Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Juno’dan Ganymede

Güneş sistemindeki en büyük ay neye benziyor? Jüpiter’in Merkür ve Plüton’dan bile daha büyük olan uydusu Ganymede, oluklarla ve sırtlarla şekillenen daha yaşlı, daha kraterli arazilerin bir karışımını örten parlak genç kraterlerle kaplı buzlu bir yüzeye sahiptir.Arazinin oluklara sahip olmasının sebebi bir araştırma konusu olmaya devam etse de öne çıkan bir hipoteze göre, yer değiştiren buz plakalarıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Ganymede’nin Dünya’dan daha fazla su içeren bir okyanus tabakasına sahip olduğu ve yaşam içerebileceği düşünülüyor. Dünya’nın Ay’ı gibi, Ganymede de merkezi gezegenine (Bu durumda Jüpiter’e) aynı yüzünü göstermektedir. Paylaşılan görüntü, geçtiğimiz hafta NASA’nın robotik Juno uzay aracı tarafından, devaya ayın yaklaşık 1000 km üzerindeyken yakalandı. Yakın geçiş, Juno’nun Jüpiter çevresindeki yörünge süresini 53 günden 43 güne indirdi. Juno, dev gezegenin yüksek kütleçekimini, olağandışı manyetik alanını ve karmaşık bulut yapılarını incelemeye devam ediyor.

14 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA/JPL-Caltech/SwRI/MSSS; İşleme & Telif: Kevin M. Gill;
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Tüm Reklamları Kapat
İnci Şardağ
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Evrimsel biyolojide mimikri diğer bir adıyla taklitçilik, bir türün avından veya avcısından gizlenmek için diğer türe benzer özellikler geliştirmesi olarak tanımlanır. Doğada yaygın olarak karşılaştığımız mimikri örneklerinin başında canlıların birbirlerinin görünümünü taklit etmeleri gelse de koku, ses ve davranış gibi canlıların biyokimyasal özelliklerin taklit edildiği örnekler de bulunmaktadır. Daha detaylı bir şekilde Max Planck Enstitüsünde Davranış Fizyolojisi üzerine çalışan Wolfgang J. H. Wickler mimikriyi, “Taksonomik olarak yakından ilişkili olmayan iki veya daha fazla organizmanın yüzeysel benzerliği ile karakterize edilen fenomen” olarak tanımlamaktadır.

Genellikle mimikri davranışının oluşturulmasındaki amaç, taklit eden canlının, taklit edilen canlı dışında üçüncü tür bir canlıyı kandırmaktır. Bu üçüncü canlı, taklit eden türün avı veya avcısı olabileceği gibi, taklit ettiği türün dişisi veya erkeği de olabilir. Kısacası mimikri, canlının kendine zarar verebilecek diğer türleri kandırmak veya manipüle etmek amacıyla kamuflaj davranışı sergilemesi ve uyarı sinyalleri oluşturmasıdır. Doğada bu mekanizma temelde avcılara karşı bir savunma olarak geliştirilmiş olsa da avcıların da mimikri sayesinde avlarının güvende hissetmelerini sağlayarak onları kandırdıkları örnekler bulunmaktadır.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nida Yaren Yılmaz
Çeviren 27 Şubat 2018 48 dk.

Evrimle ilgili teoriler, en geniş tanımıyla, türlerin neden bu şekilde olduklarını açıklamaya çalışır. Çoğu evrimciye göre bu, türlerin sahip olduğu karakteristik adaptasyonları açıklamak anlamına gelir. Ayrıca türler içindeki çeşitliliği açıklamak anlamına da gelir. Modern kültürel evrim teorilerinin bu iki madde için de genel niteliği, kültürel kalıtımın (özellikle diğerlerinden öğrenme yollarının çeşitleri) önemi konusundaki ısrarlarıdır. Kültürel evrim teorilerinin ilk bakışta haklı olduğuna karşı gelmek mümkün değildir. Türümüz üyelerinin hayatta kalıp üreyebilmelerinin sebebi; kısmen alışkanlıklar, yapabilme bilgisi (İng: "know-how") ve teknolojidir; bunlar ilk olarak başkalarının yaptığı keşiflere dayanan birikimli bir projenin parçası olarak oluşturulmuş, sonra da diğerlerinden öğrenilerek devam ettirilmiştir. Türümüz ayrıca, yine sosyal öğrenme aracılığıyla oluşturulmuş ve devamlılığı sağlanmış olan farklı alışkanlıklar, yapabilme bilgisi ve teknolojilere sahip alt gruplar barındırmaktadır. Asıl soru kültürel evrimin önemli olup olmadığı değil de kültürel evrim teorilerinin nasıl şekillendirilmesi gerektiği ve geleneksel organik evrim anlayışıyla nasıl ilişkilendirilebileceğidir.

