Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sosyal Bilimler konusunda geliştirebilirsin.

Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
87.5K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Sakarya
Adapazarı Bilecik Yolu üzerinde, Pamukova sınırları içinde kaydedilmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Ekin Baran Sunar
462.2K UP
Uyarlayan 24 Ağustos 2019 27 dk.

Rusya ve Avrupa'dan fizikçiler, elektronik biliminin post-silikon/silikon-sonrası çağına girecek olan spin-dalga cihazlarının çekirdeğinde yer alan magnonik kristalleri oluşturmak için süperiletken/ferromanyetik sistemlerin kullanılma olasılığını gösterdiler.

Magnonikler, kısaca, bilgi iletmek ve işlemek için spin dalgalarını kullanma olanaklarını araştırır. Modern katı hal fiziğinin bir alt alanı olarak düşünülebilecek modern bir manyetizma alanıdır; dalgaları ve manyetizmayı birleştirir, asıl amacı nano yapılı materyallerdeki spin dalgalarının davranışını araştırmaktır. Fotonikler, fotonlar ve elektromanyetik dalgalar ile ilgilenirken, magnoniklerin odağı, manyetik momentlerin oryantasyonunun harmonik salınımlara olan dönüş dalgaları veya magnonlar üzerindedir. Ferromanyetik malzemelerde, elektronların manyetik momentleri, yani bunların dönüşleri manyetik bir alanda hizalanır. Manyetik bir sistemde gözlemlenen spin/dönüş hizalama dalgalarına, spin dalgaları denir.

49
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 3 gün önce 4 dk.

Yaklaşık 400 milyon yıl önce omurgalılar denizlere hâlâ mahkumken balıkların karaya çıkmasını sağlayacak uzuvlar henüz evrimleşmemişti. da daha karaya çıkmamıştı. Scientific Reports dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada araştırmacılar, işte tam da bu zaman aralığında balıkların suyun ötesindeki hayatı merak edip karada yaşamayı test ettiklerine dair bilinen en eski fosil kanıtını keşfetti.[1] Bilgiler doğruysa bu keşif, balıkların sudan karaya geçişi ilk kez denemesini en az 10 milyon yıl daha geriye çekebilir. Zürih Üniversitesi'nden paleontolog Christian Klug, sahayı ziyaret edip yeni verileri inceledikten sonraki düşüncelerini şöyle anlatıyor:

Yeni fosiller, 2021 yılında Polonya'daki Świętokrzyskie Dağları’nda, Varşova'nın yaklaşık 190 kilometre güneyinde yapılan kazılar sırasında bulundu. Uzmanlar, dağların 410 milyon ila 393 milyon yıl önce sahil veya kıyı şeridi olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, bir zamanlar denizin olduğu alanda 240'tan fazla fosilleşmiş çukur, oyuk ve iz buldu. Ekip, bunların antik sürüngen balıklara ait olduğunu düşünüyor.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 27 Haziran 2023 7:49
NASA, uzaylıların gerçek olduğunu itiraf veya kabul etmedi. Tam tersine, aslen "tanımlanamayan uçan cisim" anlamına gelen "UFO" sözcüğü...
117
Kemal Cihat Toprakçı
Yazar 9 Ocak 2019 4 dk.

Uzay taşı olarak da adlandırabileceğimiz Güneş sistemindeki asteroitlerin çok büyük bir bölümü Asteroit Kuşağı olarak bilinen Mars – Jüpiter arasındaki bölgede ya da Kuiper Kuşağı olarak bilinen, Neptün ve Plüton arasındaki bölgede toplanmış haldedir. Güneş sisteminin oluşumu sırasında arta kalan irili ufaklı pek çok uzay taşı, kendilerine bu kuşaklarda yer bulmuşlar ve Güneş sisteminin oluşumundan beri de oradadırlar.

