Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz26 Temmuz
🎬 Birlikte Interstellar İzliyoruz!
26 Temmuz 2025 20:30 tarihinden 26 Temmuz 2025 22:00 tarihine kadar.

Yaz akşamına birlikte keyif katmaya ne dersiniz? 


Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu olarak, 26 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Kültür Sanat Evi’nde film gecemizde birlikte Interstellar (Yıldızlararası) izliyoruz! 🌌🚀

Devamını Göster
13
1 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 3 gün önce 24 dk.

Türkiye’nin kuzeybatısında, Balıkesir il sınırları içinde yer alan Manyas Gölü veya diğer adı ile Kuşcenneti gölü; yalnızca bir su kütlesi değil, aynı zamanda yaşayan bir ekosistem, göçmen kuşların durağı, yerel kültürün bir parçasıdır. Ayrıca göl suyunun tarımsal sulamada kullanılması, bölge ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu yönüyle Manyas gölü, hem ekolojik hem de sosyoekonomik bir kaynak olarak öne çıkar.

Peki bu göl nasıl oluşmuştur? Bugün barındırdığı biyoçeşitliliğin özellikleri nelerdir? Ve en önemlisi bu gölü ve sunduğu doğal hizmetleri kaybedersek neleri yitiririz? Gelin hep birlikte bu sorulara yanıt arayalım.

12
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Salih Emre Kuvan
Yazar 10 Mart 2019 20 dk.

Genel Görelilik Teorisi (veya kısaca Genel Görelilik), Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilen geometrik bir kütleçekimi teorisidir ve modern fizik çerçevesinde kütleçekiminin nasıl çalıştığını açıkladığı kabul edilen teoridir. Bu hâliyle, okullardan aşina olunan Newton'un Kütleçekim Teorisi'nin gücünü ve kapsamını geliştirerek, bu eski teorinin yerini aldığı söylenebilir.

Genel Görelilik Teorisi, daha önceden izah ettiğimiz Özel Görelilik Teorisi'nin detaylarını genelleştirdiği için bu isme sahiptir. Teorinin özünde gösterdiği şey, uzay-zaman dokusunun kıvrımlarının, Evren'i oluşturan bu dokunun herhangi bir bölgesinde bulunan kütle ve enerji miktarıyla doğrudan ilişkili olduğudur. Bu ilişki, bir grup kısmî diferansiyel denklemden oluşan Einstein'ın Alan Denklemleri ile tarif edilir.

476
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ekim 2014 19 dk.

Optik illüzyon, göz veya beynin çalışma prensiplerinin doğal veya yapay şekillerde manipüle edilmesi, kandırılması veya yanıltılması yoluyla, gerçekte olandan farklı bir görüntü, renk veya hareket algılama olarak tanımlanabilir. Görsel bir yanılsama yaşadığımızda, orada olmayan veya orada olan bir şeyi farklı bir şekil veya renkte görebiliriz. Algılama ve gerçeklik arasındaki bu kopukluk nedeniyle görsel yanılsamalar, beynin fiziksel dünyayı yeniden yaratmada başarısız olabileceği yolları gösterir. Algıladığımız şey aslında zihnimizin yaptığı yorumdur. Bu yorumlar gerçekle uyuşmadığı zaman optik illüzyonlar oluşmuş olur. Aslında bir bakıma kandırılmış oluruz.

Siz de mutlaka bir optik illüzyon deneyimlemişsinizdir; çünkü insanlık, evrimsel tarihi boyunca bu tür yanılgılara bolca düştü. Zihnimizin, gördüğümüz nesneler hakkında aceleci çıkarımlar yaptığını zaten pareidolia gibi konular nedeniyle biliyoruz. İllüzyonların fark edilmesine dair ilk kaynaklar, Antik Çağ'a kadar gidiyor. Örneğin MÖ 350'de Aristoteles, “Duyularımıza güvenilebilir ancak kolayca kandırılabilirler” derken, muhtemelen bu tür illüzyonlardan ve yanılgılardan bahsediyordu. Bu yazımızda, çeşitli hareketli fotoğraflardan (GIF) ve sabit fotoğraflardan oluşan çok sayıda göz yanılgısını sizlerle paylaşacağız. Yazımızın sonunda da neden böyle bir deneyim yaşadığımızı biraz daha detaylı izah edeceğiz.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Sina Ertürk
Sina Ertürk
102K UP
Blog Yazarı 32 dk.

