Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
5 gün önce
İrlandalı matematikçi ve fizikçi Sir Joseph Larmor 11 Temmuz 1857'de doğdu. Elektrik, dinamik, termodinamik ve maddenin elektron teorisinin anlaşılmasında çığır açan Larmor'un en etkili çalışması 1900 yılında yayımlanan teorik fizik kitabı Aether and Matter'dır.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0013 Temmuz
Fiziğin Felsefesi (İngilizce)
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 20 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

The main objective of this event is to clarify the relationship between physics and philosophy. Another aim is to uncover the philosophical foundations of physical theories, introduce conceptual problems, and develop discussion skills on these topics. Therefore, philosophical theories proposed in areas such as space, time, quantum mechanics, matter-energy, the mathematical structure of nature, and the nature of physical laws will be addressed from both historical and contemporary perspectives.

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İdil Itır Demiralp
Uyarlayan 8 Aralık 2021 11 dk.

Kriyojenik beden dondurma veya "Cryonics", insan bedenlerini gelecekte bir gün yeniden canlandırmak umuduyla aşırı düşük sıcaklıklarda koruma uygulamasıdır. Cronics ardındaki fikir, günümüzde tedavisi olmayan bir hastalıtan mustarip olan veya ölen kişilerin "dondurulması" ve gelecekte, bu hastalıklara tedavi bulunduğunda kişilerin yeniden "canlandırılmasıdır". Kriyojenik beden dondurma sayesinde korunan bir kişinin, kriyonik süspansiyon hâlinde olduğu söylenir.

Kriyojenik beden dondurmanın arkasındaki teknolojiyi anlamak için, buzlu bir göle düşen ve kurtarılmadan önce bir saat kadar soğuk suda kalan insanlarla ilgili duyduğunuz haberleri düşünün. Hayatta kalanlar bunu yaşadılar çünkü buzlu su vücutlarını bir tür askıya alınmış animasyon hâline soktu, metabolizmalarını ve beyin fonksiyonlarını neredeyse hiç oksijene ihtiyaç duymadıkları bir noktaya kadar yavaşlattı.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Göksel Yokuş
Yazar 16 Temmuz 2019 44 dk.

Zihin felsefesi denildiği zaman, pek çok kişi, Descartes'ın yıllar yılı dillendirilen ama derinine pek inilmeyen "Düşünüyorum, o halde varım." sözünü anımsayabilir. Nitekim Descartes, modern felsefenin kurucusu olarak ve zihin felsefesiyle ilgili en önemli problemlerden birisi olan zihin-beden ayrımı sorununu ortaya atarak da, bu alanın ortaya çıkışında önemli ölçüde etkili olmuştur. 

Descartes'ın bu girişimi, alanla ilgili ilk gözle görülür çalışmayı başlatması anlamında önemliydi. Lakin bugün "zihin felsefesi" denildiği zaman, bu disiplin içerisinde çalışan kişilerin aklına Descartes ve düalizmden çok daha fazlası gelmektedir. Kavram olarak zihin dediğimiz zaman, onu teşkil eden unsurlar, zihin felsefesini ana hattan ilgilendiren bir tartışma olarak zihinsel dediğimiz şeyin kendisinin fiziksel olup olmadığı ve zihnin kendisini açıklamaya çalışan teoriler bu alanın çalışanları tarafından farklı şekillerde ele alınarak tartışılır. Bundan beş yüz sene öncesine kıyasla bugün, zihin kavramını ele almak ve irdelemek için çok sayıda düşünsel yapı geliştirildiği söylenebilir.

214
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 4 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Haziran 2011 31 dk.

Ekim-Kasım 2014 aylarında o kadar fazla ve o kadar kaliteli bilim kurgu filmleri çıktı ki, hepsine yetişip kapsamlı analizler yapmamız oldukça güç oluyor. Yıldızlararası (Interstellar) için yazdığımız detaylı analiz, sadece birkaç haftada binlerce defa paylaşıldı ve hatta StumbleUpon'da da karşımıza çıkan bir içerik haline geldi. Ancak Yıldızlararası'nın etkisine kapılıp, bilim kurgunun bir diğer önemli eserini es geçmemek gerekiyor: dilimize tuhaf bir şekilde Evrim olarak çevrilmiş olan, aslında "üstünlük, aşkınlık" anlamına gelen, orijinal adı Transcendence...

