Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı
Çeviren 4 Kasım 2015 2 dk.

Illinois Üniversitesi’nden entomoloji profesörü Gene Robinson, araştırmacı Clare Rittschof ve Pennsylvania Üniversite’sinden profesör Christiana Grozinger ile birlikte, sosyal bilginin nasıl kalıtsallaştığını araştırmaya istekli olduklarını ve bu doğrultuda çok genç bal arısı larvalarıyla çalışarak şanslarını denemek istediklerinin belirtiyor. Robinson şöyle diyor:

Yeni çalışmalarında, araştırmacılar bu sefer de arıların erken hayat tecrübelerine müdahale etmek için arıların yerlerini değiştirdiler. Kardeş larvalar farklı kovanlara gidecek şekilde farklı kraliçelerden larvalar seçildi ve agresiflik düzeyleri farklı kovanlara yerleştirildi. Larvalar yetişkin olmadan bir gün önce nötr laboratuvar ortamına yerleştirildiler ve araştırmacılar davetsiz bir arı salarak agresifilik seviyelerini ölçtü. 

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 8 dk.

Dünya genelinde, özellikle de bilimsel gerçeklerin halk arasındaki kabulünün ortalama altı seviyede olduğu ABD ve Türkiye gibi ülkelerde, halkın evrimi anlama ve onu, var oluşun kökenlerini izah eden bir doğa yasası olarak kabul etme oranları artmaya başladıkça, bilim düşmanları ve gerici kitleler aracılığıyla evrimi ya da genel olarak bilimi "ateizm" ile eşdeğer gösterme çabalarında da bir artış gözleniyor. Bu nedenle, bir bilim sahası olan evrimsel biyolojinin ve genel olarak bilimin ateizm/teizm konusundaki tutumuna bir bakış atmakta ve bazı yanlış anlaşılmaları netleştirmekte fayda görüyoruz. Zira evrimin bilim insanları arasında kabul görmediği ve/veya bilim insanlarının genellikle ateist oldukları yönünde çok ciddi yalanlar halk arasına düzenli olarak yayılıyor.

Bu yalanların amacı, bilime ısınmaya başlayan toplumları bilimden ve sorgulamadan uzak tutmak. Sosyal medyada da bu propagandanın sıklıkla karşımıza çıkıyor olması, bu yazının elzem olduğunu gösteriyor. Bu yalanları tamamen ve kökünden kazımak, ülkemizin insanlarının bilime olan önyargılarını kırması için çok büyük bir adım olacaktır diye düşünüyoruz. 

279
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pınar Cakova
Çeviren 3 gün önce 5 dk.

Gıda takviyeleriyle ilgili reklamları izlediğinizde veya süpermarket reyonlarında dolaştığınızda yediklerinizin yeterince besleyici olmadığı izlenimine kapılabilirsiniz. O halde antioksidanlar gibi faydalı bileşenleri pratik bir hap haline getiren takviyelerden destek almak varken kendinizi neden sadece meyve sebze tüketmekle sınırlayasınız ki?

Bu mantıklı bir fikir gibi görünüyor. Eğer brokoli ve havuç gibi yiyeceklerde doğal olarak bulunan antioksidanlar sağlığımız için faydalı ise aynı bileşenleri içeren bir takviyeler de faydalı olmalı, değil mi? Ancak durum tam olarak öyle değil!

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Çağlayan Taybaş!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 29 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Çağlayan Taybaş!
Aslı Eroğlu
Aslı Eroğlu
23K UP
Çeviren 12 Eylül 2018 12 dk.

Benzer türler kısıtlı kaynaklardan genellikle farklı şekillerde yararlanırlar. Bu şekilde bir kaynak paylaşımı, görünüşte birbirine benzeyen türlerin rekabet yoluyla birbirlerinin yok olmasına sebep olmadan aynı ekolojik toplulukta nasıl bir arada yaşayabildiklerini açıklamamıza yardımcı olur. Türler arasındaki kaynak paylaşımını anlamak, hala hayatta olan türlerinin sayısındaki azalmanın ekosistemin işleyişini nasıl etkileyeceğini tahmin etmemize yardımcı olabilir.

