınlanan akademik bir çalışmada, 15.000'den fazla kişinin doğum tarihleri ile kişilik özellikleri arasındaki ilişki incelenmiş ve tek bir kişide bile istatistiki olarak anlamlı sonuç elde edilememiştir.

180
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Blog Yazısı
Ertuğrul Genç
Blog Yazarı 2 dk.

Gece, gündüz, yaz, kış, yeni ve eski yıl Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde ilerlerken yaptığı çeşitli hareketlerin sonucudur. Dünya kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru döner ve bunu Güneşin etrafında dönerken yapar. Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı yıl boyunca değişir. Bunun başlıca sebebi Dünya Güneş'in etrafında dönerken eliptik bir yol izlemesidir.

Eksen etrafındaki dönüşü 23 saat 56 dakikadır. Bunu gündüz ve gece olarak algılarız. Güneş'in çevresinde ki dönüşünü ise 365 gün 5 saat 57 dakikada tamamlar.

14
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sıla Uçar
Sıla Uçar
44K UP
Yazar 15 Şubat 2022 8 dk.

Mavi rengin hayatımızdaki yeri oldukça büyüktür. Sahil kenarında yürüyüş yaparken masmavi gökyüzünün altında onun yansıdığı masmavi deniz ile huzur buluruz. Mavi renk hakkında yazılmış onlarca şiir vardır. Genelde huzuru ve sükuneti temsil eden bu rengin, bir zamanlar zenginliği temsil edebileceğini hiç düşünür müydünüz?

Az bulunanın değeri her zaman artar, bunu pekâlâ biliyoruz. Bir zamanlar mavi rengin başına gelenin de bu durumdan hiçbir farkı yoktur. On sekizinci yüzyıla kadar mavi, çok değerli bir renkti. Belirtilen dönemden önceki sanat eserlerine baktığınızda, mavi rengin oldukça nadir olduğunu görebilirsiniz. Genellikle mavi, dini resimlerde ve çoğunlukla en kutsal insanların kıyafetlerini renklendirmek için kullanılırdı.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akif Uzun
Akif Uzun
50K UP
Yazılım ve Bilişim teknolojileri ile ilgili lise öğrencisi. 4 Mayıs 2021 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Boyraz tarafından sorulmuştur.

Bunu yapmanın 2 yolu var.

1.yol hazır bir sistem kullanma "home assistant" gibi işletim sistemleri var bu işletim sistemini bir Raspberry Pi gibi bir bilgisayara kuruyorsun. Ardından kurulum adımları ile kuruyorsun bu konu hakında pek fazla türkçe kaynak yok ama birkaç adet var bunlardan bir tanesi Povodu adlı youtube kanalı.

2.yol ise Arduino veya benzeri kartlara sensörleri bağlamak bunlarıda Wifi veya Bluetooth mödülleri ile kendi yazdığın bir uygulamaya bağlamak. Bu konu hakkında diğerine oranla nerdeyse hiç kaynak yok.

Tüm Reklamları Kapat

Karşılaştıracak olursak yazılım bilgin varsa ben sana 2. yolu öneririm bu hem daha uygun fiyatlı olur hemde sistem senin kontrolunde olur. Üstelik bir yazılım mühendisi isen bu çok iyi bir proje olur. Ama bir yazılım bilgin yok ise 1.yol senin için daha iyi olur (2.yönteme oranla çok daha pahallı olur).

108 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Aktaran 25 Şubat 2023 4 dk.

İstanbul, deprem araştırmacıları için büyük ilgi odağıdır. 15 milyonluk metropol; Marmara Denizi'nin altında, şehir sınırlarının hemen dışında uzanan Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun çok yakınında bulunuyor. Burada, yeraltında, tektonik plakalar birbirine kenetlenmiş haldedir. Bu kenetlenme, plakaların hareket etmesine engel olur ve fay üzerinde sürekli bir enerji birikimine sebep olur. Bu kenetlenme kırıldığında, biriken enerji etrafa saçılacaktır ve büyük bir sarsıntı oluşacaktır. İşte deprem, budur. Bilim insanları önümüzdeki yıllarda bu bölgede 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem olacağını tahmin ediyor.

İstanbul'a yönelik bu sismik tehdidin boyutu, levhaların ne kadar güçlü bir şekilde birbirine takıldığına ve depremin tam olarak nerede başlayacağına ("çekirdeklenme noktasına") bağlıdır. GFZ Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi'nden Marco Bohnhoff liderliğindeki bir ekip, bir sonraki büyük depremin Marmara Denizi'nin doğusundan başlama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteren bir çalışma sunuyor.[1] Bu, 15 milyondan fazla nüfusa sahip İstanbul için hem iyi hem de kötü haber demek. Bohnhoff, şöyle açıklıyor:

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anonim
Anonim Üye 5 gün önce Henüz cevap yok.
Şuan lisedeyim Uçak mühendisliği okumak istiyorum ama daha çok yararıcı bir insanım insanlar bana mühendisliğin çok teknik olduğunu benim gibi bi insanı boğucağını söylüyorlar doğru mu gerçekten? yani mühendislerin yararıcı olması gerekmez mi sonuçta yeni şeyleri yapanlar onlar?
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Firdevs Güven
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Ne kadar da kıt görüşlüymüşüz; biz işte, Halk.
Kaynak: Adem'den önce sf:80
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Elif Akpolat
İnceleyen10 19 Eylül
İzlemedim ama izleyeceğim. Şimdiden mükemmel olduğuna o kadar eminim ki...
7.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Transformers One
Yönetmen: Josh Cooley
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kürşat Maral
Yazar 11 Eylül 2020 5 dk.

Spinoza, tözü kendi başına var olan ve kendisiyle tasarlanan, yani kendisini teşkil edecek hiçbir fikrin yardımı olmaksızın hakkında fikir edindiğimiz şey[1] olarak tanımlamaktadır. Tözün tanımından, mantıksal olarak şu sonuçlar çıkarılabilir:

Spinoza'nın felsefesinde, Descartes'ın aksine, iki değil tek töz vardır ve bu töz sonsuzdur. Spinoza’ya göre bu tanımlara uyan tek bir varlık vardır, o da “Tanrı”dır.

55
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close