Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Görkem Bakırcı
Yazar 2 gün önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

10
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ulaş Şaroğlu
Etkinliği Ekleyen 1 gün önce IstanbulÜcretsiz31 Mayıs
Uluslararası İTÜ Bilim ve Mühendislik Zirvesi (İngilizce)
31 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 02 Haziran 2025 16:00 tarihine kadar.

📅 31 Mayıs – 2 Haziran 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi'nde düzenleyeceğimiz International ITU Science and Engineering Summit (SES 2025) etkinliğimiz sizlerledir.

📌 Etkinliğimizin programı ve konuşmacı listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

🔗 https://indico.itu.edu.tr/event/5

📌 Bu ve bu tarz etkinliklerimizden haberdar olmak için kulübümüzün İnstagram sayfasını takip edebilirsiniz:

🔗 https://www.instagram.com/itufmk/

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Semih Can Aktepe
Semih Can Aktepe
3,385 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 14 dk.

Son 30 yılda biyolojiye olan felsefi ilginin artması, biyolojik bilimlerin aynı dönemde artan önemini yansıtmaktadır. Günümüzde birçok farklı biyoloji konusunda geniş bir literatür vardır ve bu literatürdeki çalışmaların bütününü tek bir kalemde özetlemek imkânsızdır. Bu yüzden bu yazı biyoloji felsefesinin ne olduğunu açıklamayı amaçlamaktadır. Biyoloji neden felsefe için önemlidir ya da tam tersi, felsefe neden biyoloji için önemlidir?

Biyoloji felsefesinin genel başlığı altında üç farklı felsefi sorgulama vardır. İlk olarak bilim felsefesindeki genel tezler biyoloji bağlamında ele alınır. İkinci olarak biyolojinin kendisindeki kavramsal bulmacalar felsefi analize tabi tutulur. Son olarak geleneksel felsefi sorular tartışılırken biyolojiye başvurulur. İlk iki felsefi çalışma sıklıkla gerçek biyolojinin ayrıntılı bilgi bağlamında yürütülür. Üçüncüde bu daha azdır.

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Çakar
İrem Çakar
3,915 UP
Çeviren 26 Ocak 2019 42 dk.

Bu makale, oy verme eyleminin mantığı ve ahlaki boyutu hakkındaki 6 temel soruya odaklanmaktadır:

6. soru, demokratik hükümet seçimine dayalı yönetim biçimlerinin, diğer yönetim biçimlerine göre tercih edilir olup olmadığına dair daha geniş bir soruyu ele almaktadır; konunun uzun bir tartışması için ve demokrasinin temellendirilmesi konusunda Thomas Christiano tarafından yazılan "Demokrasi" makalesine bakılabilir. Hangi oylama yönteminin "grup iradesini" yansıtmakta daha uygun olduğuna dair bir tartışma için Eric Pacuit'in 2011 tarihli "Oy Verme Metotları" makalesi okunabilir. Gizli oylama lehine ve aleyhine görüşler ve tartışmalar içinse Axel Gosseries tarafından 2005 yılında yazılan "Alenilik" makalesi okunabilir.

183
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Fatma Nur İnakçı
Yazar 2 gün önce 9 dk.

Sinirli Erkek Sendromu (İng: "Irritable Male Syndrome" , IMS) erkeklerde hormon seviyelerindeki dalgalanmalarla ilişkili olarak ortaya çıkan sinirlilik, depresif ruh hali, anksiyete ve genel huzursuzluk belirtileri ile karakterize edilen bir durumdur. Sendromun temelinde testosteron seviyelerindeki ani değişimler ve bu değişimlerin sinir sistemi üzerindeki etkileri yatmaktadır.

Testosteron seviyelerindeki dalgalanmaların erkek bireylerin psikolojik stres tepkileri üzerinde etkili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.[34] Bu durum, testosteronla ilişkili semptomların yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikososyal faktörlerle de bağlantılı olabileceğine işaret etmektedir. Jed Diamond, IMS'nin yalnızca biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda psikososyal etkenlere de bağlı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:[25]

15
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tutulmaya Yakın Bir Uçuş

10 Haziran’da yeni Ay, Güneş’in önünden geçti. Yeröteye yani eliptik yörüngedeki en uzak noktaya ulaştıktan sadece iki gün sonra, Ay’ın nispeten küçük olan boyutu halkalı bir Güneş tutulması oluşturdu. Tutulmanın muhteşem halkalı evresi, bir ateş halkası şeklindeki parlak Güneş diskini gösteriyor. Dünya gezegeninin kuzeyindeki, dar gölge yolu boyunca izlenebilmiştir. ABD’nin doğu kıyısı boyunca, sabahın erken saatlerinde bulutlu olan gökyüzü, yine de görkemli bir parçalı tutulmaya ev sahipliği yaptı. Boston, Massachusetts’in güneyindeki Quincy plajından çekilen ve dijital olarak birleştirilen bir dizi ardışık görselde, Ay ve Güneş birlikte yükseliyor. Rastlantı sonucu elde edilen dizide yükselmekte olan Güneş ve Ay silueti ile birlikte, uçan bir kuşun izlediği dalgalı yol da görülüyor.

