Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Meltem Çetin Sever
Yazar 31 Temmuz 2020 5 dk.

Birçoğunuz bir bal porsuğunun bir yılanla mücadelesinden sonra, yılanı afiyetle yediğini ya da herhangi bir hayvana kafa tuttuğunu görmüşsünüzdür. Birçok hayvanla karşılaştırıldığında küçük bir bünyeye sahip bu tür, akıl almayacak işlere kalkışıyor. Korkusuzluğu ve cesareti yüzünden Guinness Dünya Rekorları'nda yani eski adı ile Guinness Rekorlar Kitabı'ndaki adı "World's Most Fearless Creature" yani ''Dünyanın En Korkusuz Hayvanı'' olarak geçiyor. Bu hayvanı biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Bal porsuğu (Mellivora capensis), sansargiller familyasının Mellivorinae altfamilyasındaki Mellivora cinsine ait tek türdür ve 12 tane alt türü bulunmaktadır. Nesli tükenmekte olan bir hayvan değildir ve IUCN Kırmızı Listesi'nde asgari endişe altındaki bir türdür. Yaşadığı alanlar ise Güney Fas'tan Güney Afrika'ya ve Hazar Denizi'nden Hindistan'a kadar uzanır.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Meltem Çetin Sever
Çeviren 25 Ağustos 2019 29 dk.

Görelilik! Bulunduğumuz çağı bundan daha iyi simgeleyen başka bir sözcük var mı? Artık hiçbir şeyin kesinliğinden emin olamıyoruz. Her şeye göreliliğin ışığında bakıyoruz. Görelilik, günden güne ucuz filozofların elinde oyuncak haline geliyor.

Savaş sonrası dünyamızda, meydan okunmamış herhangi bir standart kaldı mı? Değişmezliği veya kalıcılığı bir yerlerde sorgulanmamış; etiğin, ekonominin yahut hukukun mutlak olduğu bir sistem kaldı mı? Artık üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece sayılmadığı, zaman kavramının anlamını yitirdiği, sonsuzun sonu olduğu ve sonlunun sonsuzlukta kaybolduğu bir dünyada, kalıcı değer, yahut tartışmasız doğru diye bir şey olabilir mi?

313
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ağustos 2011 17 dk.

Homo sapiens, "Taksonomik Olarak İnsan" yazımızda da detaylarıyla ele aldığımız üzere, 275 milyon yıl kadar önce sürüngenlerden evrimleşmiş memeliler içerisinde, 47 milyon yıl kadar önce evrimleşmeye başlamış Primatlar takımı içerisinde bulunan ve son 6-7 milyon yıldır insansılar kolundan evrimleşerek günümüze gelmeyi başaran tek insan türüdür. Yani bu uzun yolculukta, ilk memelilerden günümüze kadar pek çok özellik değişmiş, bunların birikimi sayesinde önce primatlar dediğimiz iri beyinli memeliler evrimleşmeyi başarmış, bunların arasından bir kol da günümüz modern insanına doğru gitmiştir. Bu yoldaki değişimlerden başlıcaları morfolojik, anatomik, fizyolojik ve davranışsal değişimlerdir. Morfolojik değişimler insanın günümüzdeki dış görünümünün değişimini, anatomik değişimler organlarının yapısını, fizyolojik değişimler hücre, doku ve organları arasındaki ilişkileri, davranışsal değişimleri ise sosyal yapı içerisindeki etkileşimleri değiştirmiştir. Bu değişimlerin toplamı, günümüzde sadece insanı değil, her türü kendi atalarından farklılaştıran özelliklerdir. Örneğin bugün yaşayan bir tür, kendi atasından bu özelliklerin toplamı (ve hatta daha fazlası) çerçevesinde farklılaşmıştır, o ata tür ise kendisinden önceki atalardan... Bu böyle ilk canlılara kadar, cansızlıktan canlılığın evrimine kadar takip edilebilir.

İnsanın ve atalarının beslenme eğilimleri ve besinlere olan yaklaşımı da evrimsel süreçte değişmiştir. 6 milyon yıl kadar önce şempanzelerle ayrı yönlere doğru evrimleşmeye başladığımızdan beri, Thomas Hobbes'un tanımıyla "pis, zalim ve kısa" hayatlar yaşayan canlılar haline geldik (Hobbes, evrimleştiğimiz tarihi bilememiş olsa da, bu değişim tanımını Darwin'den bile 200 sene kadar önce yapabilmiş bir İngiliz filozofudur). Zekamızın evrimi pek çok şeyi iyileştirirken, bu iyileşmelerle kıyaslanmayacak miktarda fazla olan pek çok şeyi de kötüleştirdi. Ortalama ömrümüz bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve özellikle tıp alanında yaptığımız keşifler sayesinde bundan 50.000 sene öncesine göre 3 katına kadar çıkarken; iklim, belki de canlılık tarihinde siyanobakterilerin evrimleştiği milyarlarca yıl öncesinden beridir ilk defa, tek bir tür tarafından, bu kadar köklü bir biçimde değiştirilmektedir. Dünya'nın milyarlarca yıldır süregelen doğal dengesini denklemin kendi tarafımıza düşecek şekilde değiştmeye çalışmaktayız ve bu işleri daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak tüm bu değişimlerden yine en çok etkilenen türlerden biri yine biziz.