Yıldızlararası bizi Evren'in ve modern fiziğin sınırlarına götürürken, Transcendence bizleri beynimizin müthiş dünyasına çekiyor, nanoteknolojiden gücünü alan yapay zekanın gelecekte ne seviyeye gelebileceğine dair net bir görüntü sunuyor. Tıpkı Yıldızlararası gibi, Transcendence da çok uzak olmayan bir gelecekte geçiyor. Peki filmde gösterilenler ne kadar gerçekçi? Yapay Zeka gerçekten bu kadar zincirlerini kırıp, sınır tanımaz hale gelebilir mi? Beynimizi bir makinaya indirgemek mümkün mü? Anılarımız, bir USB bellek ile kıyaslanabilir özellikte midir? Nanoteknoloji, hiper-hızlı kendi kendini yenileme ve hiper-hızlı kendi kendine organizasyon gibi teknolojileri mümkün kılabilir mi? Kuantum bilgisayarlar, bugüne kadar var olmuş bütün insanların toplam zekasından kat kat daha zeki hale gelebilir mi? Bir makina hissedebilir, şahsi emellerine göre tercihlerde bulunabilir, duygulara sahip olabilir, insanları kontrol edebilir ve hepsinden önemlisi, kendine ait bir "benliğe" sahip olabilir mi? Bu yazımızda bu sorulara değinecek ve modern bilimin ışığında bazı bilgiler vereceğiz. 

137
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Babür Erdem
Babür Erdem
218K UP
Yazar 30 Temmuz 2021 12 dk.

Ülkemizde başta Manavgat olmak üzere, Akdeniz ve Ege bölgesinde birçok noktada orman yangınları yoğun olarak sürüyor. Bir an önce bu yangınların kontrol altına alınması ve söndürülmesini umut ediyoruz. Yangınlar, çok boyutlu doğa olaylarıdır ve şu gerçekleri ortaya koyarak başlamak önemlidir:

Öte yandan yangınlar, sanıldığı gibi ormanın "düşmanı" olan ve onları yok eden unsurlar değillerdir. Bunu anlamak, ilk etapta son derece zor olsa bile, eğer ki orman ekosistemlerini korumak istiyorsak, önyargılarımızı ve hatalı varsayımlarımızı dizginleyip, bilimsel gerçeklere kulak vermek zorundayız. Bu durum, Akdeniz Ormanlarının ekolojisinde daha belirgin hâle gelmektedir.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Nida Yıldırım
İnceleyen 2 gün önce
Bir karar verirken kafamdakileri temsil eden kişiler varmış gibiydi ama bir kişinin işini doğru yapmasının etkisini çok güzel gösterdi. Bir yargıya varırkem ne kadar çok etken ve şüphe olduğunu bizlere hatırlattı bu kısa sürede siyah beyaz şekilde bizlere kızgın adamlarla başa çıkmayı öğrettiği için sonuç ne olursa olsun sürecin inceliklerinin muhteşemliğini gösteren bu filme teşekkürler
9.8/10
(161 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : 12 Angry Men
Yönetmen: Sidney Lumet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Dilek
Elif Dilek
40K UP
Yazar 12 Nisan 2021 3 dk.

Norveç'in Svalbard adasında 2008 yılında kurulan Svalbard Küresel Tohum Deposu, başta kültürlenmiş ("evcilleştirilmiş") tarım ürünleri ve yabani akrabaları olmak üzere, binlerce tohum için güvenli bir mahzen görevi görüyor. Norveç ile Kuzey Kutbu arasında yer alan Svalbard, güvenli olması ve iklim koşulları açısından bir tohum bankası için en uygun konumlardan birine sahiptir.

Dünyada bitki genetik kaynaklarının korunması için çalışan 1.700 gen bankası bulunmaktadır. Fakat, özellikle insan yerleşimine yakın yerlerde kurulan bankalar için savaşlar ve iklim değişikliği gibi faktörler tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, tohumların saklanması için birden fazla depoya ihtiyaç duyulmaktadır. Svalbard Tohum Deposu, dünyadaki gen bankalarından alınan numunelerin gereksiz kopyalardan kaçınılarak muhafaza edilmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu yazının yazıldığı gün itibariyle 5.852 türe ait, toplamda 1.081.026 tohum numunesi bulunan depoda en fazla pirinç (150.000), buğday (150.000) ve arpa (80.000) çeşitleri bulunuyor.

26
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Asel Şenol
Asel Şenol
101K UP
5 gün önce
şu uçan güvercin mi, sokaktaki kara kedi mi
kafayı yedim her yerde ararken seni
söyle hangisisin, hangi nefestesin
bu sıcakta üşüyorum sen neden yoksun

oksijenim olmuştun geride cesetler bıraktın
hani solan bahçelere çiçekler ekecektik
zemheri ortasında gülüşün içimi ısıtırdı
kırk kat toprak altında üşür oldum


1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Kurnaz
Kaan Kurnaz
85K UP
Yazar 4 gün önce 11 dk.

Homo sapiens, yaklaşık beş bin yıl önce yazıyı icat ederek kültürlerini belgeleyebilir hale gelmiştir. Yazının icadı, tanım gereği yazılı tarihin miladıdır ve eğer türümüzün yaklaşık yüz bin yıllık varoluşunu yirmi dört saatlik bir zaman diliminde ele alacak olursak yazılı tarih saat 22.34'de başlamıştır. İnsanlığın tarıma başlaması saat 21.36'ya ve İsa peygamberin doğumu ise saat 21.31'e tekabül edecektir.

