Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 28 Haziran 6 dk.

Biyolojik çeşitlilik toplulukların, ulusların ve gelecek nesillerin, kısacası herkesin bağımlı olduğu bir unsurdur. Yeryüzündeki tüm organizmalar arasındaki bağlantıyı sağlayan, her birini birbirine bağımlı bir ekosisteme bağlayan ve tüm türlerin kendi rolüne sahip olduğu yaşam ağıdır.

Dünya'nın doğal varlıkları bitkiler, hayvanlar, kara, su, atmosfer ve insanlardan oluşur. Dolayısıyla hepimiz birlikte gezegenin ekosistemlerinin bir parçasıyız. Bu da bir biyolojik çeşitlilik krizi varsa, sağlığımızın ve geçim kaynaklarımızın da risk altında olduğu anlamına gelir. Nitekim an itibarıyla dünyamız, iklimsel ve biyolojik bir kriz içerisindedir. Sonuç olarak, türler, habitatlar ve yerel topluluklar baskı altında veya doğrudan tehdit altındadır. Bu nedenle bilim insanları ve çeşitli kuruluşlar, bu etkileri azaltmak için hep birlikte çalışmaktadırlar. Bu kurumlardan bir tanesi de uzay çalışmalarıyla tanıdığımız NASA'dır.[1]

19
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Nisan 2011 17 dk.

İnternette kimi zaman "İnsanlarla sineklerin de genlerinin %60'ı benzer, demek ki sinekten geliyoruz." ya da "Patateslerin de 48 kromozomu var, şempanzelerin de; belki de patatesten geldik." gibi düşük seviyeli ama halkın kafasını karıştırabilecek argümanlar görmek mümkündür. Bu yazımızda, bu argümanların hatalarını izah edeceğiz.

Genetik benzerlik, ele alınan iki türün ya da tür grubunun genomlarının (var olan bütün genlerinin toplamının) birbirlerine olan benzerlik oranı olabileceği gibi, bu tür veya tür gruplarının sadece belli başlı gen bölgelerinin birbirine benzerliği anlamına da gelebilmektedir. 

109
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 20 saat önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 2 gün önce
Plexippus paykulli, Plexippus cinsine bağlı bir zıplayan örümcek türüdür. İsmini Gustaf von Paykull'a itafen almıştır. Adından da anlaşılacağı üzere pantropikal bölgelerde yaşar. Kozmopolittir. Aslen Afrika ve Asya'ya özgü tür Kuzey ve Güney Amerika, Maldivler, Avutralya gibi birçok bölgeye yayılmıştır.

Erkekleri siyah üzerine beyaz çizgi geçen kafa ve karına sahiptir, bacakları kum sarısıdır. Dişiler ise kahve rengidir. Genç erkekler renk ve desen olarak dişilere benzer ancak yüzleri yetişkin erkeklerde olduğu gibi beyaz-kahve rengi çizgilidir. Yetişkin erkek pedipalpları altın sarısı ve tüylüdür.
2
Arsel Berkat Acar
Yazar 4 Ocak 2014 12 dk.

2012 senesinden önceki birkaç yıl boyunca sayısız kaynakta, antik Maya Takvimi'nden yola çıkarak, 21 Aralık 2012'de kıyamet kopacağına yönelik kuvvetli bir yaygara koparıldı. Bu iddia, Türkiye de dahil olmak üzere Dünya'nın dört bir yanında biraz panik, biraz ciddi, biraz komedi, biraz endişe yarattı. Ancak hepsinden önemlisi, dikkate değer sayıda insanın bu kehaneti ciddiye alıp, buna göre hazırlık yapmasıydı. Şu anda bu satırları okuyorsanız, bu iddiayla ilgili olarak, bu türden yüzlerce kehanette bugüne kadar hep olduğu gibi, bir şeylerin çok ters gittiğinde hemfikir olabiliriz.

21 Aralık 2012 tarihinin bir “son” olduğuna inanan insanlar genel olarak ikiye ayrılmışlardır: Yeni bir çağ beklentisi içerisinde olanlar ve büyük kaosların yaşanmasını bekleyenler. 2012 (2009) isimli Hollywood filmi sayesinde de bu korkunun giderek yayıldığını görebiliyoruz. Türkiye’de bile insanlar, bu yıkımdan etkilenmeyeceği iddia edilen Şirince köyünde toplanmış, köydeki restoranlarda “Kıyamet menüsü” isimli menüler çıkartılmıştı. Elbette bu insanların bir kısmı işin eğlencesindeydi, ancak bu konuyla ilgili o kadar sayıda belgesel ve kitap çıkartıldı ki, sahte bir bilgi üzerine kendine maddi çıkar sağlayan bir sürü insanı da görebildik.

73
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ekim 2019 4 dk.

Evrim karşıtlarının sık başvurduğu yalanlardan ve kafa karıştırma taktiklerinden birisi, "Şempanzelerle genlerimiz %97 oranında benziyorsa, domuzlarla da %99 benziyor. Hatta o yüzden organ nakillerinde maymunlar değil, domuzlar kullanılıyor. O zaman domuzlardan mı geliyoruz?" gibi acayip acayip laflar uydurarak "duru suları bulandırmaktır". Bu sayı kimi zaman %90 olur, kimi zaman %95 olur. Kimi zaman domuz yerine muz gibi daha "absürt" sandıkları türler de söyleyebilirler. Bu tür sayı uydurmalar, konuyu anlamamaktan ve gen analiz metodolojisiyle ilgili en ufak bir fikre sahip olmadan, bilgi üretmeye çalışmaktan kaynaklanır. 