Dünya'daki yaşamın en çarpıcı özelliklerinden biri inanılmaz çeşitliliğidir. Aslına bakılırsa Dünya'da yaşayan o kadar çok tür vardır ki, yüzyıllardır farklı ekosistemleri incelememize, yeni türler tanımlamamıza ve onları sınıflandırmamıza rağmen türlerin toplam sayısını hala bilmiyoruz. Tahminler Dünya'da 5 ila 30 milyon tür yaşadığını öne sürüyor fakat biz henüz sadece 2 milyonluk bir kısmı (en kolay göze çarpanları!) adlandırdık ve tanımladık. Ekolojik toplulukların her biri inanılamayacak sayıda türe ev sahipliği yapabilir. Örneğin Fiji veya Hawaii'deki bir resif üzerinde 100'e yakın farklı mercan türünün ya da aynı mercanlar arasında barınan veya beslenen 150'ye yakın balık türünün bir arada yaşaması sıkça rastlanan bir olaydır. Bu biyoçeşitliliği yalnızca tropikal cennetlerde gözlemleyebileceğinizi düşünmeyin. Bir dahaki sefere işe veya okula giderken yanından geçtiğiniz parktaki kuş türlerine ya da bir hafta sonu arkadaşlarınızla pikniğe gittiğiniz göletteki balık türlerine daha yakından bakarsanız pek çok farklı türün yaşadığını fark edebilirsiniz.

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Temmuz 2022 26 dk.

İnsanların deri rengi, siyaha yakın bir kahverengiden beyaza yakın renklere kadar geniş bir yelpazede değişebilmektedir. İnsanlar arasındaki bu deri rengi (veya ten rengi) farklılığının yakın nedeni genetik faktörler ve/veya Güneş'e maruziyettir; ancak yaş, cinsiyet, hastalıklar, hormonlar, duygudurum gibi diğer faktörler de deri rengini kalıcı veya geçici olarak etkileyebilmektedir. İnsan popülasyonları arasındaki deri rengi farklılıklarının nihai sebebiyse, insan toplumlarının Dünya üzerinde farklı yaşam alanlarında yaşaması ve bu sırada deri altına ulaşabilen zararlı ultraviyole ışınlarının miktarının değişmesi nedeniyle, doğal seçilim yoluyla meydana gelen biyokimyasal bir adaptasyondur (evrimdir).[1]

İnsan derisinin farklı renklerine etki eden birçok etmen vardır. Bu faktörlerin bir kısmı kalıtsal ve kalıcı etkilere sahiptir (yani evrimsel nedenlerdir); diğerleriyse gelişimsel etkilere sahiptir ve duruma bağlı olarak kalıcı veya geçici etkilere sahip olabilirler. Aşağıda, bu faktörlerin bir listesini bulabilirsiniz.

205
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Bir toplum, yaşlı insanlar gölgelerinde asla oturmayacaklarını bildikleri fidanlar diktikleri zaman büyür.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Aydın
Kerem Aydın
100K UP
3 gün önce
an itibariyle 2010 sosyal medya devriminden sonraki en büyük hype yaşanıyor, AI girişim çağı başladı diyebiliriz


1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 29 Ekim 2022 18 dk.

Atıl bilgi, bir kimsenin bildiği ancak tam manasıyla anlamadığı; bu nedenle kısıtlı bir şekilde tanıyabildiği, ifade edebildiği veya kullanabildiği bilgilere verilen addır. Bu fenomene örnek olarak bir öğrencinin ezberlediği ve problem çözerken kullandığı matematik formülleri verilebilir; öğrenci formülü bilmekte ve kullanmaktadır, ancak formülün ne anlama geldiğini ve temelini kavramamıştır.

Sık görülen ve sorunlu bir fenomen olan atıl bilginin anlaşılması son derece önemlidir. Bu makalede de atıl bilgi kavramını detaylı bir şekilde öğrenecek ve gündelik hayatınızı nasıl etkilediğini göreceksiniz.

60
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
En çok kırıldığımız yerler, en çok büyüdüğümüz yerlerdir; yara izlerimiz ruhumuzun haritasıdır.
Kaynak: Anthem , 1992
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 11 dk.

Daha önceki bir yazımızda, bilim insanları arasında ateizm, teizm, deizm, agnostisizm gibi inanç veya inançsızlık tiplerinin dağılımına ve bunun halk arasındaki dağılımı ile olan farklarına bakış atmıştık. Bu yazımızda ise, iki önemli noktaya değinmek istiyoruz: 

Ateizm, tarihsel olarak birçok şekilde tanımlanmışsa da, en genel anlamıyla her türlü yaratıcı gücün varlığını reddetmeye verilen isimdir. Ateistler, dinlerin ve tanrıların gerçek olmadığını düşünmekte ve bunların insanın hayal gücü ile kültürel evriminin bir ürünü olduğunu ileri sürmektedirler. Bu, en azından bir adet yaratıcı gücün var olması gerektiğini iddia eden teizm ile zıt olan görüştür. Daha dar anlamıyla teizm, hem en az 1 tanrıya, hem de o tanrının gönderdiği belirli bir dini görüşe iman etme, inanç duyma demektir. Öte yandan deistler, yaratıcı bir gücün varlığını kabul etmelerine rağmen, dinlerin insan ürünü olduğunu ve yaratıcının insanlarla kitaplar veya dinler yoluyla irtibat kurmadığını ileri sürerler. Alternatif olarak, en genel anlamıyla, ateizm veya teizmin doğru olup olmadığını elimizdeki verilerle bilemeyeceğimizi söyleyen agnostisizm ve yaratıcının Evren'den ayrı bir varlık olmadığını, Evren'in ta kendisi olduğunu ileri süren panteizm gibi dini inanç veya inançsızlık pozisyonları da bulunmaktadır. Fakat tarihsel olarak, bilimle en yakından ilişkisi olanlar, ateizm ve agnostisizm gibi inançlardan tamamen veya kısmen uzak olan felsefi düşünüşler olmuştur. Hele ki Orta Çağ'da Hristiyanlık merkezli teizmin, modern çağda ise İslam merkezli teizmin bilim üzerindeki baskısı düşünülecek olursa, bilim ile anti-teizm arasında sıkı sıkıya bir ilişki varmış gibi gözükmektedir. Peki bu, gerçekten organik bir ilişki midir?