Güneş sisteminin oluşumundan beri var olmaları, gezegenlerin nasıl oluştuğuna dair pek çok kıymetli bilimsel veriyi de üzerilerinde taşıdıkları anlamına gelir. Öyle ki NASA bünyesinde çalışan bazı bilim insanlarının asteroitleri sık sık “zaman makinesi” olarak tanımladıklarını duyarız. Bunun sebebi, bu asteroitler üzerinde yapılan bilimsel çalışmaların ve asteroitlere gönderilen uzay araçlarının dünyaya getirdikleri her bir bilginin, bundan milyarlarca yıl önce oluşmuş Güneş sisteminin başlangıcını zihinlerimizde canlandırmamıza olanak sağlamasıdır. Bunu, hiyeroglifler üzerine çalışma yaparak geçmiş zamanda insanların nelerle meşgul olduklarını çıkarsamamıza benzetebiliriz. Ayrıca asteoritler üzerinde altın, platin, demir, magnezyum, silikon gibi hammaddeler de bol miktarda bulunduğundan pek çok ülke asteroit madenciliği için çoktan harekete geçti bile...

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arsel Berkat Acar
Yazar 21 Aralık 2013 17 dk.

2010 senesinde Türkiye'deki evrimsel biyolojiye dair bilgi düzeyini arttırmak amacıyla Evrim Ağacı'nın kurulmasından bu yana, yazar kadrosuna birbirinden donanımlı araştırmacıların alınmasıyla birlikte adeta bir "Bilim Ağacı" haline dönüştüğümüzü söylemek yerinde olurdu. Bu süreçte bilim camiasının karşısında duran ve popülerliği yüksek olan sahtebilimsel iddiaları da ele almamak bir hata olurdu. Karşımıza her gün çıkan onlarca bilgiyle bombardımana uğruyoruz ve nelerin gerçek olup olmadığını sorgulamakta zorlanıyoruz. İşte bu sebeple devreye bir filtre sistemi görevi gören Bilimsel Şüphecilik (İng: Scientific Skepticism) adını verdiğimiz bir yöntem giriyor.

Sadece site üzerindeki paylaşımlarla da yetinmedik, 2017 senesinde kolları sıvayıp sizler için bir kitap çalışmasına başladık ve 2019'da baskısını tamamlamakla önemli bir katkıda bulunacağımızı umut ediyoruz. Buradaki makale bu kitabın bir özeti sayılabilir, ancak bu kadarıyla da asla yetinmeyin. Araştırın, sorgulayın ve daha fazlasını merak edin...

96
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
2 gün önce
2024 ABD seçimleri sonrası Bluesky örneğinde olduğu gibi, sosyal medyada kutuplaşma yeniden gündeme geldi. Amsterdam Üniversitesi araştırmacıları, yapay zekâ ile oluşturdukları sanal kullanıcılarla bu süreci simüle etti. Deneyler, algoritma olmasa bile yeniden paylaşım ve takip gibi temel işlevlerin bile yankı odaları ve aşırılıklar yarattığını gösterdi. Uzmanlar, kutuplaşmayı azaltmak için kolay çözümler olmadığını ancak kullanıcı davranışlarının belirleyici olabileceğini vurguluyor.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Yazıcı
Cansu Yazıcı
125.6K UP
Yazar 19 Ocak 2021 1 dk.

Oganesson elementi "Og" sembolü ile gösterilmektedir. Atom numarası 118 olan elementin atom ağırlığı ise 298 olarak belirlenmiştir. Periyodik cetvelin 7. periyodunun soygazlar grubunda yer almaktadır. Bir ametal element olarak oda koşullarında gaz fazında bulunması beklenmektedir. Atomun erime ve kaynama noktaları bilinmemektedir.[1] Oganesson, şimdiye karar yeterli miktarda üretilemediğinden; halojenlerle, asitlerle ve bazlarla reaksiyonlarında radon ve ksenon gibi davranacağı tahmin edilmektedir.[2] Diğer tüm asal gaz katılarının aksine, oganessonun bir yarı-iletken olduğu tahmin edilmektedir.[3]

Oganesson, yapay bir element olduğundan kararsız bir yapıya sahiptir ve kararlı bir izotopu bulunmamaktadır. Bu izotop 294Og, yarı ömrü yaklaşık 0.89 milisaniye olarak bilinmektedir. Alfa bozunması ile livermoriyum-290 dönüşür.[4]

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zeynep Süter Görgüler
Yazar 6 Mayıs 2019 23 dk.

