Biyolojik çeşitlilik toplulukların, ulusların ve gelecek nesillerin, kısacası herkesin bağımlı olduğu bir unsurdur. Yeryüzündeki tüm organizmalar arasındaki bağlantıyı sağlayan, her birini birbirine bağımlı bir ekosisteme bağlayan ve tüm türlerin kendi rolüne sahip olduğu yaşam ağıdır.
Dünya'nın doğal varlıkları bitkiler, hayvanlar, kara, su, atmosfer ve insanlardan oluşur. Dolayısıyla hepimiz birlikte gezegenin ekosistemlerinin bir parçasıyız. Bu da bir biyolojik çeşitlilik krizi varsa, sağlığımızın ve geçim kaynaklarımızın da risk altında olduğu anlamına gelir. Nitekim an itibarıyla dünyamız, iklimsel ve biyolojik bir kriz içerisindedir. Sonuç olarak, türler, habitatlar ve yerel topluluklar baskı altında veya doğrudan tehdit altındadır. Bu nedenle bilim insanları ve çeşitli kuruluşlar, bu etkileri azaltmak için hep birlikte çalışmaktadırlar. Bu kurumlardan bir tanesi de uzay çalışmalarıyla tanıdığımız NASA'dır.[1]