127
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Aybay
Fizik Öğretmeniyim 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Meryema Şermet tarafından sorulmuştur.

Günümüzde 60 yaşındaki bir erkeğin doğal yolla veya yardımcı üreme teknikleriyle baba olması biyolojik olarak mümkündür; ancak ileri yaşla birlikte sperm sayısı, motilite ve morfoloji gibi parametrelerde anlamlı düşüşler görülür, gebe kalma süresi uzar ve genetik/obstetrik riskler artar Son 50 yılda genel sperm sayısında yaklaşık %40–50 azalma saptanmış, yaş ilerledikçe bu düşüş [1][2][3][1]daha belirgin hale gelmiştir. Dolayısıyla 60 yaşındaki bir erkeğin sperm üretimi genç bir erkeğe kıyasla daha azdır ve gebelik şansı düşse de, özellikle tüp bebek (IVF/ICSI) gibi yöntemlerle başarılı doğum örnekleri mevcuttur

Kaynaklar

  1. utswmed. How Does A Father’s Age Affect Fertility And A Baby’s Health? | Aging | Men's Health | Your Pregnancy Matters | Ut Southwestern Medical Center. Alındığı Tarih: 1 Mayıs 2025. Alındığı Yer: utswmed | Arşiv Bağlantısı
  2. E. Carlsen, et al. (1992). Evidence For Decreasing Quality Of Semen During Past 50 Years. BMJ (Clinical research ed.). doi: 10.1136/bmj.305.6854.609. | Arşiv Bağlantısı
  3. H. Armitage. Older Fathers Associated With Increased Birth Risks. (31 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 1 Mayıs 2025. Alındığı Yer: News Center | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı İzmir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 19 saat önce İzmir₺200,0011 Mayıs
Nöropedagoji ve Nöroplastisite
11 Mayıs 2025 17:00 tarihinden 11 Mayıs 2025 18:00 tarihine kadar.

🧠 Nöropedagoji ve Nöroplastisite
📅 11 Mayıs 2025 Pazar
🕔 17.00 - 18.00
📍 Laika Coffee & Culture, Karşıyaka

Beyin nasıl öğrenir, nasıl değişir?
Eğitim ile nörobilim kesiştiğinde karşımıza çıkan en heyecan verici alanlardan biri: Nöropedagoji.
Bu etkinlikte, beynin yapısal ve işlevsel olarak nasıl değişebileceğini; öğrenmenin sinir sistemi üzerindeki etkilerini ve bu bilgilerin eğitimde nasıl kullanılabileceğini konuşacağız.

🎙️ Konuşmacı: Lokman Topbaş, M.A.
(Ege Üniversitesi Eğitim Bilimleri Yüksek Lisans Öğrencisi, Felsefe Lisans Öğrencisi)

📌 Etkinlik ücretlidir. Bir bilet 200 TL'dir. 30 kişilik kontenjan vardır.

Devamını Göster
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sude Ak
Sude Ak
21K UP
İnceleyen 2 gün önce
İçimdeki Şeytan, atmosferiyle hemen içine çeken, psikolojik gerilimi dozunda veren bir yapım. Karakterin içsel çatışmaları ve bastırılmış duyguları izleyiciye geçiyor, özellikle bazı sahneler gerçekten rahatsız edici bir gerçeklikle yansıtılmış. Ancak zaman zaman hikâye dağınık ilerliyor ve derinliği hissettiren o atmosfer, birkaç bölümde yüzeyde kalıyor. Yine de finalde bıraktığı o sorgulama hâli, diziyi izlemeye değer kılıyor. Hem karanlıkla yüzleşmek isteyenler hem de sadece bir gerilim arayanlar için farklı bir deneyim sunuyor. Kendi iç dengesi, atmosfer başarısı ve oyunculuk performansı açısından İçimdeki Şeytan ortalamanın üstünde bir yapım. Ancak anlatımda zaman zaman kopukluklar ve tempo sorunları olduğu için genel denge biraz sarsılıyor.

