Bir Kara Deliğe Ne Kadar Yaklaşabilirsiniz?
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Gaz bulutları, bir kara deliğe sürüklendiklerinde sonsuza kadar evrenden uzak bir şekilde kilit altında tutuluyorlar ve kendi sonlarına gitmiş oluyorlar. Bu gaz parçacıkları, son anlarında, evrenin en parlak emisyonlarından birini, son bir ışık parıltısı gönderiyorlar.
Bu "yıkım dalışları", doğrudan gözlemlenemeyecek kadar uzaklar; ama astronomlar bu "telaşlı yardım çığlıklarını" tespit etmek için yeni bir teknik geliştirdi. Bu yöntemi, evrenin en uç bölgelerinde kütleçekimi bilgimizi test etmek için kullanıyorlar.
Yeni yapılan bir araştırmada fizikçiler, olası bir felaketi önlemek için fazla çaba sarf etmeden bir kara deliğe ne kadar yaklaşılabileceğini anlamak için ışığın belirli özelliklerini incelediler. Bu eşik değere, en içteki sabit dairesel yörünge (İng: "innermost stable circular orbit" veya kısaca "ISCO") deniyor. Araştırmacılar, bu yöntemlerinin yeni faaliyete geçirilen daha hassas X-ışını teleskoplarla çalışabileceğini de keşfettiler.
"Çağlayan" Üzerinde
Kara deliğin olay ufku, oradan asla geri dönemeyeceğiniz görünmez bir sınırdır. Herhangi bir şey, hatta ışık bile olay ufkundan geçtiğinde, artık evrene geri dönemez. Kara deliğin kütleçekimi bu bölgede çok güçlüdür.
Kara deliğin dışında ise, her şey iyidir. Kara delik, belirli bir kütleye sahiptir (daha küçük olanların kütlesi güneşin kütlesinin birkaç katı kadar iken, evrende dolaşan "gerçek canavarların" kütlesi ise güneşin kütlesinin milyarlarca katı kadar olabilir) ve kara deliğin yörüngesinde olmak, böyle devasa bir kütleye sahip herhangi bir cismin yörüngesinde olmak gibidir. Kütleçekimi sadece kütleçekimidir, yörünge de yörüngedir.
Evrendeki birçok şey, kendini kara deliklerin etrafında dönerken bulur. Bu atılgan maceraperestler, kara deliğin kütleçekimine yakalandıktan sonra, sona doğru yolculuklarına başlarlar. Cisimler kara deliğe doğru düştükçe, toplanma bandı olarak bilinen çok ince bir banda sıkıştırılırlar. Bu bant, ısı, sürtünme ve ona enerji veren manyetik ve elektrik kuvvetlerle durmadan döner, bu da cisimlerin parlamasına neden olur.
Devasa kara deliklerin etrafındaki toplanma bandı o kadar yoğun bir şekilde parlar ki, yeni bir isim alır: milyonlarca galaksiyi gölgede bırakabilecek aktif galaktik çekirdekler (İng: "active galactic nuclei" veya kısaca "AGN").
Toplanma bandında, cisimlerin parçacıkları diğer parçalara sürtünür; bu ise dönme enerjisini boşaltır ve onları kara deliğin olay ufkunun ''ağzına'' doğru sürekli olarak yönlendirir. Yine de, eğer bu tür sürtünme kuvvetleri olmasaydı, gezegenlerin milyarlarca yıl boyunca güneşin etrafında dönebileceği gibi, cisimler sonsuza kadar kara deliğin etrafında dönebilecekti.
Yardım Çağrısı
Kara deliğin merkezine yaklaştıkça, tüm sabitlik umutlarının kütleçekimi tarafından mahvedildiği bir noktaya ulaşırsınız. Kara deliğin dışında, olay ufkuna varmadan önce, kütleçekimi kuvveti o kadar güçlüdür ki, sabit yörüngeler imkansız hale gelir. Bu bölgeye ulaştığınız zaman, sabit yörüngede kalamazsınız. Sadece iki seçeneğiniz olur: Roketleriniz veya farklı bir enerji kaynağınız varsa, kendinizi güvenli bir yere götürebilirsiniz. Ama eğer talihsiz bir gaz yığınıysanız, aşağıda sizi bekleyen karanlık kabusa doğru düşmeye mahkumsunuz.