11 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Zev Hoover, Christian A. Lockwood ve Zoe Chakoian
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
Kitap
9.8/10
(108 Kişi)
Puan Ver
Gençler İçin Fotoğraflarla
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
196K UP
Yazar 16 Eylül 2023 25 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlerin bireylerine (genellikle genetik olarak) benzer canlı organizmaların yeniden oluşturulma sürecini ifade eder. Özellikle kuşlar gibi ekosistemlerde kritik roller üstlenen türlerin neslinin geri döndürülmesi, ekolojik dengeyi sağlama ve doğal yaşamın sürdürülebilirliğini artırma potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmalar, nesli tükenmiş kuş türlerinin genetik materyaliyle modern teknolojinin imkanlarının etkili bir şekilde birleştirilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Bu yaklaşım, daha önce denenmemiş alanlara da adım atmayı ifade eder; çünkü kullanılan yöntemler, geleneksel sınırların dışında tamamen yeni ve yenilikçi yaklaşımları içermektedir. Bu yazımızda, özellikle kuşlar perspektifinden türdiriltimi konusunu ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

Türdiriltimi gerçekleştirilirken yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back breeding"), genom düzenlemesi gibi teknikler kullanılır. Ancak bu noktada başka alternatif bir yolda, klonlama tekniğini tercih etmektir. 1990'lı yıllarda koyun Dolly'i üretmek için somatik hücre nükleer transferi (SCNT) isimli yöntem geliştirilmiş ve türdiriltimi çalışmaları yeni bir soluk kazanmıştır. Yakın süreçte, Kuzey Amerika türü olan karaayaklı gelinciklerin (Mustela nigripes) Elizabeth Ann isimli bireyinde başarılı bir klonlama çalışması yapılmıştır. Klonlanan gelincik, yaklaşık 30 yıl önce ölmüş, Willa isimli bireyin bir klonuydu. Willa öldüğü zaman bilim insanlarınca vücudu dondurulmuş ve bu sayede DNA bilgisi korunabilmişti. Bu ve bunun gibi örneklerden de anlayabileceğimiz gibi klonlama tekniği memeliler üzerinde uygulandığında başarılı sonuçlar vermektedir.[1]

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ceyda Özay
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Kastamonu
1
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Github'daki sorularınıza da baktım ancak hepsini burada cevaplayamam saatler alır. Fakat bunları ayrı birer soru olarak paylaşırsanız ben de vakit buldukça katılım sağlamaya çalışırım. Hepsine toplu cevap vermeye çalışırsam aşırı uzun makale gibi olacak (daha önce çok yaptım 😂 2-3 kişi dışında pek okuyan da olmuyor o yüzden kısa tuttum cevabı)

Küresel çapta yaşanan büyük felaketler ve yaygın savaşlar, toplumsal bilişsel sermayemizi ve teknolojinin gidişatını etkileyen, hayli çetrefilli, adeta diyalektik bir süreci tetikliyor. Bu tür dışsal şoklar, kaynakların belli alanlara aşırı yoğunlaşması ve keskin bir seçilim baskısı ortamında, örneğin havacılık-uzay veya kriptografi gibi spesifik teknolojik paradigmaları "zorunluluktan doğan inovasyonla" hızla ileri taşısa da, bu durum, tesadüfi keşiflere dayalı, "mavi gökyüzü" diye tabir edilen temel araştırmaların yeşereceği koşullarda daha geniş bir zeminde serpilebilecek genel bilimsel episteme için mutlak bir kazanım sayılmaz.

Eş zamanlı olarak, bu olaylar kitlesel kayıplar ve travmalar yoluyla ciddi bir "beşeri sermaye erozyonuna" veya "beyin göçüne" neden olabilir; bu da potansiyel olarak toplumsal akıcı zekâda bir düşüşe yol açabilir veya "Flynn etkisini" yavaşlatabilir. Sonrasında yeniden yapılanan kurumsal düzen ise, çoğu zaman "iyatrojenik yolsuzluk" (yani, düzeltme çabalarının daha beter sorunlar doğurması) ve sistemik entropi ile boğuşabilir; bu da uzun vadede hem bilişsel yetkinliğin kalıcı şekilde filizlenmesini hem de teknolojinin etkin yayılımını sekteye uğratır. Yani çatışmalar bazı alanlar için bir "icat fırını" işlevi görse bnile bu genellikle bütüncül teknobilimsel ve toplumsal bilişsel ilerlemeden ödün verilmesiyle mümkün olur.