İnternet temelli yeni medya uygulamaları, bireylerin ve kurumların iletişim kurma pratiklerini ve aynı zamanda bilginin üretim ve tüketim süreçlerini, çevrimiçi ortama taşıyarak ağ tipi yeni bir toplum modeli inşa etmektedir. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından oluşturulan İnternet Kullanıcıları İçin İnsan Hakları [Human rights for internet users] (2014) başlıklı kılavuzda, kültürel/bilimsel üretim pratiklerine yön veren düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiyi (yeniden)- yaratma/paylaşma araştırma ve kültür eserlerine erişim özgürlüğü, açık veri kaynağı oluşturma ve serbest lisanslama gibi demokratik değerler öne çıkmaktadır. Araştırma kapsamında, çeviri ve yeniden çeviri hareketi, bilginin yeniden üretim eylemine dönüşmektedir.

Bu çalışmanın amacı, Evrim Ağacı adlı açık bilim topluluğu tarafından Darwin teorisine ve uygulama alanlarına ilişkin yürütülen yeniden çeviri hareketlerine yönelik netnografik bir çözümleme gerçekleştirmektir. Araştırmanın birincil dayanağını oluşturan Çeviri Sosyolojisi yaklaşımı bağlamında John Heilbron ve Gisèle Sapiro, çeviriyi toplumsal bir pratik ve uluslararası düzlemde gerçekleşen kültürel değiş-tokuşların itici gücü olarak ele almak gerektiğine dikkat çekerek, çeviri pratiğine katılan birey ve kurumlardan oluşan tüm eyleyicilerin çeviri çözümlemelerine dahil edilmesinin zorunluluğuna vurgu yapmaktadırlar (2008: 43). Çeviri Sosyolojisi, çeviri ürünün nasıl ortaya çıktığı ve arkasında görünmeyen yapıların nasıl işlediği ile eyleyicilerin neyi/nasıl deneyimledikleri üzerine yoğunlaşmaktadır (Demirel Bogenç, 2014: 408-409). Çevirinin, farklı gerçeklik düzlemlerinde üretilen ve çoklu mekanizmaların bir arada işlediği bir eylem şekli olduğunu kabul eden Çeviri Sosyolojisi, bu sürecin oluşmasında iş başında olan toplumsal değişkenleri teşhis etme görevini üstlenmektedir. Ağ temelli yeni toplumsallıkların (Castells, 2010, 2015; Gerbaudo, 2012), çeviri alanı üzerinde yarattığı karşı konulamaz etkilerine yakından bakıldığında, çeviri alanında yaşanan toplumsal dönemeçle birlikte ortaya çıkan dijital açılımın önemi giderek artmaktadır. Bununla birlikte, dijital ortam (yeniden)- çeviri pratikleri kapsamında öne çıkan kavramsallaştırmalar, bu doğrultuda çalışmanın ikincil düzlemdeki kavramsal altyapısını oluşturmaktadır. 

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103.3K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Öyle davran ki iraden, kendisini herkes için geçerli olan kurallar koyan bir yasa koyucu olarak hissetsin.
Kaynak: Kant'ın ödev ahlakı madde üç:
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 3 Nisan 2018 1 dk.

Hindistan'ın Mumbai şehrinde 30 cm'lik ve 1.9 kg'luk şimdiye kadarki en büyük beyin tümörü tespit edildi ve 7 saatlik bir operasyon ardından başarıyla çıkarıldı.