Bu sınır, yani en içteki sabit dairesel yörünge (ya da astronomi jargonu kullanmayı sevenler için ISCO), kara deliklerin varlığını en başından öngören Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'nin kesin bir tahminidir. Genel Görelilik Teorisi'nin evrendeki olguları açıklama ve tahmin etmedeki başarısına ve kara deliklerin gerçek olduğuna dair kesin bilgimize rağmen, ISCO'nun varlığını ve genel görelilik tahminlerine uyup uymadığını asla doğrulayamadık.
Ancak, kendi sonuna giden gaz yığını, bize bu varlığı doğrulamak için bir yol sunabilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Dans Eden Işıklar
Astronomlardan oluşan bir ekip yakın zamanda, Kraliyet Astronomi Derneği Aylık Bildirileri (İng: Monthly Notices of the Royal Astronomical Society) dergisinde, ISCO'yu incelemek için kara deliğe sürüklenen bir ışıktan nasıl faydalanılacağını açıklayan bir makale yayınlamıştı (aynı zamanda arXiv'de ön baskı olarak da yayınlandı). Yöntemleri, yansıma haritalaması olarak bilinen bir astronomik numaraya dayanıyor; bu ise kara deliğin etrafındaki farklı bölgelerin farklı şekilde parladığı gerçeğinden yararlanıyor.
Gaz, toplanma bandından hareket edip ISCO'dan geçerek -toplanma bandının en iç kısmı- kara deliğe doğru gittiğinde, o kadar ısınır ki, geniş bir yüksek enerjili X-ışını radyasyonu yayar. Bu X-ışını ışığı, kara delikten her yöne doğru parlar. Bu emisyonu Dünya'dan da görmek mümkün; ancak toplanma bandının yapısının ayrıntıları, X-ışını ışığında kaybolur. (Toplanma bandı hakkında daha çok bilgi edinmek, astrofizikçilerin ISCO ile de başa çıkmasına yardımcı olacaktır.)
Aynı X-ışını ışığı, toplanma bandının dışındaki soğuk gaz kümelerinin hakim olduğu bölgeleri de aydınlatır. Soğuk gaz, X-ışınlarından enerji alır ve flüoresan adı verilen bir süreçte, kendi ışığını yaymaya başlar. Bu emisyonu, kara deliğe yakın bölgelerden çıkan X-ışını ışınlarından ayrı olarak da tespit edebiliriz.
Işığın ISCO'dan ve toplanma bandının dış bölümünden soğuk gazlara ulaşması zaman alır; dikkatle izlersek, ilk önce merkezi bölgelerin (ISCO ve toplanma bandının en iç kısımları) parlamasını ve kısa süre sonra da ISCO ve etrafını saran toplanma bandının dışındaki katmanların ''yansımasını'' gözlemleyebiliriz.
Yankılanan ışığın zamanlaması ve ayrıntıları, astronomların daha önce kara deliklerin kütlesini tahmin etmek için kullandıkları toplanma bandının yapısına bağlıdır. Bu yeni araştırmada araştırmacılar, ISCO içindeki gaz hareketinin -gazın, kara deliğin olay ufkuna düştüğü zaman nasıl yok olduğu- hem yakındaki, hem de gazın dışındaki X-ışınlarının emisyonunu nasıl etkilediğini görmek için gelişmiş bilgisayar simülasyonları kullandılar.
Şu anda "talihsiz" gazı ölçme hassasiyetine sahip olmasak da, yeni X-ışını teleskopların bunu yapabileceğini fark ettiler. Bu ise, ISCO'nun varlığını doğrulamamızı ve tüm evrenin en uç çekimsel bölgelerinde bile genel göreliliğin tahminlerine uyup uymadığını test etmemizi sağlayacak.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 6
- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
- D. R. Wilkins. (2020). Venturing Beyond The Isco: Detecting X-Ray Emission From The Plunging Regions Around Black Holes. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society, sf: 5532-5550. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:36:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8815
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in LiveScience. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.