230
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gelişmiş Akrep

Eğer Akrep çıplak gözle bu kadar güzel görünseydi, insanlar onu daha iyi hatırlayabilirdi. Akrep daha tipik olarak birkaç parlak yıldız şeklinde görünür. İyi bilinen ancak nadir olarak gösterilen bir zodyak takımyıldızıdır. Bunun gibi muhteşem görüntüleri elde edebilmek için iyi bir kamera, karanlık bir gökyüzü ve karmaşık görüntü işleme gereklidir. Dijital olarak geliştirildikten sonra elde edilen görüntü, pek çok nefes kesici özellik gösteriyor. Sağda kalan çapraz bölüm, Samanyolu galaksimizin düzleminin bir parçasıdır. Görünürde parlak yıldızlardan oluşan uçsuz bucaksız bulutlar ve karanlık, karmaşık tozdan oluşan uzun iplikçikler vardır. Sol tarafta dikey olarak yükselen koyu toz bantları, Karanlık Nehir olarak yükseliyor. Soldaki parlak yıldızların çoğu, Akrep’in başının ve pençelerinin bir parçasıdır. Parlak yıldız Antares de onlardan biridir. Çok sayıda kırmızı emisyon bulutsusu, mavi yansıma bulutsusu ve koyu iplikçikler, toplam pozlama süresi 17 saat olan bu görselde, işlenirken görünür hale gelmiştir. Akrep yılın ortasında gün batımının ardından güney göklerinde belirgin bir biçimde görünür.

16 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Stefan Lenz
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen7 2 gün önce
Sıkı bir korku filmi hayranı olarak Son Durak serisi gerilimi seven herkes tarafından kesinlikle izlenmesi gereken, çoğu korku/gerilim filmine kıyasla somut değil soyut bir antagoniste sahip olan harika bir seridir.
Serinin son filmi "Kan Bağı", çoğu soruya cevap sunmuş bence. Özellikle John Bludworth (RIP Tony Todd ♡) karakterinin hikayesini sonunda öğrenebilmek beni çok mutlu etti. Filmin geçmişe dokunması, ölümün ne kadar kararlı olduğunu göstermesi, ve ana karakterlerden biri olan Iris'in hikayesi gerçekten etkileyiciydi.
Geçmiş filmlere bakıldığında oyuncu performansı çoğu zaman zayıf olan bu serinin son filminde oyuncular gayet güzel oynamış. Efektler, müzikler, sahne ve karakter tasarımları da gayet tatmin ediciydi.
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Final Destination: Bloodlines
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Boray Dinçer
Seslendiren 13 Aralık 2019 2:12
10 yılı aşkın bir süredir uzmanlar 2050 yılı civarında insan popülasyonun 9 milyara ulaşarak doyum noktasına ulaşacağını ileri sürüyorlardı. Ancak yeni...
20
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Blog Yazısı
Deniz Kılıç
Blog Yazarı 3 dk.

Rüyalar inanılmaz olaylardır ve hayatınızın yaklaşık 6 yılını uyuyarak geçirdiğinizi düşünürsek, genelikle hemen unutulmak üzere onları bir kenara atmanız oldukça garip.

Beyinimiz gece boyu işe çıkar ve bize en inanılmaz, tuhaf, ve anlaşılan genelikler rastgele görüntü ve hikayelerin bazılarını getirir. ama …. rüyalar nelerdir? Ve birçok bilim kurgu hikayesi ya da filiminde olduğu gibi, rüyamızı kaydedip ne gördüğümüzü anlayabilir miyiz? Daha önce beyin dalgalarına atıfta bulunan insanları duymuş olabilirisiniz, ama hiç durup düşündünüz mü: bunlar gerçek dalgalar mı, ve… bilgi taşıyorlar mı ? Beyin dalgaları , mesela, radyo dalgalarına mı benziyorlar ? Cevap: evet hem radyo hem beyin dalgaları, ışık hızında hareket eden dalgalar olan elektromanyetik radyasyon formlarıdır.

13
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close