Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Mart 2021 18 dk.

Proteinler, canlı organizmaların kas, saç, kolajen gibi vücut dokularında yapısal olarak yer alan; buna ek olarak enzim ve antikor örneklerinde olduğu gibi fonksiyonel olarak da görev alan; aminoasit adı verilen yapıtaşlarının bir veya birden fazla zincir oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle oluşan; karbon, hidrojen ve oksijene ek olarak her zaman azot ve kimi zaman sülfür içeren, canlıların var oluşu ve sağlığı için vazgeçilmez öneme sahip, büyük biyomoleküllerdir (makromoleküllerdir). Biz insanlar, proteinlerimizi vücudumuzda üretir veya dışarıdan beslenme yoluyla alırız; benzer şekilde, vücudumuzdaki aminoasitlerin bir kısmını kendimiz üretebilirken, diğerlerini dışarıdan, o aminoasitleri üretebilen canlıları yiyerek almamız gerekir.

Bu teknik tanımı birazcık daha sadeleştirecek olursak: Proteinler, genellikle kas dokusu ile ilişkilendirilir; ancak canlılığı oluşturan bütün doku ve organların yapısında proteinler görev alır. Proteinler, aminoasit denen daha ufak moleküllerin uca, üst üste, yan yana peptit bağı adı verilen bir bağ türüyle bağlanması sonucu oluşan bir molekül kompleksidir. Peptit bağı, aminoasitlerin su kaybetmesi (dehidrasyonu) ile oluşan, kovalent yapılı bir bağdır. Aminoasitleri, farklı renklerde boncuklar olarak düşünecek olursanız, proteinler de bu boncukların bir araya gelmesinden oluşan kolyeler gibidir. Her boncuk; karbon, oksijen, hidrojen, azot ve bazen kükürt atomları içeren aminoasidi temsil eder. Yani bir protein, esasen bu küçük tekil aminoasitlerden oluşan bir dizedir.

128
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 5 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Orhan Aydın
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce AnkaraÜcretsiz13 Haziran
Kvasir Dergi: Açık Eleştiri Akşamı
13 Haziran 2025 19:30 tarihinden 13 Haziran 2025 21:00 tarihine kadar.

13 Haziran Cuma, 19:30'da, Kvassir Kafe'de, herkesin katılımına açık bir söyleşi.

Yazarlar hem birbirlerini eleştiriyor hem de sizden gelen yorumları değerlendiriyorlar.

Dergideki öyküler ya da doğrudan "öykü" üzerine düşündüğünüz her şeyi saygı çerçevesinde söyleyebilir, yazarlarımızla ve diğer katılımcılarla tartışabilirsiniz.

E tabii hiç konuşmaya da bilirsiniz. :)

Etkinliğe gelmeden önce dergiyi okumuş olmanız tavsiye edilir ama şart da değildir.

Mayıs ve Haziran sayılarını kafeden ya da diğer satış noktalarından edinebilirsiniz.

Etkinlik yaklaşık bir buçuk saat sürecektir.

Katılım ücreti yoktur.

Devamını Göster
3
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Kasım 2014 7 dk.

Aslında her bitkisel/hayvansal ürünün tadı, her birimize aynı şekilde güzel/tatlı gelmemektedir (bir karganın sesini ya da ceset çiçeklerini düşünün). Bize güzel/tatlı gelenlerin bu şekilde algılanmasının nedeni, türümüzün o canlılarla aynı ortamda, bir arada evrimleşmesi ve evrimsel süreç boyunca sürekli etkileşim içerisinde olmasıdır. Buna, evrimsel biyolojide "karşılıklı evrim" adı verilmektedir. Bu konuda daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.

Ancak bu tür "ilişkilendirme hataları" aynı zamanda, buradan okuyabileceğiniz gibi "Neden-Sonuç İlişkisi Yanılgısı" olarak adlandırdırabileceğimiz, insanların sıklıkla düştükleri bir hatalı argüman türüdür; bir çeşit "mantık hatası"dır. Yani iki olay arasındaki neden-sonuç ilişkisi tam tersi şekilde kurularak, düşünsel bir hataya düşülmektedir. İzah edelim:

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Musa M. Çetin
İnceleyen10 26 Kasım 2023
Maddi olsun sağlığında olsun birçok mücadeleyle geçen hayatında genetik ve meteoroloji gözlemleriyle başkalarına ufuk açan, kalıtıma olasılığı kazandıran, zamanında değeri bilinmemiş bir bilim insanının, öğrencilerinin onu çok sevdiği bir öğretmenin, bir rahibin hayat öyküsü.
10.0/10
(11 Kişi)
Puan Ver
Genetiğin Temelleri
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Nisan 2014 6 dk.