Operasyon sırasında hasta, tam 3,5 litre kan kaybettiği için 11 ünite kan gerekti. Tümörün %10'luk kısmı kafatası içinden oksipital loba baskı yaptığı için hastaya görme kayıpları yaşattı. Geriye kalan %90'lık kısım, kafatası (cranium) ile scalp (kafa derisi) arasında büyüyordu.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Arda Ateş
Arda Ateş
104.0K UP
İnceleyen8 5 Temmuz 2024
Wilhelm Reich'ın "Dinle Küçük Adam" eseri, modern insan ve günümüz insanlarının karmaşık ruh halini ve yaşadıklarını derinlemesine inceleyen okunması gereken bir kitap olarak karşımıza çıkıyor. Reich, "Küçük Adam"ı; otoriteye boyun eğen, gerçek benliğini bastıran ve mutluluğu dış etkenlerde arayan bir birey olarak tanımlıyor. Sert ve iğneleyici üslubuyla dikkat çeken yazar, küçük adamın göz yaşına bakmayarak kaçma şansı vermeyecek bir şekilde eleştiriyor, onu sorumsuzluk ve aptallık ile suçluyor. Bu eleştiriler, bizleri düşünmeye ve kendi yaşamımızdaki benzer olayları sorgulamamıza neden oluyor. Şuana kadar ve sonrasında da yazdıklarıma bakınca bu yazar, bu hekim neden bu kadar acımasız diye sakın düşünmeyin. İşin özünde insan sevgisi yatıyor. Hepimizin iyiliği için minik bir feda, minik bir gerçeklik...

Reich'ın "Küçük Adam" tanımı haklılık payı taşıyor tabii ki de. Özellikle otoriter, baskıcı rejimlerin ve kapitalist sistemin yönetiminde yaşayan insanlarda, bu tür eğilimlerin daha fazla görüldüğünü söylemek zor bir şey değil. Fakat her insanın farklı bir yaşam deneyimi ve kişisel gelişim süreci olduğunu da göz ardı etmememiz lazım. Reich'ın "Küçük Adam" kişiliği için ne yapmamız gerektiğini söylüyor. Söylediklerinin bazısı gerçekçi ve uygulanabilirken, bazısı ise ütopik ve insan doğasına zorlayıcı görünüyor. "Küçük Adam"ın kendi duygularını kabul etmesi ve kendisiyle yüzleşmesi gibi önemli bir noktalardır, kesinlikle yapmamız gereken ve hayatımıza entegre etmemiz gereken bir düşünce tarzıdır. Fakat otoriteye karşı tamamen karşı bir tavır almanın çok da mantıklı olmayabileceğini de düşünmemiz gerekiyor. Tabi eserin yazıldığı tarihe bakarsak ve yazarın da (tüm dünya gibi) 20.yy. acımasız siyasi ortamını, savaşlarını ve psikolojik zorluklarını çektiğini anlarsak neden böyle yazdığını daha iyi kavramış oluruz.

Şimdi gelelim yazarın diline ve üslubuna. Dil ve üslub olarak akıcı ve sade olmakla birlikte aslında konu bakımından okuyucuyu düşündürtme ve kaçma eğilimine sokan bir hal aldığını görebiliriz. Şimdi diyeceksiniz kaçma eğilimi nedir diye. "Küçük Adam"ı her eleştirmeye başladığında(kısacası bütün kitapta) ben kendimi eserden uzak tutmak istedim çünkü kitap okurken genellikle hepimiz o kitaptaki karakterleri kendimiz gibi algılamaya başlarız ve bir samimiyetimiz olur tabii, Reich'ın bir acıma duygusu olmadan hepimizi haşladığını hissetmişsinizdir. Buna karşın bu üslup tercihi, eserin etkileyiciliğini daha da arttırmış söyleyebilirim. Biz okuyucuları zorunlu olarak bir düşünce silsilesine sokuyor ve bu gerçekten öz gelişim anlamında Mükemmel! "Dinle, Küçük Adam", modern insanların ve günümüz insanlarının ruh halini ve yaşadığı fikir çelişkilerini anlamamız için sade ve güzel bir yol gösteriyor. Ayrıca; otoriter, baskıcı rejimlerin ve kapitalist sistemin insan ruhunu nasıl etkilediğini anlamak isteyenler için de kapsamlı bir insani bildiri sunuyor.