Kültürel evrim teorilerinin evrimsel psikoloji teorilerinden ayrılması gerekir, her ne kadar ikisinde de kültürel olayların açıklanmasında evrimsel fikirler kullanılıyor olsa da. Evrimsel psikologlar (örneğin Tooby and Cosmides 1992), bizimki de dahil olmak üzere bütün türlerdeki en önemli kalıtım mekanizmasının genetik kalıtım olduğunu varsaymaya meyillidir. Evrimsel psikoloji insan zihninin, kalıtımla elde edilmiş genetik çeşitlilik üzerinde etkili olan doğal seçilimin alışıldık süreçleriyle evrimleştiğini kabul eder. Mesela, evrimsel bir psikolog insanların yaygın olarak yağlı besinlere olan düşkünlüğünü, türümüzün uzak tarihindeki bazı nadir koşullar gerektirdiğinde mümkün olduğunca yağ tüketmenin önemi üzerinden açıklayabilir. Bu tür bir hipotez yeni kültürel eğilimlerin ortaya çıkışını da açıklamamıza yardımcı olabilir: Son zamanlarda obezitedeki artış, yüksek yağ içerikli besinlere kolay ulaşabilme gibi yeni çevresel değişimler ile bir zamanlar adapte olmak için geliştirdiğimiz ancak şu anda tehlikeli olan tadımsal bir tercihin birleşmesiyle açıklanabilir.

77
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ela Kursak
Seslendiren 5 Kasım 2022 15:05
Ela ile Eddie, bu bölümde Dünyada Kaç Deniz, Kaç Okyanus olduğunu öğreniyorlar!
63
Utku Derin
Utku Derin
352K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Kasım 2012 3 dk.

En kısa tanımıyla evrim, popülasyon içi gen ve özellik dağılımlarının nesiller içerisindeki değişimidir. Bu tanımdaki her bir basamak, evrim için olmazsa olmazdır:

Bu tanımın dışladığı ve hesaba katmadığı birkaç unsur vardır. Bunları vurgulamak, evrime dair kavramları daha da netleştirecektir:

1273
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Ögetay Kayalı
Yazar 1 Aralık 2022 5 dk.

Geceleyin gökyüzünde gördüğümüz ve gözle görme imkanımız olmayan tüm o yıldızlar... Hepsi farklı farklı renklerdeler; mavi, turuncu, sarı, beyaz, kırmızı... Fakat ne kadar uzağa bakarsak bakalım, ne kadar sönük yıldızları görürsek görelim, hiç biri yeşil yıldız değil. Peki, neden hiç yeşil yok ve nasıl bu kadar kesin konuşabiliyoruz?

Rengin ne olduğunu tanımlamadan önce, ışığı anlamamız gerekiyor. Çünkü renk dediğimiz şey, ışığın aslında belirli bir kısmını ifade eder. Gözümüzün görme kapasitesiyle sınırlı bu aralığa fizikte, görünür bölge diyoruz. Bunun dışında; kızılötesi ve morötesi gibi diğer elektromanyetik dalgalar da basit anlamda birer ışıktır. Fakat gözümüz bunları göremez. Bizi ilgilendiren kısım, bire bir, aslında gök kuşağında da gördüğümüz renkler.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Fatih Oğulcan Kaya
İnceleyen10 18 Temmuz 2023
Kendine ait bir evreni ve jargonu olan efsane bir Netflix dizisi. Her bölüm heyecanlı ve sizi o dünyanın içine dahil etmekte. Geçtiğimiz yıllardaki pandeminin kalıcı bir hal aldığı ve insanları tehdit eden çok ilginç bir salgını (Spoiler vermeyeceğim) izlemekteyiz. Dizi aynı ismi paylaşan bir kitaptan uyarlama: Sıcak Kafa - Afşin Kum (2016).
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Sıngın
fizik araştırmacısı 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhabalar. bu derin sorunuzun farklı yorumlara göre birden fazla cevabı olabileceği için birkaç farklı yönden açıklama yapmaya çalışacağım. :)