Ülkemizde her yıl meydana gelen depremlerde binlerce bina yıkılmakta ve maalesef bu durum onbinlerce insanın kaybına neden olmaktadır. Alinan tedbirler, kanun değişiklikleri ve yönetmeliklere ragmen, maalesef sonuçlar değişmemektedir.

Bu can ve mal kayıplarını önlemek veya en azından azaltmak amacıyla bu yaziyi kaleme aldim. Bu yazıda, Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdiğim on yıllık meslek hayatımda edindiğim deneyimlere dayanarak, Amerika’da yapıların sağlamlığını garanti altına almak için kullanılan mekanizmaları ve bu konudaki sorumlulukları açıklamaya çalıştım. Aynı zamanda, Türkiye'deki uygulamalarla karşılaştırarak, sistemimizdeki eksikliklere dikkat çekip çözüm önerilerimi beş temel madde halinde sundum.

9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Gülin Çavuş
Gülin Çavuş Seslendiren 26 Kasım 2021 1:09:18
Son dönemlerde hem ülkemizde hem de dünyada etkisini arttıran şüpheli bilgilerin doğruluğunu araştıran fact-checking organizasyonlarından Teyit.org'un...
29
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Küçük omurgalılar ve büyük omurgasızlarla beslenir. Avlanmadan önce ağaç dalları gibi yüksek yerlerde oturur. Diğer örümcek kuşları gibi avladıkları avı yemek için diken gibi sivri bir cisme geçirir. Kışın az sayıda Türkiye’de görülebilir.
2
Metehan Yucekent
Uzaman degilim ama bu konulara ilgiliyim. 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Özgür Manav tarafından sorulmuştur.
Neden galaksiler hep tepsi gibi düz şekillerde resmediliyor?  Kara deliklerin küre şeklinde bir çekim alanı oluşturamayacağı düşünüldüğü için mi tepsi şeklinde tasvir ediliyor?
Neden galaksiler hep tepsi gibi düz şekillerde resmediliyor? Kara deliklerin küre şeklinde bir çekim alanı oluşturamayacağı düşünüldüğü için mi tepsi şeklinde tasvir ediliyor?

Merhaba,

Öncelikle resmediliyor derken şunu söylemek gerekir ki gözlemsel gerçektir bu. Teleskoplarla galaksilere baktığınız zaman hepsinin bir disk şeklinde olduğunu görürsünüz. Bu yüzden insan çizimi resimler de bunla örtüşüyor. Peki neden disk şeklinde ve neden küre değil. Şöyle basit bir şekilde anlatacak olursam iki elinizle bir ip tutun ve iplerin ucunda ağırlık olsun, kendi etrafınıda kollarınızı açarak dönerseniz ağırlıkların kollarınızla paralel duruma gelmeye çalıştığını görürsünüz değil mi, bir küre gibi heryere dağılmazlar çünkü dönmenin verdiği momentum ile ipin yarattığı o çekim bir denge durumuna düşer. Galaksiler için de aynı mantık geçerlidir. Galaksi etrafında disk galaksi merkezi etrafında döner ama aynı zamanda yerçekimi ile de orayla bağlantısı vardır, bu yüzden galaksideki madde bir disk gibi şekillenmeye başlar. Güneş sistemleri için de aynı şey geçerlidir o yüzden bütün gezegenler hemen hemen aynı düzlemdedir. Dediğiniz gibi yerçekimi küre şeklinde her yöne dağılır ama dönme etkisi gibi başka etkiler işin içine girince madde ve gaz bulutları disk şeklinde olmaya zorlanır.