İşte yazılı tarihin başlaması ile beraber genellikle genç yaşta doğum yapan kadınların ve dolayısıyla fetüsün veya yenidoğanın ölümüyle sonuçlanan korkunç olaylara dair raporlar dünyanın dört bir yanında kayıt altına alınmaya başlanmıştır. Bu olaylar, doğum sırasında yaşanan konvülsiyonlar (şiddetli kasılmalar ve nöbetler) yani eklampsi vakalarını içermektedir.[1] Elbette bunlar konvülsiyonlara ilişkin tıbbi kayıtlar değildir çünkü o dönemde hekim olarak adlandırılabilecek bir meslek grubu yoktur.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
The Gorgor
İnceleyen10 1 gün önce
İki senedir doğru düzgün kitap okumuyordum. Hatta kitap okumanın boş bir alışkanlık olduğunu düşünüyordum. Bu kitabı okuduktan sonra fikrim tamamen değişti. Yaklaşık 1,5 ay önce okumuştum. Okuduktan sonra bir daha kitap okumayı bırakmayacağıma söz verdim. Bu kitap bana okuma alışkanlığımı geri kazandırdı. En sevdiğim kitap oldu. Kitap hakkında şunları söylemek istiyorum, bu kitapta betimlemeler sıklıkla yer alıyor. Karakterlerin ruh halleri oldukça detaylı bir şekilde açıklanıyor. Ayrıca psikolojik de bir roman ve türünün de en iyi örneklerinden. Diyalogları oldukça kaliteli ve düşünülmüş. Benim eksik olarak tek gördüğüm şey son kısımdan yeterince bahsedilmemesiydi. Raskolvnikov'un Sonya'yla olan diyaloğunu tam anlayamadım. Aslında anlayamam benim sorunumdu çünkü öğretmenim anladı ve onun yorumunu dinledim. Ek olarak şunu söylemek istiyorum: Kitabı okurken detayları kaçırmayın, dikkatli okuyun.
Kitap
9.4/10
(18 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLV (45) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Nisan 2014 14 dk.

Bir önceki yazımızda, diğer yazı dizilerimizde daha genel kapsamda ele aldığımız seçilim olgusunun daha akademik detaylarına girmiştik ve farklı sayıdaki lokus sayısıyla ifade edilen özelliklere göre geliştirilen farklı modellerin varlığından söz etmiştik. Ancak daha önemlisi, mutasyonların evrimin ana mekanizması olamayacağı gerçeğini matematiksel olarak ispatladıktan sonra, mutasyonların yarattığı varyasyonlar üzerine etki eden seçilimin ne kadar önemli bir evrimsel kuvvet olduğunu sözel olarak açıklamış, örnekler vermiştik. Şimdi ise bu konunun matematiğine girerek, mutasyonlara kıyasla seçilimin ne kadar hızlı bir şekilde evrimi tetikleyebileceğini göstereceğiz. Böylece matematik alet çantamıza yeni formüller ekleyerek, Hardy-Weinberg Dengesi'nin ikinci kuralı olan "Dengenin var olması için seçilim olmayacak." ilkesini bozsak bile popülasyonların evrimsel analizi nasıl yapabileceğimizi göreceğiz.

Öncelikle, herkesin genel hatlarıyla bildiği seçilim olgusunu sayısal bir düzleme oturtalım: Yine tek lokuslu (2 alelli) bir model kullanacağız, en basitini yani. Alellerimizin adı B1 ve B2 olsun bu defa. Tıpkı A ve a gibi; ancak farklı harflere ve isimlendirmelere de alışın diye böyle yapmayı uygun görüyoruz. Hemen bir başlangıç frekansı tanımlayalım:

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 30 Mayıs 2020 12:16
En son ne zaman aşık oldunuz ya da ne zaman aşık olduğunuzu hissettiniz? Aşk sandığımız kadar zor ve hoş bir duygu mu? Aşk acısını dindirmek için neden...
20
İnceleme
Furkan Arduç
İnceleyen10 6 Mart 2023
Bu kanalı çok yeni keşfettim ve şimdiden söylemeliyim ki herhangi bir videoyu izlemek için açtığınızda videoya ne kadar emek verildiğini anlayabilirsiniz. Gerçekten editleri ve mizahı da çok başarılı, eğlenceli bir kanal.

İster istemez kendinizle karşılaştırıyorsunuz... fiziksel olarak engele sahip olmayan fakat bu tarz engellere sahip olan insanların yaptıklarını gören bir insan olarak hayatımda yeterince hiçbir şey yapmadığımı düşünüyorum. Bu şartlar altında insanlar neler yapıyor. Benim gibiler ise yetersiz kalıyor. Bunu onlar hak ediyor mu? Biz engelsiz olmayı hak ediyor muyuz? Anlamlı veya anlamsız, bazen onların haklarını yediğimizi hissediyorum...

İnsan isterse her şeyi başarır örneklerinden biri daha Gürkan hocam.
Youtube Kanalı
9.8/10
(51 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close