İlk olarak ışığın bir hızı olduğunu hatırlayalım. bu hız saniyede 299.792.458 metredir. dolayısıyla her ne kadar dünya ölçeğinde ışık anlık seyahat ediyor gibi gözükse de devasa boyutlarda olan evrenimizde ışık bir yerden bir yere giderken hızından dolayı belirli miktarda zaman harcar. örneğin güneşten çıkan ışık dünyaya gelmek için yaklaşık 150 milyon kilometre yol kat etmelidir ve bunun için 8 buçuk dakikaya ihtiyaç duymaktadır. yani güneşe baktığımızda onun 8 buçuk dakika önceki halini görürüz çünkü 8 buçuk dakika önce yola çıkan ışık yeni gözümüze ulaşır. bu durumu kullanarak evrenin boyutları konusunda tahminde bulunabiliriz. çünkü ışığın ne kadar süre yolculuk ederse enerjisinden ne kadar kaybedeceğini ve ne forma dönüşeceğini matematiksel olarak biliyoruz.

elimizde bulunan en güçlü teleskobu evrenin en ucuna yani görüş alanının sonuna odaklarsak ve teleskopumuz mikrodalga bandındaki ışıkları algılayabiliyorsa kozmik mikrodalga arka plan ışınımını görürüz. teleskoplarımız bundan daha uzağı göremez zira oradan uzakta ışık yoktur. evrenimizin bir küre şeklindeki küçük bir nokta halinde başlayıp bir küre şeklinde genişlediğini varsayın. ilk baştaki noktanın dış yüzeyi git gide genişleyecek ve daima evrenin sınırını oluşturacaktır. çünkü o yüzey evrenin başından beri genişlemektedir. noktanın içinde genişlemeye bağlı oluşan yeni maddeler de genişleyecektir ama sınır daima ilk baştaki dış yüzey olacaktır. bu durumda noktada sonradan oluşmuş bir kümeden evrenin en dışına bakmaya çalışırsak noktanın dış yüzeyini (bizim durumda kozmik mikrodalga arka plan ışınımını) görürüz. bu ışınım nereden bakarsak bakalım gözükür ve evrenin sınırını oluşturur. ondan sonrası bizler için karanlıktır. (çünkü oralarda gözleyebileceğimiz bir ışık yoktur.) bu durumda kozmik mikrodalga arka plan ışınımının uzaklığını ölçtüğümüzde evrenin çapını yaklaşık 46 milyar ışık yılı (1 ışık yılı = 10 trilyon kilometre) ve evrenin büyüklüğünü yaklaşık 93[1] milyar ışık yılı buluruz. ancak evren bundan biraz daha büyüktür çünkü kozmik mikrodalga ışınımı evrenin oluşumundan 300.000 yıl sonra oluşmuştur fakat evren bu 300.000 yılda da genişlemiştir (ama buralarda ışık henüz oluşmadığı için biz göremeyiz).

Tüm Reklamları Kapat

tabii kozmik mikrodalga ışınımının sonunda da bizi bekleyen bir sonsuzluk olabilir. sonuçta evrenimiz sürekli oraya doğru genişlemektedir ve genişlemesi duracak gibi de gözükmemektedir. dolayısıyla gözlemlenebilir ve kısmen aşina olduğumuz evren sonlu ancak evrenin içinde genişlediği doku (şu anki bilgilere göre) sonsuz denilebilir.

bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için profilimde yazmış olduğum ve evrenin oluşumunu, geleceğini ve özelliklerini anlattığım yazılara bakabilirsiniz :)

Kaynaklar

  1. bilimgenctubitakgovtr. Evrenin Büyüklüğü Ne Kadardır. Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2025. Alındığı Yer: bilimgenctubitakgovtr | Arşiv Bağlantısı
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2014 4 dk.

Ortoreksi (orthorexia), oldukça yeni bir beslenme bozukluğu ve bu sebeple, henüz resmi olarak psikolojik hastalık sayılmıyor. Yani şu anda DSM-V içerisinde yer almıyor; ancak ABD Ulusal Beslenme Bozuklukları Organizasyonu ortoreksiyi çoktan tanımaya başladı. Anoreksiya ve bulimiyanın küçük kardeşi olarak görebilirsiniz. Ancak ortoreksi, ikisinden de azgın ve diğer tüm beslenme bozukluklarından daha sinsi.

Her şey, daha iyi ve sağlıklı yemekler yeme isteğiyle başlıyor. Birçok insan, süpermarketlerde daha mantıklı yiyecekleri tercih ediyor ve birkaç alışkanlıklarını değiştirerek, daha sağlıklı olmayı hedefliyor. Ortoreksik olan insanlar, bir süre sonra yedikleri yiyeceklerin miktarı ve saflığına kilitlenip kalıyorlar. Böylece, ağızlarından giren şeylere ve miktarlarına çok katı kurallar koymaya başlıyorlar.

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 6 gün önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Astronomi & Kozmoloji konusunda geliştirebilirsin.

Yunus Sahin
Seslendiren 17 saat önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
1
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
19 saat önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close