Kitapta bahsetmem gereken çok önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum. Örneğin Reich, "Küçük Adam"ın yaşadığı zorlukların ve ruhsal sorunların sadece ama sadece otoriteye bağlılığın ve kendisinden kaçmasının nedeni olduğunu öne sürmüş. Fakat biz insanların yaşadığı ruhsal sorunlar veya gündelik sorunlarımızda geçerli olmak üzere sadece bu etkenlerle sınırlı değil. Çevremiz, yıllar içerisinde düşünce yapımız hatta tükettiğimiz kaynaklar hepsi aslında bunları etkiliyor. Hem yazar hem de biz aslında bunu bilsek de yine de daha geniş bir açıdan bakılabilirdi. Tabii bu nedenle bir değil onlarca ciltlik kitap gerekirdi, onu da anlayabiliyorum.

"Dinle Küçük Adam"ı sadece okuyucu gözünden değil, ebedi ve psikolojik/felsefi bir bakış açısıyla da değerlendirmemiz çok yararlı olacaktır. Reich'ın "Küçük Adam" tanımını, Erich Fromm'un "kaçışçılık" kavramlarıyla paralellik gösterdiğini açık ve net şekilde söyleyebilirim. Fromm'a göre kaçışçı kişilik, özgürlükten ve sorumluluktan kaçarak otoriteye itaat etmeyi tercih eden bir kişilik tipidir. Bu konuda bu kitap sonrası size araştıralacak birisi göstermiş oluyorum hem de "Dinle Küçük Adam"ı daha iyi anlamamız için bakılması gereken başka bir tanım olduğunu söylemek isterim.

Reich'ın eserinin psikanalitik bir bakış açısıyla da yorumlamaya çalışacağım ama ne yazık ki bu konuda ne yeterli ne de somut bir dayanağım yok ama Küçük Adam'ın bastırdığı duyguları ve ilkel arzuları, Freud'un "id" kavramıyla ilişkilendirsek bir yanlış olacağını düşünmüyorum. Id, ilkel dürtüler ve ilkel arzular barındıran bilinçdışı bir zihin katmanıdır. Küçük Adam ise Id'in taleplerini bastırarak uygar toplumda uyum göstermeye çalışır. Fakat bu duyguların bastırımın kaygı ve nevroz gibi çeşitli ruhsal sorunlara yol açtığını görebiliriz. Psikanalitik ve felsefik anlamda okunması şart olan bir kitabı inceledim umarım en yakın zamanda sizler de okursunuz. Şimdiden iyi okumalar dilerim...
9.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Rede An Den Kleinen Mann
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Bahar Yüksel Çakmak
Türü Ekleyen 4 gün önce
Maltese terrier tüyleri yoğun, parlak, ipeksi ve ışıltılıdır, vücut boyunca kıvrımlar veya alt tüyler olmadan ağır bir şekilde düşer . Renk saf beyazdır, ancak soluk fildişi rengi veya açık kahverengi lekelere izin verilir.
3
Tüm Reklamları Kapat
Red Velvet Espresso Blend Kapsül Kahve

Red Velvet Espresso Blend Nespresso Uyumlu Kapsül Kahve 30 Adetli Kutu %85 Arabica

Devamını Göster
₺600.00
Red Velvet Espresso Blend Kapsül Kahve
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close