Bu yüzden 10 üzerinden 6 puan veririm.
Etkileyici ama her izleyiciye hitap edecek kadar tutarlı değil.
9.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : It Lives Inside
Yönetmen: Bishal Dutta
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Soylu
İrem Soylu
16K UP
Çeviren 25 Aralık 2021 8 dk.

Evrimin gidişatına bakacak olursak, biz de bir noktada kendimizin daha üstün bir versiyonuna dönüşeceğiz. Asıl soru ise, türümüzden evrimleşecek yeni insanları görecek kadar hayatta kalıp kalamayacağımız. Türümüzü gelecekte neler bekliyor?

Chip Walter, yeni kitabında, modern insanın baskın ve hayatta kalmış tek insan türü olmayı nasıl başardığını analiz ediyor. Kitapta, insanlığın bir sonraki döneminde neler olabileceğine dair tahminlerde de bulunuyor.

42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hamiş Pşşom
10 saat önce
Yani aşk olaylarında en az işin %90 ı üremek cinsellik soydevamı dır doğru ama ne yalan söyleyeyim her şey olduğunu düşünmüyorum insanın manevi tarafları da var biraz işin içinde genellikle Türkiye gençleri belki dünyadaki herkes ergenken çok fena aşık olup kültür anlatıları ile de doğru orantılı bi şekilde işte bi ömür evli mutlu çocuklu gibi son derece saf ve ahmakça hayaller kurarlar sonra hayalleri başlarına yıkılınca bu işi biraz öğrenmeye başlarlar sen 20 yaşındasın benden 8 gün sonra doğmuşsun aynı olay seninde başına gelmiş olabilir ben de bu işlerin evrimsel fizyolojik kısımlarını bolca araştırdım ki hala devam ediyor yani dediğim gibi insanlar kendilerini çok ulvi görürler ama tüm düşünce - beden yapımız en az %90 diğer hayvanlarda olan ne ise bizde de o var o kısmı halletmeden bize özgü olan yetenekler hiç bir işe yaramaz nerdeyse 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Blog Yazısı
Dılbaz Yenisoy
Blog Yazarı 2 dk.

Çok fazla detaya girmek istemiyorum bu yüzden cevaplar çok fazla detaylı ve uzun değil en nihayetinde bu bir blog yazısı

İnsanlar Maymundan geldiyse neden şimdi Maymunlar İnsan olmuyor? öncelikle bu soru tamamen yanlış çünkü İnsanlar Maymunlardan Evrimleşmemiştir Maymunlar ile ortak atadan Evrimleşmiştir peki Maymunlar neden insan olmuyor? bunun cevabı elbette doğal şartlar Biz Şempanzelerden 6 - 7 yıl önce ayrıldık ondan sonra Şempanzeler ve İnsanlar farklı şartlardan dolayı farklı şekilde evrimleştiler

20
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Sudaki Gezegen Çizgileri

Bu çizgilere sebep olan şey ne? Gökyüzündeki nesneler kimi zaman su üzerinde çizgiler oluşturacak şekilde yansırlar. Peki ama neden? Eğer su yüzeyi pürüzsüzse yansıyan nesneler de kendi görüntülerine benzer şekilde noktalar hâlinde görünürler. Ancak su dalgalı ise bu nesnelerden gelen ışığın su yüzeyinden yansıyarak size ulaşacağı birçok farklı yer var demektir ve bu yansımalar da nihayetinde bir araya gelerek genellikle bir çizgi oluştururlar. Bu fenomen, Güneş'in doğuşundan hemen sonraki ve batışından hemen önceki anlarda sıkça gözlemlenmektedir. 25 Nisan 2025'te İspanya'nın İbiza kentinden çekilen bu fotoğrafta, batmakta olan Ay ile onun yukarısındaki Venüs ve sağındaki hayli soluk Satürn'ün hem doğrudan hem de Akdeniz'den yansıyan çizgiler hâlinde bir araya gelerek oluşturdukları manzarayı görüyoruz. Sağ taraftaki diğer çizgiyse bir kayanın üzerinden saçtığı parlak ışığıyla geçen gemileri uyaran bir deniz fenerine ait.

5 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Jose Antonio Hervas
Çeviren: Osman Akman
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Gülfem Akdemir
Seslendiren 7 Ocak 2024 9:27
Benlerin koparılmasıyla kanser riski arasında doğrudan ilişki kurabilmiş hiçbir bilimsel araştırma bulunmamaktadır. Birçok tıp kurumu bu iddiayı bir çeşit...
52
Evrim Ağacı Eskişehir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce EskişehirÜcretsiz10 Mayıs
Uzay Hukuku; Dünyadan Uzaya Hukuki Bir Bakış
10 Mayıs 2025 14:00 tarihinden 10 Mayıs 2025 15:00 tarihine kadar.

