Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Özgem Uysal
Özgem Uysal
125K UP
Yazar 22 Ağustos 2021 20 dk.

Akraba evliliği, birbiriyle akraba olan kişilerin evlenmesi ve çocuk yapmasına verilen bir isimdir. Eğer evlenen ve üreyen bireyler kuzenlerse, buna kuzen evliliği, eğer evlenen ve üreyen bireyler ebeveyn-yavru ilişkisine sahipse, yavrunun yaşına bağlı olarak bu pedofili, çocuk istismarı, ensest ve/veya soy içi üreme gibi isimlerle anılır.

Bu terimler arasında belli başlı farklar olsa da, hepsi birbiriyle ilişkilidir: Örneğin pedofilik ilişkilerde belli yaşlar ve taraflar arasında belli bir yaş farkı aranır; ancak kuzen evliliklerinin hepsi pedofilik olmak zorunda değildir. Benzer şekilde, ensest ilişkiler genellikle aynı aileden olan kişilerin üremesi olarak görülse de (ve dolayısıyla bir tür akraba evliliğine işaret etse de), bazen üvey aile, evlat edinilen çocuklar, aynı klandan veya soydan olan daha uzak akraba kişiler arası ilişkiye işaret etmek için de kullanılabilir.

108
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Diyebilirim ki; eşsiz bir site. Öğretmenlere ve öğrencilere hep öneriyorum. Tebrikler. Eşsizsiniz.
Yasin Tuna Kurşunlu
Yazar 23 Şubat 2023 8 dk.

Türümüzün davranışsal nitelikleriyle diğer türlerinkiler karşılaştırıldığında, göze bir devamsızlık çarpar. Bu davranışsal devamsızlık, kendini başta teknoloji, kültür, dil ve sanat olmak üzere çeşitli bağlamlarında gösterir. Davranışsal ayrıksılığımızın kaynağı olan bilişsel altyapımız, zekasıyla en çok öne çıkan türler söz konusu olduğunda bile hayret vericidir. Buna rağmen primat akrabalarımızla morfolojik ve genetik ortaklığımız aşikardır.[1] Sinirsel evrimimizin davranışsal ayrıksılığımızı nasıl vücuda getirdiği sorunu işte bu tezatlıktan ileri gelir ve bilişsel bilimin temel temaları arasında yer alır.

Beyin ve bilişi birbirine bağlayan nedensellik ağı, henüz az anlaşılmış olsa da kendisini çeşitli türler arası olgularda dışavurur. Öyle ki, beyinlerin birtakım özellikleriyle türlerin çeşitli bilişsel yetkinlikleri karşılıklı ilişkiler içerisindedir. Ne var ki davranışlar ve yumuşak dokular fosilleşmez, dolayısıyla sinirsel evrimimizin izini sürmek oldukça zordur. Bu yüzden beynin evrimine ışık tutan araştırmaların önemli bir kısmı, günümüzde varlığını sürdüren türlerin sinirsel, morfolojik, kalıtımsal ve davranışsal özellikleri incelenerek varılan tahminlerden oluşur.[1] Bu noktada türler arası karşılaştırmalar, dolaylı deliller olarak devreye girer.

47
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
8
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 6 gün önce
Tek kelimeyle mükemmel bir filim . Nolan yine farkını ortaya koymuş , zaman algımızı yerle bir eden bir filim daha . ilk bakışta anlaması çok zor ama izledikçe taşlar yerine oturuyor . Kesinlikle izlemeye değerdir .
9.6/10
(71 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 Kasım 2020 19 dk.

Depremler, yeryüzündeki en güçlü, potansiyel olarak en ölümcül doğa olaylarından birisidir. Ayaklarımızın altındaki yer sarsılır, içinde yaşadığımız binalar (veya atalarımız için konuşuyorsak, mağaralar) sallanır ve çöker, depremlerle tetiklenen tsunami ve heyelan gibi olaylar dolayısıyla ek yıkımlar yaşanır. Bu ürkütücü ve olası bir felakete en iyi şekilde hazırlık yapmak haricinde üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayan doğa olayını izah etme güdüsü, en temel merak dürtümüzden kaynaklanmaktadır. Depremler gibi devasa güçte olayların, hiç beklenmedik anlarda yaşanıp, bir ömür boyu canla başla inşa ettiklerimizi yok edivermesini anlamlandırmak isteriz. Bunu yapamadıkça veya bilimsel yöntemlerle yapılan izahları belki rasyonel olarak değil ama, duygusal olarak tatmin edici bulmadığımızda, bilim dışına yöneliriz.