İlk olarak, domuzlarla hiçbir şekilde %90, %95, %99 gibi bir düzeyde aynı genomu paylaşmıyoruz. Yapılan çalışmalar, insanlarla domuzların genom bazındaki benzerliğinin %84 civarında olduğunu göstermektedir. %0.02-0.08 kadar ufacık bir farkın Dünya üzerindeki tüm insanlar arasındaki tüm fiziksel farklılıklara, %0.12'lik bir farkın bizden ayrı bir insan türü olan Neandertaller ile olan tüm farklara, %1.23'lük farkın insanlarla şempanzeler arasındaki tüm farklara sebep olduğu düşünülecek olursa, %16 gibi devasa bir farklılığın domuzlarla insanlar arasındaki farka tekabül etmesi oldukça mantıklıdır. Yani bir diğer memeli hayvan türü olan domuzlarla elbette akrabayız; ancak "şempanzelerden gelmediğimiz" gibi, domuzlardan da gelmiyoruz. Şempanzelerle akraba olduğumuz gibi, domuzlarla da akrabayız; ancak bu akrabalık şempanzelere göre çok ama çok daha uzak.

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Şubat 2022 23 dk.

Özel Görelilik Teorisi (veya İzafiyet Teorisi), Evren'i oluşturan uzay-zaman dokusunun doğasına yönelik bir teoridir ve uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklar. Özel Görelilik Teorisi, Albert Einstein tarafından 1905 yılında yayınlanan On the Electrodynamics of Moving Bodies başlıklı makalede ileri sürülmüştür.[1]

Özel Görelilik Teorisi, 2 temel postülat üzerine kuruludur:

309
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
8
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğçem Müge Gür
Çeviren 29 Mart 2021 6 dk.

Kötü bir grip sezonu, bir yılda yüz binlerce ölüme yol açabilir.[1] Aşı, sizi gripten koruyabilir ama durmaksızın değişen influenza virüsünün evrimine yetişebilmek ve aşının sağlayacağı kısa ömürlü bağışıklığı yenilemek için her yıl aşı olmanız gerekiyor.[2][3][4] Aşının etkililiğinin bağlı olduğu başka bir etken ise, belirli bir mevsimde hangi virüs soy hattının (suşunun) en yaygın olacağı hakkında doğru tahminlerin yapılıp yapılamadığıdır.

Bu nedenler dolayısıyla tek dozda işi halleden, birden fazla grip mevsiminde kalıcı bağışıklık ve çeşit çeşit suşlara karşı koruma sağlayacak evrensel bir aşı, bilim insanları için uzun vadeli bir hedef olmuştur.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Devrim Açıkalın
Seslendiren 1 Eylül 2020 52:30
Felsefe, hakkında en fazla yanlış anlaşılmanın olduğu alanlardan biridir. Özellikle günümüzde felsefenin prestiji gerek akademisyenlerin genel kitleye...
126
Davut Söyler
Davut Söyler
51K UP
Üye 4 Eylül 2022 1 Cevap
Hava kirliliği, iklim değişikliği ve binlerce geri dönüşü zor problem ve yok oluş ile karşı karşıyayız, peki ya ne yapıyoruz?
133 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 1 gün önce
Geçen ay Sinema da ikinci gösterime çıkınca izlemiştim , izlerken nasıl bittiğini anlamadım o kadar akıcı bir şekilde ilerliyor ve hiç sıkılmadan bitmişti . Olayın , zamanın akışını filmin ortalarına gelince tam bir şekilde anlıyorsunuz , ilk başta konuyu da anlamak zor oluyor ama ortalara gelince her şey tam oturuyor ve filimin izlenmesi keyifli olmaya başlıyor . Zaten uçak sahnesinin gerçek bir uçakla çekildiğini öğrendiğimde filim benim için daha da değerli oldu , çok büyük bir işçilik . Christopher Nolan hayranı biri olarak benim için ilk üç filimlerden biridir .
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gaia Uydusunun Verileriyle Galaksimizin Üstten Görünümü

Yuvamız olan Samanyolu Galaksisi, yukarıdan bakıldığında nasıl görünüyordur? Bizler bu galaksinin içerisinde yer aldığımız için doğal olarak bunun doğrudan fotoğrafını çekmemiz mümkün değil. Ancak yakın zamanda Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) yürüttüğü Gaia isimli operasyonundan elde edilen bir milyardan fazla yıldızın konum verileri kullanılarak galaksimizin bir haritası oluşturuldu. Ortaya çıkan eseri incelediğimizdeyse tıpkı diğer birçok sarmal galakside olduğu gibi Samanyolu Galaksisi'nin de belirgin sarmal kollara sahip olduğunu görüyoruz. Güneş ve geceleri gördüğümüz parlak yıldızların büyük bir çoğunluğu, galaksimizin Avcı (Yun: "Orion") adlı kolu üzerinde yer alıyor. Gaia'dan elde edilen veriler, Samanyolu Galaksisi'nin ikiden fazla sarmal kola sahip olduğuna dair geçmiş bulguları destekler nitelikte. Galaksimizin merkezinde hayli belirgin bir çubuk bulunuyor. Galaksimizin ince diskiyse kendisinin bu renklerini çoğunlukla koyu tozlardan, parlak mavi yıldızlardan ve kırmızı salma bulutsularından alıyor. Gaia uydusu, başarılı bir görevin ardından 27 Mart 2025'te devre dışı bırakılmış olsa da bu görev kapsamında elde edilen verilerin analiz süreci hâlen devam etmekte.

13 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görselleştirme Credit: ESA, Gaia, DPAC, Stefan Payne-Wardenaar
Çeviren: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Bir toplum, yaşlı insanlar gölgelerinde asla oturmayacaklarını bildikleri fidanlar diktikleri zaman büyür.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Eser Akoz
Gözlemi Yapan 17 Nisan 2024 Türkiye, Ankara
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close