Tüm Reklamları Kapat

Ekstra olarak linkteki şu soruya yanıt vermek istiyorum (6. alt başlık, c):

Yöntemler (Savaşa Gerek Yok, Akıl Var, Mantık Var):

Devlet Baba Ar-Ge'ye Keseyi Açacak: Üniversitelere, araştırma enstitülerine, "alın size para, gidin insanlık için bir şeyler bulun" diyecek.

, elbette, kim karşı çıkabilir ki? Okullardan pırıl pırıl beyinler fışkıracak, o 'icat çıkarma' merakı öyle bir coşacak ki... Tabii, bu 'icatların' Newton'un kafasına düşen elma misali dünyevi mi olacağı, yoksa müfredatımızda bilime ve eleştirel düşünceye 'nazikçe' yer açılırken, aslan payını alan o pek derin, pek faydalı, 'öbür dünya için en iyi arsa nasıl kapatılır?' türünden konulara mı yöneleceği, işte bu da ayrı bir merak. Sonuçta her 'icat' da bilime hizmet etmek zorunda değil; belki de yedi kat semaya en hızlı nasıl Wi-Fi şifresi yollanır, bunun formülünü bulmak da bir 'icat' sayılır, değil mi?

Tüm Reklamları Kapat

Yenilikçilik ve Merak Kültürü: "Acaba şöyle yapsak ne olur?" diyenlere destek olunacak, risk almaktan korkulmayacak.

Kamu-Özel Sektör El Ele: Devlet, üniversite, sanayici bir araya gelip "hadi şu teoriyi hayata geçirelim" diyecek.

Uluslararası İşbirliği: "Bilginin milliyeti olmaz" diyerek, dünyanın dört bir yanından bilim insanları birlikte çalışacak.

Özel Sektöre Teşvik: "Sen de Ar-Ge yap, bak vergi indirimi var" denecek.

"Barış İçin Büyük Hedefler": "Hadi iklim değişikliğini durduralım, kansere çare bulalım, Mars'a koloni kuralım!" gibi büyük, heyecan verici hedefler konulacak. Bu da savaş gibi bir odaklanma ve motivasyon sağlar ama amacı yapıcıdır. Ha Mars'a koloni işine çok girmeyeceğim 😂

Akademik Özgürlük ve Açık Fikir Tartışması: Bilim insanları "acaba patron ne der?" diye düşünmeden özgürce araştırma yapabilecek.

Araştırma Altyapısına Yatırım: Modern laboratuvarlar, süper bilgisayarlar, "bilgi okyanusu" gibi veri tabanları...

Başarılı Ülkeler:

Almanya: Mühendislikte bir numara, uygulamalı araştırmada usta.

Güney Kore: "Düne kadar neydik, bugün ne olduk" dedirten bir teknoloji devi. Eğitime ve Ar-Ge'ye yatırımın gücü.

Tüm Reklamları Kapat

Japonya: Robotların, elektronik eşyaların anavatanı.

İsviçre: Kişi başına düşen Ar-Ge harcaması tavan yapmış, ilaçta, saatte, çikolatada (tamam o teknoloji değil ama olsun) bir dünya markası.

İskandinav Ülkeleri (İsveç, Finlandiya vs.): Hem refah seviyeleri yüksek hem de teknolojide öncüler. "Yeşil enerji", "akıllı şehirler" onlardan sorulur.

Tüm Reklamları Kapat

İsrail: "Silikon Vadisi"nin Ortadoğu şubesi. Tabii günümüzdeki soykırım hareketine girmeyeceğim...

Amerika Birleşik Devletleri: Hem devasa kamu ve özel sektör Ar-Ge yatırımlarıyla hem de "garajdan çıkan milyar dolarlık şirketler" efsanesiyle hala bir dev.

Çin: "Ben de varım!" diyerek Ar-Ge'ye devasa paralar yatırıyor, yapay zekadan telekomünikasyona her alanda atağa kalkıyor.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Bıyık
Üye 6 gün önce Henüz cevap yok.
mastürbasyonun özellikle adet dönemindeki ağrılarını önleyebildiğini ve adet dönemindeki genel rahatsızlık hissini azaltabildiğini söyleniyor. Bunun geçerliliği nedir?
103 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Efekan Remzi Bahar
İnceleyen10 27 Ocak 2022
Birçok kişiye bir yerden tanıdık gelecek olan bir yönetim şeklinin güzel bir şekilde işlenmişi
Kitap
9.6/10
(423 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close