Bu yönelmenin bir boyutu ruhanidir/dinidir: Depremler, tarih boyunca bir çeşit "cezalandırma" ve "tanrıların öfkesi" olarak görülmüştür. Belirli ahlaki normlara uymayanların cezalandırılmasının veya belirli buyrukların dışına çıkılması sonucu inanılan bir tanrının öfkelenmesinin, yerin sallanması ile bize bildirildiğine inanılmıştır. Bu yorum günümüzde her ne kadar oldukça azalmışsa da, halen felaketler sonrasında "karşı taraftan", "öteki gruptan" veya "dış gruptan" olan bireylerin sırf farklı oldukları için cezalandırıldığını ve "Tanrı'nın gazabına uğradığını" iddia eden insanlar bulmak mümkündür. Bu tür bir yorum, modern bilimin sınırları dışında kaldığı için, burada detaylandırılmayacaktır.

114
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gürhan Öztürk
Yazar 27 Ağustos 2015 33 dk.

Dünyada en çok tür barındıran böcekler eklembacaklılar şubesi içinde altı bacaklılar olarak da bilinen bir alt şubede yer alır. Böcekler neredeyse her çeşit karasal ortamda, tatlı sularda karşımıza çıkabilir ve kanatları vasıtasıyla atmosferi de işgal ederler. Tuzlu sulara gelirsek ise böcekler daha nadir bulunurlar, bu ortamların esas eklembacaklı grubu tahmin de edebileceğiniz gibi kabuklulardır; yani yengeçler ve karideslerdir. 

416 milyon yıl öncesine kadar uzayan geçmişleriyle böceklerin çeşitliliğinde kanatların da ortaya çıkmasıyla bir patlama olmuştur. Çiçekli bitkilerin gelişimine paralel olarak böceklerde de artış olduğu fosiller üzerinden yapılan araştırmalar da belirlenmiştir. Birlikte evrimin en güzel örneklerinden olan böcek ve bitki çeşitliliği aynı anda kitlesel yok oluşları ve ani sıçrayışları da beraberinde getirmiştir. 

76
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 2 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
İnceleme
Umut Kuzu
Umut Kuzu
134K UP
İnceleyen10 21 Eylül 2023
Gayet kaliteli içerikler yapıyor bilim hakkında ve felsefe hakkında takip etmenizi öneririm.
Youtube Kanalı
9.7/10
(562 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
HD 163296: Oluşum Sürecindeki Yıldızdan Jetler

Yıldız oluşumu sırasında jetler nasıl oluşuyor? Genç yıldız sistemi HF 163296’nın son görüntüleri oldukça aydınlatıcı olsa da, kimse emin değil. Paylaşılan görüntüdeki merkezi yıldız hala oluşum sürecinde ancak şimdiden, dönen bir disk ve dışa doğru hareket eden bir jet ile çevrili olduğu görülüyor. Şili’deki Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi (ALMA) tarafından yakalanan ve radyo dalgalarında görüntülenen disk, muhtemelen oldukça genç gezegenlerin kütleçekimi etkisiyle yarattığı boşlukları gözler önüne sermektedir. Çok Büyük Teleskop (VLT, Yine Şile’de) tarafından yakalanan ve görünür ışıkta gösterilen jet, hareket eden gazı -ağırlıklı olarak hidrojeni- disk merkezinden dışarı atar. Sistem, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin (astronomik birim) onlarca katı mesafeyi kapsamaktadır. Bu yeni gözlemlerin ayrıntıları, jetlerin en azından bir kısmının, dönen diskteki manyetik alanlar tarafından üretildiği ve şekillendirildiği varsayımlarını destekleyici olarak yorumlanmaktadır. HD 163296 ve diğer benzer yıldız oluşum sistemlerine ilişkin gelecek gözlemler, detayların tamamlanmasına yardımcı olabilir.

22 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: Görünür: VLT/MUSE (ESO); Radyo: ALMA (ESO/NAOJ/NRAO)
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Timurhan Çakır
Öğrenci 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet, aşırı et tüketimi insan vücudunda bazı mekanizmaları tetikleyerek erken yaşlanmaya katkıda bulunabilir. Ancak bu, ne tür et tüketildiği, ne sıklıkla ve ne miktarda tüketildiği gibi birçok faktöre bağlıdır.