2014'te Şili'de olan depremlerle ilgili olarak ilk ilgi çeken nokta, 8.2 büyüklüğündeki bir depremin sadece 6 can almış olması (onların da 2 veya 3 tanesi kalp krizinden ötürü). Tabii ki can sayısı birbiriyle kıyaslanmaz; ancak yine de insan sorgulamadan edemiyor: Türkiye'deki 7.4 büyüklüğündeki deprem yaklaşık 17.000 insanı öldürürken, 8.2 büyüklüğündeki bir deprem nasıl sadece 6 kişiyi öldürebiliyor?

Tabii burada demagoji kaygımız yok; bunun tek suçlusu yapılanma konusundaki eksikler değil. Nüfus yoğunluğu, deprem saati, vb. konuların bir depremin ne kadar büyük bir yıkım yarattığı konusunda büyük etkisi var. Ancak elbette depreme dayanıklı yapılaşmanın düzeyinin, büyük bir deprem sırasında ne kadar çok canın yitirildiğinin ana sorumlusu olduğu görmezden gelinemez.

66
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Amerika'nın tropik bölgelerinde yaşayan yarasalar, kızamık gibi hastalıklara yol açan morbillivirüs adlı RNA virüsleri taşıyor. Ancak bu virüslerin diğer memeli türlerine yayılmasında yarasaların rolü hâlâ net değil. Charité - Universitätsmedizin Berlin ve Alman Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi öncülüğündeki uluslararası bir araştırma ekibi, Nature Microbiology dergisinde yayınladıkları makalede Brezilya ve Kosta Rika'daki yarasa ve maymunlarda morbillivirüslerin yayılımını inceledi.[1] Çalışma sonucunda yeni virüs türleri ve virüslerin yarasalardan diğer memeli türlerine geçtiğini keşfeden ekip, bu konak değişimlerinin olası tehlikelerine karşın virüsleri daha yakından izlemenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Morbillivirüslerin neden olduğu hastalıklar arasında en bilinen örnekleri arasında insanlarda kızamık, sığırlarda sığır vebası ve etoburlarda köpek gençlik hastalığı sayılabilir. Sığır vebası başarıyla yok edilmiş olsa da diğer morbillivirüsler hem insan sağlığı hem de çiftlik hayvanları için önemli bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Çeşitli memeli türleri arasındaki geniş dağılımlarına rağmen, ana konakçıları, coğrafi dağılımları ve yeni türlere sıçrama potansiyelleri hakkındaki bilgiler oldukça sınırlı.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
5 gün önce
Tanrı çok güçlü, ideal bir insandır fazlası değil
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilay Eldoğan Eken
Yazar 31 Ocak 2021 12 dk.

Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik ile ilişkili belirtilere ilk kez 1775 yılında Melchoir Adam Weikard tarafından yazılan tıp kitabında rastlanmıştır. Bu kitapta Weikard, dikkati kolayca dağılabilen, dikkatini sürdüremeyen, aşırı aktif ve oldukça dürtüsel bazı çocuk ve yetişkinlerden bahsetmiştir. Bu bireylerin yaşadıkları sorunun yetersiz çocuk yetiştirme pratikleri ve biyolojik yatkınlıktan kaynaklanıyor olabileceğini, tedavisinde süt, bitkisel ürünler, sessizlik, yalnız kalma, at sürme gibi uygulamaların etkili olabileceğini belirtmiştir.[1]

1700lü yıllarda yapılan etkileyici şekilde çağdaş tanımlamanın aksine dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri, sonraki yıllarda "minimal beyin hasarı", "çocukluk dönemi hiperkinetik reaksiyonu", "dikkat eksikliği bozukluğu" gibi isimlerle anılmış ve bu isimlerle uyumlu olarak kimi zaman beyin hasarı kimi zaman sadece hiperaktivite ile ilişkilendirilmiştir. Bugün artık bu belirtileri Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak isimlendiriyor, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nu yaşam işlevselliğini ve gelişimi olumuz yönde etkileyen dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite-dürtüsellik olarak tanımlıyoruz. Ayrıca bu bozukluğun çocuklarda yaklaşık %5-7, yetişkinlerde ise yaklaşık %3-5 olan görülme oranları ile yaygın bir nörogelişimsel bozukluk olduğunu biliyoruz.[2]