Yeni bir etkinlikle daha karşınızdayız ve bu kez rotamızı biraz daha yukarılara çeviriyoruz! 🌌
Gündemimizde ise hepimizde merak uyandıran bir konu var: UZAY HUKUKU. Uydular, Mars görevleri, uzay turizmi derken akıllarda şu soru belirmeye başladı: Peki tüm bunların hukuki zemini neye dayanıyor?

İşte tam da bu sorulara ışık tutmak üzere 10 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00'te Av. Serhat Kaşıkara bizlerle olacak! Kendisiyle birlikte uzayın hukuki boyutunu ele alacağız. Kim neyi sahiplenebilir? Uzayda suç işlenirse kim yargılar? Uluslararası uzay hukuku nereye gidiyor?

🎙 Etkinliğimiz bol bol sohbet, soru-cevap ve keyifli bilgilerle dolu olacak. Etkinliğimize katılmak için instagram @evrimagacieskisehir hesabına özel mesaj atarak ulaşabilirsiniz. ✉️ Etkinliğimiz ücretsizdir!

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Beril Sıla Topak
İnceleyen9 5 gün önce
Fleabag feminizm, kadın bedeni ve kadın cinselliği üzerine düşünmeyi sağlayan içerisinde trajedi, kara mizah bulunan sanki baş karakterle aranızda küçük sırlarınız varmış hissiyatıyla bir çırpıda bitirebileceğiniz ama çokça düşünme alanı sunan bir dizi. Karakterin duygu dünyası ve psikolojik durumlarını dışarıdan bir gözle analiz edebilmenin etkileyiciliğini bu dizide bulabildim. Dizinin başkarakteri annesini ve sonrasında ise en yakın arkadaşını -hatta tek arkadaşını- kaybetmiş bir kadındır. Yasını ve üzerindeki baskıları içinde yaşar ve bunları paylaşacağı kimseye sahip değildir. Feminizme bazen düşündürücü bazen de güldürücü şakalarla sıkça vurgu yapan başkarakterin kendi çelişikilerini sıkça yansıttığı olay akışındaki ailevi problemler, yalnızlık ve psikolojik problemlerin nasıl dışa yansıdığına iyi değinildiğini düşünüyorum. Benim için çok güzel bir 12 bölümdü. Tavsiye edilir!!!!!!
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Yazar 14 Ağustos 2020 15 dk.

Tardigradlar, çok çeşitli fiziksel ve kimyasal aşırılıklara dayanma konusundaki yeteneği sayesinde tüm bilimseverleri büyülemektedir. Son dönemlerde tardigradların sahip olduğu dayanıklılık yeteneği, karşılaştıkları zorlu koşullar sırasında ifade edilen proteinlerin koruyucu rollerine odaklanmamıza sebep olmakla birlikte bu küçük omurgasızlara duyulan ilginin artmasına yol açmıştır.

Dsup (hasar önleyici) adı verilen ve tardigradlara özgü benzersiz bir proteinin DNA'yı radyasyon ve radikallerin ürettiği hasardan koruduğunun keşfi, biyoteknoloji ve tıp alanındaki potansiyel uygulamalarıyla ilgili beklentileri artırdı.

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 24 Şubat 2019
Bilgisayar programcılığı baş döndürücüdür. Kendi küçük evreninizi yaratır ve istediğinizi yaptırabilirsiniz.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
22
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Eskişehir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce EskişehirÜcretsiz10 Mayıs
Uzay Hukuku; Dünyadan Uzaya Hukuki Bir Bakış
10 Mayıs 2025 14:00 tarihinden 10 Mayıs 2025 15:00 tarihine kadar.

Yeni bir etkinlikle daha karşınızdayız ve bu kez rotamızı biraz daha yukarılara çeviriyoruz! 🌌
Gündemimizde ise hepimizde merak uyandıran bir konu var: UZAY HUKUKU. Uydular, Mars görevleri, uzay turizmi derken akıllarda şu soru belirmeye başladı: Peki tüm bunların hukuki zemini neye dayanıyor?

İşte tam da bu sorulara ışık tutmak üzere 10 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00'te Av. Serhat Kaşıkara bizlerle olacak! Kendisiyle birlikte uzayın hukuki boyutunu ele alacağız. Kim neyi sahiplenebilir? Uzayda suç işlenirse kim yargılar? Uluslararası uzay hukuku nereye gidiyor?

🎙 Etkinliğimiz bol bol sohbet, soru-cevap ve keyifli bilgilerle dolu olacak. Etkinliğimize katılmak için instagram @evrimagacieskisehir hesabına özel mesaj atarak ulaşabilirsiniz. ✉️ Etkinliğimiz ücretsizdir!

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close