Fazla Et Tüketiminin Yaşlanmayla İlişkisi

1. İltihap (Kronik inflamasyon)

Tüm Reklamları Kapat

Kırmızı et (özellikle işlenmiş olanlar; sucuk, salam, sosis) yüksek miktarda tüketildiğinde vücutta iltihaplanmaya (inflamasyon) yol açar.

Kronik inflamasyon, yaşlanmanın hızlanması, cilt elastikiyetinin kaybı ve hücre hasarıyla ilişkilidir.

2. İleri Glikasyon Ürünleri (AGEs)

Yüksek ısıda pişirilen et (ızgara, kızartma) ile birlikte AGEs (Advanced Glycation End Products) oluşur.

Tüm Reklamları Kapat

AGEs, hücre proteinlerine zarar vererek cilt yaşlanması, damar sertliği ve organ fonksiyonlarında azalmaya neden olur.

3. Oksidatif Stres Artışı

Yağlı etler, özellikle yüksek miktarda doymuş yağ içerir.

Bu da hücrelerde serbest radikal üretimini artırır.

Serbest radikaller, DNA ve hücre zarlarına zarar vererek yaşlanmayı hızlandırabilir.

4. Bağırsak Mikrobiyotası Bozulması

Aşırı et tüketimi, bağırsakta sağlıklı bakteri çeşitliliğini azaltabilir.

Kötü mikrobiyota bağışıklığı zayıflatır ve bu da yaşlanma sürecini hızlandırabilir.

5. Kalp ve Damar Hastalıkları Riski

Aşırı kırmızı ve işlenmiş et tüketimi, kolesterol ve damar tıkanıklığı riskini artırır.

Tüm Reklamları Kapat

Kalp-damar sağlığı kötüleşirse yaşlanma belirtileri hızlanır (fiziksel zayıflık, ciltte solgunluk vb.).

[1][2][3] Peki Her Et Zararlı mı?

Hayır. Etin türü ve miktarı önemli:

Tüm Reklamları Kapat

Et Türü Yaşlanma Üzerine Etkisi

İşlenmiş kırmızı et En riskli → inflamasyon ve AGE’s

Yağlı kırmızı et Orta risk → kolesterol, iltihap

Beyaz et (tavuk, hindi) Daha düşük riskli

Tüm Reklamları Kapat

Balık (özellikle yağlı balık) Omega-3 sayesinde yaşlanmayı yavaşlatabilir

Ne Yapmalı?

Et tüketimini dengele: Haftada 2–3 kez, küçük porsiyonlarla tercih et.

Pişirme yöntemine dikkat et: Haşlama, buğulama gibi düşük ısı teknikleri kullan.

Bitkisel besinleri artır: Antioksidan açısından zengin sebze, meyve, tahıl ve baklagillerle dengele.

Balık tüketimini artır: Omega-3 yağ asitleri yaşlanmaya karşı koruyucudur.

Kaynaklar

  1. A. Macho-González, et al. (2020). Can Meat And Meat-Products Induce Oxidative Stress?. Antioxidants, sf: 638. doi: 10.3390/antiox9070638. | Arşiv Bağlantısı
  2. M. E. Garay-Sevilla, et al. (2021). Dietary Ages As Exogenous Boosters Of Inflammation. Nutrients, sf: 2802. doi: 10.3390/nu13082802. | Arşiv Bağlantısı
  3. S. Liu, et al. (2024). Causal Relationship Between Meat Intake And Biological Aging: Evidence From Mendelian Randomization Analysis. Nutrients, sf: 2433. doi: 10.3390/nu16152433. | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Ufuk Derin
22 saat önce
Mississippi Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, insanların dedikodu konusu olmak ile tamamen görmezden gelinmek arasında hangisini tercih ettiklerini inceledi. Yaklaşık bin kişiyle yapılan beş deneyde, katılımcıların %64'ü olumlu dedikodu konusu olmayı kabul edilebilir bulurken, her üç kişiden biri ise olumlu dedikodulardan bile rahatsızlık duyduğunu belirtti. Araştırma, cinsiyet ve narsisizmin bu tercihlerde önemli faktörler olduğunu, erkeklerin ve narsisist eğilim gösteren kişilerin dışlanmaktansa kötü bile olsa dedikodu konusu olmayı daha çok tercih ettiğini ortaya koydu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Bir işin yapılamayacağını söyleyenler, o işi yapanların önünü kesmemelidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Furkan Furkan
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Manisa
1
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close