Bunun dışında her galaksi de disk şeklinde değildir. Mesela yeni çarpışmış galaksilerin şekilleri bozuktur ama zamanla onlar da tekrar disk şeklini alır. Ayrıca kendi etrafında dönüş hızı görece yavaş olan galaksilerde galaksilerin şekli disk şeklinden daha küre şekilde olacak gibidir.

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 1 gün önce 6 dk.

Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan Samoa adasının ormanlarında bir kuş türünün nesli tükenmek üzereydi. Ta ki bilim ile teknolojinin güçlerini birleştirdiği noktada yeni bir umut ışığı doğana dek. Adı pek bilinmeyen ama taşıdığı tarihsel yük nedeniyle oldukça önemli olan Dişli Gagalı Güvercin ya da yerel adıyla Manumea, yapay zekâ destekli yeni bir projeyle belki de yok olmaktan kurtulacak.

Manumea (Didunculus strigirostris), yalnızca Samoa adalarında bulunan büyük bir orman güvercini. Ne var ki bu kuşun taşıdığı anlam yalnızca yerel bir sembol olmanın ötesine geçiyor. Zira genetik açıdan nesli tükenmiş dodo kuşuna en yakın yaşayan akraba olarak kabul ediliyor. Ne yazık ki bu benzerlik yalnızca genetikle sınırlı değil, neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olması bakımından da dodo kuşunun kaderini paylaşıyor.

7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Nisan 2024 13 dk.

Ruhani inançlara göre "aura" ya da "enerji alanı", bir insan bedenini ya da herhangi bir hayvanı ve hatta nesneyi çevrelediği söylenen, renkli bir yayılımdır.[1] Latince ve Eski Yunancada "aura" sözcüğü "rüzgar", "esinti" veya "nefes" anlamına gelmektedir. Orta İngilizcedeyse "hafif esinti" anlamında kullanılmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğruysa bu kelime, bazı spiritüalist çevrelerde vücudun etrafında bulunduğu speküle edilen, "ince bir yayılımı" tanımlamak için kullanılmıştır. Portland'da yaşayan ve "Radiant Human" adlı popüler bir aura fotoğrafçılığı uygulamasının arkasındaki sanatçı Christina Lonsdale bunu şöyle tanımlıyor:

Vedalar gibi Hindu yazıtları gibi eski tıp sistemleri, bu enerjinin yedi katmanda ifade edildiğine inanır.[18] Her katmanın fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal sağlığınızın farklı bir unsuruyla ilişkili olduğu söylenir. Bu katmanların birbirleriyle etkileşime girerek genel sağlığınızı etkileyebileceği düşünülmektedir. Yogada katılımcılar "aurik enerji kalkanına" odaklanmaya veya onu geliştirmeye çalışırlar.[2] Yogilere göre, "aurik enerji" kavramı ruhsaldır ve metafizikle ilgilidir. Bazı insanlarsa auranın ölümden sonra kişinin ruhunu taşıdığını düşünmektedir.[3] Diğer ezoterik tutumlara göre aura, süptil bir beden olarak tanımlanır.[4] Medyumlar ve bütünsel tıp uygulayıcıları genellikle bir auranın boyutunu, rengini ve titreşim türünü görme yeteneğine sahip olduklarını iddia ederler.[5] Ruhani alternatif tıpta, insan aurası, bir müşterinin varlık durumunu ve sağlığını yansıtan gizli bir anatomik parça olarak görülür ve genellikle "çakra" adı verilen sözde "yaşamsal güç merkezlerini" bile içerdiği iddia edilir.[1]

49
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 22 Eylül 2023 31 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlere genetik olarak benzeyen canlı organizmaların yaratılması yoluyla bu türlerin bir nevi "diriltilmesi" sürecini ifade eder. Daha ayrıntılı olarak türdiriltimi, yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back-breeding"), klonlama ve genom düzenlemesi gibi yöntemler kullanılarak bir organizmanın nesli tükenmiş türe doğru değiştirilmesini ifade eder. Bu yazıda türdiriltiminin nasıl gerçekleştirildiğinden ziyade bu konuya yönelik etik tartışmalar ele alınmıştır.