118
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Hakkı Engin Erduran
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
tartovski, nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz, akino kurasova, makbett..
Kaynak: Entel Feridun'un varoluşsal sancılarına hitap eden yönetmenler (Entel Feridun (deepturkishweb))
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Ateş
Hakan Ateş
52K UP
Üye 3 gün önce 1 Cevap
Merhaba ben DEHB'li bir bireyim fakat ilaç kullanmıyorum. İlaçsız bir şekilde YKS gibi sınavlarda başarı elde eden insanları araştırmama rağmen bulamadım. İnternette keza benim gibi insanların ne yapması gerektiği hakkında terapi ilaç vs dışında bir şey yazmıyor ve başarılı olan insanlardan örnek bile verilmiyor. İlaç şartsa nasıl bir yol izlemeli?
107 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Erdal Kart
Erdal Kart
57K UP
Yazar 15 Haziran 2018 9 dk.

Hayatımızın bir parçası haline gelen medya, gündelik hayatımızın merkezine yerleşmiştir. Dünyada ve çevremizde yaşanan gelişmeleri takip etmek için medyadan yararlanırız. Günün her anında etkileşim içerisinde olduğumuz medyanın en sık başvurduğumuz içeriği haber metinleridir. Medyanın en çok yararlandığımız, gelişen teknoloji, görsel ve tasarımsal tekniklerle süslenen haber metinlerini anlamak için haber kavramını iyice irdelememiz gerekmektedir.

Literatürde haber tanımlarına ilişkin çok sayıda değerlendirmeler mevcuttur. Bu değerlendirmelerde ortak bir görüş ve tanım bulunamamıştır. Araştırmacıların haber tanımı konusunda görüş birliği sağlayamamış olsa da birçok tanım literatüre girmiştir. İlk yapılan haber tanımlarında “olan her şey haberdir”, “dün bilmediğiniz haberdir”, ”insanların üzerinde konuştuğu haberdir”, “haber okuyucuların öğrenmek istedikleridir” şeklinde tanımlar dikkat çekmektedir (Tokgöz, 2013: 52-53).

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Halkın bilimi anlamasına engel olmak, kendimize verdiğimiz en büyük zarardır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Zehra Yasak
Zehra Yasak
54K UP
Blog Yazarı

Tabseksüellik kız, erkek veya diğer kimliklere sahip kişiler fark etmeden herkesle flört edebilir ayrıca nesnel varlıklara da ilgi duyabilir(yeni aldığı kitaplara vs aşık olmak gibi). Karşısına Sugar daddy, mommy (zengin bir yaşlı varlık) çıkarsa önceliği ona vermek en büyük hükümlülüğüdür(!). Birisine ve/veya birilerine bağlılık içerisinde duramaz. Partneri ve/ veya partnerleri için zaman ayırır ve hepsine sevgisinden yer verir. Karşısındaki kişiyi inanışı ve yönelimi dolayısıyla reddetmez aksine tüm inanış ve yönelimlere saygı ,kabul göstergesi sergiler. Partnerleriyle kalıcı bir bağlılık,sadakat temsili olan sevgililik, evlilik durumundan kaçınır(!). Homofobik kişi veya kişilerle uğraşma kurumu olmasa bile de bu kişileri topluma kazandırmayı hedefler. Kimlik bükücülerle ortak benzerlikler segileyebildikleri noktalarda mevcuttur. Özel temsili bir bayrağı yoktur direkt olarak her şeyi temsil eder. Özel kutlama günü her gün olarak belirlenmiştir.

8
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Meriç Öztürk
Seslendiren 3 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
4
Evrim Ağacı
Yazar 4 gün önce 5 dk.

Üniversite eğitiminin özgür düşünce, yaratıcılık ve eleştirel analiz gibi temel nitelikleriyle bilgi üretim merkezi olmaktan uzaklaşmaya başladığını görüyoruz. Öğrenciler kalabalık amfilerde, hızla kendilerine aktarılan müfredat içinde sık sık kaybolurken, akademisyenler de üniversitelerin performans baskısı altında gerçek entelektüel üretimden, tartışma ortamından kopuyor, ofislerine, laboratuvarlarına sıkışıyor. 

Kampüsler heyecanlı tartışma mecraları olmaktan çıkıp adeta diploma fabrikalarına dönüşüyor. Bu süreçte yeni kolektif öğrenme, araştırma, tartışma alanlarına duyulan ihtiyaç büyüyor. 

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deniz Akdeniz
Seslendiren 7 Ocak 2020 9:39
Uyarı: Eğer intihar etmeyi düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz! Ücretsiz olarak yardım alabileceğiniz kaynaklara başvurun. Eğer acil tıbbi yardıma ihtiyacınız...
27
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close