Türdiriltiminin tarihçesi fazla eskiye uzanmamaktadır. Öyle ki tarihçesi 1920'li yıllarda Nazi Almanya'sında gerçekleştirilen çalışmalara dayanır.[1] Dolayısıyla bu kavramın etik yönleri de yeni yeni tartışılmaktadır. Fakat yine de bilim insanları ve filozoflar, türdiriltiminin mümkün olup olmadığı konusunda yoğun tartışmalar yürütmüşlerdir ve yürütmeye devam etmektedirler. Bu tartışmaların temel odak noktası, bir türün canlandırılmasının veya yeniden yaratılmasının sadece zor veya olasılıksız olup olmadığı değil; daha çok bunun fiziksel veya kavramsal olarak imkânsız olup olmadığıdır.

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Çeviren 2 Temmuz 2023
Bu, uzun gecenin en güzel gökyüzünden biriydi. Antarktika'nın bazı bölgelerinde sadece kış olmakla kalmaz, Güneş ufkun altında haftalarca kalabilir. Çin'deki Zhongshan İstasyonu'nda, insanlar bazen muhteşem bir gece gökyüzünü fotoğraflamak için soğuğa çıkıyorlar. 2015 yılının Temmuz ayı ortasında  böyle bir geziden öne çıkan görüntü, bu kutup gecesinin bitiminden hemen önce çekildi. Yukarıyı gösteren geniş açılı lens, yalnızca zemini değil, aynı zamanda tepeyi de yakalıyor. Ön planda bir meslektaş fotoğraf çekiyor. Uzakta, küresel bir uydu alıcısı ve birkaç yel değirmeni görülüyor. Sirius ve Canopus da dahil olmak üzere çok sayıda yıldız gece gökyüzünde benekler oluşturuyor. Arka planda, ufuktan ufka doğru uzanan, Samanyolu Galaksimizin merkez kuşağı yer alıyor. Daha da uzakta, tepeye yakın geniş lekeler halinde görülebilen Büyük ve Küçük Macellan Bulutları, devasa Samanyolu Galaksimizin yakınındaki uydu galaksiler.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Muhammet Üzeyir Kaya
İnceleyen10 3 gün önce
Puslu Kıtalar Atlası okumaya başladığınız andan itibaren sizi bir nehir misali içinde sürükleyen ve akıp giden bir eser. İçindeki hikayeler ve olay kurgusu o kadar nahif bir şekilde düzenlenmiş ki okurken kendinizi Osmanlı İstanbul'u içerisinde buluyorsunuz. Kitap içerisinde kullanılan terimlerin yerindelii ve insanı rahatsız etmeden yeteri kadar bilgi aşılıyor olması da kitabı tarihi gerçeklikten uzaklaştırmadan eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap içerisinde fazlaca bulunan muzip öğeler bütün sıkıcılığı alırken kahramanlarımızın düşünce dünyasına sık sık dalıyor olması kitaptaki derinliği manidar hale getiriyor. Türk edebiyatı ve tarihi romanlara ilgisi olmayanların dahi okuduğunda damağında esanslı bir tat bırakacak Puslu Kıtalar Atlası bir roman olmanın ötesinde bir masalsı bir başyapıt.
10.0/10
(8 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 21 Mart 2019 2 dk.

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan bir çevirim içi eğitim girişimidir.

Evrim Ağacı olarak bu akademiyi başlatmaktaki hedefimiz, klasik eğitim sistemine alternatif ve tamamlayıcı olmanın yanı sıra; her yaş, eğitim düzeyi ve ilgi alanından insanın kendisini özgürce ve tamamen ücretsiz bir şekilde eğitebileceği, geliştirebileceği ve ufkunu genişletebileceği bir araç sunabilmektir.

315
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
524K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
71K UP
Gözlemi Yapan 14 saat önce Türkiye, Çankırı
Latince tür adı "Euphorbia Trigona", Türkçe adı "Afrika süt ağacı" imiş.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Murat Kiri
Murat Kiri
123K UP
Gözlemi Yapan 19 Haziran 2023 Türkiye, Çorum
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close